Ligde ilk devrenin kapanış haftasında Galatasaray, Antalyaspor’u ağırladı. Organize hücumların aksine yapılan top kayıpları ve akabinde gelişen geçiş hücumlarıyla şekillenen maçta perdeyi 45+1’de Kerem’in asistiyle Feghouli açtı. 52’de tekrar sahneye çıkan Kerem harika bir şutla bu kez kendisi fileleri havalandırdı ve karşılaşma 2-0’lık Galatasaray üstünlüğüyle tamamlandı. Bu sonuçla Galatasaray 7 haftalık galibiyet hasretine son verirken Antalyaspor’un ise deplasmanda kaybetme serisi 4 maça çıktı.
Galatasaray adına sezonun ilk devresinin son galibiyetini global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar
Sivasspor karşısında Muslera’nın, Başakşehir karşısında Diagne’nın sakatlanması, iki merkez oyuncusu Taylan ve Cicaldau’nun da sarı kart cezaları sebebiyle Antalyaspor karşısına bir hayli eksikle çıkan Galatasaray, alışılagelmişin dışında bir 11’le maça başladı. Kale yine İsmail’e emanet edilirken beklerin form durumlarından memnuniyetsiz olan kenar yönetimi son oynanan Adana Demirspor maçının aksine bu kez Oğulcan-Van Aanholt ikilisiyle kenarlarda başladı. Merkezde Aytaç ilk kez 11’de forma giyerken partneri Berkan oldu. İleride ise haftalar sonra ilk kez Halil ve Mohamed çift forvet olarak maça başladı.
Konuk ekip Antalyaspor’da ise en önemli eksik orta sahanın tecrübeli ismi Andrea Poli’ydi. İtalyan oyuncunun alternatifi olan Ufuk Akyol da ayağındaki kırık sebebiyle kadroda yer almazken Nuri hoca çareyi altyapısı merkez orta saha orjinli olan Bünyamin’i o bölgeye çekip sağ beki Floranus’a emanet etmekte buldu. Ayrıca sağ kanatta Ghacha ile Amilton arasındaki forma savaşının galibi bu maçta Amilton olurken ilk 11’in diğer isimleri formalarını korumayı sürdürdü. Öte yandan yaklaşık 2 aydır sakatlığı sebebiyle formasından uzak kalan Crivelli de iyileşmesiyle birlikte kendine maç kadrosunda yer buldu.
Antalyaspor’un topsuz oyun planı ve hücumdaki verimsizliği
Galatasaray’ın sene başından beri çözemediği geriden oyun kurulumu problemine iyi hazırlanmış olan Nuri Şahin’in öğrencileri merkezi dar ve kalabalık tutarak rakibini kenarlara yönlendirerek maça başladı. Kenarlarda ise iki kanat beki Floranus ve Güray ile rakibini baskılayıp top kaybına zorlamak isteyen kırmızı beyazlılar, kazanılan toplarla ise dengesiz yakalanan rakip savunmaya karşı Doğukan-Mukairu-Amilton gibi hızlı oyuncularıyla skor üretme hedefindeydi. Yukarıdaki görselde de birbirine yakın konumlanan Antalyaspor’un ön 5’lisini ve kenarlarda bırakılan boşlukları görmek mümkün. Top kenar boşluklara aktarıldığında da bu 5’li blok halinde o bölgeye kayarak düzenli bir şekilde oyunu daralttı.
Rakibinin geriden pasla çıkmasını önleme anlamında başarılı bir devre geçirdiğini varsayabileceğimiz Antalyaspor’da kazanılan toplar ve yakalanan geçiş fırsatları ise aynı kalitede değerlendirilemedi. Rakibini birçok kez dengesiz yakalamasına karşın hücum bölgesinde organizasyondan uzak, doğaçlama bir oyun sergileyen kırmızı beyazlı ekibin özellikle oyunu genişletme anlamındaki hatalı tercihleri dikkat çekti. Sene başından bu yana takımın önemli hücum silahlarından birine dönüşen Güray Vural, yukarıdaki videoda da görebileceğiniz gibi birçok kez boş bindirmeler yapsa da istediği pasları alamadı ve akınların hızı düşerek pozisyonlar set hücumlarına dönüştü.
Antalyaspor’un hücumdaki bu organizasyon probleminin başlıca nedenlerinden biri de takımın pas kalitesi ve oyun görüşü anlamındaki en güvenilir ayağı sayılabilecek Fredy’nin etkisiz performansıydı. Poli’nin yokluğunun da etkisiyle önceki maçlara nazaran geriden top çıkarmaya daha fazla yardıma gelen Angolalı oyuncu, hücum bölgesinde yeteri kadar topla buluşamadı. Yukarıdaki görselde de maçın 2-0’a geldiği 53. dakikaya kadar Fredy’nin topla buluşma noktalarını görmek mümkün. Özellikle kırmızı ile işaretli oyunun 3. bölgesinde yalnızca 3 kez topla buluşabilmiş olması, Fredy’nin bu maçtaki etkisiz performansının başlıca nedeni olarak gösterilebilir.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğini incelediğimizde de iki merkez oyuncusu Fredy ve Bünyamin’in ofansif katkılarının eksikliğini görmek mümkün. Ayrıca bu isimlerin etkisizliğinde iki kanat bek Floranus ve Güray öne çıkmış görünüyor. Az önce değindiğim gibi Güray kanadından oyunu genişletmekte yaşanan problem de tecrübeli ismin ofansif katkısının bir hayli düşük kalmasına yol açmış durumda.
Galatasaray’ın pres sonrası geçiş fırsatları ve uzun top denemeleri
Antalyaspor’un baskısı neticesinde geriden oyun kurmakta zorlanan Galatasaray, çareyi Avrupa Ligi maçlarında olduğu gibi pres sonrası kazanılan toplar ile geçişler üretmekte buldu. Antalyaspor’un savunma-hücum bağlantısında genellikle topu ilk alan isim olan ve sezon genelinde %92’lik bir oranla isabetli pas veren Poli’nin yokluğunda o bölgede oynayan Bünyamin’in (53. dakikaya kadar) %62, Fredy’nin ise %55’de kalması kırmızı beyazlıların çokça top kaybı yapmasına neden oldu. Galatasaray ise yukarıdaki videoda da görülebileceği gibi maç boyunca en etkili fırsatlarını ve gollerini de bu kayıplar sonrası geliştirilen geçiş hücumları ile buldu.
Öte yandan Galatasaray adına maçın kazanılmasındaki bir başka kritik nokta ise pasla çıkışlarda yaşanan sorunların ardından uzun pas oyununa dönülmesi ve Mohamed’in hava topu hakimiyeti sayesinde indirilen topların etkili geçişlere dönüşmesiydi. Öyle ki ligde maç başına 46 uzun top deneyen sarı kırmızılı takım bu maçta 66 kez uzun top denedi. Genellikle kaleci İsmail’den çıkan bu uzun topların hedefindeki Mohamed ise maç boyunca girdiği 12 hava topu mücadelesinin 10’unu kazandı. Bu veriyi nitelemek adına 3 rakip stoperin maç boyunca hava topu kazanma oranlarına baktığımızda ise toplamda 2/13 gibi çok düşük bir başarı oranı olduğunu görüyoruz.
Yukarıdaki video ise yazı boyunca bahsettiğim ön alan baskısı, geriden oyun kurulumu problemleri, uzun top sonrası geçiş fırsatları vs. gibi konuları özetler nitelikte maçtan tek bir sekans. Top kaleci Boffin’den başlarken rakibine tam saha baskı uygulayan Galatasaray Kudryashov’u uzun topa zorluyor ve topu kazanıyor. Kaybedilen top sonrası bu kez Antalyaspor rakibine baskı uyguluyor ve topun stoperlere kadar gerilemesini sağlıyor. Bu noktada Nelsson-Berkan-Marcao üçlüsü ile takımın geri kalanı arasındaki boşluk Galatasaray’ın oyunu kuramamasını ve topu İsmail’e geri vermesine neden oluyor. İsmail’in, Mohamed’e gönderdiği uzun top ve Mısırlı’nın göğsüyle rahatça indirmesi sonucu ise hatları arasında geniş boşluklar oluşan Antalyaspor savunmada dengesiz yakalanıyor ve 6’ya 6 bir Galatasaray hücumu görüyoruz. Halil’in kötü dokunuşuyla noktalanan hücum belki de takımın maç boyunca geliştirdiği en organize hücum oldu.
Son olarak Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğini incelediğimizde de maçtaki top kaybı miktarının yüksekliği sonrası iki takımın da net bir üstünlük kuramadığını görüyoruz. Galatasaray’ın kazandığı topları daha etkili bitirerek skor üstünlüğünü alması özellikle 2-0 sonrası Antalyaspor hakimiyetinde geçen bir oyunu gösterse de konuk ekibin 64. dakikada 4-4-2’ye dönüp Haji Wright ve Crivelli’yi oyuna alması istenen etkiyi yaratamadı. Öyle ki uzatmalar dahil 30 dakika kadar oyunda kalan bu iki santrafordan Wright 7, Crivelli ise 12 kez topla buluşabildi.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.