UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu 3.hafta maçında temsilcimiz Galatasaray, evinde Real Madrid’e Toni Kroos’un attığı golle 1-0 kaybetti. 3.hafta sonunda bir puanda kalan Galatasaray, son sıraya geriledi. Galatasaray şampiyonlar liginde bu sezon çıktığı maçlarda golle tanışamadı.
Galatasaray maça iki hafta önce karşılaştığı PSG maçında denediği 3-5-2 dizilişi ile başladı. 17.dakikada gelen gol Fatih Terim’in planlarını bozarken devre arası Feghouli-Donk değişikliği ile birlikte bu sezonun genelinde alışık olduğumuz 4-3-3 dizilişine döndü. İstediği verimi alamayan tecrübeli antrenör’un Ömer Bayram ve Emre Mor değişiklikleri de beklenen etkiyi yaratmadı ve maçtan 1-0’lık yenilgiyle ayrıldı. Zidane yönetimindeki Real Madrid için ise bu sezon işler yolunda gitmezken maça mutlak galibiyet parolasıyla çıktı. Modric,Bale gibi önemli eksikleri bulunan deplasman ekibi sahada baştan sona 4-3-3 dizilişi ile yer aldı. Skor’un avantajı ile de son dakikalara doğru dinamik ve adam eksiltme yeteneğine sahip oyuncuları sahaya süren Zidane, istediği ikinci golü bulamasa da maçtan galibiyetle ayrılmayı bildi.
Oyun planları
Galatasaray topla oynamalarda ilk gole kadar olan bölümde %60 maç genelinde ise %55’lik yüzdeyle topa sahip oldu. Bu durumun Real Madrid’in istediği şey olduğunu söyleyebilirim. Aslında Fatih Terim maç öncesi konuşmasında Real Madrid’in geçiş hücumlarında yüksek yüzdeyle gol bulduğunu ve etkili olduğunu söylemişti. Ben bu söylemden sonra topu rakibine bırakan bir Galatasaray bekliyordum fakat tam tersi oldu. Peki Galatasaray bu sezon en çok sıkıntı çektiği topa sahip olurken yaratıcılık problemini bu maçta aşabilecek miydi ? 3-5-2 dizilişine hücumda etkili bir şekilde organize olacak kadar çalışılmış mıydı ? Tempo yükseldiğinde gol pozisyona girse de kalesinde çok fazla pozisyon veren Galatasaray Real Madrid’e nasıl engel olacaktı ? Ben Fatih Terim’in benimsediği stratejinin PSG maçında ne kadar doğruysa bu maçta da o kadar yanlış olduğunu düşünüyorum. Real Madrid’in savunma zaaflarını net bir şekilde gördük. Galatasaray’ın ise zaaflarını minimuma indireceği bir oyun planıyla çıkmasını beklerdim. Andone girdiği pozisyonları değerlendirse çok farklı şeyler de konuşuyor olabilirdik. 1-0 öne geçen bir Galatasaray topu muhtemelen rakibine bırakacak ve hızlı geçiş hücumlarıyla da rakibini zorlayacaktı. Galatasaray’ın 0-0 ‘ı oynama stratejisinin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Gol pozisyonları
Galatasaray’ın ciddi gol pozisyonlarını nasıl ürettiğini incelersek aslında bu sezonki çektiği sıkıntıların çözümünü de görebiliriz.
Galatasaray yerleşmiş Real Madrid savunma bloğunu ilk önce Babel’in koşusu ile bozuyor. ( Varane Babel’i takip ediyor ) Daha sonra ise Belhanda rakip savunma ve orta saha bloğunun arasına sızıyor.
Andone’nin çok doğru savunma arkası koşusunu Belhanda kaliteli pasıyla ödüllendiriyor. Bu pozisyondaki en önemli şey bence oyuncuların ” hareketliliği”. Galatasaray oyuncuları sezon genelinde hareketsiz bir görünümde iken Galatasaray hücum yaratıcılığını da azaltan en önemli faktör olduğunu düşünüyorum. Diğer nokta ise oyuncu tipleri. Galatasaray Andone’nin gelişi ile birlikte bir nebze de olsa o bölgelere koşu yapan topla dribbling denemelerinde bulunan bir oyuncu kazanmış oldu. Andone’ne gerek performans gerekse de hareketli oyuncu eksikliğini tamamlaması sebebiyle takımda vazgeçilmez bir oyuncu olma yolunda ilerlediğini düşünüyorum.
Bu pozisyonda ise geçen haftaki yazıma değinerek incelemek istiyorum. Seri duran topu çabuk kullanarak muhtemelen Marcelo’nun markajında olacak olan Andone’yi topla buluşturuyor. (Marcelo topa sırtını dönmüş ve yerleşmemiş durumda ) Duran toplar böyle maçların kilidini açma konusunda çok önemli.
Babel’in hazırladığı Belhanda’nın yararlanamadığı 38.dakikadaki bu pozisyonu değerli kılan şeylerden biri Babel’in pozisyonu rakibini çalım atarak eksiltip hazırlaması diğeri ise Belhanda’nın ceza sahasına yaptığı koşu. Sürekli Galatasaray taraftarının adını geçirdiği Onyekuru’nun da bu kadar konuşulmasının sebebi de bu. Çalım ile rakibini eksiltmesi ve defans arkasına yaptığı koşular.
Top kayıpları
Böyle kaliteleri takımlara karşı dikkat etmeniz gereken en önemli şey yapılacak pas hataları. Real Madrid gibi geçiş hücumlarını çok iyi yapan bir ekibe karşı ise çok daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor.
Galatasaray maç boyunca 81 top kaybederken bunların 22 tanesini kendi sahasında kaybetti. Galatasaray’ın özellikle orta saha ve sol kanatta kaybettiği toplar dikkat çekiyor. Bu konuya ekstra oyuncu özelinde de değineceğim.
Real Madrid gerçekleştirdiği hücumların %24’ünü kontraatakların ise %26’sını şutla sonuçlandırdı.
Özellikle yüksek tempoda oynanan maçta Galatasaray 60-75 dklık bölümde oyundan düştü ve çok fazla şut şansı yakalayan Real Madrid bu bölümde 7 şut girişiminde bulundu. Maçı ise 24 şut ile tamamladı. Galatasaray gol noktasında üretken olsa da rakibine çok fazla fırsat verdi.
Bu pozisyonlara örnek görüntüleri görelim.
Real Madrid attığı goldeki hücumunu da Seri’nin yaptığı pas hatasıyla başlatmıştı.
Belhanda ve Seri
Maç sonunda sert eleştirilerin odak noktası olan iki oyuncunun eleştirilmesindeki sebeplere istatistiksel olarak da bazı veriler sunmak istiyorum. Tabi ki orta saha oyuncuları takımını 3.bölgeye taşımak amacıyla sorumluluk aldığı için daha fazla pas hatası ile oynar fakat taraftarın asıl kızdığı nokta yapılan basit pas hataları. Açılan ortalarda veya dikine oynanmaya çalışılan ara paslardaki hatalar zaten normal karşılanır.
Bu veri sadece yaptıkları pas hatalarının detay istatistikleri. Pas hatalarındaki kritik noktaların yana ve geriye yaptıkları pasların olduğunu düşünüyorum. Seri yaptığı 11 pas hatasının 7 tanesini yana ve geriye atarken yaparken Belhanda ise yaptığı 9 pas hatasının 6 tanesini yana ve geriye atarken yapmış. Bu basit top kayıpları ise karşınızda Real Madrid gibi bir takım varsa sizi çok zor durumda bırakıyor.
Marcao
Marcao’nun savunma zaafiyetleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Onu değerli yapan ise Galatasaray’ın oyun kurarken Marcao’nun attığı dikine paslar ile rakip baskını aşması. Bu sezon hem çok fazla top kaybı ve pas hatasıyla oynayıp hem de savunmada aksıyor. Performansını bir an önce arttırmalı. Dikine oynadığı 40 pasın 11 tanesini isabetsiz atan Marcao ayrıca 5 tanesi kendi yarı alanında olmak üzere 8 top kaybı yaptı.
Yerleşim problemi
Galatasaray geçen haftaki Sivasspor maçında da benzer savunma zaafiyetleri göstermişti. Özellikle bu maçta 3-5-2 dizilişi ile hem oyun kurarken hem de savunmada büyük açıklar verdi. Savunmada defans oyuncularının aralarındaki mesafeyi ayarlamadıklarını gördük.
Ayrıca defans arkasına atılan toplarda yine savunma oyuncuları arasındaki mesafenin açıldığını ve rakip oyuncuların kolaylıkla bu boşlukları koşularıyla değerlendirdiğine şahit olduk.
Galatasaray bu maçta topa yüksek yüzdeyle sahip olduğu için oyunu sağlıklı bir şekilde kurması gerekiyordu. Fakat özellikle ilk yarı Luyindama ve Donk’un pozisyon alırken birbirlerine çok yakın olması Galatasaray’ın sahaya geniş ve doğru yayılmasına engel oldu.
Muslera
Muslera’ya ekstra değinmek istiyorum. Sadece bu maç özelinde değil genel olarak sezon içinde Galatasaray’ı oyunda tutan isim oldu. Bir dönem performansında düşüş gösterse de bu sezon eski günlerine döndüğünün sinyalini verdi. Galatasaray için Muslera’nın bu performansı çok büyük bir şans.
Sonuç
Yazımda detaylı olarak bahsettim. Özetlemem gerekirse de Şampiyonlar liginde oynuyorsanız bulduğunuz gol pozisyonlarını yüksek yüzdeyle değerlendirmeniz ve basit goller yememeniz gerekir. Galatasaray bu maç maalesef iki konuda da sınıfta kaldı. Tempo yükseldiğinde pozisyonlara girse de verdiği pozisyonların fazlalığı cezalandırılmasına sebep oluyor. Real Madrid bence hakettiği bir üç puan aldı fakat onlar da beklenen Real Madrid performansından çok uzaktalar. Galatasaray’ın gruptan çıkma adına çok büyük bir fırsattan yararlanamadığını söyleyebiliriz.