Analiz | Fenerbahçe 5-2 Gençlerbirliği

Süper Lig’de deplasmanda maç kazanmakta hayli zorlanan Fenerbahçe kendi sahasında oynadığı maçta Gençlerbirliği’ni 5-2 yendi. Bu sezon Kadıköy’de üçüncü defa rakiplerine beş gol atan sarı-lacivertli takım Kruse’nin de sakatlıktan dönmesiyle beraber bu sezonki en etkili futbollarından birini ortaya koydu. Sakatlığı bulunan Moses’in oynamadığı maçta Ozan Tufan’ı sağ kanatta değerlendiren Ersun Yanal savunma hattında sezon başından bu yana forma verdiği Zanka’yı keserek Sadık’ı oynatırken, sürpriz bir karara imza attı.

Ortalama pozisyonlar

Bu sezon zaman zaman 4-3-3 şeklinde sahaya yayılan Fenerbahçe, Ozan’ın çizgiye kayması ve Kruse’nin dönüşüyle beraber sahaya 4-2-3-1 şeklinde çıktı. Orta sahada Gustavo’nun partneri Emre olurken, savunmanın merkezinde ise Sadık ve Serdar görev yaptı.

Ersun Yanal’ın takımında oyuna genişlik sezonun büyük bölümünde olduğu gibi bekler üzerinden verilirken, topa sahip olunan pozisyonlarda Hasan Ali ve Isla çizgiye oldukça yakın bir pozisyonda konumlandı.

Savunmada görev yapan Serdar-Sadık ikilisinin önünde oyun kurulumu için hazır bulunan Emre-Gustavo ikilisi hem savunma güvenliğini sağladı hem de oyun kurulumunda etkin bir rol aldı.

Hamza Hamzaoğlu’nun göreve gelmesinin ardından ligdeki ilk mağlubiyetini İstanbul’da yaşayan Gençlerbirliği de sahaya 4-2-3-1 şeklinde yayılmayı tercih etti.

Topla oynama

Maçın genelinde rakibine topla oynama konusunda 56-44’lük üstünlüğü bulunan Fenerbahçe özellikle kalesinde ilk golü gördüğü ilk 15 dakikalık dilimde yüzde 73’e 27’lik üstünlük kurarak topun hakimi oldu. Topa sahip olduğu bölümlerin büyük çoğunluğunda ataklarını 10 saniyelik dilimlerde gerçekleştiren Fenerbahçe’nin maç boyunca topa 45 saniyeden fazla hakim olduğu sekiz sekans yaşandı.

Maç boyunca atak yönü olarak ağırlıklı olarak Hasan Ali ve Garry Rodrigues’in olduğu sol kanadı kullanan Fenerbahçe, buradan gerçekleştirdiği 32 atağın 6’sını şutla bitirirken, bu kanattan üretkenlik konusunda çok etkili olamadı. Isla-Ozan ikilisinin yer aldığı sağ kanattan yaptığı 22 atağın 7’sini şutla sonuçlandıran Fenerbahçe bu bölgeyi daha verimli kullanırken, Kruse’nin dönüşü merkezden gerekleşen atakların üretkenliğini de arttırdı. Alman oyuncunun yokluğunda merkezden yaptığı ataklarda sonuçlandırma problemi yaşayan Fenerbahçe, Gençlerbirliği karşısında bu bölgeden yaptığı 23 atağın 4’ünü şutla tamamlamayı başardı.

İlk yarıda birbirine oldukça yakın olan ikili mücadele kazanma oranındaki fark maçın ikinci yarısında Fenerbahçe lehine dikkat çekici bir şekilde arttı. Karşılaşma boyunca dikkat çeken bir diğer detay ise Gençlerbirliği hücumlarının dribblingler üzerinden gerçekleşmesiydi. Fenerbahçeli oyuncular maç boyunca 7 başarılı dribbling yaparken, bu sayı Gençlerbirliği’nde 35 oldu.

Maçın ilk dakikalarından itibaren bu sezon özellikle iç saha maçlarında sıklıkla gördüğümüz kalabalık ön alan presine başvuran Fenerbahçe, bu sayede kazandığı toplarla önemli gol fırsatları yakaladı.

Maç boyunca toplam xG oranlarında rakibine 2.94’e 0.68’lik üstünlük kuran ve 5-2’lik galibiyet elde eden Fenerbahçe’nin 90 dakikada gole en yakın oyuncusu Garry Rodrigues oldu.

Fenerbahçe’de Emre-Gustavo ikilisinden biri zaman zaman Sadık-Serdar ikilisinin arasına girerek üçlü bir hat oluşturdu. Ersun Yanal’ın 2013-2014 sezonunda kazanılan şampiyonlukta Mehmet Topal’ı da bu şekilde kullanması hatırlanırken, bu sezon fazla tercih edilmeyen bu yol önümüzdeki haftalarda daha fazla kullanılabilir.

Fenerbahçe’de Vedat Muriqi derine gelerek top aldığı pozisyonlarda boşalttığı alanlarla takım arkadaşlarına maç boyunca birçok boş alan yaratmayı başardı.

Fenerbahçe’de Hasan Ali Kaldırım rakip kontra atakları önleme adına zaman zaman merkezde konumlanırken, takımın yediği ilk gol bu oyuncunun bu amaçla kendi pozisyonunu boşaltmasının ardından geldi. Topu kazanmak için hamle yapan ve savunmadan eksilen Hasan Ali’nin boşalttığı alanı iyi değerlendiren Gençlerbirliği golü buldu.

Geriden oyun kurma çabası

Maç boyunca oyunu geriden kurmak isteyen Fenerbahçe’de bu istek zaman zaman tribündeki taraftarların alkışlarıyla karşılanırken, takımın gerideki sayısal üstünlüğünü birçok pozisyonda kullanmayı tercih etmesi dikkat çekti.

Fenerbahçe’de uzun bir aranın ardından yeniden ilk 11’de forma giyen Sadık Çiftpınar maçı yüzde 88’lik pas isabet oranı ve 57 isabetli pasla tamamlarken devre arasında oyundan alınan Serdar Aziz de mücadeleyi yüzde 96’lık isabet oranı ve 49 isabetli pasla tamamladı.

Max Kruse

Uzun süren bir sakatlığın ardından dönen ve Fenerbahçe formasıyla ilk golünü atan Alman futbolcu, maç boyunca gerçekleştirdiği 74 aksiyonun 43’ünde başarı sağladı. Karşılaşmayı 358 Instat Index puanıyla tamamlayan Kruse, özellikle takımının üçüncü bölge etkinliğinde önemli rol oynadı.

Maç boyunca Gençlerbirliği savunması ve orta sahası arasına sızarak kendisine konumsal bir üstünlük sağlayan Kruse, 1.02’lik xG verisiyle takımının Garry Rodrigues’in ardından gole en yakın oyuncusu oldu.

Vedat Muriqi

Maçı 419 Index puanıyla tamamlayan ve bu alanda takımının en iyisi olan Vedat Muriqi maç boyunca girdiği 18 ikili mücadelenin 10’undan galip ayrıldı. Ceza sahasına 2, üçüncü bölgeye ise 9 isabetli pas atan golcü futbolcu takımının hücum varyasyonlarında çok etkin bir rol oynadı.

Orta alanda aldığı toplarla takım arkadaşlarını rahatlatan Muriqi, onlara pozisyon yaratmayı da ihmal etmedi.

Sadık Çiftpınar

İlk 11’ler belli olduğunda performansı en fazla merak edilen isimlerin başında gelen Sadık Çiftpınar da Türkiye Kupası’ndaki İstanbulspor maçında sergilediği iyi oyununu sürdürdü. Maç boyunca girdiği 9 defansif ikili mücadelenin 6’sından galip ayrılan Sadık, orta çizgiye yakın noktada kazandığı toplarla hem Gençlerbirliği ataklarını tehlikeye dönüşmeden önledi hem de takımının savunma çizgisini öne çıkartarak atak sürekliliğini yakalamasını sağladı.

Sonuç

Puan kaybıyla dönülen iki deplasmanın ardından lider Sivasspor ile karşılaşacağı zorlu deplasman öncesi evinde kazanması gereken Fenerbahçe, beklentileri beş gollü bir galibiyetle yerine getirmeyi başardı. Ersun Yanal’ın ilk yarıyı kapattığı ifade edilen Moses’in yokluğunda Ozan’ı sağ çizgiye kaydırması Emre-Ozan-Gustavo üçlüsü arasındaki yapılması muhtemel tercihin bir süre daha ertelenmesini beraberinde getirdi. Son üç iç saha maçında 13 gol atan Fenerbahçe’nin farklı galibiyeti takımın kendine olan güveninin de artmasını sağlayacaktır.