Sezon başından bu yana iç sahada beş puan bırakan ve Kadıköy’de daha fazla kayıp yaşamak istemeyen Fenerbahçe, Kasımpaşa’yı 3-2 yenerek, milli maç arasına moralli girdi. Sakatlığı nedeniyle Denizli, Konya ve Kayseri maçlarını da kaçıran Kruse’nin yanı sıra kaptan Emre’nin de forma giyemediği maça Gustavo-Ozan-Tolga orta sahasıyla başlayan Fenerbahçe’de teknik direktör Ersun Yanal’ın takımının oyunundan memnun olmadığını ifade ettiği 90 dakikayı inceledik.
Ortalama pozisyonlar
Kruse ve Emre’nin yokluğunda orta sahada Gustavo’nun yanında bu sezonki bütün maçlarda 90 dakika oynayan Ozan Tufan ile Tolga Ciğerci’yi tercih ederek başlayan Ersun Yanal, takımını 4-3-3 / 4-1-4-1 dizilişiyle sahaya sürdü. Kasımpaşa ise maça klasik bir 4-2-3-1 ile başladı.
Kruse’nin yerinde Zajc’ın forma giydiği alışıldık 4-2-3-1 beklentilerine rağmen daha sert bir orta sahayı tercih eden Yanal’ın bu tercihi Fenerbahçe adına merkezde zaman zaman yaratıcılık problemlerini de beraberinde getirdi.
Önceki haftalarda sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyen Moses ve Rodrigues’in form tutmasıyla beraber her iki kanadı da etkin bir şekilde kullanan Fenerbahçe, buna karşın Kruse ve Emre’nin yokluğunda merkezden yaptığı 21 hücumda da atağı şut atamadan tamamladı.
Topla oynama
Kasımpaşa’nın beraberlik golü için yüklendiği 15-30’uncu dakikalar arasındaki 15 dakikalık dilim dışında maç boyunca topa sahip olan taraf Fenerbahçe’ydi. İki takımın topa sahip olduğu anlarda topu kullanma süreleri de maç boyunca benzerlik gösterdi.
Kasımpaşa maça önde pres yaparak Fenerbahçe’yi oyun kurulumunda hataya zorlamaya çalışarak başlarken, Fenerbahçe’nin Emre’nin yokluğunun da etkisiyle zaman zaman organizasyon problemleri yaşadığı görüldü.
Bu pozisyonda Serdar müsait durumdaki Altay’ı ya da Zanka’yı düşünse Fenerbahçe bu bölgedeki sayısal üstünlüğünün de yardımıyla geriden nispeten daha rahat bir şekilde çıkabilir ama Serdar top sürmeyi tercih ediyor ve faul alarak da olsa topun takımında kalmasını sağlıyor.
Fenerbahçe’nin yediği ilk golün fragmanı adeta 12. dakikada yaşanıyor. Altay müsait durumdaki Serdar Aziz’i tercih etmek yerine belki de Menemen ile oynanan kupa maçında yenen gol sonrası aldığı eleştiriler nedeniyle “risk almadan!” uzun vurmayı tercih ediyor.
Genç kalecinin gelişigüzel bir şekilde uzaklaştırmaya çalıştığı top beklendiği gibi Kasımpaşalı oyuncularda kalıyor. Topun Altay’ın ayağından çıkmasından sadece 22 saniye sonra sol kanattan gelişen Kasımpaşa atağında Fenerbahçe savunması tehlikeyi uzaklaştırmayı başarıyor.
Bu pozisyonda şanslı olan Fenerbahçe savunması 37’inci dakikada yenen golde ise bu defa bu kadar şanslı olamıyor. Kasımpaşa sadece tek oyuncuyla pres yaparken, boş alana hareketlenip rahatlıkla top alabilecek durumda olan Serdar ve Zanka top istemeyince Altay yine uzun vurmayı tercih ediyor.
Altay’ın uzun vurduğu top Kasımpaşalı oyuncularda kalırken, 12. dakikada fragmanını izlediğimiz film bu defa gösterime giriyor ve Kasımpaşa topu kazanmasının ardından sol kanattan geliştirdiği atakla topun Altay’ın ayağından çıkmasının sadece 22 saniye sonra beraberlik golünü buluyor.
Sezon başında bu gibi pozisyonlarda daha çok stoperleri tercih eden Altay’ın Kasımpaşa maçındaki bu tercihleri belki Ersun Yanal’ın maç sonrasında yaptığı, “İyi oynadığımız maçları kazanamamak güvensizliğe neden oldu” sözleri üzerinden okunabilir.
Savunmadan çıkış
Altay’ın tercihleri sonrasında Fenerbahçe’nin savunmadan topla çıkma pozisyonlarına değinecek olursak, Zanka’ya ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Sezonun ilk haftalarında takımı Huddersfield’in Premier Lig’e vedası nedeniyle birçok kesim tarafından soru işaretleriyle karşılanan oyuncu, Süper Lig’e ısındıkça performansındaki artış da dikkat çekiyor. Maçı yüzde 92’lik isabet oranı ve 59 isabetli pasla tamamlayan Danimarkalı oyuncunun ofansif paslarının toplam paslarına oranı 0.57 olurken, bu oran partneri Serdar Aziz’de 0.28’de kaldı.
Tolga ve Ozan’ın özellikle ilk yarıda Kasımpaşa’nın orta sahası ve geri dörtlüsü arasındaki bölgeye sızmakta oldukça zorlanması dikkat çekti. Fenerbahçe’nin ilk yarıda saha içi yerleşimi ve alan paylaşımında sorunlar yaşadığı görüldü.
Zanka’nın bu bölgeye attığı isabetli paslar Fenerbahçe’nin rakip yarı alana yerleşmesinde kilit rol oynadı.
Fenerbahçe’nin savunmadan çıkarken öne oynayan tek stoperinin Zanka olması özellikle ilk yarıda hücumların büyük oranda sağ kanattan gelişmesini beraberinde getirdi.
Çok az orta yapıldı
Hem Isla’nın hem de Moses’in uzun süreli sakatlığından ötürü sezon başından bu yana iki oyuncusunu da verimli bir şekilde kullanamayan Fenerbahçe’de bu iki oyuncunun takıma katılması kanatları daha işlevsel hale getirdi. Öte yandan özellikle takımın iç sahada yenildiği Antalyaspor maçında isabetsiz ortalarıyla büyük eleştiri alan Isla’nın bu maçta orta yapmaktan kaçınması da dikkat çekti.
Fenerbahçe’de Şilili oyuncu sahada kaldığı süre boyunca hiç orta denemesi yapmazken, sol bek Hasan Ali ise maç 90 dakika boyunca sadece iki orta yaptı. Fenerbahçe takım halinde ise toplam altı ortada kaldı.
Eksik yakalanıyor
Bu sezon ön alanda yaptığı kalabalık presle rakiplerini hataya sürükleyen ve birçok gol ve gol fırsatı bulan Fenerbahçe, rakipler bu presi aştığında kalesinde tehlike yaşayabileceğinin sinyallerini Kasımpaşa karşısında aldı.
Bu pozisyonda sekiz oyuncuyla gol arayan Fenerbahçe, topu kaptırınca hızlı gelişen Kasımpaşa atağı önemli bir gol fırsatına dönüşüyor.
Savunmanın arkasına iyi sarkan Koita aldığı güzel pasın ardından bir anda Altay ile karşı karşıya kalıyor.
Koita’nın vuruşunda Altay gole izin vermiyor ama Fenerbahçe ikinci yarıda Kasımpaşa’nın benzer bir gol fırsatı daha yakalamasına engel olamıyor.
Bu defa maçın ikinci yarısında rakip kaleye dokuz oyuncuyla giden Fenerbahçe kontra atağa engel olamıyor.
Rakibine ilk yarıda verdiği pozisyonun neredeyse kopyasını veren Fenerbahçe’de Altay bir kez daha pozisyonun kahramanı oluyor ama genç kalecinin kornere yolladığı top Kasımpaşa’nın ikinci golüne dönüşüyor.
Hasan Ali içe kaydı
Fenerbahçe’de ikinci 45 dakikadaki önemli değişikliklerden biri Hasan Ali Kaldırım’ın birçok pozisyonda iç koridoru kullanması oldu. Önceki haftalarda daha çok çizgiyi kullanan ve takımı topa sahipken oyuna genişlik veren isim olan tecrübeli oyuncu, Kasımpaşa maçının ikinci yarısında birçok pozisyonda iç koridorda konumlandı.
İçe kaymasıyla Fenerbahçe’nin orta alanda rakibine sayısal üstünlük kurmasını da sağlayan Hasan Ali, birçok pozisyonda Gustavo için boşta +1 pas alternatifi oldu.
Hasan Ali’nin ilk yarı ve ikinci yarıda pas yaptığı bölgeler arasındaki farklılıklar grafiklere böyle yansırken, milli futbolcunun en çok pas aldığı isim Luis Gustavo oldu.
Maçın son bölümünde bu bölgeyi oldukça etkin kullanan oyuncu, buradan şekillenen ataklarda önemli rol oynadı.
Jailson hareket kattı
Stoperde formayı Serdar Aziz’e kaptıran Jailson maça 72’de Tolga Ciğerci’nin yerine dahil oldu. Sahada kaldığı sürede takımının oyunu öne itmesinde önemli rol oynayan Jailson topsuz oyunuyla da dikkat çekti. Brezilyalı oyuncu topu ayağından çıkarttıktan sonra boş alanlara hareketlenerek birçok kez arkadaşlarına da yeni boş alanlar yarattı. Maçı 16’sı ofansif 21 isabetli pasla tamamlayan oyuncunun ofansif pas/toplam pas oranı 0.76 olurken, Jailson bu oranla Fenerbahçe orta sahasındaki takım arkadaşlarını geride bıraktı (Tolga 0.58, Gustavo 0.57, Ozan 0.70).
Merkezden top taşıyamadı
Savunmadan topu çıkartmakta zaman zaman organizasyon problemi yaşayan Fenerbahçe’de merkezden topla mesafe kat eden oyuncu eksikliği de göze çarptı. Tolga Ciğerci maçı dribbling denemesi yapmadan tamamlarken, özellikle ilk yarıda Fenerbahçe orta sahasında top taşıyan tek isim Moses oldu. Bu durum Fenerbahçe ataklarının durağanlaşmasına neden olurken, Kasımpaşa’nın ofansif aksiyon hızının Fenerbahçe’nin önünde olması dikkat çekti.
Serdar Aziz
380 Instat Index puanıyla maçın en iyisi olan Serdar Aziz maç boyunca girdiği 14 ikili mücadelenin 10’unu kazandı. Özellikle Kasımpaşa’nın golcüsü Koita ile girdiği 11 ikili mücadelenin dokuzunu kazanan ve rakibine büyük bir üstünlük kuran Serdar’ın bu üstünlüğü ve yaptığı kritik müdahaleler Fenerbahçe savunmasını birçok pozisyonda rahatlatırken, tehlikelerin başlamadan bitmesini sağladı. 90 dakikayı isabetli 15 ofansif pasla tamamlayan oyuncu ilerleyen haftalarda bu konuda da gelişim gösterebilirse Fenerbahçe’nin daha akıcı hücum etmesine katkıda bulunabilir.
Sonuç
Fenerbahçe önceki haftalarda sakatlığı bulunan Moses, Isla, Hasan Ali ve Rodrigues gibi oyuncuların takıma dönmesiyle hücumda daha tehditkar bir yapıya bürünürken, Kruse ve Emre’nin yokluğu en azından 11. hafta itibarıyla yapbozun tamamlanamamasına neden oldu. Yanal’ın iyi oynarken kazanamamanın getirdiği öz güven problemine dikkat çekmesi iyi futbolun iyi sonuçlarla doğru orantılı olduğunu ortaya koyuyor. Önümüzdeki yedi maçın beşini deplasmanda oynayacak olan Fenerbahçe için, milli maç arasının ardından gelecek sert fikstür sezonun geri kalanı adına oldukça belirleyici olacak.