Süper Lig’de son üç haftaya girilirken, şampiyonluk iddiasını sürdürmek isteyen Fenerbahçe, sahasında oynadığı maçta BB Erzurumspor’u 3-1’lik skorla mağlup etti. Emre Belözoğlu ile çıktığı beşinci iç saha maçından da galibiyetle ayrılan sarı-lacivertli takım, Belözoğlu yönetiminde en fazla şut ve isabetli şutu çektiği maçı oynarken aynı zamanda en fazla isabetli pas yaptığı 90 dakikayı da geride bıraktı.
Maçı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Ortalama pozisyonlar
Fenerbahçe’nin diziliş tercihinde Emre Belözoğlu dönemindeki önceki maçlara kıyasla herhangi bir değişiklik yoktu. Yine Sosa’nın savunmanın önünde konumlandığı ve Arjantinli oyuncunun önünde iki orta sahanın yer aldığı bir 4-1-4-1 ile sahada yer alan Fenerbahçe’de Gökhan Gönül ve Nazım Sangare’nin yokluğunda sağ bekte Ozan Tufan yer aldı. Orta sahada Ozan’dan boşalan yere Alanya deplasmanında cezası nedeniyle yer alamayan İrfan Can Kahveci yerleşirken, İrfan’ın önceki haftalardaki sağ kanat rolü de Alanya’da olduğu gibi Mesut Özil’deydi. Emre Belözoğlu’nun takımında Serdar Aziz’in hastalığından dolayı savunmada Attila Szalai’nin partneri olma görevini ise Marcel Tisserand aldı.
Maçın ilk dakikalarında Sosa’nın attığı penaltı golüyle oyuna adeta 1-0 önde başlayan Fenerbahçe’nin kalan bölümlerdeki etkili oyununda 1-0’ın getirdiği skor avantajı da elbette etkiliydi. Fenerbahçe’de sezon başında daha çok Caner Erkin’in uzun toplarıyla işleyen bek-stoper arasına koşuların Emre Belözoğlu yönetiminde daha çok sağ kanattaki İrfan’ın derin topları ve Ozan’ın koşuları üzerinde şekillendiğini görmüştük. Fenerbahçe, Erzurumspor karşılaşmasında da bunu oldukça sık kullanarak başladı.
Fenerbahçe’de Emre Belözoğlu’nun göreve gelmesinin ardından geriden oyun kurma isteği doğrultusunda takımda kalecilerin rolünün değiştiğini görüyoruz. Bu karşılaşmada da Szalai ve Tisserand topa sahip olunan bölümde birbirlerine oldukça uzak oynarken, açılan mesafedeki bağlantı oyuncusu kaleci Harun oldu.
Tisserand’ın maçta en çok pas attığı ismin 14 pasla Harun olması da bu durumu destekler nitelikte bir veri oldu. Kasımpaşa maçında bu şekilde oynamaya çalışırken golü kalesinde gören Fenerbahçe belki o pozisyonun oluşturduğu güven kaybının da etkisiyle Alanya deplasmanında daha direkt bir oyunu tercih etmişti. İkinci golü bu pozisyonda geride yapılan ısrarlı pasların ardından bulan Fenerbahçe’de bu oyunun ödülünün alınması önümüzdeki haftalarda bu konuda daha ısrarcı olunmasını da beraberinde getirebilir.
Fenerbahçe’den oyunu geriden kurma konusundaki çabası bu pozisyonda Mesut ve Sosa’nın topu geriye oynaması konusundaki yönlendirmelerinde de net bir şekilde görünüyor. Her iki oyuncu da topu ayağında bulunduran Ozan’ın Tisserand ile oynamasını istiyor ve Fenerbahçe oyunu bir kez daha stoperleriyle kuruyor.
Fenerbahçe adına geçtiğimiz haftalara göre nispeten farklı olan bir diğer durum ise takımın aut atışlarının ardından geriden oyun kurarken genellikle kendi yarı sahasında oldukça kalabalık olmasıydı. Bu pozisyon özelinde Sosa’nın İrfan’a pası top kaybıyla sonuçlansa da bu oyunda ısrar edilmesinin Fenerbahçe için olumlu olacağına inanıyorum.
Skorun oldukça erken bir şekilde 3-0’a gelmesinin ardından oyundan düşen Erzurumspor’un çok fazla boş alan bırakması da Fenerbahçe’nin rahat oyununda muhtemelen etkiliydi. Bu pozisyonda Tisserand’ı da hücum organizasyonuna ekleyen Fenerbahçeli oyuncular orta sahada 3’e 2’lik avantajı yakaladıktan sonra Erzurum’un bıraktığı boş alanda iyi pozisyon alan Mert Hakan’ı buldu ve Fenerbahçe topu üçüncü bölgeye sorunsuz bir şekilde taşımayı başardı.
Fenerbahçe orta sahasında geçtiğimiz haftalarda zaman zaman hissedilen problemlerden biri Ozan Tufan’ın yüzü kendi kalesine dönük esnada top aldığında yaşadığı üretkenlik problemiydi. Bu karşılaşmada sağ bekte oynayan Ozan’ın yerine merkezde ilk yarıda İrfan’ı, ikinci yarıdaysa Mesut’u gördük ve bu problem nispeten azaldı. Bu pozisyonda rakip kaleye sırtı dönük pozisyon almasına rağmen topu İrfan’a aktarmayı başaran Mesut organizasyonu başlatan isim olurken, tempolu oyunuyla sağ bekte fark yarattığını söyleyebileceğimiz Ozan’ın bindirmesi de Fenerbahçe’yi üçüncü bölgeye taşıdı.
Maç boyunca sekiz kez rakip ceza sahasında topla buluşan ve Valencia’nın ardından bunu en fazla başaran isim olan Ozan Tufan, dört şut pasıyla da yine Valencia ile birlikte takımının en fazla şut pası veren oyuncusu oldu.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğinde attığı paslarla takımını gole yaklaştırma konusunda takımının en iyisi olduğu görülen Ozan, geçtiğimiz haftalarda merkez orta saha olarak oynadığında zaman zaman bu istatistikte sarı-lacivertli takımın en kötüsü olmuştu. Ofansif anlamda yaptıklarıyla da fark yaratan Ozan, bu alanda da Valencia’nın hemen ardından geldi.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğinde bir dönem Manchester United forması da giyen Gabriel Obertan dışında ofansif anlamda fark yaratır nitelikte bir oyuncusu bulunmayan Erzurumspor’da atılan golün pası da Fransız oyuncudan geldi. Maç boyunca takım arkadaşlarına üç şut pası veren Obertan, etkili bir oyun sergiledi.
Futbol Akademi Scouting (FAS) ekibinin hazırladığı gol ihtimali grafiğine göre maç boyunca gol olma ihtimali yüzde 20’nin üzerinde olan sekiz gol pozisyonu yakalayan Fenerbahçe, rakibine göre çok üstün bir oyun sergiledi. Bu durum gol beklentisi oranlarına da yansırken, Fenerbahçe’nin 4.80’lik gol beklentisi değerine Erzurumspor 0.71 ile cevap verdi.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.