Süper Lig’in 4. haftasında Fenerbahçe iç sahada Kayserispor’u konuk ederken, karşılaşmayı konuk ekip 2-3 kazandı.
Bu maç öncesinde Fenerbahçe’de Dirar, Kameni, Benzia, Tolga Ciğerci, Jailson, İsmail Köybaşı, Ozan Tufan kadroda yer almadı. Konuk ekip Kayserispor ise tam kadro olarak Kadıköy deplasmanına geldi.
Ortalama topla buluşma noktaları
Fenerbahçe maça 4-3-3 formasyonu ile başladı. Oynanan 4 lig karşılaşmasına da farklı 11’ler ile çıkan Fenerbahçe’de, takıma katılan yeni oyuncuların uyum sorunu yaşaması ve takım arkadaşları ile yeterince anlaşamaması dikkat çekti. Fenerbahçe orta saha 3’lüsünün ilk kez birlikte oynaması, buna ek olarak Diego Reyes’in kariyerinde oynadığı 227 maçın sadece 1 tanesinde 90 dakika önlibero pozisyonunda sahada kalması orta saha direnci ve topa sahip olma konusunda Fenerbahçe’ye sorunlar yaşattı.
Fenerbahçe’nin iç sahada olmasına rağmen topu daha geriden oyuna sokmuş olması dikkat çekici. Skrtel ve Roman’ın orta saha çizgisine yakın olması, Hasan Ali’nin daha ileri kenarda toplarla buluşması, sürekli bindirmelerle rakip savunmasının dengesini bozması gerekirdi.
Kayserispor maça 4-2-3-1 formasyonu ile başladı. Bilal Basacıkoğlu ve Deniz Türüç’ün ilk yarıda toplamda 24 pas attıklarını ve %100 isabet sağladıklarını belirtmek gerek. Oyun disiplininden kopmadan takım savunmasını doğru yapıp hücuma hızlı çıkışlar yapmak Kayserispor’un ilk hedefiydi. Fenerbahçe orta sahasının uyumsuzluğu Kayserispor’un rahat bir şekilde direnç göstermesi ve tehlikeler yaratmasında önemli rol oynadı. Mensah’ın topla birlikte orta sahayı kat ederek yarattığı tehlikeler önemli pozisyonlar oluşturdu.
Chery’nin attığı pasta Umut Bulut’un savunma arkasına yaptığı koşu, Fenerbahçe orta saha ve savunmasının nasıl dağınık bir halde olduğunu net şekilde gözler önüne serdi. İlk 45 dakikada Fenerbahçe 269 pas yaparken Kayserispor 261 pas yaptı ve şutlarda da Kayserispor 9-6 üstünlük kurdu. Bunun yanı sıra topla oynama oranlarında Kayserispor’un %51 – %49 üstünlüğü göze çarpmaktaydı. Tüm bu verilere rağmen Cocu’nun, oyun içi bir hamle gerçekleştirmeden 67. Dakikaya kadar beklemesi dikkat çekiciydi.
Fenerbahçe iç sahada oynamanın ve taraftarın yoğun desteğinin verdiği etki ile ilk 20 dakika baskı kurmaya çalıştı. Ancak maçın geneline bunu yayamadı. 1-0 öne geçiren gol sonrası Kayserispor’un oyunu daha iyi okuması ve Fenerbahçe’nin zaaflarının üzerine gitmesiyle Fenerbahçe kalesinde maç boyunca önemli tehlikeler yaratıldı.
Maçın genelinde Fenerbahçe’nin üstünlük kuramaması Kadıköy’de alışılagelmiş bir olay değil. Diego Reyes Stoper olarak transfer edilmesine rağmen geldikten 3 gün sonra kendini ön libero pozisyonunda maça başlarken buldu. Kendini rahat hissettiği doğal mevkisi olan stoper pozisyonunda oynamaması ve takım arkadaşlarını tanımaması sebebiyle iyi performans gösteremedi, Phillip Cocu’nun bu tercihi olumlu sonuç veremedi.
İlk yarıda önemli olan bir diğer konu ise Ekici ve Reyes’in sadece 12 kez topla buluşmasına karşı Elif’in 22 kez topla buluşması oldu. Elif topu savunmadan ileriye çıkartan, oyunda yaratıcılık göstermeye çalışan oyuncu olurken Ekici ve Reyes hem sönük bir performans ortaya koydu, hem de pas yüzdelerinde istenen seviyelerde değillerdi. Ekici %69, Reyes %77, Elif %86 pas isabet oranı yakaladı. Bir diğer önemli veri ise Fenerbahçe’nin yetersiz ön alan baskısı oldu. Kayserispor’da Kana-Bıyık 8 pasının tamamını isabetli verdi ve %100 oranı yakaladı. Fenerbahçe’nin yeterli olmayan baskısı Kayserispor savunmasını çok zorlamadı ve Kayserispor’un doğru paslarla Mensah üzerinden orta sahayı hızlı geçerek tehlikeli pozisyonlar yakalanmasına sebep oldu. Fenerbahçe’de olması gereken yoğun, bunaltıcı ve hataya zorlayan önde baskı söz konusu değildi. Tüm olumsuz gidişata rağmen bir hamle yapılmadı ve oyun Kayserispor’un istediği gibi devam etti. Kayserispor’un beraberliği yakalamasının ardından Frey – Ekici değişikliği ile Fenerbahçe orta sahayı boşalttı ve zaten dirençsiz olan bölgeden Kayserispor’un daha rahat geçmesine neden oldu. Oyunun çok geniş alanda oynanması ve sürekli pas hataları ile önde kaybedilen toplarda takımın geriye koşmaya çalışması, fazla efor sarf etmesi, sorunlar yaşattı.
Fenerbahçe’nin şut anlamında sadece 0-15 ve 75-90 arası üstünlük kurabildiğini görüyoruz. Son 15 dakika orta sahayı tamamen boşaltan ve uzun toplar deneyen Fenerbahçe, Kayserispor’un istediğini yaptı. Kayserispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam da maç sonu buna değindi. Son 10 dakika 10 kişi oynayan Kayserispor’un üzerine isabetli paslarla, yoğun baskı yaratılması gerekirken, bir tehlike oluşturmayan uzun paslara yönenildi. Son bölümlerde Levent Gülen gibi savunmacı isimlerin oyuna girmesiyle daha dirençli ve gömülü oynayan Kayserispor önemli fırsatlar vermedi.
Fenerbahçe’de en çok paslaşma Roman ve Skrtel arasında gerçekleşti. En çok paslaşmanın gerideki 5 oyuncunun 4’ü arasında geçmesi dikkat çekici. Roman ve Skrtel’in orta saha ile paslaşmaları, daha çok ileriye doğru pozisyon üretici paslar atmaları gerekirken, bilinçsizce top dolaştırılması önemli bir pozisyon yaratılamaması sağladı ve Kayserispor’un istediği gibi oynanmasına sebep oldu. Valbuena’nın sürekli hareket halinde olması topu isteyerek üretimler yapma çabası önemliydi ve nitekim gelen Fenerbahçe’nin 1. Golü Valbuena’nın atağı bırakmadan, düşmesine rağmen kalkması ve yoğun ısrarı sonucu geldi.
Kayserispor’da ise paslaşmalar adeta ligin zirvesine oynayan büyük takım paslaşmalarını anımsattı. Topu olabildiğince orta sahada oynamak istediler. Kanatlarda Deniz Türüç ve Bilal Basacıkoğlu sürekli olarak oyunun içerisindeydi. Onlara ilk yarı boyuncu Fenerbahçe bekleri tarafından yapılan yetersiz baskılar ve alan daraltmaları ilk yarı da %100 pas isabetine ulaşmalarını sağlamıştı. Oyun yerleşimi ve doğru futbol Kayserispor’a galibiyeti getirdi.
Elif’in Fenerbahçe’de en çok aksiyona sahip (bir oyuncunun tüm aksiyonları; şut, pas, dripling, ikili mücadele, top kapma vs.) oyuncu olması önemli. Fenerbahçe’de yoğun çaba sarf eden oyuncu oldu. Sahada her alanda yer alan oyuncu, bu konuda Reyes ve Ekici’nin neredeyse 2 katıydı.
Phillip Cocu ve Israrları
Fenerbahçe’nin başında 6. Resmi maçına çıkan Cocu, bu maçların hiçbirinde ikinci yarıya oyuncu değişikliği ile başlamadı. 6 maçın sadece 1 tanesinde ilk yarı oyuncu değişikliği oldu ve o da Bursaspor karşısında sakatlıktan dolayı zorunlu değişilik idi.
Oyuncu değişikliklerini sadece 65. Dakika sonrasında yapması ve yaptığı hamlelerle gol dahi atılamaması, oyunu okuma konusunda yaşadığı sıkıntıları gösterdi.
Slimani’nin savunma arkası koşuları
Slimani’nin oyununda dikkat çeken nokta sürekli savunma arkasına koşular göstermesi, pozisyon araması. Ancak maç genelinde yalnızca 2 kere savunma arkasına tehlike toplar atılabildi ve bu 2 pozisyon da tehlikeler yarattı.
Bu pozisyonun devamı ise Fenerbahçe’nin yakaladığı en net pozisyonlardan birine dönüştü. Benzia’nın takıma yerleşmesiyle yaratıcılık ve üreticiliği daha artacak olan takımda Slimani üzerine oynanan oyun artacaktır. Bu ve benzeri girişimlerin hücumda daha sık yapılmalı.
Savunma yerleşimi hataları
Savunmaya transfer yapılmaması ve geçen sezon ki Hasan Ali-Skrtel-Roman-Isla hattının aynı kalmasına rağmen, savunmada adam paylaşma konusunda hatalar sürüyor. Orta sahanın, ileriye çıktığında geriye zamanında dönememesi ve savunmada alan paylaşımındaki problemler dikkat çekici. Takıma yeni katılan savunma oyuncuları arasında bu sıkıntıların yaşanması doğal karşılanabilirdi ancak oturmuş savunma hattında yaşanan iletişim kopukluğu göze çarptı.
Sonuç
4 maç sonunda 3 puanda kalarak tarihinin en kötü Süper Lig başlangıçlarından birini yapan Fenerbahçe’de yerleşim ve savunma sorunları devam ediyor. Oynadığı tüm karşılaşmalarda kalesinde gol görerek ve üretkenlik sorunları yaşayarak, kısa vadede gelmesi gereken ardı ardına galibiyetler zor gözüküyor. Cocu’nun ideal 11’ini yakalaması için zamana ihtiyacı var ve önümüzdeki 1 ayın daha sancılı geçeceği gözüküyor.
Cocu’nun oyunu okuma konusunda yaşadığı sorunların, oyuncuları daha iyi tanıdıkça zaman içerisinde ortadan kalkması gerekiyor. Henüz yapılan bir hamle ile oyunun değişmemesi hatta skor üretilememesi geleceğe dair önemli soru işaretlerinden. Transferin son günü kadroya katılan oyuncuların da takıma uyum sağlaması ve diğer futbolcuları tanıması sonrasında ideal kadronun oluşmasıyla sorunlar aşılabilir. Topu iyi kullanıp öne de oynayabilen Jailson’un ve Yassine Benzia’nın ilk 11’e yerleştirilmesiyle orta saha biraz daha toparlanacaktır.
Jailson – Elif – Benzia muhtemel orta saha hattı gelecek için takımı taşıyabilecek, yapılan hataları en aza indirecek ve kadro içerisindeki göze çarpan en ideal 3’lü durumunda. Fenerbahçe’nin ilk golünde top ayağında 33 saniye kaldı ve 13 pas yapıldı. Maç boyunca topu ayağında tutamayan Fenerbahçe, bunu geliştirmeli ve doğru paslarla ısrarla rakip savunma arasında boşluklar aramalı.
Konuk Yazar: Semih Durası