Analiz | Fenerbahçe 1-1 Trabzonspor

Fenerbahçe, ligin 3. haftasında kendi evinde karşılaştığı Trabzonspor ile 1-1 berabere kaldı. 3. hafta hafta sonunda Fenerbahçe 7 puana, Trabzonspor ise 5 puana yükseldi.

Ortalama pozisyonlar

Oyuncuların ortalama topla buluşma noktalarına bakınca geçtiğimiz seneki birçok maçtan farklı olarak iki stoperin de oldukça önde topla buluştuğu görülüyor. Bunun sebepleri arasında takım olarak oyunu rakip sahada kabul etmenin yanında kaleci Altay’ın becerikli ayağı ve tüm oyuncuların hareketliliği söylenebilir.

İlk 20 dakika

Fenerbahçe, maça yüksek ihtimalle daha önceden çalışılmış bir santra hücumu ile başladı. Bu bile belki bize takım içinde nasıl bir motivasyon olduğu ile ilgili bir fikir verebilir. İlk dakikadan itibaren takım olarak hedef 3. bölgeye, gerek dikine tek toplarla, gerekse de topla mesafe kat ederek gol vuruşu kovalamak oldu.

Bu karşılaşmada Fenerbahçe’yi çok daha “takım” hüviyetinde bulduğumu söyleyebilirim. Değinmediğim oyuncular için kötü oynadılar sonucu çıkmamalı.

Fenerbahçe’nin iki devşirme beki Dirar ve Ozan, maçın başlaması ile birlikte rakip yarı sahada oyunu enlemesine genişletmek amacı ile çizgiye yakın kalmaya çalıştı. Deniz ve Rodriguez bu süreçte içeri topsuz koşular denediler.

Aşağıdaki pozisyonda Zanka’dan ilk top isteyen Tolga, yüksek temposuyla ters kanada dönen atağa eşlik etti ve desteğe gidip sonrasında da ceza sahasına koşu yapıyor.

Vedat, ne kadar faydalı bir transfer olacağını sırtı dönük top alıp yaptığı servislerle göstermeye başladı. Deniz ilk dakikalardan başlayarak içerde bulduğu boş alanlara kat etmeye gayret etti.

Fenerbahçe golü bulduğu ilk 20 dakikada takım olarak çok hareketli, iştahlı, enerjikti. Orta saha ikilisi Emre, Tolga ve Kruse de bu enerjiyi yukarı taşıyan oyunculardandı.

 

Geçici olarak stoper bölgesinde oynasa da Jailson için en büyük soru işareti zorluk derecesi yüksek maçlarda stoper bölgesinde sırıtıp sırıtmayacağı idi. Yenilen gol dahil pozisyon hataları yapmış olsa da Trabzonspor maçı genelinde iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Rami’nin takıma dahil olması ve hatta Gustavo’nun hangi bölgede oynayacağının belirlenmesinden sonra Jailson’un durumunu ne olacak soru işareti.

Jailson, düşünülmüş olarak çokça 3. bölgeye girdi. Rakip için sayısal ve eşleşme anlamında sıkıntı çıkartabilecek denemelerdi bunlar.

Savunma riski noktasında da Emre’nin çoğunlukla geride kaldı.

Bunun benzeri çalışmaları geçtiğimiz sene Championship’te, bu sene de Premier Lig’de oynayan Sheffield United’da gördük. İki stoperinden birini kanat bindirmelerinde kullanarak eşleşme problemi yaratmayı amaçlıyorlar. Bir benzerini Ersun Yanal’ın Jailson ile uygulamak isteyebileceğini düşündüm. İlerleyen haftalarda bu deneme devam edecek mi, yoksa bu karşılaşmalık bir durum muydu göreceğiz.

Bu arada Fenerbahçe’nin en çok aksiyonu olan oyuncusu olduğunu (115) ve daha da önemlisi bu aksiyonları %97 gibi bir başarı oranı ile yaptığını belirtmem gerek. Tabi bu verilerin hepsi toplu oyunları kapsıyor. Attığı 79 pastan ise sadece 1 hatalı pasla oynadı (%99). çok şahit olduğumuz bir oran olmasığını söylemem gerek.

Rodriguez, kişisel olarak da tercih hatalarından dolayı mesafeli yaklaştığım oyunculardan. Bu karşılaşmada topsuz iyi işler yaptı, golde de topu ceza sahası önüne taşıyıp Kruse ile çok iyi bir ikili oyun ile gölü buldu.

1-0’dan sonra Fenerbahçe

Fenerbahçe golü bulduktan sonra sanki bir enerji boşalması yaşadı. İlk dakikalardaki yüksek tempo, enerji bir nevi açığa çıktı. Konsantrasyon kaybı yaşandığını düşünüyorum, sorun mental olmalı.  Bu durum verilere de yansıdı. Trabzonspor da skoru eşitlemek için takım olarak biraz daha öne çıktı.

İlk 15 dakikada topla %81 oranında oynayan Fenerbahçe, 16. dakikada golü bulduktan sonra dramatik bir şekilde %57’ye düşüyor. Aynı şekilde ilk 15 dakikada ikili mücadele kazanma oranı %60 iken golü bulduktan sonra tam tersi bir durum ortaya çıkıyor.

Bunun sonunda da Trabzonspor 26. dakikada ilk şutunda golü buldu. Ozan’ın 3. bölgede kaptırdığı top sonrasında savunmaya geçişi iyi yapamadı Fenerbahçe.

2. yarı

Fenerbahçe 2. yarıya da etkili başladı. Geçen seozndan en büyük fark, 1. bölgeden oyunu yerden başlatmak olacak gibi gözüküyor.

Bunda en önemli etkenlerin başında kaleci Altay geliyor. Bu karşılaşmada 8 kale vuruşunun hepsini yerden ayağa başlattı. Akan oyunda da 33 pasın sadece 5 tanesi uzun mesafe vuruş oldu, son derece anlaşılır.

Altay’dan başlayan bu tercih, stoperde Jailson ve kısmen Zanka, orta alanda da Emre ve 2. bölgeye pas alışverişi için sıkça gelen Kruse sayesinde işleyecek gibi gözüküyor. Yeni transfer Gustavo da bu anlamda hocanın elini hem stoperde hem de orta sahada oldukça rahatlatacak.

60. dakikadan sonra yine verilerin de destekleyeceği şekilde Fenerbahçe’de bir durağanlık ve Trabzonspor’un oyuna kısmen ortak olma çabalarını gördük. Başlangıçtaki yüksek temponun etkisi mi henüz söylemek için erken olabilir. Oyunu yine rakip yarısahaya yıkmış olsa da Fenerbahçe ilk 20 dakikadaki hareketliliği sergileyemedi. Belki de bunun sonucu olarak ceza sahasına orta sayılarında ilk yarıya göre bir artış oldu. Organize, set hücumunda ısrarlı pas alışverişi ile doğru zamanı aramaktansa zaman zaman ceza sahasına orta yapmayı tercih ettiler. İlk yarıda 4 olan orta sayısı ikinci yarı 10’a çıktı.

Aynı şekilde belki de hareketsizlik ve tempo düşüklüğü kaynaklı olarak ilk yarıdaki 25 top kaybı (2 tanesi kendi yarı alanında) ikinci yarı 39’a çıktı. 39 top kaybının 8’i kendi yarı alanında yaşanırken bu 8 top kaybının 5’ini Tolga yaptı. Ben Tolga’yı beğendim, ancak sanki henüz 90 dakika sahada kalması çin biraz daha süreye ihtiyaç var.

Ersun Yanal bu duruma 69. dakikada Deniz Türüç-Zajc değişikliği ile müdahale etmek istese de Zajc’a tam olarak ne rolü verdiğini, ne amaçladığını çözemedim. Zajc, 2. bölgeden ceza sahası koşularını etkili yapabilen, hareketli bir isim ancak Deniz-Zajc değişikliği istenilen verimi vermedi. Keza sonradan oyuna giren Ferdi ve Mevlüt de istenilen etkiyi yapamadı.

Sonuç

Fenerbahçe 3. haftada kendi evinde galibiyet alamamış olsa da sanıyorum ki taraftarının genel olarak güvenini kazandı. İlk yarıdaki 20 dakikalık süreci mümkün olduğunca oyun geneline yaymaları durumunda iyi bir sezon geçirmemeleri için bir sebep gözükmüyor. Tabi burada kritik olan konu, yeni transferler Rami ve Gustavo geldikten sonra takım kurgusu ne şekilde oluşacak, Jailson’un, Dirar’ın, sakatlıkları süren Isla ve Moses’ın dönüşleri sonrası nasıl bir kurgu olacak merak konusu.

Trabzonspor ise İstanbul deplasmanında son dönemdeki etkili, baskın oyununu oynayamadı. Bunda Abdülkadir  Ömür’ün eksikliğinin de etkisi olmalı.