Analiz: Fenerbahçe 0-1 Antalyaspor

Derbide oynadığı futbolla taraftarlarını memnun eden Fenerbahçe, milli maç arası öncesinde evinde konuk ettiği Antlalyaspor’a 1-0 yenildi. Ersun Yanal yönetiminde Kadıköy’deki ilk lig mağlubiyetini yaşayan Fenerbahçe rakip savunmayı 90 dakika boyunca aşmayı başaramayınca milli maç arasına son beş maçta bir galibiyetle girebildi.

Derbi kadrosu korundu

Garry Rordigues ve Victor Moses’ın yokluğunda maça derbide sahaya çıkan ilk 11’e başlayan Fenerbahçe’de kanatlar yine Tolga Ciğerci ve Ozan Tufan’a emanet edildi. Sahaya 4-2-3-1 düzeniyle çıkan Fenerbahçe’de ikinci yarıda Zajc’ın da oyuna dahil olmasıyla beraber, ilk yarıda Muriqi’nin yanında gördüğümüz Kruse daha çok sol tarafa yakın oynadı. Golü erken bulmanın avantajıyla maç boyunca topun arkasında kalmaya gayret eden ve zaman zaman 11 kişiyle ceza sahası çevresinde savunma yapan Antalyaspor ise Charles gibi önemli bir oyuncusundan yoksun geldiği Kadıköy’de 4-1-4-1 dizilişiyle sahada yer aldı.

Merkezi önceki haftalarda olduğu gibi Emre-Gustavo ikilisiyle kapayan Fenerbahçe’de teknik direktör Ersun Yanal sezona çok iyi başlayan Ozan Tufan’ı bu formuyla kesmemek için sağ kanatta tercih etti. Max Kruse ise Vedat Muriqi’nin ön taraftaki partneri olurken, sarı-lacivertliler maçın önemli bölümünü klasik bir 4-4-2’ye yakın bir formatla oynadı.

Topla oynamada Fenerbahçe üstün

Ligin topa sahip olma konusunda en yüksek yüzdeye sahip olan takımı olan Fenerbahçe, bu üstünlüğünü Antalyaspor maçına da yansıttı. Maçın özellikle ilk ve son 15 dakikalık yarım saatlik diliminde rakibine büyük bir üstünlük kuran Ersun Yanal’ın ekibi, karşılaşmayı yüzde 74’lük topla oynama oranı ve 634 isabetli pasla tamamladı.

Fenerbahçe’nin etkili presinin de etkisiyle maç boyunca topa 45 saniyenin üzerinde sahip olarak hücum etme fırsatı bulamayan Antalyaspor’un bu istatistiği ise dikkat çekici bir ayrıntı oldu.

Kadıköy’de daha önce oynadığı maçlarda olduğu gibi Antalyaspor karşısında da rakip yarı alanda yaptığı presle rakibini birçok kez hataya zorlayan Fenerbahçe buna rağmen kazandığı topları golle sonuçlandırmayı başaramadı.

Fenerbahçe, Antalyaspor’un golü erken bulmasının da etkisiyle ön alanda pres yapmayı tercih etmemesiyle savunmadan topla çıkmakta zorlanmadı. Ersun Yanal’ın takımı 90 dakika boyunca kendi yarı sahasında sadece üç top kaybıyla oynadı.

Kanatlardan yüklendi

Rodrigues ve Moses’ın yokluğuna rağmen beklerini kullanarak kenarlardan yüklenme alışkanlığını bu maçta da sürdüren Fenerbahçe’nin ataklarının büyük kısmı kanat akınlarıyla gerçekleşti. 90 dakika boyunca merkezden şutla bitirdiği sadece 1 atak gerçekleştiren Fenerbahçe sağ kanattan 42, sol kanattan ise 44 hücum girişiminde bulundu.

Isla’nın yokluğunda sağ bek olarak görev yapan ve daha çok içe kat ederek oynamayı seven Ozan Tufan’a karşın çizgiyi kullanmayı seven Şilili oyuncunun dönüşüyle sağ kanadı daha etkin kullanmaya başlayan Fenerbahçe, ataklarının önemli bir kısmını Isla üzerinden gerçekleştirdi.

Maç boyunca rakip ceza sahasına en fazla pas atma girişiminde bulunan ve yine ceza sahasına en fazla isabetli pas atan isim olan (15/7) Isla üçüncü bölgeye ise toplamda 30 isabetli pas atarken buna rağmen yaptığı 12 ortanın sadece dört tanesi isabetli oldu. Maç sonrası Ersun Yanal tarafından henüz tam anlamıyla hazır olmadığı belirtilen tecrübeli oyuncunun sezonun geri kalanında Fenerbahçe’nin hücum etkinliği için oldukça önemli bir isim olacağına şüphe yok.

Gol erken geldi

Derbide daha çok rakibini durdurmak üzere bir 11 hazırlayan Ersun Yanal’ın bu planı doğrultusunda çıkardığı takım bunu başarabilmişti. Ancak Antalyaspor’un erken gelen golü bu nispeten daha savunmacı görünen takımın oynayabileceği etkili oyununun da taca çıkmasına neden oldu. Emre’nin kötü pas tercihiyle başlayan Antalyaspor atağı, Jailson’un net bir stoper olmamasının da etkisiyle kısa sürede Fenerbahçe kalesinde golle sonuçlandı.

Antalyaspor’un bu golü Fenerbahçe adına sezonun en büyük tartışmalarından biri olan Jailson’un stoperde görev yapma konusunu da bir kez daha gündeme getirdi. Bu sezon topa sahip olma oyunu oynamaya çalışan Fenerbahçe’de Rami ve Serdar Aziz gibi alternatiflere rağmen sürekli olarak görev yapan Brezilyalı oyuncu çevikliği ve topa olan hakimiyetiyle takımı adına orta alanda birçok eşleşme avantajı sağlayabiliyor.

Bununla beraber gerçek mevkisinin stoper olmaması nedeniyle sezon başından bu yana gole neden olan birden fazla hata yapan Jailson’un milli maç arasının ardından bu mevkide devam edip etmeyeceği de önemli bir soru işareti olarak duruyor. Antalyaspor karşısında 80 isabetli pasla Gustavo’nun ardından takımının en fazla isabetli pas yapan ikinci ismi olan Jailson, girdiği 16 ikili mücadelenin 14’ünü kazandı. Yüzde 88’lik ikili mücadele kazanma oranıyla maçın en iyisi olan oyuncunun maç boyunca kaybettiği iki mücadeleden birinin golle sonuçlanması ise önemli bir şanssızlık olarak dikkat çekti.

Üretkenlik problemi

Erken yediği golün ardından Tolga-Ozan kanatlarıyla yaşaması muhtemel üretkenlik sorununu hisseden Fenerbahçe, golü yemesinin ardından ilk devrenin sonuna kadar rakip kaleye sadece iki isabetli şut gönderebildi. Bu şutların birini Antalyaspor’un pas hatası sonucu topu bir anda önünde bulan Kruse çekerken, diğer isabetli şut ise duraklamalarda ceza sahasının dışından kaleyi yoklayan Gustavo’dan geldi.

Golün ardından ilk 45 dakikada Antalyaspor’un kapalı savunmasını aşmak için Isla ve Dirar’ın kenar ortaları dışında herhangi bir üretkenlik sergileyemeyen Fenerbahçe Şilili oyuncunun ortalarında ceza sahasına kalabalık girerek gol fırsatları aradı. Bu maç özelinde de sıklıkla tekrarlanan Gustavo ve Isla iş birliği ile hazırlanan bu hücumları sezonun geri kalanında da sıklıkla görmemiz oldukça muhtemel.

Fenerbahçe adına ilk yarıda dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise takımın çok az dribbling yapması oldu. İlk 45 dakika boyunca tehlikeli bölgede Ozan Tufan’ın 26. dakikadaki bu dribblingiyle beraber sadece iki dribbling yapan Fenerbahçeli futbolcuların bu durağan futbolu Antalyaspor savunmasının boşluk vermemesini sağladı.

Zajc’ın Tolgay’ın yerine oyuna dahil olduğu ikinci yarıda sol kanadı da etkin bir şekilde kullanmaya başlayan Fenerbahçe’de sonradan oyuna giren Deniz Türüç de bu durum maça başlayan 11’in de bir kez daha sorgulanmasına neden oldu. Üçüncü bölgede yaklaşık 30 dakikada 3 başarılı dribbling yapan ve ilk yarıdaki toplam dribbling sayısını tek başına geçen Deniz ya da Ferdi maça 11’de başlasa acaba daha iyi mi olurdu sorusu maçtan sonra muhtemelen Yanal ve kurmaylarının da aklını kurcalamıştır.

Kruse’nin Muriqi’ye yakın oynamasıyla beraber özellikle ilk yarıda merkezden ciddi bir üretkenlik problemi yaşayan Fenerbahçe maç boyunca merkezden gerçekleştirdiği 18 atağın sadece bir tanesini şutla sonuçlandırabildi.

İkinci yarı

İkinci 45 dakikaya Tolga-Zajc değişikliğiyle başlayan Fenerbahçe’de Kruse maça sol kanatta başladı. Forvet arkasında görev yapan Sloven oyuncunun Kruse’den farklı olarak orta alana gelerek top alması Fenerbahçe’nin merkezden yaptığı hücumların etkinliğini de arttırdı.

61’de Deniz Türüç’ün oyuna girmesinin ardından Kruse daha çok sağ kanat ve orta alanda topla buluşurken, Alman oyuncunun maçtaki en etkin anlarının bu dakikadan sonra başlaması da dikkat çekti.

Vedat Muriqi

Maç boyunca girdiği 50 aksiyonun 25’inden başarılı ayrılan Kosovalı golcü 18 ofansif ikili mücadelenin ise yedisinden galip ayrıldı. Karşılaşmayı 184 index puanıyla tamamlayan Muriqi bu alanda takımının en etkisiz ismi oldu. Geçtiğimiz haftalarda arkadaşlarına yaptığı servislerle dikkat çeken oyuncunun Antalyaspor maçının ikinci yarısını sadece bir isabetli pasla tamamlaması da dikkat çekti. Maçı iki şutla tamamlayan oyuncunun her iki vuruşu da kaleyi bulmadı.