EURO 2016 finalisti ve 2018 Dünya Kupası şampiyonu Fransa derin kadrosuyla birlikte turnuvanın doğal favorilerinden biri… EURO 2020 elemelerinde 10 maçta 8 galibiyet 1 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 25 puanla gruptan lider çıkan Fransa, elemelerde sadece Türkiye’yi yenememişti.
Peki Fransa bu güçlü kadrosunu nasıl kullanıyor? EURO 2020’de nasıl bir Fransa bizleri bekliyor? Bu sorulara cevap aramak adına iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile Fransa Milli Takımı’na göz atalım.
Kadro
Her mevkide bolca opsiyona sahip olunan derin bir kadroya 6 yıl sonra Benzema’nın da eklenmesiyle Fransa kadrosu tamamlandı. Muhtemel 11 üzerinden kadroyu okumadan önce dışarıda kalan isimlerden yapılabilecek 11’i de göstererek Fransa’nın kadro konusundaki gücünü özetlemek istiyorum.
L’Équipe tarafından yapılan bu takımda pek çok milli takımda tartışmasız 11 oynayabilecek oyuncuların varlığı Fransa’nın kadrodan aldığı gücü özetliyor. Öte yandan alttan gelen özel bir jenerasyon olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Beklenen 11
Elemelerde ve Uluslar Ligi’nde geniş kadronun hakkını verebilmek adına farklı şablonları denemeyi ihmal etmedi Didier Deschamps. Uluslar Ligi’nde zaman zaman üçlü savunmayla izlediğimiz Fransa, Dünya Kupası elemelerinde dörtlü savunma kurgusu üzerinden devam etmişti. Euro 2020’de de böyle devam edilebilir ancak iki kurgunun da hakkını verebilecek geniş kadro yapısı Fransa’nın manevra kabiliyetini özetleyecek nitelikte.
Galler ile oynanan hazırlık maçında da gördüğümüz yukarıdaki şema (Tek fark Kante yerine Tolisso vardı) EURO 2020’de ağırlıklı olarak göreceğimiz Fransa şeması olabilir. Benzema’nın kadroya eklenmesiyle Giroud’nun görece alternatif konumuna düştüğü bu şablonda Griezmann’ın merkezdeki mobil profili belirleyici konumda.
Fransa, Milli Takımlar düzeyinde oyunun ne yöne ilerlediğinin de büyük bir göstergesi. Avrupa’nın her tarafından birkaç ayda bir toplanabilen milli takımlarda idealist, net oyun planları inşa etmek kolay değil. “Kazanmaktan çok kaybetmemenin önemli olduğu” turnuva dinamikleri Fransa’yı güçlü oyunuyla ön plana taşıyor. Kazanılan Dünya Kupası’nda dahi bu dev kadronun oynadığı oyun eleştirilirken aslında Fransa’nın başarısı da bu turnuva oyununda saklıydı.
Kurgu
Baklava ya da elmas 442 diyebileceğimiz Fransa temel kurgusunda oyun derinliğini yaratan en önemli iki faktör Kante ve Griezmann olacak. Yukarıdaki görsel Galler maçından olduğu için orta sahanın derinindeki isim Tolisso ancak Kante kadronun vazgeçilmez oyuncusu olduğu için turnuvada orada Kante’yi göreceğiz. Renkleri oyuncuların orijin mevkisine göre ayırdım ki özellikle Griezmann’ın derinde üstlendiği rolü daha iyi görebilelim. Forvet karakterli Griezmann’ın merkeze gelmesinin en önemli nedeni sağ ve sol içte Pogba’nın alan bulmasına katkı sağlamak. Fransa genişlemeyi seven ve bunu bekleriyle yapan bir takım. Öte yandan önde Benzema’nın da yapıcı özellikleriyle fark yarattığı takımda Mbappe’nin geniş alanlar bulması gerekiyor. Oyunu genişletebilmek Fransa için bu yüzden önemli.
Griezmann’ın mobil bir oyuncu olması ve Benzema’nın yüksek oyun içi katkısı bu ikilinin rol paylaşımında fazla sorun yaşamayacağı anlamına geliyor. Zaman zaman rahatlıkla rolleri paylaşabiliyorlar çünkü. Öte yandan Mbappe’nin patlayıcılığı onu takımın X faktörü konumuna getiriyor.
Savunmada 433 diyebileceğimiz şekilde yerleşen Fransa geriden oyun kurma ısrarındaki takımlara karşı özellikle orta sahada yarattığı sayısal üstünlükle rakiplerini uzun toplara yönlendiriyor.
Yukarıdaki sekansta bu durumun örneklerinden birini görüyoruz. Galler’e geriden oyun kurma fırsatı vermeyen Fransa rakibini uzun toplara yönlendiriyor.
Bu arada Dünya Kupası’ndaki güçlü oyunda ciddi bir payı olduğunu düşündüğüm Matuidi’nin yokluğu ve Rabiot’den bir Matuidi katkısı alınamayacağı gerçeği mevcut. Bu bir Rabiot eleştirisi olmamakla birlikte elmas ya da baklava 442 diyebileceğimiz bu şablonda Matuidi’nin o kanattaki güçlü varlığı zaman zaman fark yaratıyordu. Sissoko’nun kadrodaki varlığında bu durumun da etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Bu sekansta Fransa için ideal diyebileceğimiz bir set mevcut. Orta sahada pivot diye tabir edebileceğimiz top kullanma rolünü üstlenen Tolisso’ya (turnuvada bu isim çoğunlukla Kante olacaktır) yardıma gelen hücumcular görüyoruz. Griezmann her zamanki gibi merkezde rol üstlenirken Benzema’nın da derine geldiğini ve atağın oradan şekilleneceğini görüyor ve kendini ceza sahasına atıyor. Atak Benzema üzerinden şekillenirken hücum üçlüsünün bir diğer parçası olan Mbappe’nin de yaratıcı rol üstlendiğini görüyoruz. O da pasını attıktan sonra kendini ceza sahasında buluyor. Mbappe’nin koşusunu gören Griezmann yay civarında sırtı dönük top alarak Mbappe’yi ceza sahasında topla buluşturmaya çalışıyor.
Uzun uzun spiker gibi anlatmanın lüzumu yok aslında. Benzema’nın sorumluluk üstlenen profili, Griezmann’ın ortaklarına göre kendine rol biçen profiliyle eşleşiyor ve Mbappe gibi bir silah fiilen ceza sahasında topla buluşuyor. Pozisyon ofsayt olsa da Fransa için ideal diyebileceğimiz bir set kurgusu görüyoruz.
Anahtar Griezmann
Fransa kurgusundaki anahtar oyunculardan biri Antoine Griezmann… Derinde hem sırtı dönük oyun katkısı sunabilen hem yaratıcı özellikleriyle fark yaratan hem de hücumdaki ortaklarıyla zaman zaman yer değiştirebilen mobil bir oyuncu Griezmann. Fransa’nın yerleşik savunmalara karşı kurgulayacağı ataklarda da ondan alınacak oyun katkısı kritik önem taşıyor. Hem yay önünde oyun kurulumuna katkı sağlıyor hem oyunun yönünü değiştirebiliyor. Kısacası Mbappe ve Benzema için tamamlayıcı bir rol üstleniyor.
Pogba’nın ekstraları
Paul Pogba’dan maksimum katkı alınabilecek bir orta saha kurgusu var mı bundan şüpheliyim ancak onun ekstralarından faydalanılabilecek sekanslar izliyoruz. Bunların başında özellikle geçiş hücumlarında attığı ters toplar geliyor. Yukarıda Portekiz maçındaki hızlı ataklarda attığı iki ters topu görüyoruz.
Öte yandan Griezmann’ın derinde oyun kurulumuna katkı sunduğu sekanslarda Pogba’nın ceza sahasını çoklaması da sayısal üstünlük açısından değerli. Orta yapmayı seven Fransa takımında uzun boyuyla ceza sahasında olması ya da yay civarında dönen toplarla yapabilecekleri Pogba’yı değerli kılıyor.
Fransa dominant bir takım olsa da oyun gücünü doğrudan top hakimiyetinden alan bir takım değil. Özellikle Hırvatistan maçlarında topa hükmetmeden de istediği sonuçları alabilen bir hücum yapısı var. Portekiz maçlarında da topun %50’ye %50 ortada kaldığı bir senaryo izledik. Üstelik topun büyük oranda rakipte olduğu pek çok senaryoda da geçiş hücumları kovalayabilen hızlı bir oyuncu grubu var. Fiziksel kapasitesi yüksek atletik oyunculardan kurulu oyuncu grubu bu açıdan çok değerli ve Fransa kadrosu bu güce sahip. Burada orta saha çeşitliliği ve takımın taktiksel manevra kabiliyeti devreye giriyor. Bu çeşitliliğe üçlü savunma alternatifini de ekleyen Deschamps geniş kadronun meyvelerini bu şekilde yemek istiyor.
Geniş kadro, fiziksel üstünlük ve turnuva oyunu… Fransa, Dünya Kupası şampiyonu sıfatıyla katılacağı EURO 2020’den de kupayla ayrılmak istiyor. Bakalım Avrupa Şampiyonası elemelerinde Türkiye’nin yaptığı gibi turnuvada Fransa’ya çelme takabilen bir takım çıkacak mı?
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.