Bundesliga’nın 2020/2021 sezonu açılış haftasında geçen sezonu ilk dörtte bitiren iki takım Cumartesi akşamı Signal Iduna Park’ta sınırlı sayıda seyircili karşılaşmada kozlarını paylaştı. Bellingam, Meunier ve Reiner gibi isimlerle kadrosunu güçlendiren Favre’nin ekibi kadrosununda çok değişikliğe gitmeyen ve koruyan Borussia Mönchengladbach’ı evinde ağırladı. 3 puanı 3 golle alan ev sahibi ekipte gollerin ikisi Haaland ve biri Reyna’dan geldi.
Ortalama pozisyonlar ve kadrolar
Ev sahibi ekip geçen sene olduğu gibi 3-4-3 dizilişi ile sahaya çıktı. Akanji-Hummels-Emre Can hattının önünde Witsel ve yeni transfer Bellingham görev aldı. Kanat beki pozisyonlarında Favre Hazard ve Meunier’ye şans verirken ileri hücum üçlüsünde Haaland-Sancho-Reyna forma şansı buldu.
Marco Rose ise alışılmış 4-2-3-1 dizilişi yerine 3-4-3 dizilişi ile takımını sahaya sürdü. Aslında geçen senede Dortmund maçlarının ikisinde de 3’lü savunmayı tercih eden Alman teknik adam bu maçlarda da sahadan eli boş ayrılmıştı. Konuk ekipre savunma hattında Bensebaini, Ginter ve Elvedi görev alırken orta saha 4’lüsünü Wendt-Neuhaus-Karamer-Lainer’den oluşturdu. İleri uçta ise Wolf-Stindle-Holfmann üçlüsü görev aldı. Marco Rose geçen seneki iki maçta da ya Plea’yı ya da Thuram’ı oynatmazken bu maçta ikisini birden yedek kulübesinde oturtması dikkat çekti.
Takımların ana planları
İki takımda aynı dizlişte sahaya çıkınca ister istemez birebir eşleşmeler oluştu. Görsellerdeki gibi iki takımda hücumda 3-2-5 şeklini alırken savunmaya geçince 5-2-3’e evrildiler. M’gladbach geriden oyun kurarken belki de Chris Wilder etkisi ile atağın yönüne göre Ginter veya Bensebaini bek gibi çizgiye açılırken iki stoperin arasına top almak için giren isim genelde Neuhaus oldu. Bu durum normalde sol bek oynayan Bensebaini’yi savunmada kalmaya zorlayarak hücum açısından daha etkisiz kıldı. Ön alan presi konusunda noksan olan rakiplerine karşı geriden oyun kurmada ve pas yapmada Rose’nin öğrencileri zorlanmadı.
Marco Rose dizilişi değiştirse de oyun anlayışı aynı olacak şekilde merkezi sıkı tutup rakibini kanata oynamaya zorladı. Görselde görüldüğü gibi ön alanda 5’li yapı orta alanı kapatınca Dortmund mecburen çizgiye doğru oynamak zorunda kalıyor ve devamında 5’li yapı sağa doğru pas kanallarını kapatarak yaklaşıp devamında kanat beki Wendt’inde baskıya katılmasıyla rakibi top kaybına zorluyorlar. Bu anlayış zaten ortadan direk geçiş oyunları ile etki yaratan ev sahibi ekibi durdurmak için makul bir ana plandı ve ilk 35 dakikada etkilide oldu fakat Favre’nin öğrencileri tek paslarla zaman zaman özellikle sağ kanatta iyi boşluklar bulabildi. Golden sonra da oyun tamamen ev sahibinin istediği şekile döndü. Bu konuda B planı olarak Rose sınıfta kaldı ve özellikle Plea ve Thuram’ı oyuna almakta çok geç kaldı.
Ev sahibi açısından ise maç önünde Favre’nin öğrencileri genel olarak ne hayal ettirdilerse onu sahada uyguladılar. Trademark’ları olan geçiş hücumlarıyla özellikle ilk golden sonra konuk ekip savunmasını çaresiz bıraktılar. Yukarıda görsellerde 2. golün penaltı oluşumu ve 3. golün oluşumunda Dordmund’un hızlı ve direkt oyunlarda ne denli tehlikeli bir ekip olduğunu tekrar gördük. Özellikle üçüncü golde maçı anlatan Onur Özgen’in de belirttiği gibi Dortmund’un imza golüydü. 10 saniye içinde kendi kale sahasından 20 yaşındaki genç golcü öyle bir depar attı ki 100 metrecilere taş çıkarttı.
Ev sahibinde kronik orta saha dirençsizliği
Favre bu senede Dortmund’un defansif zaafiyetlerine önlem alamamış gibi görülüyor. Orta alanda dinamikliği, farkındalığı ve çabuk kararverme-uygulama yetileri yüksek oyunculardan kurulu düzende defansif aksiyonlardaki aksamalar kaçınılmaz oluyor. Bu konuda en azından biraz daha kesici özellikleri üst düzey oyuncu tercih edilebilseydi geçen sezonlardaki gibi süpriz puan kayıplarına ve kolay pozisyon vermelere bu kadar net maruz kalınmazdı. İlk görsel ev sahibinin nasıl orta sahada alan paylaşılmaması gerektiğini gösterir nitelikte. Plea topu aldığında 4 Dortmund’lu aynı bölgede kalarak oyundan düşüyor ve Plea başarısız olsa da bir çok kilit pas opsiyonu sağlıyor. Diğer görselde ise 3. bölgede Thuram çok rahat bir şekilde top alıyor ve dönebiliyor. Devamında da konuk ekip ciddi bir tehlike yaratıyor. Bu pozisyon gol ile sonuçlansaydı maçın son dakikaları ev sahibi için çok büyük sıkıntılar içinde geçecekti.
Özellikle ilk dakikalarda dinamik ve genç hücumcularıyla önde pres yapmaya çalışan ev sahibi adam paylaşımlarını düzgün yapamadığı için çoğunda başarısız oldu. Görseldeki gibi istatistiklerede yansıyan bu yapıda 15 presin 6 sında başarı sağladılar. Bu maçta rakibine rakip sahada defansif aksiyon başına 28,77 pas gibi (PPDA) korkunç bir istatistiğe imza atan ev sahibi ekip ön alan baskısı konusunda ne kadar yetersiz olduğunu bu maçta da gösterdi. Aynı istatistik ise konuk ekip için 12,1’di. Geçen sene bu konuda ligin 9. Sırasında bulunan Favre’nin öğrencileri bu senede ön alan pres konusunda fazla gelişim göstermediklerini bize açıkça hissettirdiler.
Emre Can’ın önlenemeyen bindirmeleri
Marco Rose açısından ise sağ stoper Emre Can’ın overload bindirmelerine karşı takımı çaresiz kaldı. Ekstra adam olarak geldiği her atakta tehlike yarattı diyebiliriz. Görsellerdeki gibi ilk golde ve bundan 5 dakika sonraki tehlikeli pozisyonda Emre Can’ın ceza sahasına gönderdiği toplar ile yarattığı pozisyonları görebiliyoruz. Rose’nin öğrencileri ters kanattan gelen atak yönünü değiştiren paslarda sağa ve sola kaymalarda sürekli geç kaldılar. Bu boşluklarda da Favre’nin öğrencileri Hazard’ın erken sakatlanmasından ötürü genellikle sağ tarafta Sancho, Meunier ve Emre ile etkili geldiler.
Maçın kırılma anı
Maçın 30. dakikasında Rose’nin ofansif olmasada rakibi durdurmak açısından başarılı olduğu dakikalarda görseldeki pozisyonda Burki’nin kurtarışı ile maçın gidişatını etkiledi. Bu pozisyonda konuk ekip öne geçebilseydi oyun tamamen Rose’nin istedği bir şekile dönecekti ve geride yakalayabileceği boş alanlar için kenarda Plea ve Thuram gibi iki kozuda elinde olacaktı. Marco Rose bu kadro ve diziliş tercihi ile rakibin ürkütücü geçiş oyununu kırmayı planladı fakat bunda ilk 35 dakika dışında başarılı olamadı. Gole kadar maçta istediklerini daha çok yapan taraf olmalarına rağmen Plea ve Thuram gibi iki mobilize ve dinamik hücum gücünden yoksun oynamak hücum aksiyonları açısından takımı çok kısır bıraktı.
Emre Can
Maç boyunca aksiyon haritasında görüleceği gibi orjinal sağ bek gibi oyanayan Türk asıllı Alman oyuncu maçı 412 gibi müthiş bir index puanıyla tamamladı. 4 başarılı driblig yapan Emre 12 ikili mücadelenin de 10’unu başarıyla tamamladı. %87 başarı oranıyla 59 başarılı pas yapan tecrübeli oyuncu özellikle maçın ilk yarısında etkili bindirmelerde bulundu.
Instat verileri
Instat verilerinin ışığında maçı incelediğimizde şut mesafelerinin iki takım içinde düşük sayılarda olması maçta şut denemelerinin daha realist olarak tercih edildiğini söyleyebiliriz. İki takımda şutları ceza sahası içinden yada kısa mesafeden yaptığını görüyoruz. Maç boyuncada ev sahibinin index puanı olarak karşılaşmayı önde götürdüğünü görüyoruz. Gol beklentisinde de ev sahibinin üstünlüğü görülse de skorun yanıltıcı olduğunu ve Dortmund hücum hattının iyi bir maç çıkardığını bize gösteriyor.Yukarıda belirttiğimiz gibi Emre Can’ın bindirmeleri ve Hazard’ın sakatlığından ötürü ev sahibinin sağ tarafı daha sık kullandığını görebiliyoruz. Ve yine daha önce belirttiğimiz gibi driblingde rakibinin neredeyse 2 katı rakamlara ulaşan Favre’nin kadrosu tackle konusunda ise neredeyse rakibinin yarısı kadar.
Genel değerlendirme
Bundesliga’da açılış haftasında özellikle cuma akşamı Bayern’in formunun kaldığı yerden devam ettiğini gördükten sonra, bu karşılaşmada Bayern’i durdurmaya Leipzig ile beraber aday diğer iki takımın karşılaşmasında Rose’nin öğrencilerinde atak aksiyon eksikliği ve hücum kalitesi düşüklüğü, ev sahibinde ise geçen seneden devam eden defansif zaafiyetler ve pres güçsüzlüğü henüz ligin başı olsada bu sene de şampiyonluk konusunda süpriz olmayacağı konusunda bize ipuçları veriri gibiydi. Özellikle diğer haftalarda Rose’nin 3 ‘lü savunmasının Favre’nin Dortmund’una karşı bir takıntı mı yoksa ana plan mı olduğunu hep birlikte göreceğiz. Fakat ikinci yarıdaki değişikliklerin ardından 4’lü yapıya dönen konuk ekipte oyunu hücum anlamında daha efektif kurguladığı görüldü.