Fenerbahçe ligin 16. haftasında kendi evinde Beşiktaş’ı konuk etti. Fenerbahçe Max Kruse, Ozan Tufan ve Vedat Muriqi ile 3 gol bulurken Beşiktaş tek golünü Atiba Hutchinson’un ayağından buldu ve karşılaşma 3-1 sonra erdi. Bu yazı derbinin Fenerbahçe ayağı ile ilgili olacak.
Ortalama pozisyonlar
Ersun Yanal ile 11’de stoper bölgesinde ilk haftalarda denediği ancak bireysel hatalardan dolayı taraftarların tepkisine yol açan Jailson’a Serdar’ın yanında görev verdi. Gustavo ile Ozan’ın topla ortalama buluşma noktalarına baktığımızda neredeyse önlü arkalı şekilde topla buluşmuşlar. Isla maçın geneline yayılmış yüksek temposu sonucu ortalama olarak rakip yarı alanda topla buluşmuş. Kruse de hemen Vedat’ın arkasında, Deniz ve Tolga da 3. bölge içinde ortalama topla buluşmuş.
Fenerbahçe kendi seyircisinin önünde oynama avantajı ile maça beklendiği gibi oyunu rakip yarı alanda oynamaya gayret ederek başladı. Isla ve Tolga iştahlarını daha maçın 1. dakikasında gösterdiler. Tolga önce Beşiltaş’ın topla çıkmak istediği noktada topu kazanan isim oluyor, Burada Caner de bekini bırakıp öne koşu deniyor. Tolga sonrasında da ceza sahası ön çizgisinde ısrarla top istiyor. Kruse, Tolga’nın göbeğe geçtiğini görünce kendini sola atıyor.
Fenerbahçe takım olarak iştahlıydı, her oyuncu maçın öneminin bilincinde, yüksek enerjili, hareketliydi.
Çok fazla üretken gözükmeseler de hep isteyen, arayan bir Fenerbahçe gördüm sahada. Üretkenlikte yine bazı tercih hatalarının etkisi olduğunu düşünüyorum.
Isla faktörü
Isla sol kanadı Beşiktaşlı oyuncuların da biraz takipsizliğinden yararlanarak çok iyi kuıllandı. Maçın hiç bir anında bu değişmedi. Ancak aşağıdaki pozisyon gibi rakibi 6V5 yakalamışken cezayı kesmek gerek. Bunu yapmak için de bazen basit düşünmek gerekiyor.
Bir başka pozisyon da Isla yine bindiriyor, uzak köşede Tolga’nın da ceza sahası içinde müsait olduğu görülüyor. Ancak burada da Deniz kaleye şut atmayı tercih ediyor.
Yine benzer bir pozisyon, iyi bir vuruş gelse de Isla ile çizgiye inmek hem ofsayt ihtimalini ortadan kaldıracak, hem de rakip savunma oyuncularının vücut pozisyonları yana bakacak.
Maç 3-1, Isla bindirmeye devam ediyor. Burada Kruse belki Isla seçeneğini değerlendirebilirdi, ancak Isla’nın obindirmeyi yapması Caner’in ona doğru kayma ihtimalini doğuruyor. Kruse tercihini içeri oynamaktan yana kullanıyor ve etkili bir hücum olsa da gol ile sonuçlanmıyor.
Deniz’in Isla’nın bindirmelerine oynadığı bir pozisyon da zaten gol ile sonuçlandı. Bu gol hazırlanış olarak örnek bir gol oldu; Fenerbahçe Beşiktaş’a karşı bu karşılaşmada etkili geçişler yaptı. Sol kanattan başlayan bu atak ayağa paslarla sağ kanada aktarıldı. Isla’nın temposuna Caner cevap veremiyor. Ön direğe koşu yapan Vedat çizgiden kendisine atılan asisti tek vuruşla bitiriyor.
Deniz enteresan oyuncu. Bir hocanın kafasını kurcalayacak cinsten. Elinde varsa faydanalanmak istenir, ama hangimaçta ne verim alacağın soru işareti olabilecek bir oyuncu. 10 üzerinden 7 de oynayabilir, 2 de.
Isla’nın verilerine bakacak olursak Fenerbahçe’nin Dirar’dan sonra [85] en fazla aksiyonu olan [topla tüm hareketler, pas, şut, ikili mücadele, top sürme, topa müdahale vb.] [82] oyuncu oldu. Aksiyon naşarısı da %82. Özellikle ilk yarıda grafikte de görüleceği gibi takım ortalamasının çok üzerinde bir aksiyon sayısına ulaşmış. 3/3 anahtar pas atmış, ceza sahasına 4/6 pas atmış, ikili mücadelelerde de %65’lik bir başarı yakalamış.
Gustavo-Ozan
Fenerbahçe’de Gustavo-Ozan orta ikilisi toplu-topsuz çok etikili oynadılar. 2. golden hemen önce orta alanda yapılan baskı aslında takımın iştahını göz önüne sermek adına önemli olduğunu düşünüyorum.
Gustavo 9 pas arası ile takımın en çok pas arası yapan oyuncusu oldu. 4 diagonal pas denedi, hepsinde de başarılı oldu.
İlk yarıda Beşiktaş’ın bulduğuı gol oyuna ortak olmalarını sağladı. ikinci yarıda da 53. dakikada Burak’ın koşusunda Altay’ın kurtarışı kırılma anlarından biri oldu bana göre. Beşiktaş adına genel olarak Burak’ın önde çok yanlız kaldığını gördüm. Çoğunlukla da uzun top oynayarak koşularından faydalanmaya gayret edildi. İlk yarıda Fenerbahçe’nin golüne kadar Lens Dirar’ı birkaç defa zorladı ve etkili olmaya çalıştı.
Fenerbahçe’de beğendiğim noktalardan biri de 3-1’lik skor yakalanmasına rağmen top rakipteyken 2. bölge baskısını sürdürmüş olmaları oldu. Dinamik yapı, Beşiktaş’ın özellikle takım boyunu genişlettiği anlarda sayısal üstünlüğü de beraberinde getirdi.
Bir başka pozisyon; burada da stoperlere baskı yapılıyor, Karius’un uzun oynaması sağlanıyor.
Veriler
Toplam pas sayıları ve isabeti anlamında ise şaşırtıcı bir sonuç çıktı ortaya; toplam 419 pas ve %79 isabet ile oynadı Fenerbahçe. Kendi ortalamasının 600 lere yakın olduğunu söylemek gerek. Beşiktaş da 415 pasta %79 isabet sağladı.
Fenerbahçe 3. bölgeye 49, Beşiktaş ise 38 kere girerken, Fenerbahçe ceza sahasına 19 Beşiktaş ise 11 kere girdi. Ayrıca Fenerbahçe ceza sahasına attığı 35 pasta 17 isabet sağlarken [%49], Beşiktaş ceza sahasına attığı 29 pasta 10 isabet sağladı [%34]
Ersun Yanal basın toplantısında “biz aslında her zamanki oyunumuzu oynamaya çalıştık” minvalinde bir açıklama yaptı. Hocanın kafasında mutlaka bir plan var. Bu planın gerçekleşmesini sağlayacak etkenlerden bazıları bu derbide sahada gördüğü dinamik, alan değiştiren, yardımlaşan, mücadele gücü yüksek oyun anlayışı idi. Ancak bu güçlü denebilecek oyunu özellikle deplasmanlarda oynayabildiğini söylemek pek mümkün değil.
Fenerbahçe skoru bulduktan sonra da oyun anlayışında dramatk bir değişiklik olmadığı diye düşünüyorum demiştim. Sakin kalmaya, topun yönünü değiştirmeye, bölgesel olarak sayısal üstünlüğü yakalamaya gayret ettiler. Bunu yaparken de tek pas oyunu işlerini kolaylaştırdı.
Merak edip kaç tek pas yaptığına baktım Fenerbahçe’nin; 144. Toplam 419 pasın %35’i anlamına geliyor. Bu yüzde Beşiktaş’da %29’da.
Verileri incelerken dikkatimi çeken bir durum da Kruse’nin maç byunca Vedat’a pas atmamış olması. Diğer maçlarda bu şekilde miydi emin değilim ancak bundan sonra Kruse’nin Vedat’ı ne kadar beslediğine dikkat edeceğim.
Vedat en fazla kimlerden pas almış diye baktığımda ise en fazla Isla’nın [11] pas verdiğini görüyorum. Dirar ve Deniz de 6’şar pas atmışlar Vedat’a.
Ersun Yanal stoper bölgesine Jailson’u çekerek biraz daha fazla ayağa top yapabilmeyi düşünmüş olsa da Altay’ın da bu konuda kendini geliştirmesi gerekiyor. Bu karşılaşmada da toplam 23 pas yapmış, bunların 19’u uzun. Ve bu uzun topların hepsine tek tek baktım, 2-3 tanesi dışında hepsi rakibe giden toplar oldu.
Sonuç
Fenerbahçe’nin mevcut oyuncu grubu ile bu çıtanın da yukarısına çıkabileceğini düşünüyorum. Ama en azından bu seviyeye çıkabildiklerini gördük. Teknik ekip ve oyucular bu isteği, hareketliliği, konsantrasyonu özellikle deplasmanlarda nasıl sürdürürüzü düşünmek zorunda. Önüzümdeki hafta ligin ilk yarısının son maçları oynanacak. Fenerbahçe’de Serdar Aziz’in kart cezası bulunıuyor. Hoca bu noktada Rizespor deplasmanında Jailson-Zanka mı yapacak hep birlikte göreceğiz.