Analiz | Denizlispor 2-0 Galatasaray

Sezonun açılış haftasında ligin yeni ekibi Denizlispor, evinde son şampiyon Galatasaray’ı ağırladı. Galatasaray’ın 43. dakikada Marcao’nun atılmasıyla 10 kişi kaldığı maçı Recep Niyaz ve Rodallega’nın golleriyle 2-0 Denizlispor kazandı.

Maç Önü

Ndiaye ve Onyekuru’nun ayrılması ile o bölgeleri Babel ve Seri ile dolduran Galatasaray’da transfer döneminde göze çarpan ilk konu yerleri dolduran oyuncuların profil olarak farklı oyuncular ile doldurulmuş olmasıydı. Fatih Terim’in rakip sahada oynanan, kapalı savunmalara karşı dar alanda iş yapabilecek bir Galatasaray oluşturmaya çalıştığı oldu benim ilk fikrim. Açıklanan ama bu maçta oynamayan Nzonzi ve transferi beklenen Falcao’da bu oyun profiline uyan oyuncular. Keza maç önü açıklanan kadrolara baktığımda da merkez ikiliyi Seri, Selçuk ikilisinden kuran Fatih Terim’in rakibi direkt oyundan ziyade kendi sahasında oynayarak yenmeyi amaçladığını düşündüm. 10 kişi kaldıktan sonra ikinci yarıda bu durum değişse de ilk yarıda bu oyunun denendiğini gördük. Ama bu oyunun getirilerinden çok götürülerini gördüğümüz bir maç oldu Galatasaray adına.

Ülkemizde genellikle lige yeni çıkan takımların başarılı olmuş olmasına rağmen teknik direktör değişikliğine gittiğini görürüz. Ama Denizlispor bunu yapmak yerine maddi olarak zor şartlarda takıma gelen ve muhtemelen çok kişinin beklemediği bir başarıya imza atan Yücel İldiz ile yola devam etme kararı aldı. Sapunaru, Lopes, Rodallega gibi ligimizde forma giymiş yabancılarla anlaşırken aynı zamanda Murawski, Bergdich, Estupinan gibi ligimizin profiline uygun olduğunu düşündüğüm yabancılarla anlaştılar. Yerli olarak ise Olcay Şahan, Zeki Yavru ve Mustafa Yumlu gibi tecrübenin yanında takıma katkı verebilecek isimleri kadrolarına kattılar. Ve yine çoğu lige yeni çıkan takımımızın yapmadığı gibi alt ligde iyi performans gösteren oyuncularını yenilemeye kalkmadılar ve Recep Niyaz ve Aissati gibi isimlerle yola devam ettiler. Keza sezonun ilk golünü atarak takımını öne geçiren isim de Recep Niyaz oldu. Geçen sezon oynadıkları direkt oyuna bağlılıkları da dikkat çekiciydi.

Rakibi Karşılama Planları

Denizlispor baskı yaparken belli bölgelerin oyuncularına spesifik görevler vererek Galatasaray’ı sınırlamayı amaçladı. Denizlispor orta sahaları alanındaki oyuncuyu 1v1 şeklinde tutmakla görevliydi. Recep Niyaz ise genellikle savunmanın önünde top çıkaran isim Seri olduğu için onu marke etti. Recep bu konuda bence özellikle ilk yarıda çok efor sarf etti ve başarılı oldu. Aynı zamanda Denizlispor bekleriyle merkeze giren Galatasaray kenarlarını da takip ederek Sarı Kırmızılıların işini iyice zorlaştırdı. Bu sayede Galatasaray stoperlerinin topla oynamasına sık sık izin verdiler çünkü dikine oynanacak çoğu opsiyonu savundular bu planlarıyla. Galatasaray kenarları da genellikle beklerine oynadı ve oyunu buradan kurmayı denediler. Burada da Galatasaray çoğunlukla uzun toplara başvurdu, spesifik olarak beklerin boşalttığı alanlara yapılan koşularla.

Galatasaray rakip kenarlarda top ile buluştuğunda sayısal üstünlüğü alarak top kaybına zorlamaya çalıştı genellikle. Pozisyonun ilk haline baktığımızda Galatasaray’ın istediğini aldığını görüyoruz. Ama pozisyon devam ettikçe Denizlisporlu oyuncu koşusuyla Selçuk İnan’ı pas açısını kapatmaktan alıkoyuyor ve pozisyon başından beri rakibin yanında olan Belhanda ise verilen pasa herhangi bir reaksiyon vermiyor. İlk pozisyondan sadece 8 saniye sonra ise Recep Niyaz pası verebilse Denizlispor çok önemli bir şans yakalayabilir. Savunmada bu tarz farkındalıktan yoksun hareketler maç boyunca Galatasaray’ın başına çok iş açtı.

Galatasaray’ın rakibini kenarda sıkıştırdıktan sonra yapmayı planladıklarını yaptığı bir pozisyondan örnek bu da. Rakibi kenarda sıkıştırıp bir tercih yapmaya zorluyorlar ve Denizlisporlu oyuncu kötü bir tercih yaparak stoperine zayıf bir top oynuyor. Pozisyon içinde durumu sezen Jimmy Durmaz topu çalıyor ve pozisyon şut ile sonuçlanıyor. İki pozisyonun bu kadar farklı olmasının temel sebebi ise bence oyuncuların işin savunma kısmındaki farkındalık seviyeleri.

Galatasaray Savunma Problemleri

Fatih Terim’in orta sahayı Seri ve Selçuk İnan’la kurarak topa hükmetmeyi amaçlaması anlaşılabilir karar. Ve bu ikilinin top kaptırıldıktan sonra savunma geçişlerinde yaratabileceği problemlerin de elbette farkındadır Galatasaray teknik ekibi. Ama benim anlamadığım nokta top kaptırıldıktan sonra ilerideki oyuncuların ne yapacağını bilmez bir şekilde olmaları. Yukarıdaki senaryolarla Galatasaray çok fazla karşılaştı maç içinde.

Galatasaray’ın geçiş savunmasındaki problemlerini anlatmak için en iyi örnek bence bu pozisyon. İlk görselde ceza sahasında kalabalık, kenarda iki kişi ile rakibin 2v1 yapmasına izin vermemiş bir Galatasaray var. İkinci görselde ise kendi sahasında tek stoperinin 3 Denizlisporlu oyuncuyu karşıladığı bir pozisyon var. Ve bu iki görsel arasında sadece 8 saniye bulunmakta. Galatasaray’ın bu problemi çözmesi şart gibi duruyor.

Günümüz futbolunda beklerin rakip kenar oyuncularına bastığı durumlarda arkadaki 3 savunmacıyı kaydırmaktan ziyade o taraftaki orta saha oyuncusunun arkada bırakılan alanı koruduğunu görüyoruz. Bu pozisyonda ise kenardaki oyuncu pası ayağından çıkardığı anda Selçuk İnan öne doğru adımlamaya başlıyor ve boşluğa koşu atan Recep Niyaz topla çok rahat buluşup tehlike yaratıyor. Ne savunmanın kaydığı, ne orta saha oyuncusunun boşluğu doldurduğu bir pozisyon. Galatasaray’ın savunmada bu basit prensipleri daha net bir şekilde oturtması gerektiğini düşünüyorum.

Galatasaray Hücum Aksiyonları

Galatasaray geçtiğimiz sezon Onyekuru’yu sol tarafta çoğunlukla çizgiye basar bir şekilde kullanmış ve genişliği o şekilde sağlamıştı. Babel ve Jimmy Durmaz ise sıklıkla merkeze girerek rakip savunmayı daralttılar. Bu zaman zaman rakip sahaya yerleşirken avantaj sağlasa da rakip sahada merkezde baş edilmesi zor bir kalabalık oluşturdu. Beklerinden de istediği desteği alamadıkları için tamamen dar alanda birkaç oyuncunun bir şeyler üretmesini beklemek zorunda kaldı Galatasaray.

Galatasaray, Denizlispor savunmasını en çok uzun toplar ile zorladı. Bu konuda özellikle rakibin zayıf anını çok iyi sezen Babel, toplu oyuncu kafasını kaldırdığı anda koşusuna başlayarak tehlike yaratmaya çabaladı.

Geçtiğimiz sezon Galatasaray’ın hücumda en etkili olduğu konu oyunun yönünü aniden değiştirerek rakip savunmanın dengesini bozmalarıydı. Zaten çizgiye basan bir Onyekuru gitmiş ve yerine daha merkeze yaklaşarak oynamayı tercih eden bir Babel gelmişken bunu aynı formül ile yapmak oldukça zorken Denizlispor’un savunmadaki düzeni de Galatasaray’ın bu yönünü baltaladı. İlk görselde gördüğümüz gibi genellikle iki merkez orta saha top tarafına doğru daralırken ters taraftaki kenar oyuncusu geniş kalarak aniden oyunun yönünün değişmesine engel oluyor. Ki pozisyonun devamında topu kenara aktaramayan Selçuk İnan’da yanındaki Seriye veriyor ve arkadan gelen Rodallega topu çalıyor.

Ama Galatasaray’da bir süre sonra Denizlispor’un bu düzenine cevap buldu. Bu pozisyona benzer bir şekilde zaman zaman Belhanda daralan orta saha sayesinde merkezde önemli bir alana sahip oldu. Ama aynı bu pozisyonda olduğu gibi çoğunlukla ya ilk kontrolü istediği şekilde yapamadı veya Denizlispor reaksiyonu etkili bir şekilde verdi. Genellikle Belhanda’nın bu alanları bulduğunda fark yaratmasını bekleriz ama bu maç özelinde pek yaratamadı.

Galatasaray her ne kadar topu alan, dar alanda iş yapabilen bir takım olmaya çalışsa da bu süreçte oyun oturana kadar rakibi hazırlıksız yakaladıkları her pozisyonu olabildiğince değerlendirmek için oldukça çaba sarf etmeli bana kalırsa. Ama bu pozisyonda daha top Babel’e giderken Diagne savunmacının kör tarafından koşu yapmaya başlasa belki de Galatasaray belki de önemli bir tehlike yaratacak. Ama 4 saniye sonrasında Babel hala içeriye bir koşu beklerken Diagne daha ceza sahası içinde değil. Galatasaray maç boyunca basit işleri yapmadığı için kendini zor durumlarda buldu.

Denizlispor 1. Gol

Denizlispor’un golüne baktığımızda ilk başta Bergdich’in çok rahat bırakılıp topu sürerek rakip sahaya taşımasına izin vermesi göze çarpıyor. Buna rağmen Selçuk İnan kırmızı ile göstermeye çalıştığım yerde duruyor olsa idi merkeze atılacak pasın önüne geçilebilirdi. Çünkü aynı zamanda Luyindama’da Barrow’un koşusunu takip ederek o açıyı boşaltıyor. Pozisyonun başından beri Recep Niyaz ile olan Belhanda da tehlikenin farkına varamadığı için yeterli eforu sarf etmiyor ve 7 Galatasaraylı oyuncunun arasından şutu çıkararak golü buluyor Recep Niyaz.

Golün sadece 1 dakika öncesine gidersek ise neredeyse benzer bir pozisyon görüyoruz. Pozisyonun başında Galatasaray yine Bergdich’in dripling ile kendi sahasına gelmesine izin veriyor ama Selçuk İnan ve Belhanda doğru pozisyonda, Recep Niyazı ve toplu oyuncuyu kontrol altında tutuyorlar. Ki pozisyonda açılan etkisiz orta sonucu aut ile sona eriyor. Sadece 1 dakika içinde bu farkındalığı yitirmiş olmak bence Galatasaray adına en büyük soru işareti oldu.

Genel İstatistikler

Genel istatistiklere göz attığımızda da Galatasaray’ın ikinci yarıda eksik kalmanın etkisiyle mecburen topu bıraktığını görüyoruz. Tabiki koca bir devresi 11’e 10 oynanan bir maçta istatistikler anlamını biraz yitiriyor ama Galatasaray’ın sadece 8 orta girişimine girmiş olması bence Fatih Terim’in daha direkt oyundan ziyade pas oyununu oynamayı düşündüğünü gösteren bir emare. Ayrıca Denizlispor’un 21 anahtar pas denemesinde 15 isabet bulmuş olması da oldukça etkileyici bir rakam.

Maç Sonu

Galatasaray eksik kalmasaydı maç nasıl sonuçlanırdı hiçbirimiz bilemeyiz ama Marcao’nun kırmızı kartı olmadan önce Galatasaray’ın gösterdiği zaafları sadece kırmızı karta dayanarak unutmak pek mantıklı olmaz. Ki Fatih Terim’in de o bölümde gördüklerinden memnun olmadığını ve bu eksikleri düzeltmek için son sürat çalışacağını düşünüyorum. Nzonzi’nin gelişi ile Selçuk kulübeye dönerse geçiş oyunlarını savunmakta bir tık daha ileri gidebilir Galatasaray ama ben problemin topun kaptırıldığı andan itibaren bütün takım olarak başladığını düşünüyorum. Teknik ekip olarak bu maçın eksiklerine elbette çalışacaktır Galatasaray ama 7 sezondur açılış haftasında kaybetmeyen son şampiyonun serisi son buldu. Devamının nasıl geleceği ise beklemesi gereken bir durum.

Denizlispor cephesinde ise yeni çıktıkları ligde taraftarın önünde son şampiyona karşı kazanılan maç takımda moral olarak büyük bir etki yapacaktır. Yazının başında bahsettiğim ülkemizin yeni çıkan takım profilinden ufak kısımlarla ayrılan bir takım Denizli. Bu formül onlara istediklerini getirecek mi sezonun devamında göreceğiz.