Süper Lig’in 28. haftasında Denizlispor, Beşiktaş’ı ağırladı. İkinci yarısı gol yağmuruna sahne olan mücadelede saha içi açısından üzerine tartışılabilecek fazla malzeme olmasa da özellikle Burak Yılmaz’ın oyun içi katkısı ve Beşiktaş’ın gençleri üzerinden bir değerlendirme yapacağız.
Denizlispor’un hedefsiz bir takım hüviyetinde olması ise maçın futbol açısından tatmin edici olmamasının belki de önemli sebebiydi.
Genel
Geçtiğimiz hafta Boyd ve Diaby’nin performansından sonra bu hafta kanatlarda N’Koudou ve Lens ikilisini tercih etti Sergen Yalçın. Doğal bir tercihti. Bunun dışında stoperde de Erdoğan beklentisi vardı kamuoyunda ancak Victor Ruiz ve Enzo Roco tandemiyle sahaya çıktı Beşiktaş. Ersin ve Rıdvan sahadayken savunmaya 3. bir çaylak düşünmedi Sergen Yalçın.
“Son dönemde ‘genç’ meselesi çok konuşuluyor. Sadece genç diye bir oyuncu Beşiktaş’ta forma giyemez. Kullanmamız gereken genç oyuncuları kullanacağız.”
─ Sergen Yalçın / Beşiktaş JK Teknik Direktörü
Beşiktaş’ın bekleri alıştığımız gibi yine oldukça önde konumlandı. Oyunu bütünüyle rakip yarı sahada oynamak ve maç boyunca topa hakim olmak isteyen bir Beşiktaş vardı sahada.
Denizlispor’da özellikle Sacko, Rıdvan’a ve dolayısıyla Beşiktaş’a zor anlar yaşattı. Açıkçası devrenin sonunda oyundan alınmasını çok da mantıklı bulmadım Denizlispor açısından. Özellikle Rıdvan’a karşı büyük bir fiziksel üstünlük de sağlamıştı çünkü.
Beşiktaş rakip ceza sahasına 21 kez girerken Denizlispor 11 kez girdi. Gol beklentisi (xG) oranlarına baktığımızda ise Beşiktaş’ın 2.53 xG’den 5 gol çıkarttığını görüyoruz. Denizlispor ise 0.98 xG ile attığı golü yakalamayı başarmış. Tabii bu oranlar tek başlarına fazla bir şey ifade etmese de tabelada yazan skorun sahadaki oyunu yansıttığını düşünmüyorum.
Beşiktaş, Vida varken bile eleştirdiğimiz noktada Vida’nın yokluğunda; Victor Ruiz ve Enzo Roco’nun savaşçı savunmacılar olmaması nedeniyle temas içeren savunma anlarında sorun yaşıyor. Rodallega ve Sacko’nun da bu maçta böyle sekanslar sunduğunu söylemek gerek. Önümüzdeki sezona girerken Vida’nın ayrılması durumunda Victor’un yanına temas ve sertlik özellikleri olan bir stoper şart.
Kurgu
Victor Ruiz üzerinden temel Beşiktaş kurgusu böyle şekillendi:
• Bekler önde ve çizgide
• Elneny, Atiba’dan daha yakın
• Kanat oyuncuları içeride
• Burak Yılmaz merkeze desteğe gelmiş
Burak Yılmaz’ın oyun içi katkısını ayrı bir başlıkta değerlendireceğim çünkü maçta üzerine en fazla konuşulabilecek taktiksel durumdu.
Genel kurguya dönersek burada Victor, Beşiktaş’ı saha içinde yöneten isim konumunda. Görselde de elini gördüğümüz gibi Roco’yu yönlendirip onu da rakip yarı sahadaki boşluğa hareketlendiriyor. Victor Ruiz’i bir Abdullah Avcı takımı transferi olarak görüyordum. Topa büyük oranda hakim olup pasa yatkın bir takım yaratma fikrinin ilk aşamasıydı. Sergen Yalçın da geriden oyun kurma hatta ikinci bölge aşamalarında dahi Victor’dan yararlanmaya devam ediyor.
Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’taki en net dokunuşu Elneny’i iki stoper arasında kullanıp bekleri de olabildiğince öne atmasıydı. Burada o durumu görüyoruz ancak eklemek gerek; Elneny iki haftadır eski seviyesinden uzakta bir grafik çiziyor. Bu maçta da Antalyaspor maçında da neredeyse bütün kurgu Victor Ruiz üzerinden şekillenmek durumunda.
Top Denizlispor’dayken Beşiktaş klasik bir şablonla yerleşti ve 6 kişiyle rakip yarı sahadaydı. Burada kanat oyuncularının eşleşmeleri ve performansları önemli. Beşiktaş’taki hiçbir kanat oyuncusunun savunmacı ve dirençli yapılarıyla ön plana çıkmadığını da eklemek gerek. Belki Lens güçlü yapısıyla zaman zaman fark yaratıyor.
Burak Yılmaz’ın oyun içi katkısı
Burak Yılmaz’ın oyun içi katkısından söz etmek gerekiyor. Maç özelinde; merkeze desteğe gelen ve bağlantılar oluşturan bir Burak Yılmaz izledik. Yukarıdaki sekansta buna ek olarak Beşiktaş’ın rakip yarı sahada oynama arzusunun en somut örneği olarak Victor Ruiz’in rakip yarı alandaki boşlukları işleme çabasını görüyoruz. Antalyaspor maçında da bu durumun altını çizmiştim.
Burak Yılmaz & Victor Ruiz işbirliğine ek olarak N’Koudou da merkezde yapıcı bir rol üstlenmiş durumda. Burak Yılmaz’ın merkeze gelip bağlantı olmasını değerli kılan 2 hamlede bulunmuş N’Koudou. Burada ayrıca Rıdvan da bir hücum bek olarak aklına ceza sahasına girmeyi koymuş. Sonuçlanmasa da Beşiktaş açısından iyi bir deneme olarak görüyorum bu atağı.
Ve gol… Burak Yılmaz & N’Koudou işbirliğine sahne olan golde Burak’ın geriye gelip 3 kişiyi eksilten bir tek pas atması N’Koudou’nun müthiş vuruşuyla birleşince ortaya böyle güzel bir gol çıkıyor.
Burak Yılmaz, 2. ve 3. bölgede toplam 60 aksiyona sahip. Özellikle hücumda başarı oranı yüksek (%82) 32 aksiyonu onu bu maçta epey değerli kıldı. 2. bölgede 28 aksiyonda bulunması da şaşırtıcı.
Aksiyon haritasında dikkat çeken bir diğer nokta ise sol kanatta daha fazla aksiyonda bulunması. N’Koudou’nun içe kat eden yapısı onu Lens’ten daha iyi bir ortak kılıyor doğal olarak.
Adem Ljajic
Adem Ljajic de günündeydi. Kalabalık bir savunma hattı olsa da katı bir savunma hattı göremedik Denizlispor’da. Bu durumda kendi ve ideal rolünde oynayan Adem Ljajic de fark yarattı. Burak Yılmaz’ın oyun içi katkısının olumlu sonuçları onun performansında da etkiliydi.
Final
Denizlispor’un hedefsiz bir takım görüntüsü çizdi. Ortaya net bir savunma planı olduğunu söylemek zor. Beşiktaş’ın da tam anlamıyla oturmuş ve sürdürülebilir bir kurgusu yoktu. Dolayısıyla maçı büyük ölçüde bireysel performanslar üzerinden okumak durumunda kaldık. Oynanan oyun da iki taraf açısından tatmin edici sayılmazdı.
Beşiktaş bu galibiyetle rakiplerinin Avrupa potasındaki iddiasını sürdürürken Denizlispor ile ateş hattı arasındaki mesafe de kısalmış oldu.