Analiz | Çaykur Rizespor 2-3 Galatasaray

Şampiyonluk yolunda çok önemli ve bir o kadar da zor bir maça çıkan Galatasaray Vedat Muriqi ve Aminu Umar’ın gollerine Feghouli ve Diagne (2) golleriyle karşılık vererek 3-2 galip geldi ve zor deplasmanı kayıpsız atlattı.

InStat verileri eşliğinde maçın analizine geçmeden önce Emre Akbaba’ya da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

   Maç Başlangıcı

Maç önünde Belhanda’nın yokluğunda Fatih Terim orta sahayı savunma önünde Donk sağ içte Fernando ve sol içte Badou olarak kurguladı. Belhanda’nın yokluğunda Galatasaray’ın toplu oyunu çok yara aldı ve maçın genelinde olsa da özellikle ilk yarıda topu tutma ve kullanma konularında büyük sıkıntılar yaşadılar.

Rizespor ise kağıt üzerinde 4-2-3-1 ile sahada dizilmiş gibi gözüktü. 2 pivottan Musa Çağıran biraz daha rakip kaleye yakın oynayıp rakip sahaya geçişlerde toplu olarak sorumluluğa daha az sahip oyuncu olarak oynadı. Okechukwu takım oyunu geriden kurarken zaman zaman stoperlerin arasına girerek zaman zaman da onlardan pas alabilecek bir açıda merkezde konumlanarak takımının bölge değişimlerinde kilit isim rolünü üstlendi. Aslında basit bir konsept olsa da Galatasaray bununla başa çıkmakta zorlandı.

 Galatasaray’ın Topsuz Oyundaki Problemleri

Rizespor kenarları çok iyi kullanan ve akışkan organizasyonlar uygulayabilen bir takım. Galatasaray da hem ön alanda baskı yaparken hem kendi sahasında karşılarken kenarları savunmayı çok önemsedi. Ön alanda baskı yaparken özellikle kenardaki oyunculara verilen bir pas presin şiddetlenmesi için tetikleyici unsur oldu Galatasaray adına. Ama bu pozisyonda görüldüğü üzere merkezdeki oyuncuya pasını verip geri aldıktan sonra ters taraftaki oyuncuya topu aktarabiliyor Rizespor. Ve ardından da çok rahat bir şekilde rakip yarı sahaya yerleştiler. Galatasaray’ın efor eksikliği göze çarptı.

Galatasaray’ın yine rakibi kenarlarda sıkıştırıp hata yapmaya zorlamaya çalıştığı bir pozisyon. Ama toplu oyuncunun pek de bir alanı olmamasına rağmen üzerinde hiçbir baskı yok ve topu oradan çıkartabiliyor rahat bir şekilde.

Galatasaray adına daha tehlikeli olanı ise birçok kez yeterli alana ve zamana sahip olan toplu oyuncunun bile üzerinde bir baskı oluşturmamış olmaları oldu. Toplu oyuncuyu rahat bırakmalarına rağmen arkalarında hatlar arasında yer alan 3 Rizesporlu oyuncunun da pek farkında değiller ve Okechukwu rahat bir şekilde Musa’yı buluyor bu pozisyonda. Ama Musa’nın tercih hatası olası bir tehlike yaratmasına engel oluyor Rizespor’un.

Rizespor’un ilk golünde de kenarda sayısal üstünlüğü almak isterken merkezi bomboş bırakıyor Galatasaray ve Vedat Muriqi’nin de topu o bölgeye aktarmasına engel olamıyorlar. Okechukwu’nun derine attığı bir pastan sonra Vedat koşusuna devam ediyor ve topla buluşup golü buluyor.

Rizespor’un ana planlarından bir tanesi de savunma arkasına sol taraftan koşu yapan Umar Aminu’yu topla buluşturmak oldu. Maçın başından beri sıkça denemelerine rağmen Galatasaray ısrarla toplu oyuncuların üzerinde baskı oluşturmayarak bu topları kullanmalarına engel olamadılar.

Galatasaray istediğini yaparak rakibi kenara yönlendirip pas opsiyonlarını tutabildiğinde planı başarıya ulaştı. Burada Diagne toplu oyuncuya baskı yapıyor ve Onyekuru’da baskıya başlıyor. Top çizgideki oyuncudan kaleciye kadar geri dönüyor ve Rizespor en baştan oyunu kurmak durumunda kalıyor. Ama Galatasaray özellikle ilk yarıda çok sağlıklı bir şekilde planını uygulayamadı.

 Basit Hatalar ve Galatasaray İlk Golü

Galatasaraylı oyuncuların bireysel olarak çok basit hatalar yapması takımın oyunu bir türlü rakip sahaya yerleştirememesinde etkili oldu. Donk burada yerden Mariano’ya çok basit bir pas atabilse Mariano driplingi üzerinden rakip sahaya geçiş yapabilecek Galatasaray. Ama Donk sebepsiz yere yüksek bir top gönderiyor ve top kaybı yaşanıyor. Pozisyonun sonunda Mariano bile “Neden yerden vermedin?” şeklinde isyan etti Donk’a.

Galatasaray rakip sahada etkili olabileceği pozisyonlarda da oyuncularının karar mekanizmasının doğru kararı verememesinden etkilendi. Diagne burda bindiren Fernando’ya çok rahat bir şekilde topu verip kaleye doğru koşu atabilir ama çok oyalanıyor ve en sonunda pası veremeyip geriye dönmek zorunda kalıyor.

Galatasaray maç boyunca gerçekleştirdiği başarılı aksiyonların çoğunu plan üzerinden değil de anlık eforlar üzerinden sağladı. İlk golde bunun bir özeti niteliğinde. Orta sahada tehlikeli bir pası sezip anında topu çalıyor Donk ve rakibi eksik yakalıyorlar. İkinci görselde en arkada çember içindeki Feghouli’de koşuya devam etmenin önemini gösteren bir şekilde topla buluşuyor ve güzel bir vuruşla Galatasaray’ı öne geçiriyor.

 2. Yarı Galatasaray Toplu Oyun

İlk yarıda top ayağındayken organizasyondan uzak bir Galatasaray izledik. İkinci yarıda ise pas temposunu ayarladığı ve oyunun yönünü değiştirebildiği durumlarda şans yarattılar. Mariano’ya oyunun yönü değiştikten sonra Brezilyalı oyuncu akıllı bir şekilde merkeze doğru topu sürüyor ve bu sayede Feghouli’ye çok daha net bir açıdan pası aktarabiliyor ve Galatasaray önemli bir tehlike yaratıyor.

Galatasaray ikinci yarıda zaman zaman geriden pasla çıkmayı denediğinde Rizespor çok başarılı bir şekilde pres yaptı. Her oyuncuyu 1v1 savunup toplu oyuncuya da baskı yaptılar ve hataya zorladılar. Bu pozisyonda da istedikleri hatayı yapıyor Galatasaray ve kalesinde tehlike yaşıyor.

Galatasaray Rize’yi önde yakaladığı pozisyonlarla karşılaştı. Pozisyonun başlangıcı 4v3 ve bence topla ilerlenmesi ve ardından tercih yapılması gerekirken tekte terse vermeyi deniyor Feghouli ve Rize dönme imkanı elde ediyor. Avantajı sürdürmek için de acele bir tercih yapıyor Onyekuru ve top kaybı yaşanıyor. Bu top kaybı Rizespor’un ikinci golünden önceki son Galatasaray hücumu.

Maçın sonunda uzatmadaki ikinci golünü atan ve takımını öne geçiren Diagne’nin golünde aslında çok büyük bir ironi vardı. Maç boyunca toplu oyuncunun üzerinde baskı oluşturamadığı için sıkıntılar yaşayan taraf Galatasaray iken eksik kalma ve son dakikalara girilmiş olmasının da etkisi ile Feghouli’nin üzerinde hiçbir baskı yok. Cezayirli oyuncu da çok güzel bir orta açıyor bu pozisyonda.

 Genel İstatistikler

İlk yarı boyunca topsuz oyunda Galatasaray’ın yaşadığı problemlerden bahsetmiştik. Nitekim ilk 30 dakikada yüzde 55’le topa sahip olan taraf da Rizespor oldu. İkinci yarının ilk 30 dakikasında bu sefer yüzde 56 ile topu alan taraf Galatasaray olurken bu da bir nevi ilk yarıdan sonra sakinleşmenin, pas kombinasyonlarını daha sağlıklı yapabilmenin ve iki savunmacısı arasına orta saha oyuncusu sokmaya başlamanın bir sonucu. Maçın sonundaki büyük fark ise 10 kişi ile öne geçmişken Rizespor’un skoru koruma isteğinden kaynaklanıyor.

İlk yarıdaki isabetli pas sayılarına baktığımızda da Galatasaray’ın ne denli problemli bir ilk yarı oynadığı ortaya çıkıyor. İlk yarıda sadece 106 isabetli pas yapabildi Sarı Kırmızılılar. Rizespor’da ise bu rakam 177. İkinci yarıda ise tam tersi rakamlar mevcut ama bunda Rizespor’un eksik kalmasının da önemli bir payı var. Aynı zamanda Rizespor rakip ceza sahasına 13, üçüncü bölgeye ise 101 başarılı pas yaparken Galatasaray’da bu rakamlar 11 ve 86.

Hücumların geliştiği noktalara baktığımızda da Galatasaray tarafında ilginç bir nokta var. Normalde Belhanda-Feghouli-Mariano üçlüsü ile sağ tarafı domine eden ve sol tarafta Onyekuru’yu savunmacısıyla izole halde bırakarak çift taraflı tehdit yaratan bir takım Galatasaray. Ama Belhanda’nın yokluğu bu noktada çok etkiledi Galatasaray’ı. Normalde kullandıklarından çok daha az kullandılar sağ kenarı ve daha çok sol kenardan yaratmaya çalıştılar. Bu da oyun olarak etkisiz olmalarının sebeplerinden birisi. Rizespor’un kenarları çok iyi kullanan bir takım olduğunu söylemiştik. Bu maçta da ana planlarından şaşmayarak buraları işlemeye çalıştılar.

Son Bakış

Galatasaray oyun olarak kötü ve sonunda da gol yiyerek kapattığı bir ilk yarıdan sonra ikinci yarıda biraz toparlanarak kazandı. Şampiyonluk yolunda uzatmalarda atılan iki gol ile maç kazanmak çok değerli kendileri adına.

Rizespor ise Okan Buruk ile birlikte çok iyi bir ekip haline büründü ve toplu oyundaki akışkanlıkları, prensiplerini ısrarla uygulamaya çalışmalarını bu maçta da gördük. Şanssız bir şekilde berabere mi kalacaklar derken maçın sonunda mağlup oldular ama oyun olarak neden ikinci devrenin en iyi takımlarından biri kabul edildiklerini herkese gösterdiler.

Açıkçası maçın içeriğini analiz etmek fazlaca zordu. Pek fazla top oyunda kalmadı, futbola dair pek fazla bir şey göremedik. Lig sonlarında böyle durumlar her yerde oluyor olsa da son haftalarda maç sonunda iyice saha içinden uzaklaşan ve saha içinin kimse için bir öneminin kalmadığı maçlar oynanıyor, bu da o maçlardan birisiydi. Ama sonuç olarak Galatasaray istediğini aldı ve önemli bir adım attı.