Analiz | Beşiktaş 3-0 Gaziantep FK

Süper Lig’in 21. haftasında Beşiktaş evinde Gaziantep’i ağırladı. Sergen Yalçın’ın Vodafone Park’taki ilk maçını ev sahibi ekip 3-0 kazandı ve puanını 36’ya yükseltti. Gaziantep ise bu mağlubiyetin ardından 27 puanda kaldı.

Maçı iş ortağımız Instat’ın verileriyle inceleyeceğiz.

Genel bakış

Beşiktaş geçen hafta kazanan 11’iyle ve aynı oyun kurgusuyla maça başladı. Geçen haftaki düzeni bozmayan Sergen Yalçın, Elneny’yi stoperlerin arasında kullandı. Beklerini Abdullah Avcı’nın aksine çizgide oyunu genişletmek için kullanan Yalçın, kanat oyuncularını da içeride konumlandırmak istedi. Bu noktadaysa özellikle tipik bir çizgi oyuncusu olan N’Koudou, kanat forvet rolüne uygun olmaması sebebiyle saha içinde sırıttı. Bunların hepsine yazının içinde uzun uzun değinmeye çalışacağım.

Gaziantep de Beşiktaş gibi alışık olduğu 3-5-2 dizilişiyle sahadaydı. Topu rakibine bırakan ve kontra atak futbolu oynayan konuk ekip, özellikle ilk 20-25 işin savunma kısmında iyi bir performans sergiledi. Bu bölümde savunma hattını önde kuran ve dar alanda savunma yapan Gaziantep, merkezi oldukça iyi kapattı. Bunun üstüne Beşiktaş’ın da merkezden hücum etme ısrarı ve tempoyu yükseltmemesi eklenince ilk yarım saat Gaziantep’in istediği şekilde geçti. Daha sonrasında ise Beşiktaş, oyunu kanatlara yayması sayesinde rakip yarı sahaya çok daha rahat yerleşti ve Gaziantep bloklarını da kendi kalesine doğru itti. İkinci yarının başında yediği golden sonraysa konuk ekibin sıkıntıları daha da çok arttı. Zaten maç boyunca hücum etmekte zorlanan Gaziantep, üstüne bir de gol bulmak zorunda kalınca savunmada da ilk yarıdaki disiplinli anlayışından uzaklaştı.

Gaziantep’in savunma anlayışını bu karede görebiliyoruz. 5-3-2 şeklinde yerleşen konuk ekibin takım boyu yaklaşık 20 metre, savunmalarınıysa kalelerinden yaklaşık 40 metre uzağa kurmuşlar. İlk 25 dakikalık bölümünü de bu anlayışla iyi bir şekilde anlattılar.

Aynı Gaziantep savunmasını da burada da görüyoruz. Bu pozisyonda dikkat çekmek istediğim bir diğer noktaysa Elneny’nin konumu. Beşiktaş’ın Avcı döneminde yaşadığı sorunlardan biri savunmadan topu çıkartmak ve rakip yarı sahaya yerleşmekti. Sergen Yalçın’sa buna çözüm olarak Rizespor maçında Elneny’yi stoperlerin arasında kullanmıştı. Bu hafta da hoca yine aynı tercihte bulundu. Mısırlı futbolcunun bu şekilde konumlanması ve yüzü dönük top alması her ne kadar hem onu, hem de stoperleri rahatlatsa da merkezden çıkışta hala sorun yaşayan bir Beşiktaş var. Ne Atiba, ne de Ljajic’in aslen merkez orta saha oyuncusu olmamaları sebebiyle merkezden çıkmakta zorlanan Beşiktaş, bu maçta da aynı sorunu yaşadı. İlk yarım saatin ardındansa merkezden oyun kurma ısrarından vazgeçip oyunu kanatlara yönlendiren Siyah Beyazlılar, bu sayede rakip yarı sahaya daha rahat yerleşti ve rakibini de daha derinde savunma yapmaya itti.

Bu da Beşiktaş’ın şansının da yardımıyla oyunun yönünü hızlı değiştirdiği bir an. Sol kanattan hücum ettiği için doğal olarak Gaziantep de blok halinde sola kaymış. Savunmadan sekerek gelen top sonrasında Atiba’nın bekletmeden topu Vida’ya aktarmasıyla birlikte o bölgedeki boşluğu iyi değerlendiren Siyah Beyazlılar, bir anda hızla kaleye indi ve 5 oyuncusunu rakip ceza sahasına soktu. Her ne kadar Diaby’nin tercih hatası sebebiyle bu atak bir pozisyona dönüşmese de hücum yönünü hızlı değiştirmenin etkisini burada net olarak görüyoruz.

İki takım arasında özellikle ilk 25 dakikadan sonra oluşan farkı anlatan en iyi istatistiklerden biri gol beklentileri(XG). Beşiktaş maçı 3,64 XG oranıyla bitirken konuk ekibin XG’si yalnızca 0,49.

Beşiktaş’ın Oyun Şablonu

Beşiktaş top kendisindeyken ilk etapta bu şekilde sahaya yerleşiyor. 3-4-3 şeklinde alanları paylaşan takım, topu geriden çıkartıp rakip yarı sahaya yerleşirken Elneny’yi iki stoperin arasında kullanıyor. Takım yerleştikten sonra doğal olarak ön bölgede niceliği arttırmak için Elneny’nin savunmanın önüne çıktığını görüyoruz. Sergen Yalçın, sahayı genişletme göreviniyse Avcı’nın tam tersine sağ ve sol bekine veriyor. Avcı, kanat oyuncularını çizgiye bastırıp bekleri nispeten içerde kullanmaya çalışırken, Sergen Yalçın daha klasik bir şekilde beklerini çizgiye bastırıyor ve kanat oyuncularını kanat forvet gibi kullanmaya çalışıyor.

Beşiktaş’ın maç boyunca gerçekleştirdiği 96 atağın 78’i(%81) kanatlardan geldi. Dominant tarafınsa sağ kanat olmasının geçerli bir sebebi var. Yazının başında Sergen Yalçın’ın oyun şablonuna ve bu oyunda kanat oyuncularından istenenlere değinmiştim. Beşiktaş’ın sağ kanadında oynayan N’Koudou, hocanın istediği kanat forvet rolünün tam aksine klasik bir çizgi oyuncusu. Diaby ise tam tersine bu role çok daha uygun bir isim. Hal böyle olunca da Beşiktaş hücumlarının sağ kanat ağırlıklı olması şaşırtıcı değil. Dünkü maçta hücumlardaki 1 numaralı opsiyon olan Diaby, maçın başındaki bir kaç tercih hatası haricinde oldukça iyi bir performans sergiledi, ayrıca hocanın verdiği role uygun şekilde içe kat ederek oynaması sebebiyle sağ beki Gökhan’a da alan açtı ve onun da hücumlara dahil olmasını sağladı.

74 dakika sahada kalan Diaby, bu sürede hücumda girdiği 13 ikili mücadelenin 7’sini kazandı, ayrıca 4’ü başarılı 8 dripling denemesi ve 2’si isabetli 3 kilit pas attı. Kaldı ki Diaby’nin katkısı bu istatistiklerin de ötesindeydi zira özellikle istatistiklere yansımayan topsuz oyun performansı Beşiktaş hücumlarını çok rahatlattı. Son olarak Malili oyuncunun aldığı 299 index puanıyla Beşiktaş 11’inde en çok puan alan 2. isim olduğunu ekleyelim. (Index puanı nedir?)

Beşiktaş’ın Orta Saha Problemi

Bu maç özelinde rakibinin 3-5-2 dizilimi sebebiyle kanat savunmasında zaafiyet yaşaması Beşiktaş’ın oyunu çözmesinde önemli bir etkendi. Ancak klasik bir 4’lü savunma ve kanat oyuncularının olduğu bir takıma karşı Beşiktaş kanatlarda sayısal üstünlüğe sahip olmayacak ve bu noktada orta saha oyuncuları da devreye girmek zorunda kalacak. Ancak ne Atiba, ne de Ljajic, Beşiktaş’ın ihtiyaç duyduğu oyuncu profiline cevap veren isimler değil.

Atiba bir defansif orta saha. Her ne kadar yüksek pas kalitesine, oyun zekası ve az da olsa top sürme becerisi sayesinde zaman zaman bu görevleri yapabilecek olsa da ondan düzenli olarak bu rolü üstlenmesini beklemek haksızlık olur diye düşünüyorum.

Ljajic’se tipik bir ön alan oyuncusu. 3. bölgedeki final işlerini yapabilecek tarzda bir oyuncu olan Ljajic, merkez orta saha oynayabilecek özelliklere sahip değil. Sergen Yalçın’sa 2 haftadır Ljajic’in hem orta sahada oyunun kurulmasına yardımcı olmasını, hem de ön bölgede sorumluluk almasını istiyor. Hocanın elinde pek de seçeneği olmadığını düşünürsek bunu denemesi tabiki de anlaşılır bir durum. Ancak Ljajic’in uzun vadede bu tip bir rolde verimli olacağını düşünmüyorum. Zira biraz önce de belirttiğim gibi Ljajic tipik bir ön alan oyuncusu. Hocanın Ljajic’e bu rolü verme sebebiyse biraz önce de belirttiğim gibi zorunluluktan olsa gerek. Ljajic’le bire bir aynı özelliklere sahip olmasa da yeni transfer Boateng de bir ön alan oyuncusu. Dolayısıyla Beşiktaş’ın bu sorununa o da çözüm olamayacaktır.

Ljajic hakkındaki genel düşüncemse oyuncuyu kollektif bir yapıda kullanmanın zor olduğu yönünde. Ljajic, kötü, daha doğrusu kurgudan uzak takımlarda bireysel becerisiyle ön plana çıkıp o takımların tabanını yükseltebilecek bir oyuncu. Ama oyun tarzı gereği Ljajic’in 11’de oynadığı bir düzende bir arada oynayan bir takım yaratmanın oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla hali hazırda iyi bir yapısı olan, ya da Beşiktaş gibi gerek Avcı, gerekse Sergen hocayla olması gerektiği gibi kolektif bir düzen oturtmaya çalışan takımların tavanını aşağı çektiğini düşünüyorum. Ancak bu başlı başına ayrı bir yazı konusu, dolayısıyla bu konuyu daha fazla uzatmayayım.

Final

Beşiktaş, Sergen Yalçın yönetiminde 2’de 2 yaparak yoluna devam ediyor. Sergen hocanın 2 haftadır oynattığı oyunla hepimize kafasındaki planı gösterdiğini düşünüyorum. Elinde zor bir kadro olan hoca kısa vadede bu takımdan en yüksek verimi bu şekilde alabileceğini düşünüyor olmalı. Ancak yazıda da değindiğim gibi özellikle orta saha problemi Beşiktaş’a önümüzdeki maçlarda büyük sıkıntı yaşatabilir. Ancak hocanın elinde bu problemi çözebilecek tipte bir oyuncu yok, dolayısıyla Sergen Yalçın’ın şapkadan nasıl bir tavşan çıkartacağı hepimize sürpriz olacak.

Gaziantep’se her ne kadar maçın başında iyi savunma yapsa da 90 dakika genelinde oldukça etkisiz bir görüntü sergiledi. Özellikle işin hücum kısmında neredeyse hiç üretemediler ve doğal olarak da maçtan puansız ayrıldılar.