Analiz | Beşiktaş 2-2 Ankaragücü

Türkiye Süper Lig 35. Hafta mücadelesinde lider Beşiktaş evinde düşme hattından uzaklaşmaya çalışan Ankaragücü’nü konuk etti. İki farklı öne geçmesine rağmen üstünlüğünü koruyamayan Sergen Yalçın’ın öğrencileri şampiyonluk yarışında önemli yara aldı. Konuk ekip için ise Hikmet Karaman’la yakalanan çıkış bu maçta da devam etti. Bu mücadeleyi  global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.

Ortalama pozisyonlar ve kadrolar

Sergen Yalçın Weliğnton-Vida ikilisini tandemde kullanırken bek pozisyonlarında Rıdvan ve Rosier’i tercih etti. Atiba ve Josef savunma önünde oynarken hücumun kanatlarını Sergen Yalçın Ghezzal ve N’koudou’ya emanet etti. 10 numara pozisyonunda Oğuzhan maça başlarken Aboubakar’ın yokluğunda en uçta Larin Siyah-Beyazlıların gol silahı olarak forma terletti.

Hikmet Karaman savunmayı Pinto-Sarlija-Kulusic-Kitsiou hattından oluşturdu. İbrahim Akdağ ve Alper Potuk savunma önünde çift pivot olarak oynadı. Borven’in yokluğunda hücumun sağ kanadında Geraldo sol kanadında ise Paintsil oynadı. Ancak bu ikili maç içinde zaman zaman pozisyon değiştirdi. 10 numara pozisyonunda tecrübeli çalıştırıcı bu maça özel Emre Güral tercihinde bulundu. En uçta ise Badji ile Ankara temsilcisi gol aradı.

Rakibi genişletme

Beşiktaş bu sezon yaptığı en iyi işlerden olan oyuna genişlik kazandırmayı bu maçta da gerçekleştirdi. Rosier ve Rıdvan sürekli çizgilerde hücumlara katıldı ve rakip savunma genişlemek zorunda kaldı. Hikmet Karaman bu maçta 10 numara pozisyonunda Emre Güral’ı oynatması takım savunması adına bazı zaafları doğurdu. Geri dörtlü dışında takımda savunma melekeleri yüksek seviyede sadece İbrahim olunca aşağıdaki gibi pozisyon alma ve markajlarda problemler ortaya çıktı. Sürekli hareket eden ve pozisyon rotasyonları ile rakip savunmanın ezberlerini bozan ev sahibi rakip yarı sahada boş alanlar yaratmayı başardı. Aşağıdaki görselde olduğu gibi rakip bekler ve kanatlar çizgiye doğru açılmaya zorlanıyor. Savunmada açılan bek stoper arasındaki iç koridorda alan yaratılıp buralara toplu ve topsuz penetrasyonlar denendi. Bu konuda Oğuzhan sakatlanana kadar bu zaafları çok aktif kullandı. Ancak maçın geneline baktığımız zaman bu alanlardan çok üretkenlik sağlandığı söylenemez. Maç boyunca yalnızca 3 isabetli şut üretebilen kara kartal %12,5 başarı oranıyla 24 orta yaptı. Bunların çoğunda isabet sağlayamasalar da 2 gol bu isabetsiz ortalar sonucunda geldi.

Hikmet Karaman’ın ilk 55 dakika planı

Hikmet Karaman maç sonu röportajında oyuncularına “Siz 70 dakikaya kadar 1-0’ı tutun dedim, 1-0’ı tutun, sonrasını bana bırakın.” dediğini açıkladı. Röportajında da belirttiği gibi ikinci golü kalelerinde görene kadar neredeyse tamamen kendi alanlarında kompakt kalarak rakibin geride bırakacağı alanları beklediler. İlk devrede rakip ceza sahasında sadece 2 kez topla buluşabildiler. 55. dakikadan sonraki süreçte ise 15 kez rakip ceza sahasında topla buluşmayı başardılar. Kadro tercihinde de Emre Güral’ın 10 numara pozisyonunda olması da bu strateji ile alakalı. Geriden oyun kurarken kısa pası neredeyse hiç tercih etmediler. Yukarıdaki pas haritasında görüldüğü gibi Korcan 3 oas dışında bütün pasları uzun metrajlıydı. Bu hava toplarında Emre ve Badji’nin hakimiyetleri ve süratli ön alan oyuncuları ile bağlantılar kurulmaya çalışıldı. İlk devrede hücum açısından çok etkisiz görülseler de Hikmet Karaman’ın maç sonu açıkladığı gibi bazı pasları doğru atabilseler kaleciyle karşı karşıya kalabilecekleri pozisyonlar buldular. Ancak bunlar değerlendirilemeyince hiç şut atılamayan bir ilk yarı geride kaldı.

33. dakikada sakatlanan Badji’nin yerine Voca oyuna girdi. Bu değişiklikten sonra takımda savunma hücum dengesi daha iyi kuruldu. Voca- İbrahim-Alper orta sahası rakibe karşı verilen reaksiyonda daha iyi işledi. Genelde orta ve derin blokta rakibi karşılayan konuk ekip Alper’in Emre’ye partner olması ile 4-4-2 şeklinde sahaya yayıldılar.

İkinci golden sonra oyun anlayışında neler değişti?

Yukarıda da belirttiğim gibi yenen ikinci gole kadar konuk ekip orta ve derin blokta kalmayı tercih etti. Ancak skor 2-0’a geldikten sonra rakibin üstüne gitmekten başka çaresi kalmayan Hikmet Karaman’ın öğrencileri ön alanda daha fazla baskı uygulamaya başladı. İlk periyotta orta blokta hatlar arasına atılan paslarda pres uygulayıp kazanılan toplarla hızlı ataklar yapmaya çalıştılar. Ancak ikinci golden sonra görseldeki gibi agresif baskı uygulamaya başlandı. Bu baskı zaman zaman görseldeki gibi olumlu geri dönüşlerde sağladı.

Geri dönüşü sağlayan en önemli isim iki penaltı kazandıran ve gole çeviren Painsil oldu. İlk devrede çoğunlukla sağ kanatta kalan 23 yaşındaki Gana’lı ikinci devrede sol tarafta başladı. Bu sayede Rosier’e karşı etkisiz kalan Geraldo diğer kanatta Rıdvan’a karşı daha etkili oldu. Güç olarak Rıdvan’ın daha zayıf olmasını kullanan Geraldo sırtı dönük topla buluşup takım arkadaşlarına servislerde bulundu. Diğer kanada geçen Painsil ise atletizm ve sürati ile Rosier’in ileri çıkışlarına tehdit oluşturdu. İkili mücadelelerde de rakibine çoğunlukla üstünlük kuran genç isim ilk golü getiren penaltı pozisyonunda olduğu gibi driblingleriyle Rosier ve Welintona zor anlar yaşattı.

Sergen Yalçın maç sonunda “Oyuncu değişikliklerinden istediğimiz verimi alamadık. Mensah’ı sezon başından beri kullanıyoruz ama maalesef performansı çok aşağıda. İhtiyacımız olan bir oyuncu.” demecinde bulundu. Açıklamada belirttiği gibi oyuna sonradan giren nerdeyse tüm oyuncular negatif etki yaptı diyebiliriz. Son haftalarda formda olan Oğuzhan’ın yerine Mensah girince yüzde yüz olmasa da ilk dakikalardaki etkin pas temposunda azalmalar oluştu. N’koudou’nun yerine giren Gökhan Töre’de hem savunma hem hücum da olumsuz etkide bulundu. Yukarıdaki görselde görüldüğü gibi Paintsil’i kontrol etmek için fazla çizgiye açılınca ceza sahası içinde asist bölgesi olarak nitelendirilen bölgeye İbrahim Aktaş’ın pas atmasına müsaade etti. Sonrasında ise rakibin hızına yetişemeyip zamanlama hatası yapınca son dakikalarda saha da takımının 2 puan bırakmasına neden oldu. 84. dakikada oyuna giren Dorukhan ve Necip takım savunması adına katkı vermiş olsa da Beşiktaş’ın rakip kaleye gitme olasılığını çok derinlere düşürdü. Mental olarak da takım iyice geriye yaslanınca Ankaragücü kendi kalesine koşmak zorunda kalmadan atak geliştirmeye çalıştı. Bu anlarda da Hikmet Karaman’ın maç sonunda övgü dolu sözlerde bulunduğu Alper Potuk’a ayrı parantez açmak gerekir. Tecrübeli isim 2 top kapma 9’u başarılı 15 ikili mücadele ve 1 şut pası ile maçı tamamladı.

Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan AD metriğinde Beşiktaş için sonradan oyuna giren isimlerin etkisizliğini daha net görebiliyoruz. N’koudou attığı şutlarla yüksek aksiyon değeri üretirken Ghezzal yine pas kalitesi ile bu maçta da söz sahibi oldu. N’Koudou yüksek aksiyon değeri üretse de takımın oyun akışına olumsuz etki verdi. Bu sezonki hikayede Aboubakar-Larin uyumu doğal olarak sahada yoktu. Ancak N’Koudou ile Larin arasında çok ciddi kopukluk vardı. Oyunun sağ kanadı doğal işleyişinde ilerlerken diğer tarafta daha çok N’Koudou’nun bireysel becerileri üzerinden aksiyonlar üretildi. Buna ek olarak iki savunmacının da kötü performansı aksiyon değeri grafiğine de yansımış durumda.

Beşiktaş topa net şekilde hakim olsa da aynı oranda konuk ekibin top hakimiyet kalitesinin üstün olduğunu görüyoruz. Beşiktaş’ın iki golü de düşük aksiyon değerlerinden çıktı. Bunun nedeni iki golünde Kulisic’in yaptığı ters vuruşlardan kaynaklanması. İkinci golden sonra Ankaragücü’nün artan baskısı Aksiyon değeri tablosuna da yansımış durumda.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.