Beşiktaş, Vodafone Park’ta Robinho’nun golüyle öne geçen konuk ekibe karşı Atiba ve Burak’la bulduğu gollerle geri dönüş yaptı. İlk yarıda oyuna hükmeden taraf Başakşehir olurken ikinci yarıda Beşiktaş’ın etkili performansı dikkat çekti.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.
Genel
Beşiktaş maça Rizespor maçındaki 11’yle başladı ama en net farklılık Medel’in maça sol bekte başlamasıydı. Şenol Güneş, Visca tehlikesine karşı Medel’i sol bekte, Caner’i sol önde başlattı. Bu orta sahada başka şeylerden taviz verilmesi anlamına da geliyordu elbette. Bundan detaylıca söz edeceğim.
Avcı’nın Başakşehir’i de Konyaspor karşısında kazanan 11’le sahadaydı. Maça da beklendiği gibi başladılar. Özellikle ilk yarıda Emre-İrfan-Mossoro orta saha üçlüsünün de etkisiyle topa ve oyuna ciddi şekilde hükmeden bir Başakşehir izledik. Bu üçlünün varlığı doğrudan topla oynanan bir oyunu beraberinde getiriyordu zaten. Beşiktaş’ın tıpkı geçen haftaki gibi bir yaklaşımla oynayacağını anlamış Abdullah Avcı.
Topla oynanan noktaların ortalama pozisyonlarına baktığımızda Beşiktaş’ta bekler dikkat çekiyor. Beşiktaş iki bekini de Medel’in varlığının savunmada yarattığı rahatlıkla birlikte olabildiğince önde kullanmaya çalıştı. Özellikle ikinci golde de bunun etkisi görüldü.
Atiba ve Dorukhan’ın katkısıyla Başakşehir’i önde durdurmaya çalışan Beşiktaş bunu Medel’in orta sahaya geçmesiyle başardı. Başakşehir topla daha fazla oynamasına rağmen; Beşiktaş rakip yarı sahaya 73 kez girerken Başakşehir 49 kez girebildi. Ayrıca Başakşehir kendi yarı sahasında 14 top kaybetti. Bu iki veri de Beşiktaş’ın önde kurmaya çalıştığı hatla doğrudan alakalı.
Sol bek Medel
Beşiktaş maça bu şekilde başladı. Dörtlü savunma ve önlerinde Atiba & Dorukhan’ın oluşturduğu dinamik bir ikili. Kağıt üzerinde bu kurgu dirençli gözükse de pratikte Başakşehir merkezde istediği boşlukları daha rahat buldu. Medel’in varlığı o kanat özelinde bir direnç hamlesi olsa da oyunun genelinde Medel’in orta sahadaki varlığı daha değerliydi. Medel orta sahaya geçtiğinde Atiba & Dorukhan ikilisiyle birlikte Beşiktaş baskı hattını biraz daha öne çekip Başakşehir’i uzun toplara zorlayabilirdi. Nitekim öyle de oldu ama bu sefer de sol bekte Caner’in yarattığı savunma zaafı ortaya çıktı.
Başakşehir’in golü
Medel’in orta sahaya Caner’in sol beke geçmesiyle birlikte Beşiktaş 6 kişiyle rakip yarı sahada karşılıyor rakibi. Medel’in buradaki rolü baskı sonrasında orta sahada oluşabilecek boşluğu kapatmak. Teoride bir sıkıntı yok. Lens’in hamlesinden sonra top kaleci Mert’e dönülüyor. Beşiktaş kalabalık biçimde rakip yarı sahada olduğu için Mert’in bir opsiyonu olmuyor ve uzun oynuyor. Mert maç boyunca özellikle baskıya karşı inisiyatif alarak riskli işlere imza attı ancak ayağı iyi bir kaleci olması Başakşehir için önemli bir avantaj.
Mert’in uzun pası Beşiktaş’ın savunmasının arkasına sarkmış Visca’yla buluşuyor. Burada değinilmesi gereken temel nokta Caner’in bu durumu engelleyememiş olması. Bu pozisyon Caner beke geçtikten hemen sonra yaşanıyor…
Topla buluşan Visca takım arkadaşlarını beklerken sol kanattaki Elia dışarı, dışardaki Robinho da içeri doğru bir koşu atıyor. Bu koşu Gökhan başta olmak üzere Beşiktaş savunmasını dağıtıyor ve Robinho’ya topu ağlara bırakmak kalıyor.
Başakşehir’in baskısı
Kadro tercihlerinin de etkisiyle maçın ilk yarısı beklenen şekilde geçti. Özellikle 15-30 arasında Başakşehir’in oyuna bütünüyle hakim olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum topla oynama ve şut verilerine de yansımış durumda.
Başakşehir’in ilk yarım saatlik hakimiyetinde Beşiktaş’ın geriye yaslanıp yerleşmeye dair bir alışkanlığının olmamasının payı büyük zaten Beşiktaş’ı oyun anlamında dirilten hamle de Medel’in orta sahaya geçişiyle birlikte orta sahadaki hattın öne çekilmesi oluyor. Medel orta sahaya geçtikten sonra oynanan oyunun etkisiyle Beşiktaş şutlarındaki artışı da ayrıca yukarıda görüyoruz. Geçen hafta Rizespor maçında da 7-2’lik absürt skora rağmen eleştirdiğim temel nokta buydu. Beşiktaş kadrosunun genlerinde bu yok.
Medel’in sol bekte, hattın da daha geride olduğu ilk yarım saatlik dilimde Beşiktaş’ı kurtaran isim Karius’tu. Caner’in savunma sıkıntısı ve çapraz koşularla dağıtılan savunma hattından sonra gelen golde ise Karius’un yapacak pek bir şeyi yoktu.
Burak Yılmaz’ın golü
Beşiktaş’ın ikinci golünde hücuma geçiş aşamasındaki anı görüyoruz. Medel iki stoperin arasında, bu andan önce de topla oynuyor, top dağıtma işlemini üstlenmiş durumda. Yine bu andan önce Atiba’nın takımı geçişe hazırladığına şahit oluyoruz. El-kol hareketleriyle takımı yerleştirme işlevini üstlenmiş durumda Atiba.
Başakşehir 3+1 kişiyle Beşiktaş’ı karşılıyor. Medel’in gerideki varlığı stoperlerin kenarlara açılmasına olanak sağlarken beklerin de oyunu genişletebilmesi için bir avantaj. Atiba da merkezde top bekliyor.
Atiba müthiş bir vücut çalımıyla rakibi geçtikten sonra topla boş alanı kullanıyor. Burada Dorukhan’ın geriye gelerek Atiba’ya opsiyon olması önemli çünkü oyun bir şekilde genişletilmek zorunda. Atiba, Dorukhan’a oynadıktan sonra da koşusuna devam ediyor çünkü sağ kanatta Gökhan’ın topla buluşma ihtimali yüksek ve Beşiktaş tüm hatlarıyla ceza sahasına yığılma çabasında.
Dorukhan, Atiba’dan aldığı pası hemen Vida’ya oynuyor. Buradaki kritik nokta Gökhan’ın önündeki boşluk. O boşluk nasıl oluştu?
Beşiktaş; Medel sayesinde stoperlerini yayarken bekler de buna paralel olarak öne ve çizgiye yerleşebiliyor. Buna ek olarak kanattaki Ljajic ve Lens de içe kat ederek öne çıkmış beklere alan açmış oluyor. Görselde Ljajic ve Lens’in konumu bu durumu özetliyor. Gökhan ve Lens o boşluğu işleyebilecek durumda.
Tabii tüm bunların işlemesi için de Atiba’nın atağa geçişinden itibaren oyunun çok hızlı oynanmasının payı büyük. Dorukhan da buna paralel biçimde çabuk oynayıp ceza sahasına koşuyor.
Gökhan sağ kanatta topla buluşmuş durumda. Başakşehir’in dengesiz yakalandığı Clichy’nin eyleminden belli oluyor. Ceza sahasında Lens boş durumda. Burada tıpkı geçen hafta Ljajic için kullandığım övgüyü Gökhan için kullanabilirim. Beşiktaş ceza sahasına kalabalık bir biçimde girmesine rağmen Gökhan Gönül içeriye rastgele bir orta yapıp kolaya kaçmıyor ve boştaki Lens’e çok güzel bir pas atıyor. Doldurma bir orta değil. Lens de zarif bir hareketle arkasına bırakıyor ve Burak Yılmaz golcü vuruşuyla atağı golle sonuçlandırıyor.
Atiba etkisi; beklerin çizgiyi, kanatların merkezi işlemesi ve hızlı oyun Beşiktaş’ı öne geçiriyor.
Atiba Hutchinson
Sahanın en iyisi Atiba Hutchinson’ın maçı sırtlamasındaki en önemli etken Medel’in orta sahaya gelmesi oldu. Medel’in etkisiyle birlikte Dorukhan ve Atiba’nın orta sahada yarattığı dinamizm Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki etkili performansının en önemli sebebiydi. Orta sahadaki direnç unsuru olarak ön plana çıkan Atiba bu maçta Beşiktaş oyununun öne taşıyan işlere imza attı. Atiba öne doğru oynadığı 17 pasta 14 isabet yakaladı. Toplamda yakaladığı %95 pas başarı oranıyla da şaşırtmadı.
Medel sonrası
Medel’in 60. dakikada sakatlanıp yerini Kagawa’ya bırakması Beşiktaş adına sorun yaratabilirdi çünkü oyunun iyi giden kısmında Medel’in; Atiba ve Dorukhan’a verdiği rahatlığın etkileri vardı. Kagawa oyuna girdikten sonra savunma ve orta saha arasındaki köprü yerini orta saha ve Burak Yılmaz arasındaki köprüye bırakmış oldu.
Durum topla oynama oranlarına da yansıdı. Medel’in oyundan çıkmasıyla birlikte topla oynama oranlarının alt-üst olduğunu görüyoruz. Beşiktaş özellikle 45-60 arasında oyuna ve topa hükmederken 60-75’te işler bir an için tersine döndü.
Buradan Kagawa ve Ljajic aynı anda oynamamalı mesajı çıkmasın çünkü oynarlar hatta oynadılar da. Özellikle bu ikilinin üçüncü bölgede çok değerli sekanslarına şahit olduk. Bahsettiğim şey Atiba ve Dorukhan temelli dinamik bir yapı olacaksa burada Medel’in gördüğü köprü işlevinin önemi.
Sonuç
Beşiktaş değerli bir galibiyete imza atarken belki de yıllar sonra oyun olarak da etkili olarak Başakşehir’i yendi. Abdullah Avcı’nın Başakşehir’i ilk yarıda beklediği Beşiktaş karşısında üstün olurken Atiba ve Dorukhan temelli dinamik, tempolu oyuna karşı yenik düştü.
Başakşehir hala şampiyonluk için en önemli aday. Yapılan puan farkı da bu ve bunun gibi maçlar için bir sigorta işlevi görüyor. Beşiktaş ise ligin ikinci yarısında iyi sonuçlar alıyor ve henüz yenilmedi. Oyunun sürdürülebilirliği tartışılır ancak kadro kalitesi Beşiktaş’ı bir şekilde yarışta tutuyor.