Analiz | Beşiktaş 1-2 Sivasspor

Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasında Beşiktaş evinde Sivasspor’u ağırladı. Sivasspor, son 23 dakikasını 10 kişi oynamasına rağmen Vodafone Park’tan 3 puanla ayrılmayı başardı. Konuk ekip bu galibiyetle puanını 40’a çıkartarak liderliğini sürdürdü, Beşiktaş’sa son 4 maçtaki 3. mağlubiyetini aldı.

Maçı iş ortağımız Instat’ın verileriyle inceleyeceğiz.

Genel bakış

Özellikle ilk yarıda topu geriden çıkartmakta ve rakip yarı sahaya yerleşmekte zorlanan Beşiktaş, sol kanatta Caner, bekte Rebocho’yla maça başladı. Lens’in sakatlığı ve Diaby’nin kötü formu hocayı buna itmiş olsa da Siyah Beyazlıların mağlubiyetinde bu tercihin rol oynadığını düşünüyorum. Caner’in bu sene Avcı’nın dokunuşuyla klasik bir çizgi bekinden farklı bir role büründüğünü ve merkeze gelerek topun savunmadan çıkartılmasına ve oyunun kurulumuna katkı verdiğini görmüştük. Avcı’nın bu maçta Caner’in rolünü Rebocho’ya verdi ancak Portekizli oyuncu bu maçta verilen görevi yerine getiremedi. Bunun üstüne bir de Ruiz’in de yokluğunu eklediğimizde savunmadan topu çıkartabilecek tek alternatif olarak kalan El Neny kaldı. O da 45 dakika boyunca markaj altındaydı ve hem toplu, hem topsuz oyunda hızlı karar almakta sorun yaşadı. Kaldı ki El Neny hızlı ve doğru kararlar alabilmiş olsa bile bu da muhtemelen yeterli olmayacaktı zira ev sahibinin tek opsiyonuydu. İkinci yarıdaysa önce Atiba’nın merkeze daha yakın oynaması, sonrasında da Caner’in sol beke geçmesiyle Beşiktaş rakip yarı sahaya daha rahat yerleşti ancak bu kez de başka sıkıntılar doğdu, bu konuya birazdan daha detaylı değineceğim için uzatmadan Sivasspor’a geçelim.

Sivasspor yine bildiğimiz 4-1-4-1’iyle sahadaydı. Mert Hakan’ın yokluğunu orta sahada Zeki’yle dolduran konuk ekip, maçın son 20 dakikasını 10 kişi oynamasına rağmen sahadan galip ayrıldı. Genel oyun planından Beşiktaş deplasmanında da taviz vermeyen Sivasspor, rakibini 2. bölgede karşıladı ve organize kontra ataklarla tehlike yaratmaya çalıştı.

Beşiktaş’tan kiralanan Fatih Aksoy’a ise ayrı bir parantez açmak istiyorum.

Oyunun iki yönüne de katkı veren Fatih, savunmada girdiği 10 ikili mücadelenin 8’ini kazandı ve 11 de sahipsiz top kazandı. Savunma-orta saha bağlantısını kurarak hücum geçişlerini de rahatlatan Fatih, zaman zaman toplu-topsuz yaptığı hücum koşularıyla da takımına ekstra katkı sağladı. Maç boyunca 4 dripling denemesi yapan Fatih, bunun yanı sıra 2 kilit pas ve 1 de asistle mücadeleyi tamamladı. Maçı 311 index puanıyla bitiren Fatih, Sivasspor’un en yüksek puan alan oyuncusu oldu. (Index puanı nedir?)

Sivasspor’un orta alan presi ve Beşiktaş’ın sete oturamaması

Sivasspor’un rakibi orta alanda karşıladığından ve Beşiktaş’ın rakip yarı sahaya yerleşmekte zorlandığından yazının başında bahsetmiştim. Bu iki duruma biraz daha detaylı değinmekte fayda var.

İlk yarıda Sivasspor, Beşiktaş stoperlerinin topu kullanmasına müsaade etti ancak orta saha oyuncularına sıkı bir markaj uygulayarak Beşiktaş’ın savunma ve orta saha arasındaki bağlantısını koparttı. Beşiktaş’ın da buna bir çözüm üretemediğini ve zaman zaman uzun toplarla rakip kaleye gitmeye çalıştığını gördük. Beşiktaş’ın çözüm üretememesin de bana göre iki temel sebep vardı. Gerek orta ikilinin, gerekse beklerin durağan oyunları ve boş alanlara hareketlenmemesi sonucu Beşiktaş sağlıklı bir şekilde rakip yarı sahaya yerleşemedi. Savunmanın önünde oynayan El Neny’ye de gelen bire bir markaj yüzünden stoperler topu yönlendirmek zorunda kaldılar. Hem Vida’nın, hem de Roco’nun bu konuda yeterli olmadıklarını göz önüne alırsak, Beşiktaş’ın ilk yarıdaki bu görüntüsü de şaşırtıcı olmaz.

Burada da görüldüğü üzere top Vida’nın ayağında ve oyuncunun iki alternatifi var. Ya topu önündeki boşluğa doğru sürecek ya da Burak’a doğru uzun bir savunma arkası pas deneyecek. Vida burada Burak’ı kaçırmak istese de savunma bu pası kesmişti. Buna benzer durumlarla ilk yarıda sık sık karşılaştık.


Burada da benzer bir durum görüyoruz. Beşiktaş, Sivasspor’un ön alan baskısına karşı çıkmakta zorlanıyor. Bu pozisyonlarda dikkat çekmek istediğim nokta ise Caner. Yazının başında Caner’in, Abdullah hocayla birlikte değişen rolüne ve defacto oyun kuruculuğuna değinmiştim. Bu maçta ise Caner’in sol önde başlamasının da Beşiktaş’ın geriden topu çıkartamamasında rol oynadığını düşünüyorum. Buradaysa görüldüğü gibi Caner, takımının topu çıkartamadığını görünce orta sahaya yardıma geliyor.

İkinci Yarı

Sivasspor ikinci yarıya da aynı planla başladı. Beşiktaş cephesindeyse Avcı bu sorunun farkına varmış olacak ki Atiba’nın daha geride pozisyon aldığını gördük. Atiba’nın gelmesiyle geride ekstra bir opsiyon oluşturan Beşiktaş, 59. dakikadaki değişiklikle Caner’in de sol beke geçmesi sonucu daha da rahatladı ve rakip yarı sahaya daha kolay yerleşti.

İkinci yarıda Beşiktaş adına gördüğüm sorunsa skorun da verdiği dezavantajla alınan aceleci ve yanlış kararlardı. Rakip yarı sahaya yerleşen ve sete oturan takım golü bulmakta sabırsız davranınca doğru opsiyonu bulmak yerine en kestirme yoldan kaleye gitmeyi denedi ve haliyle de başarısız oldu. Zaman zaman uzun toplara da başvuran futbolcuların oyun disiplininden kopuk bu tavrından maç sonunda hoca da şikayetçi olmuştu.

Takımın bu durumu pas haritasına da yansıdı. Rakibini kendi yarı sahasında karşılayıp kontra ataklarla hücum yapan Sivasspor’la maçın genelini set hücumu yaparak geçiren Beşiktaş’ın arasındaki uzun pas sayısı farkı sadece 3. Beşiktaş maç boyunca 40 metre veya daha uzun mesafeli tam 27 pas denemiş. Bu vesileyle Rıza hocadan ve Sivasspor’dan da bir kez daha övgüyle bahsetmek gerekir. Ligimizde özellikle Anadolu takımlarının oyun planları kontra ataklar üzerine olduğu hepimizin malumu. Ancak bu takımların bir çoğunun plansız ve rastgele ilerideki pivot santrafora şişirilen toplarla hücuma çıkmaya çalıştığını görüyoruz. Bu tablodan da görüldüğü üzereyse Sivasspor bunun tam tersine bilinçli ve organize bir şekilde kontra atağa çıktığını görüyoruz.

Asıl konumuza geri dönelim ve Beşiktaş hücumlarına 3 farklı görüntü üzerinden bakalım.

Buna benzer hataları özellikle son 10 dakikada çokça gördük. Videoda da görüldüğü gibi Caner’in 3 opsiyonu var. Bana göre buradaki en iyi seçenek yan yana demarke durumda bulunan Gökhan ve Diaby ikilisinin önündeki alana topu bırakmak. Dışarda demarke durumdaki Ljajic’te burada ekstra bir pas opsiyonu olmuş. Ancak Caner bu iki seçeneği pas geçip ”kestirme yol”u tercih ediyor ve ceza sahasına rasgele bir orta yapmak istiyor. Pozisyonun devamında Beşiktaş’ın yediği kontra atak da cabası.

Beşiktaş, Atiba-Diaby-Oğuzhan üçgeniyle bir kenar organizasyonu yapıyor. Gerek Atiba’nın pası verip iç koridora(half space) koşu yapması, gerekse Oğuzhan’ın topsuz hareketiyle Diaby’ye Atiba için bir pas açısı vermesi oldukça kıymetli. Ancak Diaby burada Atiba’ya pas çıkarmayınca olası bir gol pozisyonunu daha başlamadan bitiriyor.

Biraz önceki pozisyonun hemen hemen 1 dakika sonrasında Beşiktaş yine sağ kanattan benzer bir hücum girişimi yapıyor. Daha demin Atiba’nın iç koridor koşusunu görmeyen Diaby, bu kez aynı bölgeye koşan Gökhan’ı topla buluşturuyor ve Beşiktaş pozisyona giriyor.