Bundesliga 24. hafta mücadelesinde Allianz Arena’da, Der Klassiker heycanı yaşandı. Evinde oynadığı son Dortmund derbilerini farklı şekilde kazanan lider Bayern Münih’in bu karşılaşmada da rahat bir galibiyet alacağı söyleniyordu. Bu beklentinin ana sebeplerinden biri Dortmund’un bu seneki formu, diğeriyse Reyna, Sancho, Guerreiro, Akanji gibi kilit isimlerin sakatlık nedeniyle takımdan uzak kalmalarıydı . Terzic’in öğrencileri maça çok hızlı başladı ve Haaland’ın golleri ile 0-2 öne geçti. Ancak 15. dakikadan sonra oyunun kontrolünü tamamen eline alan Bayern, Lewandowski’nin hat trick yaptığı gecede 3 puanı alıp liderliğini sürdüren taraf oldu.
Bu karşılaşmayı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğiz.
Ortalama pozisyonlar ve kadrolar
Hansi Flick takımını beklendiği gibi Boateng-Alaba stoper hattı ve Davies-Sule bek ikilisi ile sahaya çıktı. Çift pivot olarak Kimmich ve Goretzka görev alırken 10 numara pozisyonunda Müller forma şansı buldu. Hücumun kanatlarında Coman ve Sane oynarken, en uçta gecenin flaş ismi Lewandowski vardı.
Terzic ise göreve geldiğinden beri 4-2-3-1 dizilişi ile takımını sahaya çıkarıyordu. Ancak genç teknik adam bu maça özel bir değişiklik yaptı ve 3-4-2-1 dizilişini tercih etti. Savunmayı Emre-Hummels-Zagadou hattından kuran Terzic, kanat beki pozisyonlarında Meunier ve Schulz’u tercih etti. Konuk ekipte orta saha merkezinde Dahoud-Delaney ikilisi şans bulurken iç forvet pozisyonunda Reus ve Hazard oynadı. En uçta ise yeni fenomen olma yolunda ilerleyen Erling Haaland görev aldı.
Ana planlar
Maça fırtına gibi başlayan konuk ekip tabiri caizse karşılaşmaya 0-1 önde başladı. Atılan bir uzun topun devamı Haaland’ın muazzam şutu birleşince Terzic’in öğrencileri henüz 2. dakikada öne geçti. Maçın hikayesinin en önemli noktalarından birisinin Terzic’in diziliş farkı olduğunu söyleyebiliriz. Takım üçlü savunma ile sahaya çıkınca, normalde rakibe baskıya 4-4-2 şeklinde giden Bayern Münih mecburen üçlü hatta Sane ve Coman’ın katılımıyla karşılık verdi. Bu sayede görseldeki gibi bire bir eşleşme sağlandı. Bu senaryoda normalde Lewandowski’ye partner olan Müller pivotları marke etti. Bu da özellikle ilk 15 dakikada Dortmund’un baskıyı kırdığı anlarda rakibini geride eksik yakalamasına neden oldu. Bu anlarda Haaland gibi bir isime geniş alan bırakmak problem oluşturacaktı. Maçın başlarında öyle de oldu. Ancak adapte olduktan sonra rakibin baskıyı kırmasına ev sahibi izin vermedi.
Maç önü Terzic ve ekibi muhtemelen yaptıkları analizde 3’lü yapıda maça çıkmalarının daha avantajlı olduğunu düşündüler. 3’lü savunmayla birlikte rakibin hücum silahlarını artı bir sayısal üstünlük ile karşılamak ve rakibini alışılmış düzeninin dışına çıkarmak mantıklı görünüyordu. Bu anlayış özellikle ilk 15 dakika boyunca ön alan baskısı konusunda sonuç da verdi. Ancak savunmadaki sayısal üstünlüğün Dortmund’a fayda sağladığını söyleyemeyiz. Top rakibe geçtiğinde Schulz ve Meunier savunma hattını beşlerken görseldeki gibi 5-4-1 dizilişine evrildiler. Bu anlarda kısa ve dar kalıp rakibe alan vermemeleri gerekiyordu. Ancak bunu başarılı bir şekilde gerçekleştiremediler.
Geride kale çizgisine yakın kısa paslar yapıldığında genlerinde ön alan baskısı olan Bayern rakibinin üstüne gitti. Bu da takım boyunun uzamasına ve bloklar arasının açılmasına neden oldu. Yukarıdaki pozisyonda da görüldüğü gibi Dortmund bazı anlarda top kaybı yapmadan savunmadan çıkabildi ve bu sayede ileride derin boşluklar yakaladılar. Burada da herkes bire bir eşleşince mecburen Sule’de, Schulz’u marke etmeye gidiyor. Bu anda savunmadan atılan uzun topta Reus demarke topla buluşuyor. Geçiş oyununu en iyi oynayan takımlardan olan konuk ekip tam kadro olsa bu hataları çok daha iyi cezalandırabilirdi.
İlk 15 dakikada istediklerini sahaya yansıtamayan Bavyera temsilcisi rakip ceza sahasına sadece iki kez girebildi. Savunmada da rakibine önemli kontra atak fırsatları verince konuk ekip bu süreci 0-2 üstünlükle geçirdi. Görseldeki gibi bazı anlarda rakibi iyi karşılayamadılar ve gereken kaymalar yapılamadı. Bu da bir kenara yığılma, diğer tarafta boşluklar oluşturdu. Bu anda boşluğu hızlı gören Dahoud, Schulz’u topla buluşturdu. Bir anda takımca oyundan düşen Bayern, bu atağın devamında 2. golü kalesinde gördü.
Kalelerinde iki gol gören ev sahibi ekip bu dakikadan sonra yeni düzene uyum sağladı ve oyunu yavaş yavaş domine etmeye başladı. İlk dakikalardaki diziliş farkı yüzünden ortaya çıkan adam paylaşımındaki karmaşa daha sonra yaşanmadı. İlk 15 dakikada sadece 2 kez rakip ceza sahasında topla buluşmayı başaran Hansi Flick’in öğrencileri, 15-45. dakikalar arasında toplamda 23 kez rakip ceza sahasında topla buluştu.
Dortmund geride 5’li bir savunma hattı ile beklese de iyi bir savunma takımı olmadıklarını bir kez daha göstermiş oldular. Rakibini derinde karşılasalar da çok rahat pas yapmalarına imkan verdiler. Görselde ev sahibinin ilk golünün oluşumunu görüyoruz. Derinde beklerken 5-4-1 dizilişine rağmen Sane, Shulz’la bire bir kalacak pası çok rahat alıyor. Bu anda bekine yardım için çok uzak kalan Reus gole davetiye çıkartıyor. Schulz’da rakibiyle mesafesini ayarlayamayınca kaçınılmaz sonun başlangıcını Lewandowski yapmış oldu.
Skor 2-2 olduktan sonra Dortmund psikolojik olarak maça havlu atmıştı. Bu gollerin üstüne bir de Haaland sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalınca Dortmund, sadece rakibin ataklarına direnmeye çalıştığını gördük. Ancak bu konuda alışkanlığı olmayan Terzic’in öğrencileri rakibine engel olamadı. İkinci devrede rakip ceza sahasında sadece iki kez topla buluşabildiler ve bu da ilk 5 dakikada gerçekleşti. Goller son dakikalara doğru gelse de maçı izleyen herkes er ya da geç Bayern’in öne geçeceğinden emindi.
Geriden oyun kurma konusunda da konuk ekip maç boyunca problem yaşadı. Dortmund, karşılaşmanın başında başarılı geçişler yapmayı başardı ancak maçın kalan kısmında Bayern’in ön alan baskısına karşılık veremedi. Bu maçta ev sahibi ekip, Dortmund’a kendi yarı alanında 8,36 pas zinciri yapma şansı verdi (PPDA). Kendileri için ise bu rakam 19,33’tü. Ev sahibinin ön alan baskısı ve geriden oyun kurma konularında rakibine karşı çok daha iyi bir karşılaşma çıkardığını net bir şekilde görebiliyoruz. Bu konuda Terzic, muhtemelen Meunier’in boy avantajından da yararlanarak ona doğru atılacak uzun paslar ile rakip sahaya geçmeyi planlamış. Marwin Hitz yukarıdaki görselde de görüldüğü gibi maç boyunca bu tarz denemeler yaptı. Ancak B planı olarak uygulanabilecek bu kurgu başarılı bir şekilde işletilemedi ve oyun tek taraflı bir hale dönüştü.
Der Klassiker’in kapanış golünün gelişimini de inceleyelim. Yukarıda belirttiğimiz savunma organizasyon noksanlıklarını bu pozisyonda da net bir şekilde görebiliyoruz. Atak başlangıcında Dortmund’un 7’ye 4 nicelik üstünlüğü olmasına rağmen iki blok arasında inanılmaz bir boşluk var. Neredeyse hiç bir rakibi marke etmeyi başaramayan bu 7 isim, Leandowski’nin topla buluşup devamında fişi çeken golünü sadece izlemekle yetiniyorlar.
Maçın hikayesini en net anlatan istatistiklerden biri yukarıdaki şut haritası olabilir. Kaleye attıkları şutların neredeyse hepsinde golü bulan konuk ekip kendi kalesinde Hitz’e fazla mesai yaptırdı. Bayern Münih 2,7 gol beklentisi üretirken kalelerinde ise 0,72 gol beklentisi üretme şansı verdiler. Ayrıca Bavyera ekibi bu karşılaşmada 27 şut attı ve 26 orta yaptı. Gol atmak için neredeyse her şeyi yapan Hansi Flick’in öğrencileri %65,9 topa sahip olma oranıyla maçı tamamladılar.
Kaynaklar: Maçkolik, Whoscored
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.
