Lig lideri Başakşehir ile kötü günler geçiren Fenerbahçe ligin 25. haftasında bir araya geldi. Fenerbahçe geriye düştüğü karşılaşmada beraberliği yakalamış olsa da son dakikalarda yediği golle sahadan yenilgi ile ayrıldı.
Ortalama pozisyonlar
Başahşehir’de Emre, ortalama topla buluşma noktası olarak orta sahada tek görünüyor. Fenerbahçe’de ise Tolgay ve Jailson’un topla ortalama olarak o bölgede buluştuğunu görüyoruz.
İlk yarı
Fenerbahçe maça etkili bir geçiş hücumu ile başladı.Zajc’ın etkili pası, Elif’in çok doğru koşusu ile bulunan pozisyon önemliydi. Bu pozisyon dışında da Başakşehir’i mümkün olduğunca önde karşılamaya çalıştılar. İlk dakikalarda Başakşehir’i top kaybına zorladılar.
Ancak top Fenerbahçe’deyken agresif bir hücum organizasyonu göremiyoruz. Bunun mutlaka psikolojik alt nedenleri de olabilir.
5. dakikada Isla, Zajc’ın harekelenmesi veya Moses alternetifleri yerine geriye, ‘sağlam’ oynamayı düşünüyor.
Aynı şekilde 22. dakikada Isla, Zajc ve Moses tercihleri varken -ki Moses savunma çizgisinin gerisinde, doğru bir zamanlamada atılacak pas ile çok etili bir pozisyona girebilirdi- geri dönmeyi tercih etti.
Özellikle maçın ilk 10 dakikasında topu sahip oldular. İlk 15 dakikada topa sahip olma oranlarının %60’a %40 Fenerbahçe lehine oldu.
13. dakikada Zajc, orta yuvarlakta buluştuğu toptan sonra 3. bölgede Moses ve Isla’nın olduğu bölgeye hareketleniyor.
Sonrasında kanada doğru hareketlenerek Moses’ın içeri doğru top süremesine olanak sağlıyor. Bu noktada gol pozisyonuna girebilmek için Fenerbahçeli oyuncuların 3. bölgede daha hareketli, tempolu olması gerektiğini düşünüyorum. Aşağıda, kendime göre Tolgay’ın nerede olması gerektiği ile ilgili bir görsel hazırladım. Aynı şekilde Soldado da bir ön direk koşusu ile rakibinin önüne geçebilse belki de çok etkili bir pozisyon doğmuş olacak.
Zajc, özellikle kaçırdığı goller yüzünden çokça eleştirildi. Multka en az bir gol bulsa farklı bir maç izleyebilirdik. Ancak takımın organizsyon yapısı iyileştikçe, Zajc’ın faydasının çok daha fazla olacağını düşünüyorum.
Yazımı yazmaya başladım. Muhtemelen yarın paylaşmış olurum.
Zajc’a özellikle kaçırdığı goller üzerinden fazlaca geliniyor diye düşünüyorum.
Hareketliliğinin, devamlılığının, sürekli arayışının, top alış verişinin uzun vadede ciddi katkılar yaratacağını düşünüyorum. pic.twitter.com/mPyyA5HoaZ
— İvan Kile (@IvanKile) March 10, 2019
Hücum organizasyonunda sıkıntılar olsa da iyi denebilecek bir ilk 15 dakikadan sonra Fenerbahçe yine bir kırılma anı yaşadı. 17. dakikada yenilen gol ilk yarının sonuna kadar takımı etkilemiş gözüktü. Topa sahip olamadılar, organize olmakta çok zorlandılar. 30-45. dakikalar arasında topa sahip olma oranı %72 oranında Başakşehir’e geçti.
Evet kişisel hatalar son dönem Fenerbahçe’sinin kanayan yarası olmuş gibi gözüküyor. Ancak ben yine de takım olarak neler yapılmıyor, neler eksik yapılıyor işin o kısmına eğilmeyi tercih ediyorum.
Fenerbahçe’nin yediği ilk golde Volkan’ın hatasında herkes hem fikir.
Ama her gol bireysel hatalardan yenmiyor, takım olmakla ilgili sorunlardan da yiyor.
Pozisyon, doğru alan paylaşımı yapılmadığı zaman oluşacak sorunların iyi bir örneği.
[@KlipDraw ile hazırlanmıştır] pic.twitter.com/Y9zLTaxrjU
— İvan Kile (@IvanKile) March 10, 2019
Geriye düşmenin de etkisi ile ön alanda baskı kurmak daha kritik hale gelmiş olsa da bu baskılardan çıkmak Başakşehir için çok problem olmadı.
21. dakika, Başakşehir 1. bölgesinde 5V5 bir durum var. Emre durumu fark edip yüksek tempo koşu ile top almaya geliyor. Fenerbahçeli oyucuların bu tarz hamlelere tepki vermekte geciktiğini gördük.
Bir başka pozisyon; Tolgay, Emre’nin top almak için yaptığı koşuya cevap veriyor.
Ancak takım olarak öne çıkılmayınca Başakşehir orta alanda başka bir alternatif ile topu 2. bölgeye ulaştırmayı başarıyor.
İlk yarının sonuna doğru yine benzer bir pozisyon, bu sefer Jailson ön alanda prese destek verse de Başakşehir doğru tercihleri bulmayı başarıyor.
İkinci yarı
Fenerbahçe, ikinci yarıya Elif-Mehmet Ekici değişikliği ile başladı. Bu değişiklik dışında çok daha hareketli bir oyun vardı. Topa sahip oldukları gibi (45-60 arasında topa sahip olma oranı %72 fenerbahçe lehine idi) daha fazla 3. bölgede oynamaya gayret ettiler.
Mehmet’i sol kanada atıp Isla’yı da sağ kanattan daha fazla öne attılar. Bu anlamda enlemesine de genişleyip boş alanlara girmeye çalıştılar.
Mehmet, Zajc’a oynuyor. Isla’nın bindirmesini görüyoruz.
Zajc’ın en önemli özelliği hareketliliği ve ceza alanına yaptığı çok doğru koşular. Bunlardan mutlaka sonuç alacaktır ancak bu pozisyon, ikinci yarıya etkili başlayan Fenerbahçe adına gol ile sonuçlansa belki de farklı noktalar konuşulabilirdi. Kırılma anlarından biriydi bana göre.
Bu anlamda Zajc’ın tam anlamıyla takıma adapte olmadığını, takımın da oyuncunun oyun stilini tam olarak anlayamadığını düşünüyorum. Zajc sürekli boş alanlara koşular yapan, top isteyen bir oyuncu. Aşağıdaki iki pozisyonda da uygun alanlarda pas istemesine rağmen geriye oynanadığını gördük.
72. dakikada gelen golden sonra bir kırılma anı daha oldu Fenerbahçe adına. 75. dakikada Hasan ile Soldado 2V1 ile topu ceza sahasına taşıdı.
Zajc yine çok doğru bir koşu ile doğru noktada topla buluşsa da golü yapamadı.
Bu kırılma noktalarından sonra Fenerbahçe’nin yerleşik savunmada yediği gole bakalım;
Fenerbahçeli oyuncular top ayağında olan oyuncuya agrsiflikte yine eksikler, Başakşehirli oyuncuların hareketliliği karşısında Fenerbahçeli oyucular karşılamakla yetiniyor. Orta alandaki boşluğu fark eden Başakşehirli oyuncular o bölgeye hareketleniyor. Bu bölümde Tolgay’ın orta alanda direnç katabilecek tek oyuncu olarak kaldığını hatırlatmakta fayda olabilir.
Fenerbahçe savunması tek hat halinde yakalanıyor.
Mossoro kanatta başladığı atağı ön direk koşusu ile bitiriyor. Savunma yerleşimi için ne demek gerek bilmiyorum. Bu seviye, bu kadar hareketswizliği, bu kadar konsatrasyondan eksik olmayı kaldırmıyor. Tolgay, Mossoro’nun koşusuna cevap veremiyor. Fenerbahçe teknik ekibinin, yenen iki golde de Tolgay’ın neden tek kişi olarak rakibi kovaladığını, neden zor durumda kaldığı ile ilgili geniş çerçevede düşünüp saptamalarda bulunması gerekli diye düşünüyorum.
Sonuç
Fenerbahçe, 1 puan, hatta belki de 3 puan ile dönebilecek şartları oluşturmasına rağmen sahadan galibiyetle ayrılamadı. Kopuk kopuk bir oyun izledik. Saha içi organizasyonlarda, alan paylaşımlarında, orta sahanın 3. bölgeye ve 1. bölgeye desteklerinde ciddi sıkıntılar izledik.
Orta sahadaki ikili Jailson ve Tolgay, oynadıkları süre içerisinde 3. bölgede sadece 3 kere topla buluştu.
Jailson’un 3. blögedeki toplam aksiyon (topla her türlü hareket, pas, şut, ikili mücadele, topa müdahale vs.) sayısı 4. Girdiği toplam ikili mücadele sayısı ise 6. Savunma anlamında topsuz olarak da sıkıntılarını yukarıda belirtmeye gayret ettim. Jailson’u beğenen biriyim, ancak bundan daha fazlasını yapmak durumunda.
Buna karşılık Tolgay’ın 24 ikili mücadelesi var. Toplam aksiyon sayısı 123 ile takımın en çok aksiyonu olan oyuncusu oldu. Sürekli maçın içindeydi. İki oyuncu da %90 gibi ciddi bir pas isabeti ile oynadı, elbette kıymetli olsa da Tolgay’ın daha fazla denemesi gerekiyor. Seneye yapılacak takım planlamasında rotasyon oyuncusu olarak katkı vereceğini düşünüyorum. O bölgeye daha tempolu bir transfer yapılmalı.
Takımın santraforu Soldado’ya pas atmamış bu karşılaşmada, “0”. Ayrıca ikili mücadelelerde çok iyi niyetli olsa da özellikle İrfan ile girmiş olduğu 5 mücadeleyi de kaybetmiş olması düşündürücü geldi bana.
Başakşehir ise bu galibiyetle şampiyonluk yolundaki iddiasını sürdürdü. Ancak güçlü bir oyun oynadıklarını, maçın önemli kısmını domine ettiklerini söylemek güç.
Toplam 11 kere topu 30 saniyenin üzerinde ayaklarında tuttular. Bunların 7’si (%64’ü) 30 ile 45. dakikalarda geldi. Oyuncular özgüvenli, tecrübeli, sonuca gidecek doğru seçenekleri buldular, çok büyük bir sürpriz olmaz ise de bulmaya devam edecekler gibi gözüküyor.