Analiz | Başakşehir 1-1 Galatasaray

Spor Toto Süper Lig’in 29. haftasında Başakşehir evinde Galatasaray’ı konuk etti. Trabzonspor’un puan kaybıyla beraber iki takım için daha da önemli gelen bu mücadele 1-1 sona ererken, Galatasaray’ın şampiyonluk umutları da büyük ölçüde tükendi. Başakşehir’se 2 puan kaybetmesine rağmen rakibi Trabzon’un da puan kaybetmesi sebebiyle aradaki puan farkını korudu ve son 5 haftaya 2 puan farkla lider girmeyi başardı.

Maçı iş ortağımız Instat’ın verileriyle inceleyeceğiz.

Ortalama Pozisyonlar

Başakşehir maça Demba Ba’nın yerine Robinho’yu 11’e koyarak başladı. Rakibini 4-1-4-1 dizilişiyle karşılayan takım, her iki yarının ilk 15 dakikalarında topla oynama konusunda istekli görünse de, maçın büyük bölümünde topu rakiplerine bıraktı. Buna karşın kendi ceza sahasına kapanmayan takım, 2. bölgede savunma yaparak Galatasaray’ı kalesinden uzak tutmayı da başardı.

Rakibini bu şekilde karşılayan Başakşehir’de Crivelli’ninse savunmada fazla bir rol üstlendiğini görmedik. Hücum anlamında ise kendisinden beklenenler bağlantı oyuncusu olması ve hava toplarını indirmesiydi. Maç boyunca 14 hava topu mücadelesine giren Crivelli bunların 6’sını kazandı.

Hücumdaysa kontra ataklarla pozisyon arayan Başakşehir, bu arayışlarında zaman zaman başarılı oldu. Yukarıdaki örneğe benzer atak girişimlerine sık sık şahit olduk.

Mert’in uzun pasıyla başlayan kontra atak, Visca’nın topu kontrol edememesiyle sona eriyor ancak Visca burada topu kontrol edebilse Başakşehir net bir gol fırsatı yakalabilirdi.

Hazır yeri gelmişken Mert’ten de bahsetmek gerekli. Temel kalecilik melekelerinin yanı sıra, topu oyuna sokma konusunda da ligin belki de en iyi kalecisi olan Mert, bu akşam da paslarıyla farkını ortaya koydu. Eliyle attığı 6 pasın 5’inde isabet bulan Mert, akan oyunda ayağıyla attığı paslarda da %64’lük bir başarı oranı elde etti. Toplamda da 10-40 metre arasında gönderdiği 7 pasın 6’sında hedefi bulan milli kaleci, 40 metreden daha uzun attığı toplarda dahi %73 gibi muazzam bir başarı oranı yakaladı. Kalesinde de 2 net karşı karşıya pozisyonda gole geçit vermeyen Mert, 311 index puanıyla Başakşehir’in en çok puan alan oyuncusu oldu.

Başakşehir’in hücum organizasyonlarındaysa özellikle sol kanat atakları dikkatimi çekti.

Sağ kanat hücumlarında İrfan Can’ı o bölgeye yaklaştırarak sayısal üstünlük sağlamaya çalışan Başakşehir, yakaladıkları 2’ye 1 ya da 3’e 2’lerle pozisyon aradı. Özellikle Galatasaray sağ beki Linnes’le 1’e 1 eşleşmeye çalışan İrfan, Linnes’i kendisiyle çekerek Robinho’ya arkada alan açmaya çalıştı. Bu bölgeyi zaman zaman iyi işleyen ev sahibi, rakip kalede tehlikeler yarattı.

Galatasaray

Galatasaray’sa bildiğimiz 4-3-3’üyle sahadaydı. Neredeyse her hafta 1 oyuncusunu kaybeden Sarı Kırmızılılar, bu hafta da Falcao’nun sakatlığı ve Adem’in kart cezası sebebiyle en uçta Emre Akbaba’yla çıktı. Galatasaray’ın maçın büyük bölümünde topa sahip olduğunu ve yerleşik hücumlarla gol aradığını gördük. Ancak özellikle set hücumunda orta alana sıkışan Sarı Kırmızılılar, gol pozisyonuna girmekte de zorlandı. Özellikle Ömer Bayram ve Belhanda’nın topsuz oyunda oldukça hareketsiz kalmaları, Galatasaray’ın rakibi itmesine engel oldu. Bu ikilinin hareketsizliğiyle birlikte Başakşehir bloklar halinde daha rahat bir savunma yaptı ve savunmada verilecek boşluk sayısı da azaldı. Dolayısıyla da oyun 2. bölgeye sıkıştı.

Buna karşın geçiş hücumlarında her zamanki gibi oldukça etkili bir Galatasaray vardı. Topu kaybedildiği anda verilen ilk reaksiyon ve yoğun baskı zaten Fatih Terim’in alameti farikalarından biri. Nitekim bu maçta da baskıyla kapılan toplar ve kontra ataklarda etkili bir Galatasaray gördük. Konuk ekibin maç boyunca bulduğu 4 gol pozisyonunun tamamı da kontra ataklar sonucu geldi.

Başakşehir’in golü

Başakşehir’in attığı golde Galatasaray oyuncularının düşük savunma farkındılıklarının payı büyük ve bu yüzden de gol özelinden başlayarak Galatasaray’ın bu sıkıntısına dair bir şeyler yazmak istiyorum.

Golle başlayalım. İlk olarak pozisyonun başlangıcında Epuranu’ya baskıya giden Emre, merkezde boş bir pas opsiyonu olan Mahmut’a markaja gitmek yerine ağır adımlarla merkeze doğru ilerliyor. Bu sebeple Ömer, Aleksic’in pas kanalını kapatmak ve Mahmut’a gitmek arasında kararsız kalınca Caicara rahat bir şekilde dikine 20 metrelik bir pas atıyor, takım da bu tek pasla savunmadan çıkışını tamamlıyor. Devamında Caicara bindirme yapıyor ve Onyekuru’nun Brezilyalı oyuncuyu takipte ağır kalması sebebiyle Caicara boşa çıkıp Visca’yla verkaça giriyor. Atak sağ kanattan geliştiği için Galatasaray da doğal olarak blok halinde sağa kaymış. Bu noktada ise beki çıkmamasına rağmen Feghouli’nin insiyatif alıp ters kanattaki İrfan’a markaja gitmediğini görüyoruz. Haliyle boştaki İrfan da topla buluşup arka direğe ortalıyor ve Aleksic rahat bir kafa vuruşuyla golü atıyor.

Gol anında ise faturayı Ömer’e çıkartmamız gerektiğini düşünüyorum. Zira Saracchi sol kanattan merkeze kat eden Visca’yı takip ediyor ve onun boşluğunu doldurması gereken oyuncu Ömer. Burada Ömer sorumluluk alıp Aleksic’i marke etmeli. Ayrıca Ömer, İrfan Can ortayı açmadan önce yukarıda da görüldüğü üzere Aleksic’i kontrol ediyor ve rakibinin demarke durumda olduğunu görüyor, yani durumun farkında. Ancak buna rağmen Ömer ağır adımlarla kendi ceza sahası önüne doğru yürümeye devam etmiş ve arka direkte bomboş bir kafa vuruşu yapan Aleksic takımını öne geçirmişti.

Ömer Bayram, sadece bu pozisyon özelinde değil maçın genelinde de oldukça kötü bir performans sergiledi. Özellikle işin savunma kısmında yukarıdaki pozisyonda olduğu gibi ekstra sorumluluk almak bir yana, kendi görevlerini dahi tam anlamıyla yerine getirmedi. Maç boyu savunmada(top rakipteyken) yalnızca 2 defa ikili mücadeleye Ömer, ayrıca rakiplerinden hiç top çalamadı, yalnızca 3 defa pas arası yapabildi ve sadece 4 sahipsiz top kazanabildi. Tabi ki hiç bir veriye tek başına fazla anlam yüklememek lazım ancak özellikle ortada kalan sahipsiz topları kazanma, oyuncunun ne kadar mücadele ettiğini dair ipuçları veren bir istatistik. Zaten maçı izlediğinizde de Ömer’in topsuz oyunda ne kadar zayıf kaldığını görüyorsunuz. Maçı da yalnızca 225 index puanıyla bitiren Ömer, Galatasaray’ın en düşük puan oyuncusu oldu.

Galatasaray’ın savunma problemleri

Özellikle son sakatlıklarla birlikte Lemina’nın stopere geçmesi ve orta sahada savunması nispeten zayıf isimlerle mücadele edilmesi şüphesiz ki Galatasaray’ın savunmada yaşadığı sıkıntıların temel sebebi. Bunun yanı sıra kanat oyuncuları Feghouli ve Onyekuru da savunma farkındalığı düşük iyi hücum oyuncuları. Bunun tam aksineyse Galatasaray’ın orta sahasında top sizdeyken isteyebileceğiniz profilde iki önemli oyuncu var: Seri ve Belhanda. Hal böyleyken Galatasaray, topu rakibine vermek yerine savunmayı da topla yapmalı.

Yukarıdaki topla oynama verilerinde de görüldüğü üzere Başakşehir 0-15. ve 45-60. dakikalar arası Galatasaray’la hemen hemen aynı oranda topla oynamış. Ev sahibinin maçta en etkili olduğu bölümün de yine aynı dakikalar olmasıysa bir tesadüf değil. Hatırlayacağınız üzere Başakşehir maçın başında oyun olarak rakibine üstünlük sağladı, 45-60 arasıysa hem oyun üstünlüğü sağladı, hem de 3 net gol pozisyonuna girdi. 15 dakika içinde Demba Ba’yla 2 net gol fırsatı bulan ev sahibi, kaçan bu pozisyonların akabinde de Aleksic’in golüyle öne geçmişti. Kısacası Galatasaray, topu rakibine verdiği 15 dakika içinde kalesinde 3 net gol pozisyo ve 1 de gol gördü.

Başakşehir teknik direktörü Okan Buruk da maç sonu açıklamalarında topu ayaklarında daha fazla tutmaları gerektiğini söylemişti. Başakşehir’in oyun üstünlüğünü ele geçirdiği dakikaların, Okan hocanın açıklamalarıyla birleştirince, Sarı Kırmızılıların topsuz savunmadaki sorunlarını daha da net görebiliriz diye düşünüyorum. Okan hoca da bu zaafiyetten daha fazla yararlanmak istemiş sanırım.

Anadolu takımlarında top kullanabilen oyuncu sayısı az olduğu için bu maçlarda Galatasaray’ın zaman zaman topu rakibine vermesi belki fazla dikkat çekmiyor. Ancak dünkü maçta zirveye oynayan bir ekip karşısında Galatasaray’ın topsuz savunma konusundaki sıkıntıları net bir şekilde ortaya çıktı. Dolayısıyla Galatasaray’ın savunma yapacağı zamanlarda da topu ayağında tutması ve düşük tempoda pas yaparak oyunu rölantiye almasının daha iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Zira biraz önce de bahsettiğim gibi, eksikler sonucu Galatasaray’ın elinde kalan oyuncu grubu topsuz savunma yapmaktan ziyade topu tutup pas yapmaya daha uygun.

Jean Michael Seri

Topla savunma yapmanın Galatasaray’a ekstra katkıları da olacaktır ve bunların başında da bana göre Seri geliyor. 6 numarada derin oyun kurucu olarak görev yapan Seri, pozisyonu gereği savunmada da sorumluluk almak zorunda. Ancak oyuncunun esas gücünün hücum katkısı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla topu ne kadar fazla ayağınızda tutarsanız Seri’yi de topsuz oyunda o kadar az yormuş olacaksınız ve oyuncudan hücumda alacağınız verim de bu ölçüde artacaktır.

Seri demişken oyuncunun bu maçtaki performansından da bahsetmemek olmaz. Galatasaray’ın maç boyunca yaptığı 639 pasın 102’si Seri’den geldi. Bu pasların 95’inde isabet sağlayan Seri, Galatasaray’ın beyni olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıa rakip ceza sahasına 3’ü isabetli 7 pas gönderen ve 1’i isabetli 2 kilit pas atan Fransız oyuncu, aldığı 335 index puanıyla en yüksek puan alan Galatasaraylı futbolcu oldu.

Emin Bayram

Son olarak Galatasaray’ın genç futbolcusu Emin’e de bir parantez açmak gerek. İkinci yarının başında sakatlanan Lemina’nın yerine oyuna giren Emin, hem savunma, hem de pas konusundaki becerilerini hepimize gösterdi. Savunmada girdiği 10 ikili mücadelenin tamamını kazanan Emin, ayrıca girdiği 7 hava topu mücadelesinin 6’sını kazandı. Ligin hava toplarında etkili forvetlerinden olan Crivelli ve Demba Ba’yla girdiği hem hava topu, hem de yerden olan mücadelelerinin tamamından galip ayrılan genç stoperin ilk maçında oldukça iyi bir performans sergilediğini söyleyebiliriz.

Son Söz

Galatasaray, koronavirüsü sebebiyle verilen aranın dönüşünde çıktığı 3. maçta da puan kaybetti. Şampiyonluk yolundaki direk rakibi olan Başakşehir’le arasındaki farkı kapatma şansını kaçıran Sarı Kırmızılılar’ın şampiyonluk şansı da büyük ölçüde tükendi. Bitime 5 hafta kala önünde 3 takım olan ve liderle arasında 8 puan fark bulunan Galatasaray’ın bu saatten sonraki gerçekçi hedefinin ilk 3 olacağını düşünüyorum.

Trabzonspor’un cezası sebebiyle önümüzdeki sezon Avrupa kupalarına katılamayacak olması, ligi 3. bitirecek ekibe(Trabzonspor ligi ilk 2 içinde bitirdiği takdirde) Şampiyonlar Ligi ön elemesine gitme imkanı verecek. Dolayısıyla Galatasaray’ın bundan sonraki hedefi bu bileti kovalamak olmalı.

Başakşehir’se Trabzonspor’un puan kaybettiği haftada aradaki farkı açma fırsatını kaçırsa da en azından puan farkını korumayı başardı. Bitime 5 hafta kala lige Trabzonspor’un 2 puan önünde lider olarak giren Başakşehir, ligin geri kalanında da rakiplerine görece daha kolay bir fikstüre sahip. Okan hocayla birlikte ligin ilk bir kaç haftası haricinde neredeyse her maç rakiplerine oyun olarak üstünlük sağlayan Başakşehir, Spor Toto Süper Lig’in 6. şampiyonu olmaya oldukça yakın.