Analiz | Barcelona 5-1 Real Madrid

La Liga’nın 10.haftasında El Clasico vardı. Barcelona Camp Nou’da Real Madrid’i bozguna uğrattı. Luis Suarez’in hat-trick yaparak yıldızlaştığı maçta Vidal ve Coutinho diğer golleri atan isimlerdi.

Reklam açısından bakıldığında son yılların en sönük El Clasico’su olduğu söylenebilir. Ronaldo’nun ayrılığı ve Messi’nin sakatlığı bunun en büyük nedenlerindendi.

Derbi öncesi Barcelona iyi bir form yakaladı. Ligde Sevilla galibiyeti ardından Şampiyonlar Ligi maçında İnter galibiyetleri mental açıdan Barcelona’yı bir adım öne çıkardı.

Real Madrid ise tam bir kaosun içinde bu maça geldi. Tarihinin en uzun gol atamama serilerinden birini yakaladılar. Lopetegui’nin koltuğu sallantıdaydı. Bu maç öncesi ligde son 4 maçta 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik üstüne üstlük bu dört maçta atılan sadece 1 gol Real Madrid’in ne kadar kötü bir durumda olduğunu gösteriyordu. Hafta içi alınan Plzen galibiyeti kimseyi tatmin etmemişti.

Barcelona’nın Messi’nin yokluğunda nasıl oynayacağı merak konusuydu. Valverde oyun planında büyük değişiklik yapmadı. Merkezde dar ve yakın oynayan orta saha beklere bindirmeleri için alanlar açtı. Alba-Roberto ikilisi bu alanları çok etkili kullanmayı başardılar. Barcelona 4-3-3’ten ziyade kanatlarının merkeze yakın oynadığı 4-2-2-2 gibi oynadı. Coutinho ve Suarez 2 forvet gibi oynadılar. Geçen sezon Barcelona’nın kaybetmeme serisini getiren sisteme geçiş yaptı Valverde. Sezon başında 4-3-3 ile başladı ancak takımdan istediği reaksiyonu alamamış ve 4-2-2-2’ye geri dönmüştü.

Real Madrid 4-3-3 ile başladı. İlk yarıdaki çok kötü performans sonrası Lopetegui bu sezon maç içerisinde hücum formasyonu olarak denediği 3-4-3’e döndü. Bu değişim Real Madrid’i oyun olarak ileri götürdü. Topsuz oyunda çok etkili olmasını sağladı. Ancak, bu sezon gördüğümüz üzere Real Madrid’in hücumda gösterdiği berbat bitiricilik en kritik anlarda Barcelona’nın kurtarıcısı oldu.

Real Madrid’in etkisiz hücumlarının istatistiği. Real Madrid ceza sahasından 10 şutta sadece 1 isabet buldu o vuruşta Marcelo’nun golü oldu. 45-60 arası Barcelona karşısında büyük üstünlük kuran Real Madrid daha fazla gol atabilirdi.

Barcelona ise ilk yarının tamamında ve son 15 dakikada çok etkiliydi. 11 şans yaratıp 5 gol çıkardılar. Ceza sahasından 9 şutta 6 isabet buldular. Suarez önderliğinde Messi’nin yokluğunda çok etikli bir hücum performansı izledik.

Topla oynamalarda Barcelona ilk yarıda dominant olan taraftı. Real Madrid,Barcelona’nın orta saha yapısına çözüm üretemedi. Sonucunda Barcelona merkez üstünlüğü ve bek bindirmeleriyle ilk yarıda Real Madrid’i boğan bir oyun ortaya çıkardı.

Paslarda çok büyük bir farklılık gözükmedi. Bunun nedeni Real Madrid’in ikinci yarıdaki oyunundan kaynaklanıyor. Ancak burada bahsetmemiz gereken pas kalitesi. Barcelona’nın pas kalitesinde rakibine büyük üstünlük kurdu. Anahtar paslarda ve 3.bölgeye atılan paslarda bu farklılığı net görebiliriz.

Alba hücumları

Barcelona’nın Valverde yönetimi altında hücum seti olarak bolca kullandığı bir set Jordi Alba’nın sol bekten bindirmesiyle, yerden orta kesmesi. Bu seti Real Madrid’e hücum ederken bolca kullandı Barcelona ve bundan verim de aldı. Coutinho’nun golünde ve Suarez’in penaltı kazandığı pozisyonlar bu set üzerinden gerçekleşen ataklarla oldu.

Alba’nın bu bindirmelerinin bu kadar etkili olmasının nedeni ise Barcelona orta saha yapısında yatıyor. Yukarıda gördüğümüz üzere merkezde tam 5 Barcelona oyuncusu bulunuyor. Real Madrid ise buna karşılık olarak yakın ve dar kalmaya çalışıyor. Kanat oyuncuları da merkeze yaklaşınca Alba için sol kenarda boş koridorlar oluşuyor.

Lopetegui aslından İspanya Milli Takımı’nda oyuncunun bu özelliğinden bolca yararlandı. Ancak bu maçta Alba’yı engelleyecek herhangi bir önlem alamadı. Sonucunda Alba gösterdiği performans ile maçın en iyilerinden biri oldu.

İlk yarıda Barcelona özellikle yüksek ve karşı baskıda da çok etkili bir performans ortaya koydu. Topa sahip olarak Real Madrid’i geriye ittiren Barcelona, yaptığı karşı ve yüksek baskı ile rakibini hücuma çıkartmadı.

Top kazanımlara baktığımızda bunu net bir şekilde görebiliyoruz.

Sistem değişikliği ve Marcelo

İlk yarıdaki kötü performans sonrası Lopetegui bu sezon sıkça başvurduğu 3-4-3’e geçiş yaptı. Varane yerine Vazquez oyuna girdi. Casemiro stopere geçti. Bu değişiklik aslında Real Madrid’e yaradı. Hücum baskısı daha iyi yaptılar ve 45-60 arası daha çok girişimde bulundular ancak kötü bitiricilikleri yüzünden daha fazla gol atamadılar.

45-75 arasında bu baskının Barcelona’yı oldukça zorladığını söyleyelim. Ancak 75’ten sonra oyuncu değişikleriyle birlikte Barcelona orta sahası fiziksel olarak güçlendi ve pas bağlantılarını tekrar etkili hale getirdi. Barcelona bu baskıdan çıkmaya başladıktan sonra da Real Madrid tamamen oyundan düştü.

Marcelo yine takımının golünü attı. Takımının gol yükünü de üstlenmeye başladı. Ronaldo sonrası takımın gol sıkıntısı herkes tarafından reddedilmeyecek bir gerçek. Ne Benzema ne de Bale o büyük sorumluluğu alamadı. Son 3 maçta da gol atan Marcelo olması aslında Real Madrid’in düştüğü durumu özetliyor.

Maçın oyuncusu

Luis Suarez, Messi’nin yokluğunda bütün sorumluluğu alarak takımını zafere taşıdı. Son 2 sezondur inişli çıkışlı bir grafik göstersede gününde olduğunda belki ondan iyisi yok. El Clasico’da da Suarez bunu gösterdi.

Bahsedilmesi gereken bir diğer oyuncu ise Jordi Alba

Hücumda 32 aksiyonda %78 başarı gösterdi. Sol kanatta ise 109 aksiyonda %85 başarı gösterdi. Galibiyetin mimarlarında biriydi.

Bir diğer isim ise sağ bek Sergi Roberto

Maç boyu Alba kadar hücuma çıkmasa da 21 hücum aksiyonunda %76 başarı sağladı. Ancak, asıl değinilmesi gereken nokta ise 2.bölgedeki aksiyonları 47 aksiyonda %96 başarı sağlayarak ekstra bir orta saha oyuncusu gibi oynadı. 2 asist ile de galibiyetin mimarlarından.

Son olarak bahsetmek istediğim isim ise Sergio Busquets

Özellikle ikinci yarıda Real Madrid baskısı altında topu takımında tutan ve atakları kurmakta kilit rol oynayan Busquets merkezde 52 aksiyonda %96 başarıyla oynadı. Takımın baskı altından çıkmasında büyük rol oynadı.

Sonuç

Barcelona ve Valverde için büyük bir sonuç. 5-1 gibi tarihi bir skor elde ettiler. Üstelik Lionel Messi olmadan. Maçı orta sahada kazandılar. İkinci yarıda zorlansalar da böyle büyük maçları acı çekmeden kazanamıyorsunuz.

Real Madrid bu maça kaosla gelmişti ve kaos Lopetegui’nin işine mal oldu. Real Madrid’in gerileyen kadro kalitesi, Ronaldo’nun yerinin doldurulamamsı, Benzema’nın yokları oynaması Real Madrid’i zor duruma düşürdü. Büyük takımlarda maç kazanamıyorsanız kovulmaktan başka çareniz kalmaz. Lopetegui’nin de başına bu geldi. Belki takım çok kötü bir oyun oynamadı ancak kazanamadılar.