Analiz | Ankaragücü 2-1 Gençlerbirliği

Ankaragücü’nün çalkantılı sezonları sonrasında Süper Lig’e çıkması ama Gençlerbirliği’nin küme düşmesi sebebiyle 1 sene gecikmeli de olsa 7 sene sonra Başkent Derbisi izledik. Geçen hafta Adana Derbisi, cumartesi Kıtalararası Derbi derken aslında ülkemizde futbol kültürünün sadece İstanbul’dan ibaret olmayan ve ne kadar derin ve aslında bir o kadar da dostça olabileceğini hatırlatır maçlar oluyor. 7 sene sonra Süper Lig’de bir araya gelen gardaşların maçı, bir gün önce oynanan derbiye oranla seyir zevki olarak daha yüksekti.

İlk 11 ve dizilimler

Ankaragücü, yaz transfer döneminde transfer tahtasını açamamasına rağmen takımındaki önemli oyuncuları elinde tuttu ama bu sezon da ligde kalma savaşı verecekler gibi gözüküyor. Takımdaki oyuncuların birbirlerini ve rakipleri tanıması onların adına bir avantaj ve bunu sahadaki taktik disiplin ile gösterdiler. Maç boyunca 4-1-4-1 düzenlerini bozmadılar ve Gençlerbirliği’nin yumuşak karnı olan sağ kanatlarından etkili olmaya çalıştılar.

Ankaragücü, topa hakim olmaya çalışsa da orta sahasının tamamen savunma özellikli oyunculardan kurulmuş olması onları bir hayli zorladı. En nihayetinde uzun toplarla rakibini hazırlıksız yakalamaya çalışmak için topu rakibine vermeyi tercih etti.

İki takımda oyun genelinde ikili mücadelelerde üstünlük kuramadı ama özellikle Ankaragücü’nün merkezden havadan ya da yerden gelen hiçbir topu geçirmemesi onlara büyük avantaj sağladı ve Gençlerbirliği’nin hücumda en etkili olduğu bölgeyi çok iyi savundular.

Gençlerbirliği, maç boyunca daha çok hücumda gözüken taraftı. Hücumda 4-2-1-3 olarak dizilirken, Ankaragücü ise 4-1-4-1 ile Sessegnon’un etkili olabilmesini engellemeye çalıştı ve Orgill’i uzun toplarla etkili kullanmaya çalıştı.

Maçın son anlarında ise rakip sahada sayı üstünlüğünü elde etmek ve ceza sahasında çoğalabilmek adına Gençlerbirliği 3-4-1-2 ile hücum etti ama burada da istedikleri sayı üstünlüğünü elde edemediler zira merkez orta sahadaki oyuncuları hücuma katkı veremediler. Zaten son değişiklik olarak Berat’ın yerine Nadir girince geriden etkili top çıkarabilmek için Sessegnon merkeze geldi ve Nadir forvet arkasına geçti.

 

Maç boyunca çok nadir olsa da Gençlerbirliği’ni savunmada set düzene geçerken gözlemeyebildik ve burada tercihleri ise 4-2-3-1 oldu. Gençlerbirliği’nin bütün oyun düzeni Sessegnon’u az koşturmak üzerineydi ve Ankaragücü ise o bölgede Moke ile Sessegnon’u yakın markajda tuttu.

 

Gençlerbirliği, rakibinin tam tersine maç boyunca kısa paslarla çıkmaya çalıştı ve özellikle 2. yarıda oyunun temposunu yüksek tutmaya çalıştı.

Ankaragücü ise oyunu kaleciden başlatırken bile hep uzun pası düşündü, özellikle İlhan – Ahmet eşlemesini kullanarak o kanattan top indirmeye çalıştılar. Zaten 2 golde Ahmet’in hatasından geldi.

 

Gençlerbirliği ise kaleciden itibaren oyunu kısa paslarla yönetmeye çalıştı ama özellikle merkez orta saha ve hücum arasındaki pas bağlantılarında sorun yaşadılar.

Bol pozisyonlu ve seyir zevki yüksek bir maçtı, Ankaragücü 2.88 xG’ye rağmen sadece 2 gol bulabilirken Gençlerbirliği ise 2.22’ye rağmen şanslı bir gol bulabildi. Bu noktada iki takımın da son vuruşlar konusunda sorun yaşadığını söyleyebiliriz.

Öne çıkan taktik değerlendirmeler

Maçın daha 7. dakikasında Gençlerbirliği çok önemli bir pozisyon yakaladı. Sağ kanattan geldikleri pozsiyonda raikp ceza sahasında 5’e 3 yakaladılar ama Ahmet Oğuz’un 3 tane pas tercihi olmasına kötü pas atmasıyla olası bir gol pozisyonunu ve erken bir gol şansını değerlendiremediler.

Gençlerbirliği, maçın başında rakip sahada baskıyla başladı ve savunma özellikleriyle öne çıkan Ankaragücü orta sahasına zor anlar yaşattılar. Ankaragücü bu durumlarda ise bol bol yan pas yaptı ve bu sayede maçın ilk bölümlerinde topa daha çok sahip olan taraf gözüktüler ama hücumda etkili olamadılar.

Ankaragücü’nün ilk tehlikeli pozisyonu 50. dakikada geldi ve tahmin ettiğimiz gibi yine hücumlarını Gençlerbirliği’nin sağ kanadından geliştirdiler. İlhan Parlak, zayıf ayağıyla şut çekmek yerine sağında müsait durumdaki Hasan Kaya’yı görebilse etkili bir gol pozisyonu olabilirdi.

Ankaragücü’nün ilk golü bir duran toptan geldi. Hasan Kaya’nın ön direğe sert kestiği korneri Faty arka direğe aşırdı ve Ahmet Oğuz’un kaçırdığı Pazdan kötü vurdu ama oluşan karambolde Candeias ters bir vuruşla topu kendi kalesine gönderdi.

Yediği golden sonra 57. dakikada Gençlerbirliği yine sağ kanattan bir şans yakaladı. Baiano’nun iyice oyundan düşmeye başlaması sonucu yerini kaybetmesi yüzünden yeterli kişiyle ceza sahasında olamadılar ve ceza sahasında oluşan boş alanları değerlendiremediler.

Ankaragücü’nün attığı 2. golde ise zincirleme pozisyon hataları vardı. İlk hata merkezde yerini kaybeden Baiano’dan geldi ve onun boşluğunu doldurmak isteyen Polomat ise arkasını boşalttı. 2 merkez orta sahayla oynayan Gençlerbirliği’nin 3. bölge girişinde merkezde bu kadar açık alan bırakması cidden büyük bir sorun.

Polomat öne çıkınca, geriye yardıma gelen Stancu da adamını kaçırınca Kitsiou bomboş kaldı.Buradaki esas sıkıntı ise top Kitsiou’ya gelirken Flavio’nun Orgill’in önüne kaymamasıydı çünkü Toure Kitsiou’ya doğru hamle yapınca Orgill bomboş pozisyona kaldı. Ayrıca Ankaragücü hücum oyuncularının hepsi savunmanın 1 adım önünde ve kaleye koşu yolları açık şekilde.

Gençlerbirliği savunma hattı yanlış kaymalar yapınca ve hamlede geç kalınca 3 oyuncuyla savunmanın arkasına sarkan Ankaragücü gol pozisyonunu değerlendirdi ve maçı 2-0’a getirerek iyice rahatladı. Bu pozisyonda Ahmet Oğuz, yine adamını yanlış marke ederek dönen topa vurmasını engelleyemedi ve takımının yediği 2. golde de büyük hata yaptı.

 

Ankaragücü’nün hızlı oyununun yanı sıra topla beraber ilerlemelerinde neredeyse sahanın her yerinde büyük başarı elde etti. 2 merkez orta sahayla oynayan Gençlerbirliği’nin ciddi pozisyon alma sorunları olduğu aşikar.

InStat Index maçın adamı

Gençlerbirliği’nin orkestra şefi Sessegnon, topla her buluştuğunda çok etkili oldu. Savunmaya neredeyse hiç yardımcı olmadı fakat 8/6 topla rakibini geçme başarısıyla takımının pozisyon oluşturmasında önemli bir rol aldı.

Ankaragücü’nde ise Ahmet Oğuz’u hatalara zorlayan isim İlhan Parlak, maçın en çok şut atan oyuncusu oldu ve Ankaragücü’nün 2. forveti gibi ileri çıkarak takımının asimetrik oynayarak rakibini eşleşme hatalarına zorladı.

Önümüzdeki maçlar için değerlendirmeler

Başkent derbisi, seyir zevki yüksek bir maçtı ama ligin geri kalanı 2 takım için de hiç iç açıcı gözükmüyor. Ankaragücü’nün 5 stoper ile oynaması ve orta sahada pas yapmakta zorlanması sonucu tek çıkış noktaları Orgill’e uzun top oynamak olduğu için çözülmesi kolay bir takım halindeler. Gençlerbirliği ise teknik olarak zor günler geçiriyor. Tek forvetli rakibine karşı 4-2-3-1 oynayarak hem Sessegnon’u zor durumda bıraktılar hem de ileride çoğalamadılar. Bunun üstüne 2 oyuncusunun gününde olmamasıyla ligin sonuna demir attılar. Milli arada teknik ekip değişikliği en büyük olasılık olan takım olarak gözüküyorlar yoksa sezon sonunda 1. Lig’e geri dönebilirler.