Analiz | Ankaragücü 0-1 Beşiktaş

Beşiktaş, Ankaragücü deplasmanında 3 puana Vida’nın kafasıyla uzandı. Topun oyunda kaldığı sürenin yaklaşık 56 dakika olduğu mücadelede; Welinton hücumda ekstra katkı sunarken Josef orta sahada, Rosier sağ kanatta, Larin hücumda ve Mensah da geçişlerde üstlendiği rollerle parladı.

Maçın taktiksel detaylarını iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğiz.

Genel

Beşiktaş’ta N’Sakala’nın, Rıdvan Yılmaz yerine tercih edilmesi dışında sürpriz bir tercih yoktu. Bu tercih üzerine detaylıca konuşacağız ancak Beşiktaş’ın Rıdvan’ı ve özellikle onun pas kalitesini aradığını şimdiden söylemekte fayda var.

Bu maça kadar 3 haftadır yenilmeyen Ankaragücü’nün ise Beşiktaş’ın set problemlerinin farkında olduğunu söylemek gerek. Yazının devamında detaylandıracağım ancak özellikle Beşiktaş’ın Welinton’la çıkamaması için elinden geleni yaptı Ankaragücü. Zaman zaman 442 zaman zaman da 4141’le rakibi karşıladılar. Mensah’ın üstlendiği rol bu karşılama üzerinde etkili oldu. Larin’in sayılmayan golü dışında akan oyunda gol yememeyi başarmak Ankaragücü için önemli. En nihayetinde Beşiktaş maçı bir duran top golüyle kazandı.

Kurgu

Kurgu özellikle ilk yarıda böyle şekillendi. Ankaragücü, Beşiktaş’ı çoğunlukla soldan çıkmaya zorladı. Bu noktada N’Sakala’nın pas kalitesinin düşük olması ve Vida’nın Welinton gibi bir pasör olmaması nedeniyle Beşiktaş oyunun ilk aşamasında zorlandı. Zaman zaman Atiba çoğunlukla Josef desteğe geldi.

Genel Beşiktaş kurgusunun değerli aksiyonlarından biri ise Aboubakar’ın görselde de okla belirttiğim gibi orta sahada pas istasyonu olması. Aboubakar’ın sırtı dönük top kullanabilmesine hemen hemen her yazıda değiniyorum. Bunu 3. bölge dışında orta sahada da yapması Beşiktaş için bir opsiyon yaratıyor. Değerli olduğunu düşünüyorum.

N’Sakala’nın savunma performansından bağımsız olarak topla ilişkisinin iyi olmaması ya da daha doğru tabirle pas kalitesinin düşük olması; soldan oynamak zorunda kalınan sekanslarda Beşiktaş için ciddi bir dezavantaj yarattı. %77’si başarılı toplam 44 pas atan N’Sakala’nın rakip yarı sahadaki pas isabeti ise %66’da kaldı. Diğer kıyaslamalardan ve genel performansından bağımsız sadece bu durum bile Rıdvan Yılmaz’ı öne çıkarabilecek çok değerli bir durum. Sergen Yalçın’ın geniş bir rotasyon için bütün oyuncuları oynatma ve kazanma ısrarını anlayabilmekle birlikte bu takımın birincil sol bekinin Rıdvan olduğu konusunda hemen hemen herkesin de hemfikir olduğunu düşünüyorum.

Josef’in yerleşimi

Josef de Souza, Beşiktaş’ın bu sezon en iyi oyuncularından biri. Perde arkasında yaptığı pek çok işle parlamaya devam ederken Ankaragücü maçında da sahanın en iyi isimlerinden biriydi. Yukarıdaki sekansta basit bir koşu ve devamlılıkla nasıl Beşiktaş için merkezde boşluk yarattığını görüyoruz.

Ankaragücü, Josef’e markaj uyguluyor. Bu eşleşmeyle birlikte verimli top kullanamayacağının farkında olan Josef sağ kanattaki boşluğa yönelerek normalde ortaya geçerek yaptığı genişleme katkısını sağda yapıyor. Bu durumda top kullanan Welinton merkezdeki boşluğu kullanabiliyor. Atağın devamında Rosier & Ghezzal iş birliğine ek olarak Josef’in de katkı sunduğu 3v2 eşleşme ise Beşiktaş’ın sağ kanattan hücuma çıkmasına olanak sağlıyor. Yukarıdaki görüntünün devamında Ghezzal’in agresif baskıya devam ederek topu kazandığını ve bir potansiyel tehlike yarattığını da söylemiş olayım.

Josef, Beşiktaş oyununun köprü işlevi gören en değerli parçalarından biri şimdi kurgunun bir diğer parçasına yani Welinton’a bakalım…

Welinton faktörü

Welinton, Beşiktaş hücumlarında belirleyici faktör olmaya devam ediyor. Yukarıdaki sekansa adım adım baktığımızda Welinton, Ghezzal ve Rosier iş birliğiyle sağ kanattan gelişen etkili bir atağı izliyoruz.

İlk aşamada Welinton top aldıktan sonra Ghezzal’in merkeze hareketlenmesi iç koridorda (half-space) işlenebilecek bir boşluk yaratıyor. Haftalardır altını çizdiğimiz gibi Ghezzal’in bu basit koşuları arkada yaratılan boşluklar açısından ekstra değerli. Devamında çizgiyi kullanan Rosier de ceza sahasına girmeyi başarıyor ancak risk almadan tekrar Beşiktaş’ın fiili 10 numarası olan Ghezzal’e dönüyor. Burada yeni bir hücum sekansı görüyoruz. Welinton, Rosier’in yarattığı boşluğu işleyerek daha da önemlisi görerek ve bilerek şahane bir orta yapıyor. Beşiktaş ceza sahasında kalabalık ve Mensah da kafa vurmayı başarıyor ancak top kalecide kalıyor. Welinton, Ghezzal ve Rosier üçlüsünün sağ kanatta parladığı bir sekans izlemiş oluyoruz.

Yukarıda iki farklı hücumun birleştirildiği mini bir kolaj var. İlk sekansta her zamanki yerinde topu alan Welinton topla hareketlenerek önündeki boşluğu işliyor. Top kullanmak kadar top sürmeyi de sevdiğini bu maçta yeterince gördük zaten Welinton’ın. Devamında pas istasyonu olmak için hücumda riskli koşusuna devam ediyor Welinton ve sonuçlanmasa da başarılı bir 3v3 eşleşme görmüş oluyoruz.

İkinci sekansı ise daha çok Welinton’ın oyun karakterini daha iyi anlayabilmemiz için koydum. Vida topu aldığında geride kaleciyle ya da sağ kanada genişleyerek daha güvenli tercihler yerine merkeze hareketlenip Vida’ya pas opsiyonu olmayı seçen bir Welinton izliyoruz. Nitekim bu basit koşu sonuç veriyor ve basit bir üçgenle Beşiktaş sol kanattan çıkmayı başarıyor.

Tüm bu hücuma geçiş ve 3. bölge sekanslarıyla övdüğümüz Welinton’ın bir savunmacı olduğunu elbette biliyorum. Ancak Beşiktaş gibi topa %60’ın üzerinde sahip olan maç içerisinde de zaman zaman %70’leri görebildiğimiz bir takımda savunmacı da olsa bir stoperden bu hücum katkısını görmeyi değerli buluyorum. Bu hücum katkısını gol & asist üzerinden değil kurgu üzerinden okuyoruz Welinton konusunda. Beşiktaş’ın golü de Vida’yla bulmuş olması ise hücumcu bir savunma tandemine sahip olduğunu güzelce özetliyor. Vida’dan bir sonuç katkısı alan Beşiktaş, Welinton’la da atakları şekillendirme gayretinde. Üstelik Vida’nın bu katkıyı düzenli olarak verdiğini de akılda tutmak gerek.

Aksiyon değeri (AD)

Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan AD metriğinde Welinton’ın pas faktörüyle hücumda Beşiktaş’ın gol ihtimalini nasıl arttırdığını da görmüş oluyoruz. Ayrıca Souza’nın parlamış olması da önemli. Souza hücumu düşündüğünü sık sık ispatladığı sekanslar izletti bize. Aklında normaldekinden daha fazla gol vardı. Paslarıyla da bunu desteklemiş. Ve tabii her hafta gördüğümüz gibi Rachid Ghezzal’in Beşiktaş’ta oyun kurulumuna etkisini görüyoruz. Larin’in zengin yelpazesi ise hücumda komple bir rol üstlendiğini gösteriyor. Beşiktaş bireysel performans açısından verimli bir maçı geride bıraktı diyebiliriz.

Büyük ölçüde savunma odaklı Ankaragücü’nde Atakan’ın parlaması da elbette sürpriz değil. Atakan maç boyunca hem bire bir eşleşmelerde hem de çoğu savunma aksiyonunda üzerine düşeni yaptı ve Ankaragücü’nün bana göre en iyi ismiydi. Ayrıca özellikle yerleşik savunmada Ankaragücü’nün iyi bir maç çıkardığını söyleyebiliriz. Bu noktada sonuç açısından özellikle ilk yarıda yakalanan fırsatların kaçırılması haklı bir üzüntü yaratmış olabilir Ankaragücü’nde.

Ghezzal – Rosier – Aboubakar

Beşiktaş’ta sağ kanat aksiyonlarının başarılı olduğu sekanslar hücumun ceza sahasına taşınmasına daha büyük katkı sağlıyor. Welinton’ın başlattığı atakta Ghezzal normaldekinin aksine çizgiye yakın kalırken Rosier’in buna göre içe kat etmesi bir tamamlayıcılık göstergesi ve bu da bize Beşiktaş sağ kanadının artık hücumlarda büyük ölçüde oturduğunu gösteriyor. Olmuş yani. Bu noktada yine Aboubakar’ın merkezde sunduğu sırtı dönük katkının ne kadar değerli olduğunu da haftalardır anlatıyoruz zaten. Aboubakar gol atamadığı maçlarda dahi bu yüzden iyi oynamış oluyor. Son olarak Ghezzal’in tekte Larin’e o pası atabilmesi de bireysel yetenek faktörünün hiç olmadığı kadar devrede olduğunu gösteriyor.

Mensah’ın işlevi

Beşiktaş’ta Mensah’ın performansı doğrudan sonuca yansımadığında zaman zaman tartışılabiliyor. Dolayısıyla oyuncunun perde arkasında ve sonuca yansımayan aksiyonlarından da söz etmek gerekiyor. Mensah’ın Beşiktaş kurgusundaki temel rolü üzerine sezon boyunca değindik. Bu maçta da aynı şekilde geçiş oyuncusu rolü üstlenen bir Mensah gördük.

Yukarıdaki kolajın ilk sekansında Mensah’ın bireysel yetenekle yarattığı bir hücum görüyoruz. Sırtı dönük top almayı başarmış ve pek çok oyuncunun yapamayacağı bir bireysel yetenek aksiyonu izletiyor. Bunu unutmamak lazım çünkü Mensah oynama alışkanlığı kazandıkça bu sekansların sayısını arttırabilir. Tabii bu durumda da verimlilik üzerine başka bir parametreyi konuşabiliriz ancak şimdilik erken. Mensah bir klas hareketle Beşiktaş’ı ceza sahasına sokmayı başarıyor.

Yukarıdaki kolajın ikinci sekansı ise Mensah’ı özetliyor. Alanyaspor maçında da benzerini izleten Mensah; geride top alıp riskli de olsa doğru bir pas ile oyunu açıyor ancak dikine koşuya da devam ediyor. Bu dikine koşu merkezde bir boşluk yaratıyor ve Beşiktaş bir anda merkezden rakibin üzerine gidebiliyor. Mensah’ı özetleyen bir sekans olduğunu düşünüyorum bu hücumun.

Sonuç

Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan grafiğimizde de gördüğümüz gibi Beşiktaş topa büyük oranda sahip olduğu bir oyun oynadı ancak henüz akan oyunda set hücumlarında istediği noktanın uzağında. Ankaragücü büyük ölçüde savunma planını uygulamayı başardı ancak hücum için aynısını söyleyemeyeceğimiz bir maçı geride bıraktı. Gol sonrası mecburi reaksiyonuyla birlikte ikinci yarının sonlarında biraz daha hücuma geçtiler ancak Beşiktaş takım halinde savunarak özellikle maçın son anlarında gol yememeyi başardı.

Sonuç olarak Beşiktaş zorlanarak da olsa değerli bir deplasman +3 puanı alarak yarışta varlığını sürdürürken Ankaragücü çıkışa geçmişken evinde kaybetti.

İstatistik: Maçkolik

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.