Süper Lig’de ikinci yarının açılış maçında Akhisarspor ile Beşiktaş kozlarını paylaştı. Ev sahibi Akhisarspor karşısında 3 puanı 3 golle alan Beşiktaş’ta goller Dorukhan, Gökhan ve Larin’den gelirken ev sahibi ekibin tek golü Cikalleshi’den geldi.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.
Genel
Ev sahibi Akhisarspor oldukça istekli bir görüntü çizdi, bolca gol pozisyonu da yakaladı ancak son vuruşlarda yaşanan sıkıntı maçta ibreyi Beşiktaş’a çevirdi. Beşiktaş’ta Dorukhan’ın ekstra özellikleriyle atılan gol galibiyette büyük rol oynadı çünkü Beşiktaş saha içi organizasyonu konusunda hala büyük sıkıntı yaşıyor. Dorukhan’ın anormal golü dışında Akhisar’ın pozisyonları bonkörce harcaması Beşiktaş’a öne geçme fırsatını verdi. Geriye düşmüş bir Beşiktaş bu deplasmandan sağ çıkamayabilirdi.
Ortalama pozisyonlara baktığımızda Beşiktaş’ta pazubandın ağırlığıyla daha geride konumlanmış bir Quaresma görüyoruz. Quaresma bu maçta pek çok kez geriye gelip savunmasına destek oldu. Akhisarspor’un ortalama pozisyonlarında ise beklerin rakip yarı sahada oldukça önde konumlandığını görüyoruz. Özellikle sol bek Güray Vural ofansif anlamda iyi bir maç çıkardı. Quaresma’nın bu kadar geride konumlanmasının en önemli sebebi de buydu zaten.
İki takım da 4231’le sahaya yayılmasına rağmen orta sahaların çok kolay geçildiği bölümler izledik. Burada doğrudan oyuncu profillerinden söz edilebilir. Örneğin Beşiktaş’ta Medel’in alandan çok adama yönelik oyun yapısı Beşiktaş’ın bu kurgudan neden vazgeçmesi gerektiğini çok güzel özetliyor. Yazının devamında bu durumdan detaylıca bahsedeceğim.
Beşiktaş’ta Mirin ilk maçı olmasına rağmen özellikle soğukkanlılığıyla dikkat çekerken Burak Yılmaz tribünlerin tepkisiyle karşılaştı. Akhisar’da ise takıma sonradan katılan yabancı oyunculardan olsa gerek büyük bir liste skandalı yaşandı ve ev sahibi ekip maksimum 12 yabancı yazabileceği listeye 13 yabancı yazarak kural ihlali yaşanmasına sebep oldu. Maçın hükmen 3-0 tescillenmesi bekleniyor. Tabii ortada tamamlanmış bir 90 dakika olduğu için biz de saha içine dönelim…
Topla oynama
Akhisarspor iki devrede de az farkla olsa da topa hakim olan taraftı. Bundan daha enteresanı ise rakip yarı sahaya, üçüncü bölgeye ve ceza sahasına girişlerde de Akhisar’ın net üstünlüğü. Buna rağmen ev sahibi ekibinin maçı 1 golle tamamlaması ise son vuruşlar kadar bu girişlerin şutlarla tamamlanması daha doğrusu tamamlanamamasıyla alakalı. Ayrıca pozisyon üstünlüğüne sahip Akhisar’a en büyük darbe Dorukhan’ın golü oldu çünkü Beşiktaş oyun sıkıntısı yaşarken pozisyon üstünlüğüne de sahip değildi ancak ekstra bir golle tabelayı lehine çevirmeyi başarmıştı.
Akhisarspor üçüncü bölgeye 51 kez girerken rakip ceza sahasına da 22 kez giriş yaptı ancak mücadeleyi yalnızca 1 golle tamamladı.
Şutlar
Ev sahibi ekibin pozisyon üstünlüğünden ve rakip yarı sahadaki etkinliklerin fazlalığından söz ettik ancak Akhisar’ın bu mücadeleyi 1 golle tamamlaması yalnızca son vuruş eksiklerinden kaynaklanmıyor. Beşiktaş’a oranla üçüncü bölgeye ve ceza sahasına daha fazla giren Akhisar’ın ceza sahasındaki şut sayılarına baktığımızda Beşiktaş’a karşı aynı üstünlüğü koruyamadığını görüyoruz. Akhisarspor ceza sahasında 9 şut çekerken 4 isabet yakaladı, Beşiktaş ise 8 şutta 4 isabet yakaladı. Buradan çıkacak sonuç net; üçüncü bölgeye ve ceza sahasına girişlerdeki üstünlük şutlara yansımamış yani Akhisar pozisyonları şutlarla sonuçlandıramamış. Burada Karius’tan söz etmek gerekiyor çünkü şutlarla sonuçlandırılan bazı pozisyonlarda da Alman file bekçisinin müthiş kurtartışlara imza attığını gördük. Karius en iyi maçlarından bir tanesini oynadı.
Top kayıpları
Yaşanan top kayıplarında Beşiktaş’ta göze çarpan detay 70 top kaybının 15 tanesinin kendi yarı sahasında yaşanmış olması. Beşiktaş’ın geçişteki sorunlarına yönelik güzel bir ipucu olduğunu düşünüyorum bunun. Ayrıca kendi yarı sahasında yapılan bu top kayıpları Beşiktaş gibi yaşlı bir takım için ayrıca problem teşkil ediyor çünkü bu kayıplar takımın ekstra efor harcaması anlamına geliyor. Bu top kayıplarının temelinde de oyuncu profillerinin ötesinde takım kurgusu yatıyor. Beşiktaş ligin ikinci yarısına da saha içinde temel bir organizasyonu ve yerleşimi olmadan başladı. Atiba ve Oğuzhan olmadan da doğru kurgu ve organizasyon nasıl yapılır merak konusu.
Pas bağlantıları
Akhisarspor’da pas bağkantılarına baktığımızda özellikle Güray Vural’ın kanattaki bir pas istasyonu olduğunu görüyoruz. Güray’a ek olarak merkezdeki Josue’nin de rolüne paralel bir biçimde pas bağlantıları oluşturduğunu görüyoruz. Bekleri bu kadar önde kullanmanın dezavantajları olsa da iki bekin de oluşturduğu pas bağlantıları hücum için önemli. Beşiktaş’ta Quaresma’nın bu kadar geride konumlanmasının en önemli nedeni beklerin hücuma olan katkısıydı zaten.
Beşiktaş’ta göze çarpan en önemli bağlantı Medel’den Ljajic’e giden toplarla oluşmuş. Ljajic bu maçta hem geriden alarak hem de ön tarafta Medel’den aldıklarıyla önemli işlere imza attı ve Beşiktaş’ın her atağında pay sahibiydi. Ljajic’in pas bağlantı sayısını arttırması Beşiktaş pozisyonlarının hem niceliklerine hem de niteliklerine doğrudan etki edecektir. Ljajic’in üçüncü bölgede de bağlantılar oluşturabileceği isimlere ihtiyacı var. Ne Lens ne de Quaresma bahsettiğim profile pek uygun isimler değil. Bu açıdan Dorukhan’ın üçüncü bölgede verdiği toplu/topsuz katkı ciddi önem arz ediyor. Dorukhan’ın da fark yarattığı nokta bu zaten.
Medel vs Atiba
Beşiktaş’ta Atiba yokken veya Atiba’dan sonra oraya yazılacak isim takımın her şeyinde belirleyici rol oynuyor. Medel transferini stoper oynaması için zamanında çok istesem de orta sahada onu Atiba yerine yazmak Beşiktaş’ta savunma kurgusuyla alakalı çok büyük sıkıntıları ortaya çıkarıyor. Medel kesinlikle kötü bir futbolcu değil ancak Atiba’yla çok zıt özelliklere sahip. Bunu biraz açalım…
Bu iki oyuncu arasındaki net profil farkını bir cümleyle özetlemek gerekirse Medel adamı; Atiba alanı savunuyor. Beşiktaş’ta iki senedir çok değerli savunmacıların oynadığını görsek de savunmada yaşanan sıkıntılar temelde burada başlıyor. Orta sahada Medel’in profilinden doğan zaafla büyük bir boşluk oluşuyor çoğu rakip atağında. Görsellerle destekleyelim.
Klasik bir atak başlangıcına bakıyoruz. Akhisarspor yarı sahasından çıkma arayışında Beşiktaş da takım halinde yerleşmiş ama burada kırmızıyla işaretlediğim Medel pozisyonu olan 6 numara itibariyle kritik bir role sahip. Medel ne yapıyor? En yakınındaki rakip oyuncuya yapışmış ve onu savunuyor. Medel’in bu adam adama savunma tercihi de Beşiktaş merkezindeki devasa boşluğu açıklamak için yeterli bence. Medel yerine Atiba olsaydı pek çok kez gördüğümüz gibi o boşluğa yönelip alanı savunurken kollarıyla da arkadaşlarını uyararak takımı sağlıklı bir şekilde savunmaya yerleştirirdi.
Başka bir pozisyonda Medel hareket halindeki topu takip ederek rakip yarı sahaya kadar baskıya gelmiş. Bu tip baskılar takım halinde yapıldığında güzel sonuçlar doğursa da burada Medel’in topa doğru ısrarlı baskısı büyük bir boşluk doğuracak.
Medel’in rakip yarı sahaya kadar süren baskısı sonucunda yine merkezde bir rakip oyuncu boş bunun da ötesinde rakip oyuncu büyük bir boşlukta. Beşiktaş savunmasından Mirin’i öne doğru koştuğunu görüyoruz o boşluğu kapatmak ve rakibi marke etmek için. Kısacası Medel’in inisiyatif alarak önde yaptığı baskı Mirin’in savunma hattındaki rolünü de bırakmasına sebep olacak kadar büyük bir savunma sıkıntısı.
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunları “Medel kötü bir oyuncudur.” parantezinde yazmıyorum. Aksine Medel’in özellikle pas becerisiyle de alakalı olarak çok değerli bir savunmacı olduğunu ve stoperde büyük fark yarattığını düşünüyorum ama onu merkezde Dorukhan’ın ya da Oğuzhan’ın yanına yazmak büyük bir savunma zafiyeti ortaya çıkarıyor. Atiba’nın son demlerini oynadığı sezonda Beşiktaş Atiba muadili bir ismi çoktan bulmalıydı. Medel o isim değil, hiçbir zaman da olmadı.
Son söz
Beşiktaş; Dorukhan, Ljajic ve Karius gibi isimlerin ekstra performanslarının meyvesini toplayarak bu maçı atlatsa da yaklaşık iki yıldır sözünü ettiğimiz saha içi problemlere yönelik bir çözüm sunmayarak sezonun geri kalanıyla alakalı soru işaretlerinin varlığının devam etmesine neden oluyor. Burak Yılmaz tabelaya muhakkak etki edecektir lakin onun tabelaya olan etkisi de tıpkı Talisca ve Quaresma gibi oyundan çok şey götüren bir etki olabilir. Ayrıca Lens bu maçta solda fena performans göstermese de uzun vadede oraya Güven’in monte edilmesinin de daha doğru olacağını düşünüyorum. Özetlemek gerekirse Beşiktaş’ın oyunun her bölümüne dair bir organizasyona ihtiyacı var. Şu ana kadar bu açıdan olumlu şeyler izleyemedik.
Akhisarspor ligin enteresan takımlarından biri. Büyüklere hiçbir şekilde eyvallahı olmayan Türkiye Kupası’nı Fenerbahçe’ye karşı, Süper Kupa’yı Galatasaray’a karşı kaldıran bu ekibin yeni transferlerle birlikte düşme hattından uzaklaşacağını düşünüyorum. Kadro buna müsait. Kadroya paralel olarak Akhisarspor’un maç özelinde de fena iş çıkarmadığını hatta ilk golü bulsa galibiyeti alacağını düşünüyorum. Elbette bu varsayımların gerçeklik düzleminde değerlendirilmesine imkan yok ve varsayım olarak kalacaklar. Özetlemek gerekirse Akhisarspor’un önümüzdeki haftayla birlikte yukarı doğru tırmanmaya başlayacağını düşünüyorum.