Dakar’daki Amitie Stadı’nda nefesler tutulmuş, iki komşu ülke Fildişi Sahilleri-Gana arasında oynanan 1992 Afrika Uluslar Kupası Finali’nde bitmek bilmeyen penaltı atışları sonucunda kimin kupaya uzanacağı heyecanla bekleniyor…
Neşeli görüntüleriyle görmeye alıştığımız Afrikalı seyirciler bu sefer kaygı içerisinde sahaya bakıp, penaltı atışlarında bile bozulmayan beraberliğin takımlarının lehine bozulmasını umut ediyorlar…
Maç boyunca harika kurtarışlar yapan Fildişi kalecisi Gouamene, 11. Penaltı atışında doğru köşeyi tahmin edip kurtarışını yapıyor. Kupayı kazanan Fildişililer sonraki iki finali penaltı atışları sonrası kaybedeceklerinden habersiz kutlamalara başlıyorlar…
23 yıl önceki finalden sonra iki ülke de Afrika Kupası’nı müzelerine götüremediler. Avrupa liglerinin önde gelen oyuncularına sahip olmalarına rağmen bir şekilde kupaya veda edip 2015 yılındaki finalde buluştular. İki takım da turnuvaya gelirken önemli değişikliklerle geldiler. Fildişi futbolunun efsanesi Drogba milli takımı bıraktıktan sonra ilk kez bir turnuvaya gelen Fildişi Sahilleri veliaht Bony ile final yolunda emin adımlarla ilerledi. Gana’da ise Essien, Muntari ve Boateng gibi sembolleşmiş isimlerin yokluğunda Avram Grant’ın ne yapacağı merak konusuydu. İsrailli teknik adam takımın Dünya Kupası’nda sergilediği kompakt oyunu devam ettirmeyi başararak takımını finale çıkardı.
Muhtemel ilk 11’ler
Fildişi Sahilleri
Son yıllarda düzenlenen kupalara her zaman favori olarak gelip hüsranla dönen Fildişi Sahilleri bu sefer daha az beklentiyle geldi. Drogba’sız Fildişi kupaya kötü bir başlangıç yapıp Mali ve Gine ile 1-1 berabere kalarak Kamerun ile olmak ya da olmamak maçına çıktı. Gradel’in golüyle 1-0 kazanarak gruptan çıktılar. Fakat oynadıkları futbol zevk vermiyor ve çeyrek finaldeki rakipleri favori Cezayir karşısında turnuvaya veda edecekleri düşünülüyordu. Bony’nin olağanüstü performansıyla Cezayir’i de geçmeyi bildiler.
Yıllardır olduğu gibi problemli bir savunmaya sahipler fakat Renard’ın 3-4-3’ünde kanatlarda oynayan bek orjinli Aurier ve Tiene ile savunmayı beşleyerek rakiplerine daha az pozisyon vermeye çalıştılar. Bunda bir parça başarılı olsalar da bu turnuvada en büyük farkı yaratan isim Bony oldu. Turnuva öncesinde Manchester City’e transferi açıklanan oyuncu, turnuvada yaptığı 2 gol 3 asist ile ne kadar kaliteli bir forvet olduğunu tekrar kanıtladı. Renard’ın en önemli kararlarından birisi ise hücumdaki 3. isim tercihini Gradel’den yana kullanması oldu. St. Etienne’li oyuncu Bony ve Gervinho’ya oranla takım savunmasında daha etkin bir rol alarak takımını rahatlattı.
Beyaz Adam Tarihe Geçebilecek mi?
15 yaşındayken Arsene Wenger’in yöneticisi olduğu Cannes’ın akademisine katılan Herve Renard, 7 senede 87 maça çıktıktan sonra futbolculuktan teknik direktörlüğe erken bir geçiş yaptı. 2002 yılında ona Afrika kapılarını açmakta yardımcı olacak olan Claude Le Roy’un yardımcısı olarak Çin’in Şangay takımına gitti. Sonrasında Cambridge United ve Cherbourg gibi alt lig takımlarında antrenörlük yaptıktan sonra 2008’de Zambiya’ya gelip takımı Afrika Kupası’nda çeyrek finale çıkardı.
Bundan sonra Angola ve USM Alger gibi iki başarısız tecrübe geçiren Renard, Zambiya’ya dönerek masalsı bir şampiyonluk yaşayacakları 2012 Afrika Kupası için ilk adımı atmış oldu. Bundan sonra Sochaux’ya geçerek Avrupa’ya dönüş yapan Herve Renard başarısız bir sezon geçirip ligden düştükten sonra görevini bıraktı ve Fildişi Sahilleri’nden gelen teklifi kabul etti. Şimdi önünde tarihe geçmek için büyük bir fırsat var. Zambiya halkının ‘beyaz adam’ diye çağırdığı Renard eğer Fildişi ile kupayı alırsa; Afrika Kupası’nı iki farklı takımla kazanacak ilk teknik direktör olacak.
Gana
Avram Grant ve yenilenen kadrosuyla kupaya gelen Gana’da hedef 33 yıldır kazanamadıkları kupayı kazanmak. Özellikle orta sahada değişen isimlerle kupada ne yapacakları merak edilen Gana, Dünya Kupasında kaldığı yerden devam ettiğini gösterdi. Kupada diğer Afrika takımlarından kendilerini ayıran en büyük etken takım olarak hareket etmeyi becerebilmeleriydi. Bunu aynı başarıyla devam ettirdiklerini Afrika Kupası boyunca çok açık bir şekilde gördük. Bunun yanında savunmalarını geliştirdiklerini söyleyebiliriz. Turnuvada oynadıkları 5 maç boyunca Gana kalesine sadece 6 şut geldi! (Fildişi’nde bu rakam 17) Belki de bu istatistik kalecileri Brimah’a pek fazla iş bırakmamaları gerektiğini ne kadar iyi anladıklarının bir göstergesi. Hücumda ise Ayew kardeşler ve Atsu’nun performansı onları sorunsuz bir şekilde finale getirdi. Yarı finalde en büyük gol silahları olan Gyan’ın yokluğuna rağmen 3 gollü rahat bir galibiyet ile finale kalmayı başardılar.
9. Afrika Kupası finaline çıkacak olan Gana bu kulvarda rekor kıracak. Fakat tam 33 senedir kupayı kazanamıyorlar ve 1992’nin rövanşını almak istiyorlar.
Maç Değerlendirmesi
Maça favori olarak çıkan takım ama Fildişi Sahilleri fakat Gana turnuva boyuncu ortaya koyduğu performans ile şansları %50-%50 olarak görmemiz gerektiğini bizlere hatırlattı. Savunmadaki alan paylaşımlarıyla bu konuda nam salmış Avrupa takımlarını kıskandıracak bir turnuva geçiren Gana’nın Fildişi’nin savunma zaaflarından faydalanabilecek kaliteli ayakları da var. Özellikle Gyan’ın sakatlığının geçmesi durumunda Gana rakibine büyük problemler çıkartabilir. Wakaso ve Acquah ikilisinin orta sahada Yaya Toure’nin organizasyonlarını engelleyebilmeleri halinde kanatlardan Atsu ve Ayew ile bolca pozisyon bulabilirler.
Fildişi Sahilleri ise Bony, Gervinho ve Yaya Toure’ningünlük performansına çok bağlı bir takım. Savunma işini bir türlü beceremedikleri için ‘’1 yersek 2 atarız’’ mentalitesiyle buraya kadar geldiler. Bu maçta en çok dikkat etmeleri gereken konu hücuma çıkarken top kaptırmamak olacak. Yaya Toure’ye yapılacak yakın markaj Fildişi’nin oyunu kurmasında katastrof yaratabilir ve Gana’nın hızlı kontralarıyla sonuçlanabilir.
Turnuvaya damgasını vuran iki isim Andre Ayew ve Wilfried Bony finalde bu performanslarını taçlanadırabilir. Bony’nin bu maçta etkili olabilmesi için merkezi çok iyi kapatan Gana savunmasının kanatlara açılması lazım. Bunun için de Aurier ve Tiene’nin kanat bindirmeleri Fildişi Sahilleri için büyük önem taşıyor. Zaten turnuva boyunca bu iki oyuncuyu sık sık rakip ceza sahası çevresinde gördük.