UEFA Kulüp Finansal Kontrol Kurulu tarafından verilen ve UEFA Temyiz Kurulu’nca onanan Finansal Fair Play’e bağlı Avrupa kupalarından men cezası Galatasaray’da ortaya gelecek adına stratejik bir plan koyma zorunluluğunu doğurdu. Üstelik hala hiçbir şey kesinleşmemiş olsa da futbol takımının sportif performansı sezon sonunda Galatasaray’ın Avrupa’dan sadece bir değil iki yıl uzak kalmasına sebep olacak gibi görünüyor. Diğer bir deyişle çok büyük olasılıkla Galatasaray’ın Avrupa kupalarına dönüşü ancak 2018/2019 sezonunda olacak.
Galatasaray kulübü UEFA’nın kararını CAS’a taşımış olsa da bu hamleden olumlu bir sonuç alınması hukuken çok da mümkün görünmüyor. Karar CAS tarafından da mevcut haliyle onanırsa cezanın kulübe getirdiği kısıtlamalar iki şekilde olacak. İlk kısıtlama Galatasaray’ın kazanacağı ilk Avrupa kupaları hakkını kullanamaması şeklinde olacakken ikinci kısıtlama da sporcu giderlerinin 65 milyon Euro’nun altında tutulması mecburiyeti olarak ortaya çıkacak. Bu dönemde personel giderlerindeki düşüş trendinin de devam ettirilmesi gerekecek.
Tüm bunlar yaşanırken Galatasaray’da ortadaki sportif başarısızlık ve eldeki heyecanını tamamiyle kaybetmiş kadro kulüpte sportif anlamda da yeniden yapılanma ihtiyacı doğuruyor. Yeniden yapılanma sırasında yapılması gereken ilk şey açık şekilde kulüpte şu an sayısı 35’ten fazla olan profesyonel sözleşmeli futbolcu sayısını 25’in altına indirmek. Bu işlem yapılırken de verim olarak ücretlerinin karşılığını veremeyen hatta verimine rağmen yüksek ücretler ödenen oyuncularla yolların ayrılmasına öncelik vermek gerekiyor. Böyle bir politika her ne kadar taraftar kitlelerinin tepkisini çekebilecek olsa da içerisinde bulunulan şartlar kararlı bir şekilde bu adımların atılmasını gerektiriyor.
Beşiktaş’ın 2015/2016 performansı Süper Lig’de Galatasaray ve Fenerbahçe gibi kulüplerin kadro harcamalarının %70’inin aslında şampiyonluk yarışında var olmak için yeterli olduğunu gösterdi. Diğer takımların da benzer bir modeli takip etmesi gerektiği ortada. Galatasaray özelinde bunun başarılabilmesi için gerçek anlamda üst düzey bir sportif aklın oluşturulması ve bu akılda ısrar edilmesi gerekli. Kulübün mali durumu başarısız bir yeniden yapılanmayı kaldırabilecek güçte değil.
Yeniden Doğuş için 2018/2019 Hedefi
2015/2016 sezonunun Galatasaray için kötü senaryoyla sonlanması halinde kulüp 2016/2017 ve 2017/2018 sezonlarında Avrupa kupalarında kendine yer bulamayacak. Geçtiğimiz dört sezonda Şampiyonlar Ligi gruplarına doğrudan katılan Galatasaray’da bu durum mali bakımdan şiddetli bir darbe etkisi yaratacak. Kulübün 2015/2016 sezonundaki Şampiyonlar Ligi gelirleri mali yılın ilk 9 aylık döneminde 100 milyon TL’ye ulaştı ve mali yılın sonuna kadar bu rakamın 120 milyon TL seviyesine çıkması bekleniyor. Bu rakam kulübün yıllık gelirlerinin yaklaşık olarak dörtte birine denk geliyor ve bu gelir kaleminden önümüzdeki iki sezon mahrum kalınacak. Galatasaray’ın bu sezon sportif başarısızlık nedeniyle başarı ödülü ve tribün gelirlerinden büyük oranda mahrum kalmasına rağmen çok büyük mali sıkıntılar yaşamamasının en büyük nedeni aslında Şampiyonlar Ligi’nden gelen bu devasa gelirdi.
Finansal anlamda kesinlikle bahsedilmesi gereken bir diğer detay da şu ki Galatasaray’ın yıllık finansman giderleri 100 milyon TL seviyesine yaklaşmış durumda. Yani kulüp her yıl gelirlerinin dörtte birine yakın bir rakamı bankalara ve kredi kuruluşlarına faiz olarak ödüyor. Tüm bu bahsedilen mali altyapılı sportif dönüşüm gerçekleştirilirken şu anda üzerinde çalışılan otel projesi gibi kısa vadede büyük kaynak sağlayacak bir projenin getirisiyle borçların daha düşük faizlerle ve daha uzun vadelerle yeniden yapılandırılması da hayati bir ihtiyaç.
2015/2016 sezonunun sonunda Galatasaray’da sözleşmesi sona erecek yalnızca 4 futbolcu var. Bu isimler Sabri Sarıoğlu, Jason Denayer, Hamit Altıntop ve Emre Çolak. İçlerinden Emre Çolak’la büyük ihtimalle sözleşme yenileneceğini varsayarsak maaş bütçesinde yaşanacak rahatlama 5 milyon Euro’nun çok az üzerinde olacak. Galatasaray’ın kadrosuna en az 4-5 isim katması gerektiğini ve kalan oyuncuların yıllık maaş artışlarını düşünürsek bazı isimlerle yolların ayrılmaması halinde maaş bütçesinin 2016/2017 sezonunda daha da yukarı çıkabileceği bile söylenebilir.
2016/2017 sezonu sonunda Galatasaray’da sözleşmesi sona erecek oyuncu sayısı 8: Bilal Kısa, Umut Bulut, Aurelien Chedjou, İsmail Berk Ünsal, Blerim Dzemaili, İsmail Çipe, Sercan Yıldırım, Furkan Özçal. Bu isimlerden de en azından Chedjou’yla sözleşme yenileneceğini öngörürsek bütçede yaşanacak rahatlama yine ancak 6-7 milyon Euro dolaylarında kalacaktır.
2017/2018 sezonunun sonunda ise Galatasaray gerçek anlamda rahat bir nefes alacak. Bu sezonun ardından kulüple sözleşmesi sona erecek oyuncu sayısı tam 18. Bu isimler Bruma, Alex Telles, Jem Karacan, Lucas Ontivero, Oğuzhan Kayar, Yasin Öztekin, Wesley Sneijder, Lukas Podolski, Volkan Pala, Koray Günter, Eray İşcan, Semih Kaya, Fernando Muslera, Umut Gündoğan, Cenk Gönen, Ryan Donk, Hakan Balta, Olcan Adın. İçlerinde Galatasaray için değerli olan ve sözleşmesi yenilenebilecek çok sayıda oyuncu olmasına rağmen burada yaklaşık olarak 25 milyon Euro’nun üzerinde bir rahatlama potansiyeli var.
2018/2019’un Galatasaray açısından önemi işte tam olarak burada ortaya çıkıyor. Kulübün dev maaş yükünü sırtından atacağı ve Avrupa kupalarına geri döneceği sezon aynı döneme denk geliyor. Her ne kadar sancılı bir sürecin kulübü beklediği bariz olsa da aslında önemli de bir fırsat var ortada. Kulübün silkelenip kendine gelmesi için 2 sezonluk bir geçiş periyodu önüne serilmiş durumda. Bu geçiş periyodunun gençleşerek, kadro maliyetleri düşürülerek ve aynı zamanda yeni bir futbol jenerasyonu yaratılarak yönetilmesi gerekiyor.
Galatasaray’da yönetim göreve devam mı edecek yoksa yönetimde kan değişimi mi olacak bunu ilerleyen süreçte göreceğiz ancak önümüzdeki sezondan itibaren yönetim koltuğunda oturacak kişiler önlerinde çok baskılı ve yapılması gereken çok iş olan bir Galatasaray bulacaklar. Böylesine zorlu bir dönemde çalışacak yönetimin taraftarla arasında sağlıklı bir diyalog kurması tam anlamıyla bir zorunluluk. Taraftara içerisinde bulunulan durumu ve yapılması gerekenleri doğru bir şekilde anlatamayan bir yönetim arkasında kitlesel destek olmaksızın bu yükün altından kalkamayacaktır. Trabzonspor’da Muharrem Usta yönetimi taraftarla iletişim anlamında takdir edilecek bir iş yapıyor. Benzer bir yaklaşımın Galatasaray’da da gösterilmesi bir gerekli. Taraftar kitlesine yönetimin bir hedef sunabilmesi çok önemli. Taraftar topluluğunun ortak bir hedefe odaklanamaması hali görüldüğü üzere Galatasaray’da şu anki bölünmüşlük halini yaratıyor. Bölünmüş bir camianın da böylesine büyük bir operasyonu başarıyla gerçekleştirmesi mümkün değil.
Yönetimsel anlamda yapılması gereken açık: Hızlıca küçül, yeniden yapılan, hızlıca büyü.