Geçtiğimiz günlerde Manchester United efsanesi Sir Alex Ferguson’ın onun için kullandığı “Kante bu sezon açık ara Premier Lig’in en iyi oyuncusu.” sözleri genç Fransızın kalitesini, performansını ve formunu en iyi şekilde ortaya koyan referanslardan biri.
30-40 metreden inanılmaz vuruşlar yaparak goller bulan veya asist rekorlarını zorlayan tipte bir orta saha oyuncusu olmamasına rağmen orta sahada defansif anlamda üstlendiği rol ve yaptığı son derece yerinde müdahaleler, top çalmalar, baskı ile inanılmaz dinamizmini birleştirdiğinde ortaya yorulmak nedir bilmeyen, takımı için her zaman yüzde yüzünü zorlayan, çalışkanlığıyla her maça damga vuran, ekstra driplingleriyle zaman zaman bambaşka bir oyuncu kimliğine bürünebilen ve adeta bu sezon ada futboluna damga vuran Leicester City lokomotifinin en önemli kompartımanlarından biri haline gelen genç bir Fransız çıkıyor karşımıza.
Tıpkı Riyad Mahrez gibi o da Leicester ekibinden Steve Walsh’un önerisiyle takıma kazandırıldı. 2013 yılında Caen ile Fransa ikinci liginde mücadele ederken takımın vazgeçilmezlerinden biriydi ve bir sonraki sezon Ligue 1’e çıktıktan sonra zirve mücadelesi vermelerinde büyük pay sahibi olmuştu. Maç başı ortalama 4.8 top kapma ve 2.9 başarılı müdahale istatistikleri yakalayan Kante bu istatistikleri İngiltere’de geliştirmeyi başardı ve müdahale istatistiğini 4.2’ye çekti. Defansif anlamda bu kadar kritik rol üstlenen takımın vazgeçilmezi haline gelen Kante’nin gördüğü kart sayıları da kalitesine etki eden diğer önemli unsur. Bu sezon hiç kırmızı kart görmedi ve sadece 3 sarı kartı bulunuyor.
Claudio Ranieri yönetimindeki Leicester City’nin bu sezon adada ortaya koyduğu oyun ve performans, endüstriyelleşen ve belki de her geçen gün daha karmaşık hale gelen futbol ortamında adeta herkesin zevkle izlediği ve takdir ettiği bir oyun oldu. Genel olarak rakipleri kendi yarı alanında bekleyen, oyunun defansif yönünü çok iyi beceren ve hızlı, yetenekli hücumcularıyla işi bitiren Leicester’ın sisteminde orta sahada kapılan toplar çok çok önemli. İşte burada N’Golo Kante ismi sahnede.
Maç özetlerinde Kante’ye pek rastlamayız. Leicester’ın Vardy, Okazaki, Albrighton ve Mahrez gibi hücumcuları topla buluştuklarında sonuca gidebilecek oyuncular ama tüm bunların başlangıcında orta sahadaki efor ve performans var. İşte Kante’nin Swansea maçında orta sahada aldığı top ve ileriye doğru attığı hızlı dripling.
Önündeki boşluğu çok iyi değerlendiriyor ve dinamizmi ile peşine taktığı oyuncuları sürüklerken savunmanın da dengesiz yakalanmasını sağlıyor.
Topun kontrolünü çok iyi sağlayarak hızlı bir şekilde rakip ceza alanına yaklaşırken Jamie Vardy’i görüyor ve Vardy de Riyad Mahrez’in hat-trickini tamamlayacak asisti yaparak takıma golü kazandırıyor.
Ranieri kulübe ilk geldiği günlerde onun için “Öyle koşuyordu ki bacaklarında gizli bataryalar olmalı diye düşündüm.” Diyor. Bu da aslında onun hem idmanlarda hem maçlarda inanılmaz bir tempoyla oynayan Fransız için söylenen bir başka övgü dolu söz.
Aynı zamanda kanatlarda da oldukça önemli işler yapıyor Kante. Rakibi durdurmada ya da bir boşluk bulduğunda hızlıca öne doğru giderek topu yetenekli hücumcularla buluşturuyor. Bu görselde de Mahrez’in golünden önceki pozisyonu görülüyor.
Fernandinho topu kapmak için hareketleniyor ve ardından Zabaleta desteğe geliyor ama tüm bunlar Kante’yi durdurmak için yetersiz.
Oradan ustaca kurtulmayı başardıktan sonra pek çok orta saha oyuncusu gibi kaleye yönelmek yerine daha uygun pozisyondaki Mahrez’i buluyor.
Her zaman oyunun defansif yönünü daha çok benimsediği için topu golü yapan Mahrez’e gönderdikten sonra görüldüğü gibi pozisyonunu her ihtimale karşı koruyor.
Hep topu kapmadaki başarısından ve dinamizminden bahsettik ama aslında Kante bundan çok daha fazlasını yapabilecek kapasitede bir oyuncu. Burada yine Swansea maçında Mahrez koşu halindeyken atak yönüne göre sol kanatta topla buluşuyor.
Topu biraz sürmesinin ardından Swansea savunmasının üzerine gelmesiyle birlikte Mahrez için savunma arkasında çok önemli bir boşluk oluşuyor.
Adeta Scholes vari bir pas vererek Mahrez’i golle burun buruna getiriyor ve Mahrez de takımının ikinci golünü kaydediyor.
Tüm bu yaptıkları ve yapabilecekleri sayesinde Fransa Milli Takımı’nda da yerini almayı başardı ve hatta ülkesi adına bir de gol kaydetmeyi başardı. Bir çok takımın gelecek sezon transfer hedeflerinden biri haline geldi. Leicester’da kalması çok düşük bir ihtimal olarak değerlendiriliyor ama bu adam Leicester masalının en önemli kahramanlarından biri olmayı çoktan başardı ve bu muhteşem sezonda tarihe geçen isimlerden biri oldu.
Kaynak : Telegraph UK