Analiz | 2014 Dünya Kupası E Grubu

Daha ilk maçlardan hatta kağıt üstünde bile sonu belli bir grup izledik. 
 
Fransa ve İsviçre’nin ön plana çıktığı, Ekvator ve Honduras’ın hırs ve hevesten uzak, “kupaya katılmış olmak için katılmış” görüntüsündeki oyunları belki de ilk maçlarda sıralamayı tahin etti.
 
Kötüden iyiye doğru gidecek olursak takım performanslarında Honduras haliyle E grubunun en kötüsü oldu . Turnuvayı “puansız” kapatan takımlar arasına adını yazdıran Honduras ciddi anlamda bir direnç gösteremedi. Daha ilk oynadıkları Fransa maçında, takımın en tecrübelisi Palacios’u gördüğü kırmızı kart ile kaybeden ekip, 2. maçta az da olsa direniş göstermesine rağmen Ekvator’a mağlup olmaktan kurtulamayıp, rakibi son maçlar öncesi umutlandırırken 1 maç kala turnuvaya veda etmiş oldu. 
 
Son İsviçre maçında ise bizden pek de farkları olmaksızın “Shaqiri Show”a kendilerini kaptırdılar. TV karşısında biz nasıl seyirci olduysak, Honduras oyuncuları da saha içinde çok farklı değildi. 2018’de yer alırlar mı bilmiyoruz, ancak umarız daha mücadeleci ve keyif veren bir takım olarak yer alırlar.
 
Ekvator’a gelecek olursak, kendi kaderlerini bir nevi kendileri çizdiler diyebiliriz. İlk oynadıkları İsviçre maçı, özellikle turnuvanın Ekvator adına yıldızı parlayan oyuncusu Enner Valencia önderliğinde baya bir heyecanlı geçti. İlk golü bulup avantajı elde eden ekip,  “1 puan da bana yeter” diyerek çıktığı 2. yarıda 90 artılarda gelen gol ile belki de turnuvayı orada noktalamış oldu. Bu turnuvanın en “acı” yönü de bu. Kapanan, golü bulup geriye yaslanan ekipler asla koruyamadılar bu avantajlarını! Buna en güzel örneklerden biri de Yunanistan aslında. Yıllarca defans oynayan takım, son maç hücumu hatırladı ve futbol mucizesi ile adını ikinci tura yazdırdı. Ekvator bunu Honduras maçında hatırladı ve hak ettiği galibiyeti alarak son maçlar öncesi umut ışığı yakalamış oldu. Son maç belki de sadece kazanmak yetiyor olsa işi çoktan bitirmiş Fransa karşısında yakalamış oldukları umut ışığı, parlak bir güneşe dönüşebilirdi.

Ancak İsviçre’nin Honduras’a kaybetmesini bekleyecek olmaları o ilk İsviçre maçının telafisinin olmadığını hatırlattı Ekvatorlulara. Honduras’ın ilk maçta Palacios ile yaşadığı eksik oynama durumunu Ekvator’da yine takımın en değerlisi Antonio Valencia ile son maçta yaşadı. Fransa karşısındaki beraberlik ile Ekvator, 2014’e birçok ders alarak veda etmiş oldu.

Grubu ikinci tamamlayan İsviçre beklenen performanstan bana göre uzak kaldı. Kalbur üstü bir çok oyuncusu olmasına rağmen Ekvator’u zor zar geçen, Fransa karşısında adeta tarihi rezaletten rakibin son anlarda ki rölanti oyunuyla kurtulan takım, son maç Shaqiri’nin enfes golleri ve oyunuyla yapılması gerekeni yaparak turu aralamış oldu. Buradan 2. tur eşleşmesine bağlayacak olursak konuyu işleri haliyle çok zor…

Messi’li Arjantin şuan görünen “en sakin” ama “en etkili” oyunu oynayan takımlar arasında. Aslında Arjantin ülke değil kulüp takımı olsa “Messispor” olarak adını değiştirebilir. Yıldız değil “galaksi” performansı ortaya koyuyor ve tüm maçları ülkesi adına alıyor Leo. İsviçre yine de potansiyeli ile sürpriz yapabilecek bir ekip. İlk turda zaman zaman oynadıkları futbol ile bunu da gösterdiler. Fransa maçında yaptıkları “rakibi tartma” yanlışını yapmazlar ve Shaqiri-Gökhan önderliğinde oynayabilecekleri açık ve hızlı futbol ile Arjantin’e bir 2.tur sürprizi yapabilirler. Ancak belirttiğim gibi “sürpriz” kolay bir şey değil Arjantine karşı. Hele ki bir “Messiniz” varsa!

Grubun lideri Fransa ise yurttaşlarının bile beklemediği bir performans ortaya koydu grup maçlarında. İlk maç Honduras’ı “çokta ölçü sayılmayacak” bir mücadele sonunda 3-0 ile rahat geçtiler. Ben dahil çoğu kişinin “çekişmeli” geçeceğini düşündüğü İsviçre maçında ise adeta ateş saçtılar! Benzema bu turnuvada çok üst düzey bir performans ortaya koyuyor. Bunu ilk iki maçta hem bizlere hem Real Madrid’te kendisini tercih etmeyi düşünmeyen hocası Ancelotti’ye ayan beyan göstermiş oldu.

“Maç bitince bile gol atan adam” Benzema kuşkusuz Nijerya karşılaşmasında da dikkatle izleyeceğimiz oyuncu olacak. Son maçta aslında Fransa için pek değinilecek bir şey yok diyebiliriz. Tek istedikleri “kaybetmeyelim yeter” olan oyuncular, sakatlık ve sonraki maçlarda takımdan uzak kalmamak adına kendilerini zorlamadılar. Rakibin eksik kalması da bu konuda ekmeğine yağ sürdü takımın. 2. tur eşleşmesinde ise Nijerya karşısında “mutlak favori” Fransızlar.

Turnuva öncesi çok tahmin etmediğimiz ancak Deschamp’ın verdiği taktikler ile göze hoş gelen ve mest olarak izlediğimiz Fransa, bu oyunu tekrarlarsa turnuvanın sonunda kendilerinin dahi beklemediği yerlere ulaşabilir. Nijerya’nın işi kağıt üstüne baktığımızda da oynadıkları oyunu izlediğimizde de zor gözüküyor. Durağan ve geriye dönük oyunları “İsviçre’nin yaşadığı hezimeti” yaşatabilir onlara. Ancak üzerinde durulması gereken nokta “Afrika, Fransa Sever” hususu. Fransa karşısında, en kötü Afrika takımı dahi aslan kesilir her zaman ve %100’nü ortaya koyar. Yine de Deschamp’ın öğrencileri, Benzema önderliğinde bu eşleşmede adını çeyrek finale yazdıracak ve rakibini bekleyecektir.

Futbol, özellikle World Cup 2014’te “Durağan Oyun” affetmiyor!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *