Spor Toto Süper Lig’de liderlik savaşının belki de en önemli maçlarından birinde Beşiktaş Şükrü Saraçoğlu stadında Fenerbahçe’ye konuk oldu. Maçın başında ve sonunda gelen iki golle Fenerbahçe maçı kazandı ve maç fazlasıyla 2 puan lider olarak haftayı kapattı.
Taktiksel açıdan satranç gibi bir gol
Fenerbahçe bu sezon oynadığı en iyi ilk yarıyı Beşiktaş karşısında oynadı. Daha ikinci dakikada gelen çalışılmış bir duran top ile öne geçtiler.
Çizgiyi tutan Quaresma arkaya gitse, Caner topu çizgi üzerinden Mehmet Topal ile buluşturur. Ön direği tutan Beck’in yeri boş kalırsa yine tehlike oluşur, ki topun başında Caner’den hariç sağ ayağı etkili olan Diego’da duruyordu. Eğer duvardan bir kişi alsan, bu sefer ya kaleci sola yanaşır ve arka direk boşalır, yada sol boş bırakılır ve gole adeta bir davetiye bırakılır. Tabii ki havadan gelen topa 3-4 oyuncu ve bir kaleciyi geçecek şekilde vurmak ve golü atmak zor. Başarılı çalışılmış bir organizasyon izledik.
Fenerbahçe oynatmadı
Eğer istatistiğe bakarsak, Beşiktaş’ın 57% topa sahip olduğunu görebiliriz. Ancak bu kadar topla oynayan Beşiktaş rakibine üstünlük sağlaması gerektiği yerde, rakibinden gelen baskıya negatif karşılık verdi. Normalde maç başı 8-9 top kaybeden Beşiktaş, daha ilk yarıda 9 top kaybetti. Burada Fenerbahçe takımının sistematik baskı uygulaması ve ilk yarı boyunca hiç durmaması büyük rol oynadı.
Yukarıda da görüldüğü gibi, ilk yarının başında Fenerbahçeli futbolcular defans çizgisinin önünde bir duvar oluşturarak Beşiktaş’ı uzun topa zorladı. Atiba etrafında bulunan oyunculardan hangisine atarsa atsın, baskı ile takımı zor duruma düşüreceğini bildiği için uzun top oynamak zorunda. Eğer topu etrafında bulunan takım arkadaşlarına verirse ve Fenerbahçe’nin baskısı sonuç getirirse, Fenerbahçe beşe üç bir pozisyon yakalar. Atiba bunu bildiği için topu Mehmet Topalın arkasına gönderdi ve burada gelen üçlü baskı sonucu topu Fenerbahçe kaptı.
İlk yarının ortalarına doğru durum değişmiyor ve yine aynı tablo çiziliyor.
Bu tip taktikte, oyuncu dayanışması çok önemli. Bu tip bir saha dizlişinde anlık ikili presler dışında iki oyuncu aynı kişiye yönelirse, taktik çözülür ve boşluk oluşur. Bu pozisyonda yine uzun top yapmaya zorlanıyor Atiba.
İlk yarı Fenerbahçe oyunu domine etti. Uyguladığı baskıyla rakibini hataya zorladı ve kaleyi bulan 5 şutundan bir gol buldu. Beşiktaş ise ilk yarı pek bir şey ortaya koyamadı ve çektiği iki şuttan hiçbiri kaleyi bulmadı.
Maç boyunca 57% topa sahip olan Beşiktaş, bunu olumlu olarak değerlendiremedi.
Ligde son maçlarda 60% topa sahip olan Beşiktaş, genellikle 30% rakibinin çeyreğinde oynadı. Bu maç biraz daha farklıydı durum. Maçın büyük bir parçası ortada ve Beşiktaş’ın sahasında geçti. Tabi ikinci yarı oyun açısından Beşiktaş’ın lehineydi.
Etkisiz paslar
Her iki takımda bu maçta paslardan sınıfta kaldı. Ortalama 81% başarılı pas ile oynayan Beşiktaş, topla bu kadar oynamasına rağmen 74%’te kaldı. Ortalama 79% ile oynayan Fenerbahçe ise sadece 69% ile yetindi ve bu açıdan sezonun en kötü maçlarından birini çıkardı. İlk yarı pas yüzdesi 75% olan Fenerbahçe, ikinci yarı 64% pas başarısı ile oynadı. Bu kalitede bir takıma hiç yakışmayan bir istatistik.
Oyuncu performansları
Bu kadar formda oynayan bir Gökhan Gönül’ün karşısına bir o kadar da formsuz olan Olcay’ı koymanın yanlış bir seçim olduğunu düşünüyorum. Olcay ilk yarıda 3 top kaybetti ve takımını bir pozisyona sokamadı. Eğer Gökhan maça başlasaydı, her şey daha farklı olabilirdi. İkinci yarıda yapılan değişiklikten itibaren Beşiktaş’ın sol kanatta daha dinamik bir yapıya büründüğü ortadaydı.
Atiba maçta hiç top kapamadı, 2 top kesti ve bölgesinden fazla ayrılamadı. Karşı tarafta Mehmet Topal ise sahanın her tarafına dağılarak 3 top kaptı ve 3 top kesti. Zaten 91% yüzdesiyle takımın pas trafiğine yön verdi.
Maçın adamı
İki Volkan arasında kalsam da, Volkan Demirel’i seçiyorum. Maçın kırılma anında 3 kritik kurtarış yaptı ve Beşiktaş’ın skoru eşitlemesini önledi.