Ligde oynadığı pozitif hücum futboluyla lider olan, Avrupa’dan ise sürpriz bir şekilde elenen Beşiktaş bu sezon özlenen başarıya ulaşmak için yine iyi bir başlangıç yaptı diyebiliriz. Peki bizim böyle düşünmemizi sağlayan en önemli etken ne, daha doğrusu kim? Elbette Şenol Güneş. Soyadının hakkını vererek Beşiktaş’a güneş gibi doğan Şenol Güneş’in Beşiktaş’ını konuşacağız.
Darwin, Güneş ve Evrim
Sezon başında dışarıdan geleceklerden çok içeriden çıkacakları merak ediyorduk Beşiktaş’ta. Bunun en önemli sebebi deliteratüre“Güneş etkisi” olarak geçen ve genelde Şenol Güneş’in takımlarında görülen futbolcu gelişimleriydi. Beşiktaş’ta bu etkiden yararlanan ilk isim takımın maestrosu Oğuzhan Özyakup oldu.
Oğuzhan geçtiğimiz sezon oynadığı tek yönlü futbola biraz savunma biraz da güç kattı. Fiziksel gelişimiyle de bunları ispatladı. Geçtiğimiz sezon 85’te oyuna girip 86. dakikada yediği ilk omuz darbesiyle yıkılan Oğuzhan yok artık. Oyunu çift yönlü oynamaya çalışan ve bunu da şimdilik başarıyla yapan bir 8 numara var. Milli takımdaki yükselen grafiği de ayrıca önemli Oğuzhan için. Böyle devam ederse Avrupa’nın yolunu tutması sürpriz olmayacak.
Denizli gibi Schuster gibi hocalarla çalışan, Guti ve Ernst’le birlikte oynayan Necip, Bilic döneminde öncelikli olarak savunma rotasyonunda kullanılmıştı. Geldiği günden beri grafiğini net anlamda yukarı çektiği tek sezon bu sezon oldu. Orta saha rotasyonunda takımın savunma ve orta saha direncine ihtiyacı olduğu zamanlarda gördü onu Şenol Güneş. Necip de belki de yıllardır beklenen oyununu ortaya koydu sonradan girdiği maçlarda. Yaratıcı bir oyuncu olmamasına rağmen kilit paslarıyla rakip yarı sahada da etkili oldu zaman zaman. Uzun lafın kısası Şenol Güneş’in dokunuşlarının faydasını Necip de gördü.
Geçtiğimiz sezon DembaBa ve Mustafa’nın arkasında kalan Cenk için de iyiden öte bir başlangıç söz konusu oldu. Cenk Tosun’un ilk sezonu olarak değerlendirsek bile yeridir bu sezonu. Gurbetçi oyuncular zincirinin son halkasını oluşturan Cenk hem MarioGomez’e iyi bir alternatif olurken hem de ona çok iyi bir rakip oldu. 19 maçta attığı 9 gol ve yaptığı 3 asist de bunun en önemli göstergesi oldu.
Bu isimlere oyuna girdiği her an fark yaratan Kerim Frei ve sol bekte formayı kaptığından beri çok iyi işler yapan, özellikle Galatasaray maçında kariyerinin zirvesine çıkan İsmail Köybaşı da eklenince Beşiktaş’ın yerli yelpazesi iyice genişledi. Bu isimlerin bu ivmeyi kazanmasında en önemli etken de kuşkusuz Şenol Güneş oldu.
Eski bir öğretmen olan ve futbolcuların dilinden çok iyi anlayan Şenol Güneş yıllardır yerli oyunculara yaptığı etkiyi Beşiktaş’taki çoğunluğa da yaptı. Hoca sıfatını en çok hak eden teknik direktörlerden biri olan Şenol Güneş Darwin kadar bilimsel olamasa da yakın zamanda ülkeye evrimi anlatabilecek bir seviyeye getirecek Beşiktaş’taki bu oyuncu gelişimlerini.
Atan Kazanır Futbolu
Beşiktaş geçen sezonun aksine öne geçtiği maçları rakibine teslim etmiyor artık. Sporting maçı dışında öne geçtiği hiçbir maçta yenilmedi Beşiktaş.Ayrıca takımın kırmızı kart sayılarında da gözle görülür bir fark var. Beşiktaş taraftarı artık maçtan önce “acaba hangi oyuncumuz kırmızı kart görecek?” diye düşünmüyor. Takıma yapılan tecrübeli ve ağırbaşlı oyuncuların burada doğrudan devreye girdiğini söylemek mümkün. Beşiktaş yaz transfer döneminde yaptığı olgun transferlerle genç oyuncularını harmanlayarak iyi bir takım ruhu yarattı. Bu ruhu da derbilerde görmek mümkün.
Biyonik Adam Atiba Hutchinson
Oynadığı her maçta normal bir insanın akciğer kapasitesinin üstüne çıkan Atiba için ciğersiz lakabından daha önemli şeyler var artık. Atiba orta sahada hem yüksek top kapma yüzdesiyle oynuyor hem de ligin en fazla isabetli pas yapan oyuncusu konumunda. Galatasaray maçında %100’lük pas yüzdesiyle oynaması bunun sadece basit bir örneği… Atiba Beşiktaş’ın hızlı hücumlarında aktif rol üstlenen bir oyuncu oldu. Beşiktaş’ın pas istasyonu, risk alıyor ama aldığı riskin de hakkını veriyor Ekürisi Veli olmadan bu performansla oynayan Atiba’yı; Veli’yle, Tolgay’la birlikte oynarken hayal bile edemiyorum.
4’lü Kanat Rotasyonu
Son zamanlarda Olcay-Quaresma olarak izlediğimiz, derbide Töre’nin dönüşüyle rekabet kızışacak derken Kerim’in de yükselen performansı eklenince Beşiktaş kanat rotasyonunda işler iyice karışacak. Mevcut performans ve yetenek değerlendirmesi yapıldığında Quaresma&Töre kanat ikilisi rakipleri korkutacak bir ikili olarak gözükse de“Bir ipte iki cambaz oynar mı?” sorusu da akıllara gelmiyor değil. Şenol Güneş daha önce de yaptığı gibi formda ikilileri bozmadan maç maç bakacaktır bu duruma. Bu şekilde 4 oyuncudan da maksimum verimi alacaktır.
Ersan’sız Olmuyor
Takım yoluna tam gaz devam ederken sakatlanan Ersan bu sakatlığıyla Beşiktaş çarkındaki çok önemli bir dişli olduğunu hissettirdi. Ağır Pedro, tecrübesiz Milosevic derken belki de en kötü opsiyonu gördü Şenol Güneş. Rhodolfo’nun yanında Tosic’e yer verdi. Savunmadaki tandemin bozulması Beşiktaş için puan kaybı anlamına geliyordu. Ersan’ın dönüşüyle takım tekrar yükselişe geçti ve önemli bir derbi galibiyeti aldı. Devre arasında stoper takviyesi şart burası kesin ancak Güneş yedek stoper olarak Milosevic’i hazırlamalı. Yedek stoperler yerine devşirme bir ismin forma giymesi ise Pedro ve Milosevic için içler acısı bir durum oldu.
Tek Kulvarı Fırsata Çevirmek
Avrupa’dan elenilmesi soğuk duş etkisi yaratsa da Şenol Güneş bunu da fırsata çevirecektir. Cem Dizdar’ın Sporting maçından önce söylediği bir sözden de alıntı yapmak istiyorum bu konuyla ilgili. “Bugün baktığınızda Avrupa’dan elenmek çok kötü bir olay ancak Nisan ayında dönüp baktığınızda bunun o kadar da kötü bir şey olmadığının farkına varıyorsunuz.” demişti Cem Dizdar. Güneş bunu fırsata çevirecektir derken tam da bunu kastediyorum. Beşiktaşlılarda eminim ki Avrupa’dan elenmekten çok eleniş şekline üzülmüşlerdir takımlarının.
Özetle Şenol Güneş’in elinde genç, dinamik ve ağırlıklı olarak başarıya aç oyunculardan oluşan bir hücum takımı var. Eldeki tecrübeli isimlerle de bu kadroyu iyice harmanlamış gözüküyor Şenol Hoca. Geçtiğimiz sezona göre elde çok ciddi bir artı da var artık. Bu takım derbi sendromunu yendi. Ekstrem durumlar söz konusu olmaz, yine çok ciddi sakatlıklar yaşanmazsa Beşiktaş yeni stadına çok iyi bir giriş yapabilir.