Maç Analizi | Beşiktaş – Fenerbahçe

Fenerbahçe’nin maça 1-0 başlaması…
 

“Klasik Fenerbahçe başlangıçı” dediğimiz bir başlangıçla Fenerbahçe maça resmen olmasa da 1-0 başladı. Beşiktaş bu golle “halı saha golü yeme” kontenjanını erkenden kullanmış oldu.
 
 
Yetenek mi, enerji mi?
 
Fenerbahçe’nin Emre ve Meireles ile oluşturduğu iyi şut çeken ve yetenek bakımından fazlasıyla iyi orta sahası, Beşiktaş’ın Atiba ve Veli ikilisiyle oluşturduğu dinamik orta sahaya ağır bastı. Daha da basite indirgersek yetenek, enerjiyi ilk yarıda mağlup etmişti.
 
Alper’in de büyük oynamasıyla Fenerbahçe ilk yarıda kesin olarak üstün taraftı. İstatistiksel olarak da Fenerbahçe’nin topla oynama ve isabetli pas yüzdeleri pasa dayalı futbol oynayan Beşiktaş’tan üstündü.
Her derbide bir kanadı kırılan KARAKARTAL…
 
Beşiktaş takımının her derbide çektiği bir sıkıntı kırmızı kart…
Hakemin de net süzemediği bir pozisyonda, profesyonel kariyerinde ilk kırmızı kartını gördü Olcay Şahan. Geçen hafta da diğer kanadı kırılmıştı Kartalın. Teknik ekibin özellikle üstünde durması gereken bir mesele oldu yani takımın gördüğü kırmızı kartlar. Avrupa’da bu sonucun yaşanmamasının bir nedeninin de ülkemizdeki hakemler olduğu gerçeği ortada.
 
Slaven Bilic mi daha kötüydü, İsmail Kartal mı?
 
Sezon başında İsmail’i sağ bekte kullanan ve başarılı olan Slaven Bilic geçen hafta yaptığı hatalara rağmen Necip de ısrar ediyor. Necip’ten bir bek yaratmak imkansız belki devşirme bir stoper olabilir ancak bunu kimse mi göremiyor Siyah-Beyazlı takımda? Eminim Süreyya Abi bile bunun bilincindedir.
İsmail Kartal’a baktığımızda ise 10 kişi kalan Beşiktaş’a saldıramama korkaklığınıgörüyoruz. İki şut daha çekse Fenerbahçe takımı belki de maç farka gidecek ancak İsmail Kartal ligin en iyi şutörlerinden Diego’dan faydalanmıyor. İkinci yarıda 10 kişi oynayan Beşiktaş’ın üstüne gelmesini izledi resmen. Sonrasında geçen sene şampiyonluğu getiren uzun top futboluna döndü İsmail Kartal. Skor aldatmasın! Beşiktaş son 15 dakikada ya yiyecek ya atacaktı zaten.
Sol kanadı elmas madenine çeviren Caner’i de sarı kart korkusundan oyundan aldı İsmail Hoca… Fenerbahçe gerçek anlamda oyun üstünlüğü elde edebileceği bir maçta galibiyeti resmen yokuşa sürmek üzereydi ama hakem rüzgarının da arkasına alınmasıyla bir galibiyet alındı.
 
Eksik takımların en büyük kozu = Duran Toplar
 
Bu önerme dünyanın her yerinde kabul görmüş bir tezdir. Eğer bir takım eksikse veya rakibiyle arasında ciddi bir kalite farkı varsa ya uzun top oynar ya da duran toplardan gol kovalar. Fernandes&Sivok işbirliğiyle 2-3 sene önce ligde korner ve duran topları resmen penaltı etkisi yaratacak şekilde kullanıyordu. Takımda Sosa gibi bir duran top sanatçısının olmasına rağmen Beşiktaş’ın maç hazırlığında duran top organizasyonuna bir gram bile çalışmadığını düşünüyorum. Geçen hafta 30 metrelik serbest vuruşu 50 metreye çıkarıp şut çekmeye çalışmıştı Motta, bu sefer de bütün duran toplar rakibe nişanlandı, oyunu açmak için kullanıldı. Sivok gibi bir kafacı, Demba Ba gibi fırsatçı bir golcüye sahip olan Beşiktaş duran topları sanki Fenerbahçe’ye iade etmek istedi!
 
Büyük oynayan Alper.
 
Orta saha oyuncularında her zaman göremeyeceğimiz bir özellik dribbling yeteneği. Alper bir sol/sağ iç oyuncusu gibi sürekli topla yürüyen, içeri kat eden hatta çizgiye inebilen bir oyuncu. Top tekniği de fazlasıyla yüksek ve ilk golü resmen yoktan var etti. Emenike’nin de vuruşu maç içerisinde yaptığı diğer vuruşlara göre fazlasıyla iyiydi.
 

Sonunda parlayan Frei.
 
Gökhan Töre’nin yokluğunda gözlerin üzerinde olduğu Kerim Frei bu gece geçen haftaki formunun üstüne biraz daha koydu diyebiliriz. Oyun zekası ve tek pas sıkıntıların aştığını gördük lakin yine de fazlasıyla gelişmesi gerek. Premier Lig gibi fizik futbolunun ön planda olduğu bir futbol coğrafyasından gelen Frei güç konusunda hala geldiği günden farksız durumda. Haftaya Gökhan’dan sonra Olcay’ın da yokluğunda yine gözler üzerinde olacak.
 
Yalnız kovboy > Demba Ba
 

Sezon başında Mustafa ile sağlam şekilde partner olan Demba Ba bu maç fazlasıyla yalnızdı. Yine de birçok pozisyona girdi hatta bir penaltısı verilmedi lakin bu yalnızlık sürerse Demba Ba’nın golle buluşması da gecikecek. Fark yaratamamasının da en önemli nedeni Olcay’ın yokluğuydu bence. Olcay maç içerisinde de geç form tutan bir oyuncu ve ikinci yarıyı göremeden oyunu terk etti. Olcay’la oyun içi iletişiminin de ne kadar sağlam olduğu ortada Demba Ba’nın. Frei ise Olcay’a çok uzak bir konumda bu meselede. Demba Ba’nın gol atamamasının en önemli nedeni buydu .
 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *