Bursa Atatürk Stadyumu’nun son günlerinde, yaklaşık 15 bin futbolseverin izlediği maçta; Beşiktaş, Bursaspor’u Oğuzhan’ın attığı golle 1-0 mağlup etti. Beşiktaş için Avrupa dönüşü zorlu deplasmandan çıkarılan bu 3 puan Milli Takım arasına girerken adeta ilaç oldu. Bursaspor içinse oynanan pozitif futboldan dolayı hak edilmeyen bir mağlubiyet oldu diyebiliriz.
90 dakikası tempolu geçen bir mücadele izledik. İki takım da genel hatlarla ideal 11’inden vazgeçmeden çıktı sahaya. İki takım da 3 puan için mücadele etti. Hangi taraf kazansaydı diğerine yazık olacaktı açıkçası. Oğuzhan’ın attığı mükemmel gol, yazık olan tarafın Bursaspor olmasına neden oldu. Bursaspor’un maça bu denli ortak olmasının en önemli sebebi ise dersine iyi çalışmış olması yani Atiba’yı etkisiz bırakması oldu.
BURSASPOR
Beşiktaş’a oyununu kabul ettiren, zaman zaman maçı domine eden Bursaspor bugün sadece sonunu getiremedi. Önde Dzsudzsak Bursaspor adına etkili isimlerdendi. Geride ise Dany ve Serdar iyi bir ikili görüntüsü çizdi. Bursaspor’da kilit nokta ortadaki ikili olan Bekir ve Hosogai oldu.
Bekir(5) ve Hosogai(21) ikilisi özellikle Atiba’nın orta alanda kaptığı toplardan sonraki hamlelerine engel olarak Beşiktaş’ın ikinci bölgeden, üçüncü bölgeye geçişlerinde çok ciddi sıkıntı yarattı.
Bursaspor hücumu belli bir kanattan planlamasa da öndeki açık oyuncusunun vermesi gereken savunma desteğini veremediği Beck’in kanadı hücum için daha elverişliydi. İsmail’in savunma performansı da Bursaspor’un sağ kanada göre sol kanattan daha olgun ataklar yapmasında önemli bir etkendi. Bursaspor sol kanadında gelişen etkili atakların çoğunluğunda Dzsudzsak’ın imzası vardı. Sezon başında Beşiktaş’ın reddettiği ve yerine Quaresma’yı aldığı futbolcu bugün Beşiktaş’ı pişman etmek için oldukça çabaladı ancak olmadı. Bursaspor ataklarının %39,9’u Dzsudzsak’ın çabasıyla sol kanattan gelişti.
Dağılan kadrosuna rağmen Bursaspor’un iyi bir kadro kurduğunu ve bu kadroyla iyi işler yapılabileceğini söyleyebiliriz. De Sutter gibi bir yedeğe, Josue gibi bir profesyonele, Necid ve Dzsudzsak gibi kaliteli isimlere sahip Bursa’nın savunması da isim olarak iyi isimlerden oluşuyor. Bu mağlubiyet Bursaspor için şanssızlık olarak değerlendirilebilir çünkü Beşiktaş’a karşı bu kadar açık oynayan bir takımın maçı 1 gol yiyerek atlatması hatta mağlup olduğu için üzülmesi iyi bir gelişmedir. Bursaspor yeni stadyumunun etkisiyle ligde iyi işlere imza atabilir.
BEŞİKTAŞ
Güneş Atiba-Oğuzhan orta ikilisiyle başlayarak risk aldığını gösterdi. Bu risk ilk yarıda Beşiktaş’ın savunma direncinin kırılmasıyla ve özellikle açık oyuncularının da savunmaya katkı verememesiyle ciddi bir sıkıntıya dönüşebilirdi, dönüşmedi.
Tehlike Anında Camı Kırıp Oyuna Alınız > Necip Uysal & Olcay Şahan
Bursaspor’da Bekir-Hosogai ikilisinin önde Josue’nin desteğiyle Atiba’yı etkisiz bırakması Beşiktaş savunması için kırmızı alarm demekti. Şenol Güneş ilk devreyi gol yemeden atlattığında ikinci yarıya Necip’le başlayacağı zaten somut ve nesnel bir gerçekti. Necip’in girişi Atiba’yı rahatlattı ve Beşiktaş’ın hücuma çıkarken yaptığı pas kayıplarının büyük oranda önüne geçti.
Maça doğrudan etki eden diğer değişiklik ise Olcay’ın oyuna girişi oldu. Olcay, agresifleşen ve etkisizleşen Quaresma yerine girdiğinde Beşiktaş savunması bir nefes daha aldı. Takımın öndeki savunma direnci artarken Olcay’ın özellikle ikili oyunlardaki başarısı Beşiktaş’ı gole götürecekti.
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan? > Cevapsız Olcay-Quaresma kıyası
Bugün doruk noktasına ulaşan anlamsız ve cevapsız Quaresma-Olcay kıyasına bir parantez açmak istiyorum. Beşiktaşlılar bu iki futbolcudan birini tercih etmek zorunda olduğunu zannediyor. Eğer siz de onlardan biriyseniz müjde! Zorunda değilsiniz.
Şaka bir yana nabza göre şerbet diye bir deyimimiz vardır. Şenol Güneş bu deyimi Quaresma ve Olcay konusunda felsefe haline getirmiş. Olması gereken de bu zaten.
Lokomotif maçında Beşiktaş istediği topları yapıyor, oyunu yarı alana yıkıyordu ancak kilidi kıramıyordu. Töre de etkisiz olunca çilingir görevi üstelenecek biri gerekiyordu. Quaresma imdada yetişti ve Beşiktaş’ın golünü de attı. O günün şartlarında Quaresma lazımdı Beşiktaş’a. Gelelim bugüne… Bugün Beşiktaş Töre ve Quaresma’ya istediği serbest pozisyonları sağlayamadı ayrıca bu iki oyuncu savunma katkısı veremiyordu. Bu sefer Olcay yetişti imdada. Hem savunma direncine doğrudan katkı verdi hem de ikiye birlerle Beşiktaş’ın golü bulmasında ciddi emeği vardı.
Sonuç olarak bu kıyas anlamsız bir hal aldı. Beşiktaş hangisine ihtiyacı varsa onu kullanacak. Tıpkı Şenol Güneş’in yaptığı gibi…
İsmail’in Performansı
Mevcut 3 sol bekin de performansı göz önüne alındığında formaya en yakın ismin İsmail olduğunu söylemek zor olmaz. İsmail bugün kaptığı toplarla Beşiktaş savunmasına ciddi katkı verdi. İsmail kendi kanadı dışında diğer kanatta da 3 kez savunma girişiminde bulundu, 2’sinde başarılı oldu.
Savunma Aklı > Rhodolfo
Beşiktaş savunmasının en önemli ismi, bugün kazanılan 3 puanda önemli pay sahibi Rhodolfo, sezon başından beri oynadığı iyi futbolunu sürdürüyor. Beck’in bindirip önde yakalandığı ataklarda Beşiktaş’ın sigortası olurken havadan gelişen Bursaspor ataklarında da Beşiktaş’ı savunan isimdi. Rhodolfo 8 kez hava topu kazanarak aynı zamanda Beşiktaş’ın kulesi oldu.
Şiir Gibi Gol
İsmail’in, Cenk’in, Olcay’ın, Gökhan’ın, Atiba’nın ve son olarak da Oğuzhan’ın imzasını taşıyan takım golü Beşiktaş’a 3 puanı kazandırdı. Atağın gelişimi de Oğuzhan’ın klas vuruşu kadar mükemmeldi. Özellikle Atiba’nın pas tercihi golü getiren kilit unsurdu. Özetlemek gerekirse Beşiktaş sezon başından beri geliştirdiği tek pas sirkülasyonunun ilk defa sonunu getirdi. Beşiktaş uzun süre konuşulacak cinsten bir golle bugün galibiyete ulaştı.