Dünyanın her noktasında futbol ile ilgiliyapılan organizasyonlarda, takım ya da bireysel sporcu bazlı olarak iki büyük marka sürekli birbiri ile yarışma halindeler.
Yıllar geçer, maçlar biter, şampiyon takımlar belirlenir ama Adidas ve Nike, futboluniki önemli markası olarak yaptıkları antlaşmalar, reklam kampanyaları ve yeni ürün lansmanları ile sürekli futbol dünyasında yarışa devam ederler. Hem de sezon sonuna gelindiğinde yarattıkları karlılık haricinde “kimin kazandığını bilmeden” bu yarış sürekli var olmaktadır.
Bu yarış içerisinde, Adidas son 1,5 yıllık dönem yaptığı2 büyük hamle ile süre açısından futbol sektöründe çok ama çok uzun soluklu, maddi açıdanoldukça yüksek iki antlaşmaya imza attı.
Dünyadaki spor ve ekonomi basınında yer aldığı şekilde, Adidas Bayern Münih ile forma sponsorluğunu 5 + 10 yıllık süre için ( 2030 yılı futbol sezonu sonuna kadar ) 900 Milyon EUR ( bugünkü kur karşılığı 2.943.000.000 TL ) uzattı. Bu sözleşme bedeli ilk açıklandığında, Avrupa futbol piyasasının en pahalı antlaşması olduğu izlenimi yaratıldı ancak işin arka planında bulunan yatırımcı hakları gözetildiğinde, zaten Bayern Münih’in ticari haklarının % 8,33’üne sahip Adidas firması, bir anlamda kendi işine yatırım yaparak bir sözleşme gerçekleştirdi . 2015-2016 sezonunda64,95 EUR üzerinden satış yaptığı forma gelirlerinde bu orandan pay sahibi olması ve yıllık reklam hakları bedeli karşılığında ortalama 4,5 yıllık süreçte, verdikleri paranın karşılığını almayı planladıklarını yaptıkları basın açıklamasında da belirttiler.
Gelelim, Adidas’ın son 1,5 sene içerisindeki en büyük başarı hikayesine. Manchester United ve Nike işbirliğini sonlandırıp, 2015-16 sezonu ile beraber başlayan Adidas – Kırmızı Şeytanlar işbirliği ile yapılan antlaşma detayında ise , Adidas yalnızca 10 sezon için, United’a 750 Milyon GBP ( bugünkü kur karşılığı 3.345.000.000 TL ) veriyor. Bu sezon formalarını 90 USD üzerinden satış yapan United sayesinde İngiltere pazarında ise yaklaşık 6 yıllık periodda Adidas bu parayı çıkarmayı planlamakta ve özellikle reklamsal haklar ile Premier League pazarında büyümeyi hedeflemektedir.
Yıllık bazda karşılaştırma yapıldığında, Bayern Münih bu antlaşmadan 196.200.000 TL, Manchester United ise 334.500.000 TL kazanıyor. Bu da Adidas’ın son 1,5 senede maddi açıdan en büyük antlaşmasının Manchester United ile olduğunu net olarak göstermektedir. ( Maddi olduğu kadar, rakibinden bir futbol devini alması da artı bir PR değeri yaratmıştır )
Rakamsal verilerin arkasından, 10 ya da 15 yıllık süreli sponsorluklar hakkında da kısaca fikrimi belirtip, yazımı bitirmek isterim. Ülkemiz için oldukça uzak bir kavram olarak görülen sponsorlukta istikrar yapısı, Avrupa futbol sektöründe planlı bir biçimde artık daha uzun vadelere yayılmaktadır.
Bunun nedeni, markalar aidiyet duygularının özellikle futbol sektöründe başarıya endeksli olmadığını artık görmeye başlamış olup, sporcu ya da takımların yanında kısa vadelerle değil, uzun yıllar yer alarak hem bir şekilde kendi tüketicileri olan taraftarlara bağlılık yemini etmekte, hem de promosyonel-reklamsal ve PR anlamında planlamalarını da bu uzun vade içerisinde değerlendirip, daha karlı ve marka adına olumlu projeler üretmeyi başarıyor. Kısa dönemin artık yalnızca marka görünümü kazandırdığı ama unutulduğu, uzun dönemli ilişkilerin ise sadakata döndüğü artık futbol sektöründe de net bir şekilde görülüyor.