Bir takım, puanları bırak puana hasret kalır mı ? Demek ki kalıyormuş.
Bundesliga’da dibe vurmuş, iki yıl üst üste şampiyon olmuş,Şampiyonlar Ligi’nde final oynamış ve şu an kendi grubunda üst tura çıkmayı garantilemiş olan Dortmund, Werder Bremen’in de kazanmasının ardından maç eksiğiyle sonunculuğa düştü. Evet bildiğiniz küme düşme potasındaydı. Ama öyle bir maç oynadı ki Klopp’un öğrencileri izleyenlere Cumartesi günkü Fenerbahçe-Çaykur Rizespor maçını hatırlattı.
Henüz 1.dakikada Piszscek’in getirdiği atakta Reus’un Julien Korb’dan sıyrılıp attığı ve az farkla auta giden şutu aslında olayı az çok özetlemeye yetmişti. Burda benim üzerinde durmak istediğim bir dipnot var; Lukasz Piszscek.
Borussia Dortmund-Savunma
Geçen haftaki Bayern maçı 11’inden sadece Hummels-Subotic değişikliğiyle başladı Klopp. Savunma anlamında 83.dakikaya kadar da fazla zorlanmadı. Piszscek ismini dipnot düşmemin nedeni, maçın kader adamlarından biriydi.
11,7 km mesafe kat ederken 39 sprintle maçın en çok sprint atan oyuncusu oldu. Borussia MonchenGladbach takımında ise en yakın isim 26 sprintle Max Kruse.
Sarı siyahlılar savunmadan top çıkarmakta zorlanmadı. Bender ve Kehl zaman zaman savunma derinliği oluşturarak 2 stopere ekstra pas imkanı sağladılar. Çıkarılan toplar orta alanda Kagawa ve Mkhitaryan’la buluşturuldu ve onların oyun kurması sağlanmaya çalışıldı.
Monchengladbach ise 84.dakikaya kadar oyun anlayışını sahasına kapanıp kontra atak planı üzerine kurgulamıştı. 84.dakikada savunmanın kilit adamı Sokratis sakatlanıp çıkınca bir umut peşine düştüler belki ve ileriye çokça açılma fırsatı buldular. Zaten ceza sahasına yaptıkları 7 ortadan 6’sı bu bölümde geldi. Skor avantajını elinde tutan Dortmund ise fazla ileri açılmadı. Oyuncular belli ki skoru korumayı çok istediler, bunun yüzünden ileriye bu bölümde fazla açılmadılar.
Borussia Dortmund-Hücum
Borussia Dortmund takımı bu sezonun en iştahlı maçlarından birini çıkardı. Hücum yönünden bugün verimliydiler. Erik Durm ve Lukasz Piszscek’in hücuma katkıları inanılmazdı hele Piszcsek hayatının maçlarından birini çıkardı diyebiliriz. 89 kez topla buluşan Polonyalı ceza sahasına yapılan 6 isabetli ortadan 4 üne imza attı.
Orta saha hakimiyetinde ise bariz Borussia Dortmund üstünlüğü vardı. Çünkü oyunu yarı sahasında kabullenen bir BMG vardı. Bu Dortmund’un işini kolaylaştırdı,daha çok varyasyon yapabildi.
Klopp’un öğrencileri hücum presinde de çok etkiliydi. Dönen toplara Durm, Kehl ve Bender gerek 2 li gerek 3 lü sıkıştırmalarla pres uyguladılar ve rakibin kontra girişimini de engellediler. Aslında sadece hücum değil tam saha preste de başarılı oldular. Nitekim Max Kramer’in kendi kalesine attığı şık gol, bir hücum presin sonucunda geldi.
Topun oynanmasına baktığımızda Dortmund takımında topla en çok buluşan isim 98 kez ile Kaptan Sebastian Kehl. BMG takımında ise bu rakam 108 ile Stranzl’da. Burada bir ayrıntı var ki o da şu: Kehl çift yönlü bir orta saha , Stranzl ise bir stoper. Geri pas ve yan pas sonucu topla en çok buluşan isim ama hücuma ve oyun kurmaya bir faydası olmadığı için istatistiklere ve skora bir katkısı olmadı. 1 numaralı görselde Borussia Dortmund’un sahayı kullanımı 2 numaralı görselde ise BMG’nin sahayı kullanımı gösterildi. Sanırım bu görseller her şeyi anlatıyor.
Nice 3 puanlara..
(1)
(2)