Maç Analizi | Beşiktaş – Sporting Lizbon

Olimpiyat Stadyumu’nda siyah ve beyaz olmak üzere iki devreden oluşan maçta temsilcimiz Beşiktaş, Lizbon ekibi Sporting’le 1-1 berabere kaldı. İlk yarıyı 1 gol yiyerek atlatan Beşiktaş ikinci yarıda oynadığı futbolla 1 puanı hak etti ve Lokomotif Moskova’nın ardından 4 puanla 2. sıraya yerleşti.

resim1

Beşiktaş

Şenol Güneş derbi galibiyetini aldığı kadroda 3 değişiklik yaparak başladı maça. Portekizli rakibini eski silahıyla vurmak isteyerek Quaresma’yı tercih etti sol önde. Sol bekte formsuzluğun ötesine geçen Tosic yerine İsmail’le, ortada da savunma direncini tercih ederek Necip’le başladı hoca. Necip tercihi dışında hocayı yanıltan olmadı. Quaresma ise düşündürdü.

Beşiktaş’ta günün en etkisiz isimlerinden biri Fenerbahçe derbisinin kahramanlarından Mario Gomez oldu. Gomez istediği topları almasına rağmen bunları gole çeviremedi. Özellikle Töre’yle yakaladıkları uyum gözlerden kaçmadı. Gökhan Töre’nin açtığı ortalar o kadar usta işi ki bunları gole çevirememek Gökhan’ın emeğini boşa götürüyor.

Quaresma çabaladı, sezon başına göre olumlu sinyaller verdi ancak sonunu getiremedi. Gereksiz şutlar ve ezdiği toplar vardı. Şenol Güneş Quaresma-Olcay konusunda dengeli ve mantıklı kararlar veriyor. Bu şekilde bu ikiliden verimli şekilde faydalanacak gibi gözüküyor ancak bugün Quaresma’dan beklediği somut katkıyı alamadı.

resim2

Nabza Göre Şerbet > Gidişata Göre Orta Saha

Şenol Güneş maça Necip-Atiba defansif ağırlıklı orta saha ikilisiyle başladı. Takım savunma için mücadele sergiliyordu ancak öne çıkışlarda neredeyse tüm ataklar verimsiz bölgelere yöneliyordu. Atiba’yı Fenerbahçe maçındaki gibi yalnız bırakmamak için böyle bir önlem düşünmüştü Şenol Güneş, takım buna Fenerbahçe maçında verdiği reaksiyonun tam tersini verdi. Necip her zamanki gibi mücadele etti ancak özellikle hücumda bu kadar kıtken Beşiktaş orta sahasında yalnızca savunma hamlelerinde yer alabilir. Modern futbolun dinamiklerine aykırı birçok özelliği var ve bunları mücadelesiyle kapatmaya çalışıyor. Bu konuda çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz.

Beşiktaş Sporting’in önde ve sert baskısıyla topu 3. bölgeye götürme konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşadı ilk yarıda. İkinci yarıdaki Oğuzhan hamlesine kadar siyah bir 45 dakika izledik. İlk yarıdaki futboldan sonra maç berabere bitecek deseniz Beşiktaşlılar sevinçten takla atardı.

resim3

İkinci yarıda Oğuzhan’ın kurduğu köprü Beşiktaş’ı maça ortak etti. Atiba, Oğuzhan’ın önde kaldığı ataklarda rakibi önde karşılamak yerine kademeyi düşünseydi ikinci yarıda verilen pozisyon sayısı da azalırdı. 2 pasla golle burun buruna gelen Sporting gibi takımlara karşı iki orta sahanın da rakibi önde karşılaması ciddi bir risktir. Beşiktaş bu hızlı atakları da minimum zararla atlattı.

Tandemin İşleyen Tek Parçası > Rhodolfo

Beşiktaş savunmasını ayakta tutan en önemli parça tartışmasız Rhodolfo oldu. Rhodolfo kale önünde de, ceza yayında da mühim müdahalelerle Beşiktaş kalesini Tolga’yla birlikte en iyi savunan isimdi bugün. Ersan’la oluşturduğu tandemle ilgili ise çok olumlu görüşlere sahip değilim. Birbirlerini tamamlamaktan çok Rhodolfo, Ersan’ın açığını kapatıyor. Hoca Milosevic riskini alamaz ve uzun süre bu tandemde ısrarcı olacak yalnız Ersan’ın isabet oranını arttırması ve gereksiz faullerden uzak durması gerek. Bugün muhtemel Rhodolfo sakatlığında Beşiktaş’ın savunması evlere şenlik bir hal alabilir. Bugün bunu gördük.

Yeni Transfer > İsmail

Motta ve Tosic’in Beşiktaş seviyesinin çok altındaki futbolu İsmail için bir fırsat anlamına geliyordu. İsmail formayı aldığı ilk maçta iki takım içi rakibinden de iyi bir performans göstererek formayı hak ettiğini ispatladı. Bu çıkışını sürdürebilirse Beşiktaş için yeni transfer etkisi yaratacak ve sol bek krizini çözecek. Bunun olumlu sinyallerini aldığımızı söyleyebiliriz.

Dolaylı Savunma Zaafı

Beşiktaş’taki kanat ataklarında beklerin özellikle ilk yarıda veremediği destek bir savunma zaafına dönüştü. Yalnız kalan kanat oyuncularına orta saha oyuncuları destek vermek isteyince ortadaki boşluk Sporting’e yaradı ve Portekiz temsilcisi Beşiktaş yarı sahasına çok kolay hatta Beşiktaş ceza sahasına 2 pasla geçer oldu. Beklerin veremediği bu hücum katkısı Beşiktaş’a bir savunma zafiyeti olarak geri döndü. İkinci yarıda iki bek de bu açığı kapattı. Andreas Beck’in atılan tek goldeki katkısı gözlerden kaçmadı. Beck istikrarlı savunmasına ve hücum katkılarına devam ederek iyi bir performans sergiledi.

Kırılma Anlarının Kahramanları > Tolga, Rhodolfo Oğuzhan ve Töre

resim4

İki maçlık şahsen beklemediğim performansıyla Tolga Beşiktaş’a ciddi bir savunma katkısı vermeye başladı. Özellikle ilk yarıda skor farkının artmasının önündeki en büyük iki engel Tolga ve Rhodolfo oldu.

Savunmadaki aksaklıklar Tolga ve Rhodolfo’yla giderilirken Oğuzhan’ın oyuna girişiyle Töre adeta mutasyona uğradı. Bu ikilinin hücum performansı Beşiktaş’ı maçta tutan tutan en önemli etkenlerden biriydi.

Sporting Lizbon

Öncelikle Sporting için Beşiktaş’ı çok iyi analiz ettiklerini söylemek mümkün. Sporting birkaç pas oyunuyla kırılamayan bir savunmayla çıktı Beşiktaş karşısına. Önlerinde de kalabalık ve mücadeleci bir orta saha vardı. Beşiktaş’ı savunmadan direkt hücuma geçirmek zorunda bıraktılar ve ilk yarıda bütün planlar tuttu. Beşiktaş savunmadan uzun topla çıkmaya çalışırken inen toplarda büyük oranda söz sahibi olan taraf Portekiz ekibi oldu. Beşiktaş’ın topu 3. bölgeye taşımasında aktif rol üstlenen Oğuzhan oyuna girene kadar Sporting maçın mutlak hakimiydi.

resim5

Geçen sene sezon başında Beşiktaş’ın gündemine gelen Bryan Ruiz Sporting adına ilk ve tok golü kaydeden isim oldu. Beşiktaş’ın golündeki asisti de Bryan Ruiz yerine tercih edilen Sosa’nın yapması kaderin bir cilvesiydi herhalde.

Sporting’de ilk yarının 1 golle kapatılmasının faturası bir zamanlar Trabzonspor forması giyen Teofilo’ya kesilebilir. Kolombiyalı golcü ilk yarıdaki mutlak gol pozisyonlarından ciddi oranda yararlanamadı. Bundaki en büyük etken Teo’nun eski kaptanı Tolga ve Beşiktaş’ta Rhodolfo’nun üstün performansıydı.

Sporting, Lokomotif’le oynadığı ilk maçta olduğu gibi oyunun belli anlarında oyunun kontrolünü ele geçirdi ancak ilk yarıdaki pasif Beşiktaş’a sadece 1 gol atabildi. İkinci yarıda ise Beşiktaş’ın hücumlarından kaynaklanan etkili kontra atakları vardı ancak bunlardan da yararlanamadılar. Sporting’in en büyük şansı orta sahayı kolay geçip kaleyle burun buruna kalmaktı. Açıkçası Sporting’in, Beşiktaş’ın geçen sene Tottenham’la oynadığı ilk maçta yaşadıklarını söylemem mümkün. Oyunun yarısını kontrol etmek, bol gol pozisyonu ancak kalecinin bunlara engel olması… Sporting bunu yaşadı.

Beşiktaş hücumu üzerindeki en büyük etkileri hızlı ataklarda yapılan fauller oldu. Sporting Beşiktaş’ın neredeyse her atağını sert faullerle henüz olgunlaşmadan yok ettiler. Bu fauller Quaresma, Töre, Sosa ve Oğuzhan gibi dripling yapabilen oyuncuları kesmelerinde onlara çok ciddi katkı sağladı.

Beşiktaş ilk yarısını kötü, ikinci yarısını iyi kapattığı bir maçla hak ettiği 1 puanı aldı. İlk maçında mağlup olan Sporting’in önünde, 6 puanlı Lokomotif Moskova’nın arkasında 2. sıraya yerleşti. Bu maçtan çıkarılan en önemli ders de Tolgay’ın yokluğunda Oğuzhan’sız olmayacağı oldu.