Beşiktaş 14 maçta 3 kez yenebildiği Başakşehir’le Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda karşılaştı. 10 bin kişinin izlediği karşılaşmada Beşiktaş, Başakşehir’i Mario Gomez’in golleriyle 2-0 mağlup etti.
BEŞİKTAŞ
Şenol Güneş Gaziantepspor maçındaki kadroyu bozmadan çıktı sahaya. O maçta nasıl oyun, skoru yansıtmıyorsa bugün de tam tersini izledik. Beşiktaş oynadığı oyun ve girdiği net pozisyonlarla skorun aldattığı bir galibiyet aldı.
Süper Mario Siftah Yaptı
Beşiktaş’ın yıldız golcüsünün henüz golle tanışamasa da lige iyi bir giriş yaptığını söylemiştik. Bugün Gomez takımı ve kendi adına 2 golü de kaydeden isim oldu. Özellikle attığı ilk gol onun nasıl bir golcü olduğunu ispatlar nitelikteydi. Goldeki asıl detay ise golden hemen önce Şenol Güneş’in takıma ve özellikle Gomez’e yönelik “şut, şut, şut!” direktifiydi. Güneş’in bu direktifinden sonra Gomez 5 kişi arasında kaldığı anda şutunu çekerek takımının ve kendisinin ilk golünü kaydetti.
Dengeli Başlayan Beşiktaş
Gaziantepspor maçındaki kadroyu bozmadı Güneş lakin o maça göre kesinlikle daha dengeli bir Beşiktaş vardı ilk devre ve özellikle ilk dakikalarda. Beşiktaş’ın amacı direkt hücuma çıkmak yerine kontrollü başlayıp tempoyu ayarlamaktı. Tempo kontrolünün tamamlanmasıyla da herkes golü bekliyordu zaten.
Verimli ‘Beck’
Beşiktaş’ın Alman sağ beki Andreas Beck beklenen düzeydeydi. Hücumdaki akılların henüz uyuştuğunu söylemek zor ancak Beck hücuma her çıktığında Beşiktaş ataklarına derinlik kazandırdı. İsabetli ortası yoktu ancak doğru zamanda, doğru yerde, doğru işler yaptı. Tosic ise Beck’in aksine hücumda net bir akıl sunamadı. Savunmada zaman zaman doğru işler yaptı ancak Beşiktaş ataklarında da bazı aksamalara sebep oldu.
8’leşmeye Başlayan Oğuzhan
Oğuzhan oynadığı 45 dakikada geçtiğimiz haftalara göre geriden oyun kurmaya çalışan ve savunmadan atılan ilk topları alan bir profildeydi. Gaziantepspor, Trabzonspor ve Mersin İdman Yurdu maçlarındaki gibi sahte 10 numara olarak oynamadı. Savunmadaki rolünün bilincindeydi. Tolgay ve Veli’nin olmadığı bir ortamda Atiba’nın yükünü ne kadar hafifletirse ve ön tarafta kendi becerilerini ne kadar sergileyebilirse o kadar iyi bir 8 numara olacak. Verdiği ilk sinyaller fazlasıyla olumlu…
Tandem Yavaş Yavaş Oturuyor
Rhodolfo&Ersan ikilisi 4 maçlık süreçte en iyi maçını oynadı. Özellikle Ersan normal performansının üzerindeydi. Rhodolfo geçtiğimiz haftalara göre daha isabetsizdi. İkili toplam 2 hava topu kazandı ancak Başakşehir’in 4 hücum oyuncusu da toplam 2 hava topu kazanmıştı. Beşiktaş savunma ikilisi yavaş yavaş ideali yakalayacak gibi gözüküyor ancak kulübede hala bir stoper görememek akılları karıştırıyor. Güneş doğrusunu bilecektir lakin Pedro veya Milosevic’ten biri bile mi yedek seviyesinde değil? Bu soruyu sormadan da edemiyor insan.
Hücum Gibi Hücum
Beşiktaş hücum hattı farklı dinamiklere sahip, ilginç bir hat. Töre-Sosa-Olcay üçlüsü çok hareketli, sürekli rakip dengeyi bozuyor. Bu üç oyuncu da dripling yeteneğine sahip, hızlı oyuncular. Özellikle Sosa maça sert müdahalelerle karşılaşarak başlasa da açılınca tam açıldı. Geçtiğimiz sezona göre kesinlikle daha etkili kontra ataklar izleyeceğimizin mesajını da aldık.
Güneş Quaresma kartını doğru bir zamanda oynadı ancak Quaresma trivela kartını çok yanlış zamanda oynadı.
Beşiktaş Başakşehir’i sürklase ederken atakları monotonlaştı ve farklı bir akla gerek vardı. Hoca doğru bir zamanda Quaresma’yı Olcay yerine aldı ve hücumdaki yaratıcı oyuncu sayısını arttırdı. Quaresma etkili işler de yaptı ancak kulüp tarihinin 3000. golüne bir şut kadar yakınken işi zora sokarak ayağının dışını tercih etti.
Quaresma iyi bir oyuncu hatta çok iyi bir oyuncu ama asla bel bağlanacak bir oyuncu değil. Dürüst olmak gerekirse yarın Fenerbahçe maçına çıkar ve 2 gol 1 asist yapabilir ama atıyorum bir Gençlerbirliği maçında %100 verimle izleyemezsiniz. Katkı sağlar mı? Elbette evet ama bütün verimini izleyemezsiniz. Bugün de buna benzer şeyler izledik. Quaresma değişecek hatta evrim geçirecek tipte bir oyuncu değil. Güneş ondan alabildiği verimi alsın. Beşiktaş için kafidir.
BAŞAKŞEHİR
Başakşehir Bursa galibiyetini aldığı kadroya birkaç değişiklik ekleyerek çıktı sahaya. Mossoro ve Sedat eklemeleri yapılmıştı. Avcı’nın amacı özellikle Sosa, Töre ve Oğuzhan gibi yaratıcı akılları sert bir futbolla durdurmak ve Visca&Doka ikilisiyle hızlı ataklara çıkmaktı. Beşiktaş’ta Atiba’nın her zamanki performansı buna engel oldu. Sosa’ya yapılan sert müdahalelerden sonra çıkan kartlar da Başakşehir’in sert savunmasını engelledi.
Başakşehir Beşiktaş yarı sahasına geçtiği ataklarda Atiba ve ikinci yarıda Necip’ten dolayı üçüncü bölgeye fazla giriş yapamadı ve şut çekmek zorunda kaldı. Genel istatistikte de gördüğümüz gibi Başakşehir 17 şut çekerken bunların 6’sını Doka çekti ancak sadece 1’inde başarılı olabildi.
Başakşehir, Beşiktaş’tan %1 daha isabetli pas oranına sahipti ancak buradaki asıl etken Beşiktaş’ın ileriye dönük paslarıydı. Başakşehir ileriye dönük paslarda Beşiktaş’ın çok altında kaldı. Genelde Doka ve Visca kenarda oyun kurmaya çalıştı.
Başakşehir bir sistem takımı ve takım savunması konusunda ligimizin iyi takımlarından ancak bugün Beşiktaş bu sezon çokça şahit olacağımız gibi golü bulduktan sonra rakibine fazla söz şansı bırakmadı. Golü 5 kişi arasından sürpriz bir vuruşla, büyük bir oyuncu yaptı. İlk golü bu şekilde bulmasaydı Beşiktaş elbette daha zor bir maç olabilirdi ancak Başakşehir’in takım savunması Beşiktaş hücumunu durdurabilecek seviyeye çıkamadı bugün.
Beşiktaş etkili hücumu ve yerinde savunmasıyla temiz bir galibiyet aldı. Başakşehir ise 4 haftayı 3 puanla kapatarak bir hayal kırıklığı yaşıyor. Abdullah Avcı gerekli dokunuşlarla takımı eski seviyesine çıkarabilecek mi? Bunu da zaman gösterecek.