Bir Avrupa ülkesi FIFA Dünya Sıralamasında öyle bir yükseldi ki milli takım olarak ete kemiğe bürünseler Belçika maçında Filip De Wilde’den daha yükseğe çıkıp kafayla golü atan Hakan Şükür olurlardı. Son 12 ayın en fazla ortalama puana ulaşan ülkesi olup FIFA Dünya Sıralamasında 32 sıra yükselen Galler’den söz ediyoruz. Hatırlayacağınız üzere Hakan Şükür’ün o golü EURO 2000’de çeyrek finale çıkmamıza yardımcı olmuştu. Yazının geri kalanındaysa FIFA Dünya Sıralamasında 9.luğa çıkmanın Galler’e bir şey kazandırıp kazandırmadığını inceleyeceğiz.
Türk basınının gündeminde ve sporseverlerin aklında neden ligimizin marka değeri bu kadar yüksekken Avrupa kupalarına katılımı etkileyen UEFA Ülkeler sıralamasında 12. sırada bulunuyor olmamız var. Bundan daha sinir bozucusu ise FIFA Dünya Sıralamasında 45. sırada olmamız. Ve hatta ülkesinin en değerli 2 takımı (Swansea, Cardiff City) Premier League ve Championship de oynayan Galler’in milli takım düzeyinde bizden çok çok yukarda olması. UEFA sıralamasını soracak olursanız da Malta ve Faroe Adaları’nın bile gerisinde 51. sıradalar. Bu yazıda bu lig kalitesi, UEFA Ülkeler Sıralaması ve FIFA Dünya Sıralaması arasında büyük tutarsızlıklar Türkiye ve Galler örneklerini incelerken, FIFA Dünya Sıralaması’nın nasıl çalıştığına bakıp, gerçekten her ay açıklandığında gündeme bomba gibi düşmesinin arkasında bir mantık var mı ona bakacağız.
FIFA Dünya Sıralaması yapılırken UEFA Ülkeler Sıralamasından farklı olarak kulüp takımlarının aldığı sonuçlar hiç etkili olmuyor. Her hazırlık maçında, futbol topu bulsa bomba diye karakola götürecek milletlerin takımlarıyla hazırlık maçı yapıp 10 gol atıp yükselmek de pek olacak iş değil. 4 tane etmen var FIFA Dünya Sıralaması’nı etkileyen.
Formülümüz basit:
Sıralama Puanı = ( Sonuç Puanı x Maç Durumu x Rakip Gücü x Bölgesel Güç)
Peki bunlar ne anlama geliyor? Bakalım;
Sonuç Puanı
Uluslararası maçların sonucuna göre ülkenin FIFA Dünya Sıralaması’nı etkileyecek puanlar çıkıyor. Galibiyet 3, penaltı ile kazanma 2, beraberlik ve penaltı durumunda kaybetme 1, mağlubiyetse 0 puan getiriyor. Yani mağlup olduğunuz takdirde diğer değerler ne olursa olsun alacağınız puan 0 oluyor.
Maç Durumu
Tabii ki hazırlık maçında alınacak galibiyetin, Dünya Kupası finalinde alınacak galibiyet kadar puan getirmemesi gerekiyor. (Dünya Kupası finalinde kalkıp Somali ile eşleşilmesi gibi durumları yok sayarsak) Hazırlık maçları için 1, Dünya Kupası elemeleri ve kıtasal kupa elemeleri için 2.5, kıtasal kupalar ve Konfederasyon Kupası için 3 ve Dünya Kupası için 4 yazıyoruz maç durumu yerine.
Rakip Gücü
İlk başta bahsettiğim futbol topunu bulunca bomba diye karakola götürecek milletlerin takımları ile bomba bulsa bir şekilde kale kurup bombayla maç yapacak kadar futbol delisi milletlerin takımları arasında da fark var. Rakip Gücü = 200 – (Rakibin güncel FIFA Dünya Sıralaması) olarak hesaplanıyor. 2 istisna var bu durumda. Birincisi sıralamadaki lider takımın rakip gücü 199 değil 200 olarak kabul ediliyor ve 150. ve daha alt sıradaki takımların rakip gücü ise 50 olarak alınıyor. Zira FIFA sıralamasında 208 takım var.
Bölgesel Güç
Uluslararası ilişkilerdeki anlamından ziyade maçı yapan ülkelerin hangi federasyona bağlı olduğuna göre değişen değerdir bölgesel güç. CONMEBOL’da 1.00 UEFA’da 0.99 ve diğer federasyonlarda 0.85tir bu değer. Maçı yapan 2 takımın bölgesel gücünün aritmetik ortalaması alınır hesaplanırken.
Son olarak da bu değerleri toplayıp maç başına ortalama kazanılan puanı hesaplıyoruz. Son 12 aydaki maçların ortalama puanı 1le, 12-24 ay önceki maçların ortalaması 0.5le, 24-36 ay önceki maçlarınki 0.3le ve 36-48 ay önceki maçlarınki ise 0.2 ile çarpılıyor. Bu değerlerin toplamı da ülkelerin o aylık FIFA Dünya Sıralaması puanını yansıtıyor.
Buraya kadar her şey tamam, FIFA ince detayına kadar düşünüp güzel bir sistem yaratmış. Fakat nasıl oldu da Türkiye’nin 45. (ki bu Arvavutluk ve Kongo gibi ülkelerin gerisinde olduğumuzu temsil eder) olduğu yerde Galler 9. olabildi? (Şu da belirtmekte fayda var: Gareth Bale gerçeğine rağmen bizim kadromuzun piyasa değeri onlarınkinden yüksek (182.2 Milyon Euro – 160 Milyon Euro))
Son 12 Ay:
Hollanda – Türkiye: 1-1 (Euro 2016 Eleme) İsrail – Galler: 0-3 (Euro 2016 Eleme)
Lüksemburg – Türkiye: 1-2 (Hazırlık) Galler – Belçika: 1-0 (Euro 2016 Eleme)
Türkiye – Bulgaristan: 4-0 (Hazırlık) Andorra – Galler: 1-2 (Euro 2016 Eleme)
Kazakistan – Türkiye: 0-1 (Euro 2016 Eleme) Galler – Bosna: 0-0 (Euro 2016 Eleme)
Danimarka – Türkiye: 1-2 (Hazırlık) Belçika – Galler: 0-0 (Euro 2016 Eleme)
İzlanda – Türkiye: 3-0 (Euro 2016 Eleme) Galler – Kıbrıs: 2-1 (Euro 2016 Eleme)
Türkiye – Çek Cumhuriyeti: 1-2 (Euro 2016 Eleme)
Letonya – Türkiye: 1-1 (Euro 2016 Eleme)
Türkiye – Brezilya: 0-4 (Hazırlık)
Türkiye – Kazakistan: 3-1 (Euro 2016 Eleme)
06.08.2014 ve 06.08.2015 arasında Türkiye’nin ve Galler’in yaptığı uluslararası maçları gösteriyor yukarıdaki sonuçlar. Galler’in yaptığı hazırlık maçlarını eklemeyi unuttuğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Belirtilen zaman dilimi arasında Galler’in yaptığı hazırlık maçı sayısı = 0. Elde olan veriler bunlar o zaman buyurun analize:
Bu 12 aylık süre içerisinde EURO 2016 elemelerinde başarılı bir grafik çizemedik ve hazırlık maçlarından birinde ise mağlubiyet alarak ortalaması alınacak puanlara bir adet 0 puan ekledik. Öte yandan Galler EURO 2016 Elemelerinde başarılı sonuçlar aldı ve kendisini 9. sırada bulmasının 3 nedeni vardı. Birincisi ve önemlisi hazırlık maçları yapmamaları idi. Çünkü Türkiye 6 maçında maç önemi çarpanı olarak 2.5 alırken 4 maçında 1 aldı. (Az yukarıda bahsettiğim maç durumu konusu). Oysa Galler hiç hazırlık maçı yapmadığı için tüm maçlarında bu çarpan 2.5 idi ve haliyle ortalama yüksek çıktı. İkincisi ise FIFA Dünya Sıralaması’nda ikinci sırada bulunan Belçika’ya karşı aldıkları beraberlik ve galibiyet. Üçüncüsü de hiçbir şekilde mağlubiyet alıp 0 herhangi bir maçı boş geçmemiş olmaları. 06.08.2014-06.08.2015 dönemi son 12 ay olarak kabul edildiği için dönemin katsayısı da 1 olarak alındı. Haliyle bu dönem Galler’i 41.likten 9.luğa taşırken bizi de 32.likten 45.liğe götürdü. İşin içindeki iş anlaşıldıysa ve “Galler hakikaten dünyadaki en iyi 9. milli takım mı?” sorusu açıklığa kavuştuysa bundan önceki 3 yıllık dönemi araştırmıyorum. Zira Galler’in 12 ay önceki durumu da ortada. Damdan düşer gibi bir 9.luğa yükselme söz konusu.
Peki FIFA Dünya Sıralamasında Yükselmek İçin Ne Yapmak Gerekiyor?
“Ne yapmak gerekiyor?” sorusunun elbet bir cevabı var. Fakat şu an Türk futbolunda sorulması gereken en son sorulardan biri. Bana “FIFA Dünya Sıralamasında yükselmek için ne yapmak gerekiyor?” diye sorsanız cevabım muhtemelen “Niye bu konuda bir şey yapmak zorunda olalım ki?” olurdu. “Yahu sen bir söyle” diye diretilmesi durumunda ise matematik ortada. Elemelerde başarılı sonuçlar, Avrupa Futbol Şampiyonalarına ve Dünya Kupalarına katılım (katsayı yüksekliği nedeniyle) ve olabildiğince ileri aşamalara ulaşabilmek ve UEFA veya CONMEBOL’a bağlı mutlaka yenebileceğimiz ve sıralamadaki yeri olabildiğince yüksek rakiplerle hazırlık maçı yapmak. FIFA Dünya Sıralaması, uluslararası resmi maçlarda kazanmak için bir motivasyon kaynağı mıdır? Bence değildir. Hazırlık maçlarına gelecek olursak, dişimize göre olan Romanya’yı (sıralama 7.si) hazırlık maçında yenmek demek 573 puan demek. Veya 40. Kuzey İrlanda’yı yenmek 475.2 puan getirir. Dönem ortalamamızın 285 olduğu düşünülürse gayet iyi bir puanlar aslında. Ancak FIFA Dünya Sıralamasının ne kadar suni bir başarı göstergesi olduğu ortada. Kuzey İrlanda veya Romanya gibi ülkeler yerine keşke Brezilya gibi takımlarla daha çok maç yapabilsek. Hazırlık maçlarında Ozan Tufan orta sahada Pogba’yı kovalayacak, Kaan Ayhan Diego Costa’yla hava topu mücadelesine çıkacak, Enes Ünal Kompany’nin üzerine top sürecek ki (Tam Hakan Çalhanoğlu Neuer’in koruduğu kaleye serbest vuruş kullanacak yazıyordum gerek olmadığını fark ettim) genç oyuncularımız kendilerini geliştirebilsinler. Yoksa FIFA Dünya Sıralamasında birinci olan takıma madalya takmıyorlar sonuçta.
Dipnot: Futbol Akademi futbolla ilgilenen bir sitedir ancak ana akım medyanın hiç duyurmadığı başarılar karşısında iş bazen başa düşebiliyor ve “Dünya Şampiyonu 23 Yaş Altı Su Altı Hokeyi Milli Takımımızı” yürekten tebrik etmek bizim boynumuzun borcu olabiliyor.