Yine bir yaz transfer dönemi ve yine Southampton en iyi oyuncularını kaybediyor. Geçen yıl Lovren, Luke Shaw, Lallana, Chambers, Lambert gibi takımın en önemli isimlerini kaybeden Koeman bu yıl da çok önemli oyuncularıyla vedalaşmak zorunda kaldı. Artık bu İngiliz ekibi için çok klasikleşen bir şey haline geldi zira alt yapısı ve geniş oyuncu havuzuyla dikkat çeken kulübün özellikle Premier Lig’e döndükten sonra her transfer döneminde kadrosundan önemli isimler ayrılıyor. Ancak muhteşem transfer hamleleriyle takım eski halinden pek bir şey kaybetmiyor ve beklentilerin üzerinde performansları takdir kazanıyor.
Kulüpler finansal durumlarına göre bu tarz stratejiler seçebiliyorlar. Avrupadan başka örnekler vermek gerekirse Porto, Atletico Madrid gibi takımları da oyuncu satmalarına rağmen başarılarından herhangi bir şey kaybetmeden yoluna devam eden ekiplere ekleyebiliriz. Çok iyi profesyoneller tarafından yönetilen bu kulüpler taraftarlarının da beklentilerini yeni transferleriyle boşa çıkarmamış oluyor. Örneğin; Atletico Madrid kulübü Falcao’yu gönderdiğinde herkes yerine gelecek ismi merakla bekledi ve bir çok eleştiri de yapıldı ancak menajer Diego Simeone bu eleştirilerin hepsini Diego Costa gibi bir ismi takıma kazandırarak haksız çıkarmış oldu.
Tekrar Southampton’a dönecek olursak, Koeman önderliğindeki ekip Schneiderlin, Clyne ve Alderweireld’ın yerini çabuk doldurmuşa benziyor. Giden oyuncuların yerlerini Jordy Clasie, Juanmi, Cedric Soares, Steven Caulker gibi genç isimlerle doldurdular ve benim aralarından en çok katkı vermesini beklediğim oyuncu Steven Caulker. Tottenham’dan beri takip ediyorum ve özellikle bu yıl Ronald Koeman ile kendisini çok daha geliştireceğine inanıyorum. Vitesse karşısında aldıkları 3-0’lık net galibiyetle 34 yıl aradan sonra Avrupa kupalarında galibiyet gördüler ama şüphesiz bu onlar için bir başlangıç. Premier Lig’e döndükten sonra bugüne kadar oynadıkları futbolla beklentilerin üzerine çıktılar,herkesin beğenisini kazandılar ve artık sadece domestik kupalarda değil Avrupada da başarı kovalayan bir kulüp haline geldiler. Koeman bu konuyla ilgili : “Şu anda Avrupa Ligi’nin önemli olmadığını söyleyecek konumda değiliz. Herkes Avrupanın bir parçası olmak ister.” şeklinde bir yorumda bulundu ki bu da bu kulvardaki ciddiyetlerini ortaya koymaya yeterli.
GRAZIANO PELLE
Bazı oyunculara ayrı parantez açmak gerektiğini düşünüyorum ve bunlardan birisi Pelle. 2014 Temmuzunda Feyenoord takımından Koeman’ın isteğiyle 11 Milyon Euro karşılığında transfer edilmişti. Bu istatistikler geçen sezona ait ve bu yıl daha iyisini yapmaması için hiçbir sebep yok.
SADIO MANE
Mane de takıma 2014 yılında katıldı. Bonservisi için 15 Milyon Euro ödenmişti. İlk sezonunda takıma verdikleri grafikteki gibi. Ondan da önümüzdeki sezon için çok daha fazlası bekleniyor. Ben bu kapasiteye sahip olduğunu düşünüyorum. Artık Premier Ligi tanıyan bir futbolcu ve çok daha iyisini yapabilir.