Altyapı Denince “De Toekomst”

2012_2_29_20_39

Yeni sezon öncesi, takımlardaki futbolcularımızın kamp dönemlerinde yaptıkları basın toplantılarında, açıklamaları ile farklı olup benim aklımda kalan en önemli söyleşi, Hamit Altıntop’un Galatasaray’ın ilk kamp dönemi öncesi yaptığı konuşma oldu.

Hamit, Alman kökenli ve futbol eğitimini burada tamamlayan bir futbolcu olarak, alt yapı kavramı üzerinde dururken, kamuoyuna basın aracılığı ile ülke futbolumuzun geleceğinin profesyonel seviyede değil, alt yapıların doğru planlanmasında olduğunu çok açık bir şekilde, hatta bazı noktalarda kulübünü eleştirerek dile getirdi.

Söyleşisinde, gazetecilere sitem ederek “Galatasaray’ın şampiyon olan U 21 ve U 13 takımlarındaki oyuncuların yeterince tanıtılmadığı siteminde bulunup, Arda’yı – Podolski’yi, ya da kendisini konuşmanın, haber yapmanın Türk futboluna hiç birşey kazandırmayacağını” özellikle belirtti.

Hamit’in burada söylemlerine katılmakla beraber, basına sitemini çok doğru bulmadığımı da belirtmeliyim. Basın sonuç olarak ticari bir kuruluş olduğundan da dolayı, okunanı veya satanı haber yapmak zorunda, ülkemizde de futbol yalnızca profesyonel üst seviye de izlenirlilik sağladığı için altyapı yerine sürekli olarak gündemde yer alan futbolcuların haber yapılmasını doğal karşılıyorum. Hamit’in belirttiği sistem, 5-10 yıl sonrası jenerasyonlarını planlayan Hollanda, Almanya, Belçika gibi ülkelerde geçerli ancak ülkemiz futbolu anlık başarı ve günü kurtarma politikaları ile idare edildiğinden, Hamit’in sitemi her daim aklımızdan uçup gidecektir. Kaldi ki, basının ilgi göstermediği altyapı futbolcularını, kulüplerimiz kendi web siteleri ya da resmi kanallarında bile haftalık bazda belki 1 saatten fazla haber olarak kullanmıyorlar.

altyapı1

Bu açıklamalar sonrası aklıma “De Toekomst” altyapı organizasyonu eğitim projesi geldi. Altyapı denince, futbol kamuoyumuz tarafından sürekli olarak “Biz neden bir Ajax olamıyoruz ?” ya da Hollanda ekolünden gelen bir teknik adam ile anlaşıldığında gazete başlıklarında gördüğümüz “X takıma Ajax modeli uygulaması” denen kavramın orijinal ismi “De Toekomst”.

Ajax, Hollanda futbolunun en önemli kulüplerinden biri olmasının yanısıra, Avrupa’nın altyapı sistemi ile ünlü en önemli takımı. Yıllık bütçesinin % 50’lik kısmını, zorunlu olarak altyapı faaliyetlerine ayırmakta ve 1960’lı yıllardan beri altyapı organizasyonu ile paralel olarak profesyonel düzeyde futbol oynuyor. Ajax’ın 1995 yılında kazandığı Şampiyonlar Ligi kupasının geliri ile beraber altyapı projesi profesyonel seviyeye çıkarılmış ve gerekli finansal destek sağlanmıştır. Her yıl 160-200 arası yeteneğe eğitim veren bu eğitim projesinde, rekabet ve motivasyon üst düzeyde tutulmaktadır.

Johan Cruyff, Neeskens, Van Basten, Rijkard, Davids, De Boer kardeşler, Roben gibi isimler Ajax’ın yetiştirdiği bazı ünlü isimlerdir ve altyapıdaki gençler için birer idoldür.

altyapı2

Teknik anlamda bu projeye bakıldığında, her yaş grubu A1 ve A2 olarak iki kategoriye ayrılıyor. A1 grubu potansiyel olarak daha üst düzey yeteneklerden kurulu. Tüm gruplar, antrenör-fizyoterapist-masör-diyetisyen ve oyunculara uzmanlık eğitimi veren ekipler tarafından yönetiliyor. Amaç bu ekiplerle beraber, profesyonel seviyeye ulaşan futbolcuları hazır halde A Takıma adapte olmalarını sağlamaktır.

Ajax Profesyonel takımının saha dizilişi ne ise, altyapıdaki tüm kategorilerde kural olarak, o sezon aynı sistemi oynuyorlar. Hatta altyapı oyuncuları, A takım maçlarında top toplayıcı olarak görev yaptıklarında, oynadıkları pozisyon dahilinde saha kenarında yer alıyor, buna bağlı olarak kendi pozisyonlarında yer alan oyuncuları gözlemleme yapma fırsatı buluyorlar.

Senede iki defa profesyonel olarak raporlanan futbolcular için aşağıdaki bilgiler, içerik olarak yer alıyor.

  • Top Kontrolü
  • 1’e 1
  • Yetenek Kombinasyonu
  • Atletik Yeterlilik
  • Karizma
  • Yaratıcılık

Ayrıca SWOT analizi ile paralel doğrultuda TIPS adını verdikleri yöntemle de, oyuncuların Teknik, Kavrama ve Zeka, Kişilik ve Hız değerlendirmeleri yapılıyor.

altyapı3

Bu değerlendirmeler sonucunda A alan oyuncular kulüple devam ediyor, B alanlar tekrar değerlendiriliyor, C alanlar ile ise yol ayrımı yapılıyor.

Kısa özetle, yukarıdaki modelin seviyesi ve uygulanma metodu ile beraber, Hamit’in söylemlerine geri dönersek ülkemizde altyapı kültürünün oluşması için farklı bir futbol kültür yapısınada geçiş yapıyor olmamız gerekiyor. Yalnızca düşünce, anlık söylem, tesisleşme, ekonomik yükseliş ya da bu modeli uyguluyoruz ile değil, kulübün ve kulübe bağlı tüm unsurların bu sistemlere adapte oluşu ile altyapı model uygulaması başarılı bir şekilde gerçekleşebilir.