Futbolda Kadın Taraftar Olmak

061814-dunya-kupasnn-fanatik-kadn-taraftarlar--4

Futbol; gücünü karşındakine kabul ettirme, tatlı sert mücadele, kazanma hırsı gibi öne çıkan unsurlarıyla “eril” bir spordur. Hatta taraftarların takımlarından bekledikleri sonuna kadar mücadele etmeleri “karı gibi oynamamalarıydı”. Burada “karı gibi oynamamak” üzerinden kadınların yapamaycağı düzeyde mücadele ve savaş ruhundan bahsedilip bunun kadınlar tarafından yapılamadığı içselleştiriliyor. Diğer birçok alanda olduğu gibi futbolda da güçlü ve başarılı olmak “kadın gibi olmama” eylemleriyle cinsiyetçi söylem ve tutumlar üzerinden kurgulanıyor. İyi mücadele etmeyen takımlarımız sürekli “erkek gibi” oynamaya davet ediliyor. Böylesine dışlanmışlık içerisinde dahi futbola ilgi gösteren ve takip eden kadınlar vardır. Bu eril alan içinde futbolu seven kadın taraftarlar erkekler tarafından sürekli eleştiriliyor. Bununla birlikte çoğunluk olan erkek fanatikler ‘’Futboldan anlayan’’ olarak tabir edilen kadınları egzotik buluyor. Futbolla iç içe olan hatta oynamaktan hoşlanan kadınlar için “erkek gibi” yakıştırması sıklıkla yapılıyor.

Stadyumdaki Kadınlar

Futbol erkek egemenliğinde olduğu için futbolla ilgili bütün alanlar yine bu bakış üzerinden tasnif edilir. Yine bu bakış kendinden olmayanı yani kadın taraftarı etkisiz ve gereksiz bularak yok sayar. Yok saymak TFF’nin uygulamalarında bile görülüyor. Saha kapatma cezaları uygulanırken maçlara sadece kadın ve çocukların alınması pozitif ayrımcılık gibi görünse de aslında bu uygulama bu kişilerin taraftar olarak algılanmamasıyla alakalı. Saha kapatma cezası verilip kadın ve çocukların maça alınması doğudaki birine kaç çocuğun var diye sorduğunda üç çocuğum var demesi alışkanlığının yansıması. Yedi çocuğu vardır fakat kız olanları söylemez.

Taraftar kültürüyle alakalı yapmış olduğum araştırmada bir  taraftar, kadın taraftarların gereksizliğiyle ilgili düşüncelerini şu sözlerle dile getirmişti:

“Biz yemek kurslarına, dans kurslarına
gitmediğimiz gibi onlar da gelseler de
gelmeseler de önemli olmuyor”.

Sizi yok sayan kişiler gibi hareket ettiğinizde yani onlara benzemeye başladığınızda yok sayıldığınız alanda varolmaya başlarsınız. Bu tutum maçlara giden birçok kadın taraftarın eril tutum sergilemesine neden oluyor. Stadyumların modernleşmesiyle tribünlerde yer bulmaya başlayan kadın taraftarların sayısı her ne kadar artış gösterse de günümüzdeki kadın taraftar sayısı İngiltere verilerine göre %10-15 civarı. (Bu oranın ülkemizde daha düşük olması muhtemeldir.)

Dikkat edilmesi gereken nokta ise maçlara gelen %10-15‘lik kadın grubun “koyu” olarak nitelendirdiğimiz taraftar grubuna dahil olduğu ve maçları büyük ölçüde kaçırmayan kitleden olması. Bu kadınlar, böyle bir ortamda biz de varız diyip bu ortamda rutin bir şekilde bulunmaya başladıklarında; bulundukları ortamı daha yumuşatmak, şiddet atmosferinden uzaklaştırmak yerine ortamdaki koşullara ayak uydurarak fanatik taraftarların ritüellerini aynen benimsiyorlar. Yani düzenli olarak maçlara giden kadın fanatiklerin hareketlerinin erkek fanatiklerle benzerlik göstermesi muhtemel. Bu kadın grup da erkeklerin cinsiyetçi tezahüratlarına eşlik edip küfür eder. Ağza alınmayacak derecede küfürü ve hakareti bu kadın fanatiklerden de duyabiliriz. Bunu saha kapatma cezası almış takımın cezalı maçında kadın taraftarların yine küfür edip ceza almasından görebiliriz. (Saha kapatma cezasında tekrar saha kapama cezası alarak ceza almakta farklı bir mertebeye ulaştık.)

kadın1

Kadınları stadyumlara çekmekle yanıltıcı bir gerçekle övünürüz (Zaten saha kapatma cezasıyla stadyumların kadınlarla dolup taştığına şahit olduk). Gerçek başarı, kadın sporseverlerin stadyumlardaki eril ve şiddet yanlısı olan davranışı değiştirmeye başlamasıdır.