UEFA Şampiyonlar Ligi Finali’nde Barcelona ve Juventus, Berlin Olimpiyat Stadı’nda karşı karşıya geldi. Final oynaması beklenen takımlardan biri olan Barcelona, buraya kadar gelmesi bile başarı olarak görülen Juventus karşısında üstün oynadığı maçı 3 gollü bir galibiyet ile kazandı ve kupaya uzandı. Juventus ise kısa süreli iyi oyun ve hemen arkasından bulduğu golün avantajını iyi kullanamadı.
Juventus sahaya Massimiliano Allegri’nin takıma yaptığı en büyük katkı olan, 4’lü savunma yerleşimi ile çıktı. Juventus ligde 3’lü savunmayı daha sık kullansa da, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde alıştığımız gibi 4’lü savunma ile oynamayı tercih etti. Sakatlıklardan kurtulan ortasahanın yıldız isimleri ve Real Madrid’i yıkan golcüleri ile beklenen bir kadro ile yer aldılar.
Barcelona ise istikrarlı ve formda ilk 11’inde değişiklik yapmadı. Kaleyi Marc Andre Ter-Stegen’e teslim eden Jose Enrique, Rakitic’i ilk 11’de kullanırken, MSN üçlüsüne gol bölgesini emanet etti.
Maçın başlaması ile birlikte Juventus beklenenin aksine Barcelona üzerinde yoğun bir baskı kurmaya kararlıydı. Şok pres ile rakibini hataya zorlamaya çalışan, hatta başarı sağlayan Juve, Mascherano’nun ilk dakika içinde yaptığı iki hata ile bir şut şansı buldu ve bir de korner kazandı.
Kendi sahasına kapanması ve rakibine topla oynaması için izin vermesi, hızlı hücumlar ile çıkması beklenen Juventus, şok baskı ve erken gol ile maçın geri kalanında takım halinde savunma yapıp, muhtemel bir ikinci golü bulmak için Barcelona’nın üzerine gitti. Ancak sezon boyu bu ve benzeri baskıyı kullanma ihtiyacı duymayan Juventus için bu baskının pek başarılı yapıldığını söylemek mümkün değil. Adam ve alan paylaşımında büyük boşluklar bırakan Juventus’lu futbolcuların yapabildiği tek şey Barcelona’lı futbolcuların yaptığı seri pasların peşinden koşmak oldu.
Genel olarak orta alanı Vidal, Pogba, Marchisio ve Pirlo ile parselleyen, Tevez ve Morata’nın da kendi sahasına çekilip savunma yapması ile alan daraltan Juventus için maçın henüz 3. dakikasında Barcelona’nın pas organizasyonlarında uyuması ve özellikle Vidal’in orta alan yerine forvet hattı ile birlikte pres anında yakalanması ile dengeyi bozması maçınj bütün gidişatını etkiledi. Jordi Alba ve Iniesta’nın, daha sonra da Ivan Rakitic’in markaj dışında kalması ile Barcelona maçtaki ilk pozisyonunu bulmuş oldu.
Barcelona, Mascherano’nun yaptığı hatalar sonrası şoku oldukça çabuk atlattı ve kısa, seri pas organizasyonlarını kurmaya başladı. Juventus’un yeterli olmayan alan savunması ve presi arasında istediği boşlukları oldukça rahat bulan Barça, maçın henüz 3. Dakikasında Messi’nin uzun pasında topla buluşan Jordi Alba’nın Neymar’a indirdiği topu ceza sahasına derin pası ile Iniesta’yla buluşturması ve Rakitic’in şutu ile golü buldu. Gol öncesi 16 pas yapan Barcelona’nın bu golü, 28 Şubat 2015’ten bu yana Messi, Suarez ve Neymar’ın asist yapmadığı ilk gol oldu.
Maç başında golü bulan Barcelona, maçın geri kalanını tam beklendiği gibi geçirmesi için fırsatı yakalamış oldu. Bu gol sonrasında yine birkaç kez pozisyona giren ancak golle buluşamayan Barça bol bol pas yapmaya ve elindeki avantajı koruyarak, çok zorlamadan set hücumu yapmaya başladı. İstediği taktiği başarı ile uygulayamayan ve kalesinde erken gol gören Juventus için maçın ilk yarısı büyük bir hayal kırıklığı oldu.
İkinci yarıya topu daha çok kullanmak istediğini göstererek başlayan Juventus için bu paslaşmalar ümit vaat ediyordu. Bir kaç kez hızlı hücum şansı bulan ve özellikle Lichsteiner’in de ataklara katılması ile pozisyonlar bulan Juventus maçın 54. dakikasında Lichsteiner’in getirdiği top sonrası Tevez’in şutunu tamamlayan Morata’nın golü ile maça dengeyi getirdi.
Bu gol sonrası belki de kupayı kazanabileceği tek dakikalar aralığını yakalayan Juventus bu iyi oyununu 67. Dakikaya kadar sürdürebildi. Son yılların, özellikle Guardiola sonrası tarihin en iyi önde savunma takımlarından biri olan Luis Enrique Barcelona’sı aynı zamanda da en iyi kontra takımlarından birine evrildi. Messi’nin orta sahadan aldığı top sonrası şutu ve seken topu tamamlayan Suarez’in golü ile tekrar öne geçen Barcelona, uzatma dakikalarında yine bir hızlı hücum ile Neymar’ın ayağından golü buldu ve kupaya uzanan taraf oldu.
Maç boyunca iki takım da kaleyi oldukça fazla yokladı. Toplam 14 (JUVE) ve 17 (BARÇA) şut atan takımlar için bu istatistikler, özellikle Juventus için oldukça fazla gözüküyor. Juventus’un maç boyunca %40 ile topa hakim olduğunu ve topun daha çok Barcelona’da (%60) olduğunu düşünürsek, kısa süre iyi oynayan Juve’nin kaleyi bulan 6 şutu oldukça istikrarlı gözüküyor. 8 şutu isabetli olan Barcelona ise maç boyunca yaptığı 561 başarılı pas istatistiğinden olabildiğince avantajı korumak için, hücum amaçlı olmayan kısa paslar olduğunu, uygun pozisyonu bulmadan da şut atmadığını görebiliyoruz. Maç boyunca 336 başarılı pas yapan Juventus’ta, sahada pek varlık gösteremediği düşünülen Andrea Pirlo, 56 başarılı pas ile öne çıkıyor. Maç içinde kendi oyununu oynamak ve rakibi durdurmak arasında kararsız kalması ile orta alanı rakibe bırakan Juventus boyunca 24 kez top kaparken ve 14 kez pas arası yaptı. 19 kez top kapan Barcelona ise sadece 4 kez pas arası yapabildi. Maç içerisinde agresif gözüken Juventus gözükenin aksine faul sayılarında Barcelona’nın gerisinde kaldı. 24 faul ile Barcelona rakibinden iki kat fazla faul yapmış oldu.
Maç içindeki genel yerleşimi gözüken takımlarda savunma yapmayı deneyen Juventus’un, Barcelona paslarında kendini kaptırdığını, orta sahanın merkezinde toplanarak rakibin kanat hücumlarına nasıl izin verdiğini görebiliyoruz. Barcelona’nın ise orta saha merkezini iyi parsellediğini, hem set hücumlarında hem de rakip ataklarında bir arada hareket edebildiği görülüyor. Kısacası bu gibi finalleri nasıl oynaması gerektiğini iyi bilen tecrübeli Barcelona karşısında Juventus tecrübesiz gözüktü. Kadrosundaki oldukça tecrübeli futbolculara rağmen Juventus konsantrasyon kaybı yaşadı ve erken yediği gol ile kupaya uzanmayı başaramadı.