Çok değil, daha geçen sene, Kremlin Sarayı’nda düzenlenen törende Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Koordinasyon Komisyonu Başkanı Jean-Claude Killy’yi devlet nişanı ile ödüllendirirken mutlu ve gururlu gözüküyordu. Soçi’de düzenlenen organizasyonda, ülkesinin gücünü 50 milyar euroluk bir partiyle gösteren Putin bir sonraki fırsat olan 2018 Dünya Kupası’nı düşünmeye başlamıştı bile.
Ancak her ne kadar resmi kanallar yoluyla sona erdiği duyurulsa da ruble krizi ülkeyi derinden sarsmış durumda. Üstelik Ukrayna krizi, Kırım’ın ilhakı, Batı ambargosu gibi konular henüz çözülmüş değil. Şüphesiz tüm bunlar, mega organizasyonlardan birine ev sahipliği yapmaya hazırlanırken pek de istenilecek şeyler değil.
Batılı ülkelerin, üç yıl sonra düzenlenecek Dünya Kupası’nın ev sahibi Rusya’dan alınması çağrısı yeni bir şey değil. Bu akıma son olarak ABD’li bir grup senatör, FIFA’ya bir mektup yazarak katıldı.
Rusya tüm bu çağrılara karşı uluslararası kamuoyuna tatminkar bir yanıt verebiliyor mu? Şeffaflık Örgütü’nü ‘yabancı ajan’ listesine almanın pek yardımcı olduğu söylenemez. 2012 yılında çıkarılan yasaya göre, örgütler ancak resmi bir denetim sonrası bu listeden çıkartılabiliyor. Yani, ‘şeffaflığın’ Putin rejimi tarafından test edilmesi gerekiyor.
Rusya’nın ev sahipliği konusunda endişesi olanlar varsa, içlerini rahat tutabilirler. FIFA Başkanı Sepp Blatter Nisan ayında yaptığı Rusya ziyaretinde TASS ajansına verdiği röportajda, her şeyin plan dahilinde ilerlediğini şu sözlerle ifade etmişti:
‘‘Bazı insanlar turnuvanın Rusya’dan alınmasını istiyor. Rusya’nın 2018 yılında gelmiş geçmiş en iyi Dünya Kupası’nı düzenlemesine kimse engel olamaz.’’
Öyle olacağına şüphe yok zaten. Oylama sürecinde yaşandığı iddia edilen yolsuzluk iddialarına karşı açılan soruşturmada; Rusya, işbirliğine yanaşmamakla, belgelere erişim konusunda zorluk çıkarmakla suçlanmıştı. Rusya’nın mazereti ise şaşırtıcı derecede irrasyoneldi: Adaylık sürecinde kullandığımız bilgisayarları dönemsel olarak kiraladık. Oylama sonrası bilgisayarları geri verdik. Bilgisayarları kiraladığımız şirket de bilgisayarları imha etmiş.
Rusya’da aslında bu sorunlardan çok daha fazlası var. Moskova merkezli SOVA Center ve ırkçılık karşıtı Fare Network’ün ortaklaşa yaptığı araştırmaya göre Rusya futbolunda son iki sezonda 200’den fazla ayrımcı davranış tespit edildi. Fare yönetici müdürü Piara Powar Associated Press’e verdiği röportajda rapor hakkında şöyle diyecekti: ‘‘Rapor, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının her türlüsünün bulunduğu Rusya’daki liglerin ne kadar tüyler ürpertici bir durumda olduğunu gösteriyor. Aşırı sağ, seyirci kültüründe önemli bir rol oynuyor.’’
Raporda dikkat çekilen en önemli noktalardan biri ise aşırı sağın toplumda artan yeri. Associated Press muhabiri Rob Harris’in derlediği rapora göre; seyirci toplulukları içerisindeki yabancı düşmanlığının, Rus toplumunda 2000’li yılların başından itibaren yoğun bir şekilde artan etnik yabancı düşmanlığıyla olan bağı göz önüne alındığında ortaya çıkan tablo hiç de şaşırtıcı değil.