Galatasaray, Ali Sami Yen’de Beşiktaş’ı ağırladı. Yüksek tempolu mücadelenin kazananı Mostafa Mohamed’in asistleri ve Kerem Aktürkoğlu’nun golleriyle Galatasaray olurken Beşiktaş’ın tek golü Rıdvan Yılmaz’dan geldi. Peki derbi neden bir teknik direktör galibiyeti ya da teknik direktör mağlubiyetiydi?
Derbinin Beşiktaş tarafının taktiksel hikayesini iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte inceleyeceğiz.
Genel
Beşiktaş’ta Önder Karaveli’nin 11 tercihi ve sonrasında 11 tercihinin iflas ettiği 38’de yapılan iki değişiklikle kendini gösterdi. Maçın hikayesini temelden etkileyen faktör hafta içinde takımla fazla antrenman yapma şansı yakalayamayan Atiba ve Josef üzerinden şekillendi. İstisnasız her derbinin parlayan oyuncusu Josef maça yedek başlarken savunma önünde Atiba vardı. Bu durum Beşiktaş’ın derinden oyun kurmasını ve Galatasaray baskısını doğrudan etkiledi.
Öte yandan Güven ve Kenan son haftalarda formda olsalar da Galatasaray’ın yan top zaafı düşünülürse Larin’i kenarda bekletmek riskli bir karardı. 38’de yapılan hamlelerden biri de bu oldu zaten.
Beşiktaş’ta bireysel performans olarak pek çok ismi eleştirmek mümkün belki ancak Can Bozdoğan’ın final tercihleri ve basit pas hataları onu bu konuda bir adım öne çıkardı. Henüz oyunda rolünü bulamamış ve ona ideal bir rol biçilememişçesine yalnızca bireysel aksiyonları üzerinden parlayan bir Can izliyoruz. Profilinde önemli bir dripling becerisi var ancak oyunu olgunluktan çok uzakta. Ekstra bir pas kalitesinin elzem olduğu pozisyonda basit pas hataları da yapınca Beşiktaş açısından maçın zayıf halkalarından biri konumundaydı Can.
Baskı & Atiba
Josef yerine merkezde tercih edilen Atiba çoğunlukla iki stoperin önünde top kullanan tek oyuncu konumunda kaldı. Yanına zaman zaman Alex gelirken bazen de Can geldi. Galatasaray’ın yoğun baskısı bu noktada çok etkili olurken bu oyunculardan üçünün de pivot rolünün hakkını verebilecek profillerde olmadıklarını söyleyebiliriz.
Galatasaray çoğunlukla 442 ile karşılarken Atiba her zaman kendini kalabalık bir Galatasaray grubu arasında buldu. Top kullanan stoperler Atiba üzerinden ilerleyemedi ve Ersin’e bolca pas atıldı. Bunların sonucunda da uzun toplar izledik. Galatasaray’ın özellikle ilk yarıdaki yoğun baskılı başlangıcı Beşiktaş’a geriden oyun kurdurmadı ve Önder Karaveli’nin de buna yönelik bir hamlesi olmadı.
Atiba’nın kullanılamadığı senaryoda Beşiktaş’ın uzun toplara yönelmesi doğal bir sonuçtu belki ancak ileride bu uzun topları indirebilecek bir oyuncu grubu da yoktu. Domenec Torrent, önde yaptığı bu yoğun baskıyla Beşiktaş’ı derinden çıkartmadı. Bu baskının beklenmedik boyutta olması bu maçta bir teknik direktörün diğer teknik direktöre attığı ilk goldü.
Josef sonrası
Josef hamlesi sonrasında baskının yoğunluğu zaman zaman azalsa da aynı sayısal üstünlükle yerleşti Galatasaray. İlk yarıda Atiba, ikinci yarıda Josef iki stoper ortasında top alan tek oyuncu konumundaydı ve önden aldıkları destek kısıtlı kaldı. Çünkü zaman zaman Alex’in ve Can’ın bu konuda vermeye çalıştığı destek daha çok bireysel inisiyatif düzeyindeydi. Önder Karaveli daha önce Göztepe maçında tek pivotla derinden çıkamadıklarını ve Josef’in Pjanic’in yanına çekerek bu sorunu çözmeyi amaçladığını söylemişti. Bu dokunuşla birlikte yoğun Göztepe baskısı karşısında sonuç da almıştı. Benzer bir dokunuş gerekliydi ancak buna yönelik malzeme de kısıtlıydı. Belki Atiba, sarı kartına rağmen oyunda tutularak Josef’e bu konuda yardımcı olabilirdi. Bence kırılma anlarından biri buydu.
Galatasaray’ın ilk karşılamasını bir şekilde aşan ve önde Josef’e top verebilen Beşiktaş ise özellikle son yarım saatte oyunu daha rahat yönlendirebiliyordu. Galatasaray’da doğal bir fiziksel düşüş vardı. Tabelayı arkasına almış Galatasaray tempoyu düşürerek daha derinde beklemeye başladığında Josef’in orta sahadaki oyun liderliği anlam kazanıyordu. Zaten Beşiktaş da bu yaslanmadan sonra hücumda zaman zaman tehlike yaratır hale gelmişti. Yukarıda da Josef’in top kullanabildiği bir sekans sonrası Beşiktaş için ideal hücum yolu olan kenar ortalarını görüyoruz.
Kenar ortaları maç özelinde Beşiktaş’ın en önemli silahı olmalıydı belki de…
Kenar ortaları
Taktiksel hikayedeki başlıca faktörlerden biri Galatasaray’ın yan top zaafıydı. Özellikle Pena bu konuda iyi sinyaller vermiyordu ve Beşiktaş’ın maç boyunca yarattığı tehlikeler de çoğunlukla duran toplar üzerinden yan toplarla gelmişti. Galatasaray’ın yaslanmasıyla Beşiktaş’ın bunu işleyebileceği yaklaşık yarım saatlik bir dilimi vardı.
Yukarıda Larin’in havadan tehlike yarattığı pozisyonu görüyoruz. Beşiktaş üç kişiyle ceza sahasında, Pena da kararsız kalmış. Golle sonuçlanabilecek bir orta ve kafa vuruşu görüyoruz.
Ayrıca Atiba sahada kalabilmiş olsaydı Beşiktaş’ın kenar ortalarında ceza sahasına +1 yazacağı bir isim daha olabilirdi. Hamleler ve dokunuşlar…
Rıdvan hamlesi ve 442
Kenar ortaları amacına hizmet eden tutarlı bir hamleydi Rıdvan hamlesi… Dakikası dışında. Çünkü 78’de oyuna giren Rıdvan’la birlikte Beşiktaş şablonu değiştiriyor ve yaslanan Galatasaray karşısında ön tarafı ikilerken Rıdvan ve Ghezzal gibi iki orta silahına sarılıyordu. Beşiktaş bunu daha erken yapsaydı golün geldiği yukarıdaki sekanstaki şablonu bize daha fazla izletebilirdi.
Rosier & Ghezzal ikili oyunu sonrasında Rosier top kullanırken Beşiktaş’ın 4 kişiyle ceza sahasında olduğunu görüyoruz. Rosier’in Ghezzal’ı düşünmesi zekice ve Ghezzal’ın bu zor topa dokunuşu değerli. Elbette Rıdvan’ın şuttan önceki kontrolü ve şutunun sertliği de… Ve evet, golde Pena’nın da hatası var ancak burada altını çizdiğim şey golün ötesinde golü hazırlayan şablon.
Maç boyunca yan top zaafı yaşayan Galatasaray’a karşı bu şablon kuvvetli bir plan olabilirdi. Beşiktaş bize bunu fazla izletemedi.
Final
Derbinin sonucunu neden teknik direktörlerin belirlediğine dair kendimce sebepleri sıraladım…
- Atiba x Josef tercihi, 11’ler
- Baskı karşısında tek pivot kullanımı
- Uzun takım boyu
- Yan top zafiyeti yaşayan rakibe karşı ortaları etkili kullanamamak
- 442’ye erken geçmemek
Derbinin Galatasaray tarafını ele alacak yazımızda da bolca Domenec Torrent övgüsü göreceğimizi düşünüyorum. Başta Mostafa Mohamed’in fiziksel kapasitesiyle Beşiktaş stoperlerini harcaması ve Kerem’in yıldızlaşması üzerine… Ancak ben bu yazıda Beşiktaş tarafına tabeladan çok oyunu kaybettiren faktörler üzerinde durdum ve bir teknik direktör mağlubiyeti olarak baktım.
Bir teknik direktör, diğerini yendi.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.