Analiz | Göztepe 2-3 Galatasaray

Süper Lig’in 26. hafta mücadelesinde Galatasaray, Göztepe’ye konuk oldu. VAR müdahaleleri ve çalınan 4 penaltıyla hafızalara kazınan maçı son dakikalarda kaydettiği gollerle 3-2 Galatasaray kazandı. Bu sonuçla Cimbom, Torrent yönetiminde ilk galibiyetini alırken aynı zamanda 7 haftalık deplasman galibiyeti hasretine de son verdi. Ev sahibi Göztepe ise haftayı düşme hattının 1 puan üzerinde 16. sırada tamamladı.

Galatasaray’ı düşme hattından biraz olsun uzaklaştıran bu zorlu galibiyeti global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.

Kadrolar

El Maestro yönetimindeki ev sahibi ekip alışılagelmiş şekilde 3-4-3 dizilimiyle sahaya çıkarken stoper hattı 191 cm boy ortalamalı Arslanagic, Atınç, Angel ile oluşturuldu. Bu isimlerin önünde Obinna-Soner ikilisi bozulmazken kanat beklerde ise önceki haftadan farklı olarak Barış Alıcı ve Berkan Emir’e şans verildi. İleri uçta yeni santrafor Di Santo ve Halil’in yeri bozulmazken sağ kanatta Tijanic’in kulübeye oturtulup yerine Ndiaye’ye şans verildi.

Galatasaray’da ise kadronun en büyük sürprizi 14 aylık aranın ardından sahalara dönen Omar oldu. Norveçli oyuncunun yanı sıra diğer kanatta da Van Aanholt yerine Ömer tercih edilirken Marcao – Nelsson ikilisi bozulmadı. Pulgar ilk kez 11’de maça başlarken Halil de Torrent ile ilk kez forvet arkası pozisyonunda forma giydi. Kerem ve Babel’li iki kanat korunurken en uçta da Gomis yerini Mohamed’e kaptırdı.

Henüz 3. dakikada Nelsson’un golüyle öne geçen Galatasaray, skor avantajını elde etmenin de etkisiyle topu bırakarak savunmasını kendi yarı sahasında kurdu ve karşılama oyunu oynadı. Görselde de görülebileceği gibi sahaya 4-4-1-1 şeklinde dizilen sarı kırmızılılarda alışılagelmişin dışında oynanan bu oyun istatistiklere de yansıdı. %41’le topa sahip olan ve %69 isabetle yalnızca 186 başarılı pas yapabilen Torrent’in öğrencileri sezonun en düşük sayılarını yakaladı.

Önde baskı ve kenar ortalarıyla Göztepe

Ev sahibi Göztepe ise önceki maçlarından aşina olduğumuz şekilde agresif bir ön alan baskısıyla maça başladı. Rakip stoperleri Di Santo – Ndiaye merkez ikiliyi de Halil – Soner ile eşleştiren İzmir ekibi beklere de kanat bekleriyle baskı uyguladı. Galatasaray ise bu baskı karşısında çıkmakta zorlanırken çoğu kez kaleci Pena’nın uzun toplarına mecbur kaldı. Aslında bu mecburiyet bir bakıma oyun planı gibi algılansa da yukarıdaki görüntülerde Nelsson ve Pulgar’ın hücum hattının kendilerine yaklaşmasını istediği el hareketleri bu durumun bir mecburiyet olduğuna da ışık tutuyor.

Ayrıca yukarıdaki iki pozisyonda da Pena kendisine yaklaşan Pulgar’a pas verip Nelsson üzerinden savunmadan çıkma tercihi varken uzun vurmayı tercih etti. Belki de bu durum son haftalarda o bölgede yapılan pas hataları ve yenilen goller sonrası teknik ekibin bir kararıydı.

İlk yarıda takımının en fazla topla buluşan 3. oyuncusu olan kaleci Pena’nın bu uzun pasları, yukarıdaki grafikte de görebileceğiniz gibi ilk yarıda oldukça düşük oranda (3/16) başarılı oldu. İkinci yarıda ise Göztepe’nin skor üstünlüğü sonrası baskı merkezini geriye çekmesi Pena’nın pas sayısını azaltırken Gomis’in oyuna girişi de bu pasların isabet oranının yükselmesini sağladı (6/7).

Ek olarak Galatasaray ilk yarıda paslarının %25’ini, maç genelinde ise %19’unu uzun tercih ederek bu alanda sezonun en yüksek oranlarına ulaştı.

Ev sahibi Göztepe’nin ise baskı sonrası kazandığı toplar ilk yarıda %69 topla oynama oranını doğururken bu toplar da çoğunlukla kanat organizasyonlarından gole çevrilmeye çalışıldı. İki beki Kerim ve Berkan’ı sıklıkla ileride konumlandıran İzmir ekibi, maç başına ortalama 23 orta yapıyorken bu maçın sadece ilk yarısında 19 orta denedi. Yukarıdaki videoda da görebileceğiniz gibi yapılan bu ortalar için ceza sahasına 3 hücumcusuyla giren ve yay çevresine de genellikle Soner’i yerleştiren Göztepe, hücumlarında hem kalabalık şekilde kafa golü aradı hem de rakip savunmanın içeri gömüldüğü anlarda demarke kalan Soner’in şutlarıyla kaleyi zorladı. Bu ataklar sonuçsuz kalsa da atılan iki penaltının kenardan gelen ortalar ile kazanılması El Maestro Hoca’nın hücum planındaki başarıyı gösteriyor.

Son 15 dakika Galatasaray hakimiyeti

Maçın ilk 75 dakikasında %40’la topla oynayan ve yalnızca 8 kez rakip ceza sahasına girebilen Galatasaray son 15 dakikada ise %55 ile topa sahip oldu ve 9 kez rakip ceza sahasına girdi. Bu kontrastın en büyük kaynağı Göztepe’nin 2-1 öne geçtikten sonra büründüğü farklı oyun kimliği olsa da 73’te yapılan Gomis ve Emre değişiklikleri de takımın hücumdaki akışkanlığını oldukça arttırdı.

Örneğin Galatasaray’ın belki de maç boyunca geliştirdiği en organize hücumu ele alalım. Kaleciden gelen pası sırtı dönük alan Gomis hem Babel hem de Mohamed’den daha iyi bir şekilde saklayıp kanada servis ediyor. Kanatta topla buluşan Emre Kılınç da ters kanattaki sayısal üstünlüğü görerek oyunun yönünü değiştiriyor ve rakibin baskı gücünü de kırıyor. Son olarak top Berkan’ın ayağına geldiğinde atağın başlangıcında görev alan Gomis ve Emre ikilisi bu kez ceza yayı önünden içeri hareketleniyor. Aynı esnada açılan Göztepe savunma hattı arasına sızan Kerem’in koşusunu göremeyen Berkan topu içeri gönderiyor ve pozisyon Emre’nin cılız kafa vuruşuyla sonuçlanıyor.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.