Ligin 23. haftasında Galatasaray, Nef Stadyumu’nda şampiyonluğun en büyük favorisi Trabzonspor’u ağırladı. İlk devre sezonun en iyi oyunlarından birini sergileyen Sarı Kırmızılılar skor üstünlüğünü alsa da ikinci devre bu oyunu sürdüremedi ve Torrent yönetimindeki 3. maçından da öne geçip kaybetti. Mağlubiyet serisi 4 maça çıkan Galatasaray’ın düşme hattına olan uzaklığı da 3 puana indi.
Galatasaray’ın bu yenilgisini global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar
Son haftalardaki eksikler nedeniyle kadro istikrarını sağlamakta zorlanan Galatasaray, geçtiğimiz hafta oynanan Hatayspor maçına benzer bir 11’le sahaya çıktı. Yediği hatalı gollerle eleştiri oklarının altındaki isim olan İsmail kaleyi Fatih’e devrederken Van Aanholt da – savunma zaafları nedeniyle olsa gerek – formasını Ömer’e kaptırdı. Bu isimler dışında stoper 2’lisi ve merkez 3’lüsü değişmeyen Galatasaray’da sağ kanat bir maçlık aranın ardından yeniden Emre Kılınç’a emanet edildi. Sarı Kırmızılılar’daki bir başka yenilik ise sakatlığını atlatan Babel ve Afrika Kupası’ndan dönen Feghouli’nin maç kadrosunda yer almalarıydı.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan dakika başına maksimum gol ihtimali grafiğini de incelediğimizde top hakimiyeti ve kalitesi ile gol beklentisi istatistikleri dengede olsa da maçın iki devresi arasındaki fark, özellikle de Trabzonspor’un yakaladığı fırsatlar açısından, net bir şekilde göze çarpıyor. Maça önde baskı ve kazanılan toplarla da direkt hücumlar yaparak başlayan sarı kırmızılılar maçın ilk devresinde sahaya istediğini daha fazla yansıtan taraftı. Devre arasında ise Abdullah Avcı’nın değişiklikleri bu rüzgarı dindirip tersine çevirdi ve rakip yarı sahada daha fazla topla oynayan, rakibi daha fazla hataya zorlayan taraf Trabzonspor oldu. Ben de yazı boyunca Galatasaray’ın ilk yarı ve ikinci yarı oyunları arasındaki farkları ele almaya çalışacağım.
İlk devre
Top rakipteyken Cicaldau’yu Halil’in yanına kaydırarak 4-4-2 gibi dizilen Galatasaray, maça da agresif bir ön alan baskısıyla başladı. Videoda da görülebileceği üzere Halil ile Cicaldau sürekli olarak iki rakip stopere basarak rahat pas imkanı vermezken Berkan da geriden top çıkarmaya gelen Berat’ı marke ediyordu. Bu oyun Trabzonspor’un oyun kurulumunu sekteye uğrattığı gibi basit top kayıplarına da sürükledi. Devre boyunca kendi yarı sahasında 8 top kaybeden(ikinci devre bu rakam 2) Karadeniz ekibi karşısında Sarı Kırmızılılar savunmayı dengesiz yakalayıp ani hücumlarla fırsatlar yakaladı. Fatih Terim dönemindeki Avrupa maçlarını da andıran bu planın sürekliliği ise istenilen seviyede değildi.
Yapılan ön alan baskının da etkisiyle Uğurcan’ın uzun pasları ve yapılan top kayıpları, maçın ilk bölümünde Galatasaray’ın topla oynama konusunda bariz bir üstünlük kurmasını sağladı. Bu durum karşısında sarı kırmızılıların geçtiğimiz haftalarda da yaşadığı geriden oyun kurma problemlerinden faydalanmak isteyen Trabzon ekibi, rakibini önde basarak karşıladı.
Bu noktada ise Torrent’in takıma kısa sürede kattıkları gün yüzüne çıkmaya başladı. Hatayspor maçı yazısında da değindiğim kanat oyuncusunu istasyon olarak kullanarak rakip bölgeye geçiş ve kanadın açtığı alana bekin yaptığı koşu neredeyse aynı şekilde (simetrik olarak) bu maçta da uygulandı. Nelsson ile başlayan atakta Emre geriye kadar gelerek topu aldı ve tekte Berkan’a oynadı. Emre’nin, Puschaz’ı çekmesiyle oluşan boşluğa ise Boey bindirmeyi yaptı. Berkan’ın pası doğru yere gitse de pasın şiddetini ayarlayamaması pozisyonun Hatay maçındaki kadar tehlike doğuramamasına neden oldu.
İkinci Devre
Trabzonspor ikinci yarıya Berat-Siopis ve yabancı sınırlamasından dolayı da Denswil-Ahmetcan değişiklikleriyle başladı. İlk devre 7 kez top çalma denemesinde bulunup hepsinde rakiplerine geçilen Berat’ın değiştirilmesi takımın merkezdeki deliğini kapatırken bordo mavililerin ilk yarıya oranla daha temaslı oynaması da maçın kaderini değiştiren hamlelerden biriydi. Videoda da görebileceğiniz üzere tıpkı ilk yarıda olduğu gibi Nelsson-Emre-Berkan üçgeniyle geçişi sağlamak isteyen Galatasaray’da Boey de rakip bekin boşalttığı alana koşuya hazırlanıyorken Puschaz ve Siopis’in adeta rakiplerini yapışarak savunması Sarı Kırmızılılar’ı top kaybına sürükledi. Trabzon ekibi için ilk devre 8, ikinci devre 2 olarak verdiğim kendi yarı sahasında top kaybı sayısı Galatasaray’ın ilk devre, 2 ikinci devre ise 11’di.
Sağ kanattan oyun kurarken Berkan’ın da katkısıyla etkili geçişler sağlayan Galatasaray, merkezden aldığı bu katkıyı sol kanatta bulamadı. Marcao ile başlayıp sırasıyla Ömer ve Kerem ile devam eden hücumlarda, sol iç Cicaldau’nun on numara gibi merkezde konumlanarak iki çizgi oyuncusuna uzak kalması hücumların olgunlaşmasını engelledi. Tüm bu anlattıklarımı yukarıdaki videoda da görebileceğiniz gibi Cicaldau’nun ok ile işaretli koşuyu yaparak kendini boşa çıkarmaması da hücum organizasyonu açısından bir başka büyük hataydı. Saha içindeki bu problem verilere de yansırken 71 dakikada 32 kez topla buluşabilen Cicaldau yalnızca %66 isabetle 15 pas yaptı. Rumen oyuncunun yerine dahil olan Feghouli ise 19 dakikada 21 kez topla buluştu ve %77 isabetle 18 pas yaptı.
Son olarak Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan Aksiyon Değeri(AD) metriğini incelediğimizdeyse oyuna sonradan dahil olan Babel’in zirvede olması göze çarpıyor. İkinci sıradaki Emre Kılınç takımı adına maçın en iyilerinden olurken hemen hemen her tehlikeli pozisyonun içinde olması ofansif aksiyon değerinin takımının en iyisi olmasını sağlamış. Öte yandan az önceki paragrafta eleştirdiğim Cicaldau da takımına negatif anlamda sağladığı ofansif katkıyla dikkatlerden kaçmıyor.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.