Lige verilen bir haftalık yeni yıl arasının ardından Galatasaray, Nef Stadyumu’nda Giresunspor’u ağırladı. Rakibinin ön alan baskısı karşısında geriden oyun kurmakta oldukça zorlanan Galatasaray, çıkarken kaptırdığı bir top sonrası Suleymanov’un golüyle 11. dakikada yenik duruma düştü. Maçın kalan bölümünde gerek sistem, gerekse oyuncu bazında birçok değişikliğe giden Sarı Kırmızılılar baskıyı kırmakta ve pozisyona girmekte zorlandığı karşılaşmadan 1-0 mağlup ayrıldı.
Galatasaray adına kötü gidişin sürdüğü bu karşılaşmayı global iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar
Sakatlıklar, koronavirüs, cezalılar ve Afrika Kupası’na gidenler nedeniyle maça tam 11 oyuncusundan mahrum çıkan Galatasaray farklı isimlerle sahadaydı. Sakatlığını atlatan Sacha Boey sağ bekteki forma karmaşasına son verirken ters tarafta Aanholt’un yokluğunda Ömer Bayram maça başladı. Stoperde ise Marcao ve Alpaslan’ın olmaması ve Luyindama’nın ise formsuzluğu Işık Kaan’a kariyerinde ilk kez 11 başlama fırsatı doğurdu. Orta alanda Berkan-Cicaldau-Morutan 3’lüsü maça başlarken bu isimler maç içinde birçok kez yer değiştirdi. Savunmada Berkan-Cicaldau ve önlerinde Morutan iken toplu oyunda Berkan savunma önünde tek Cicaldau sol Morutan sağ içti. Forvette ise Diagne ile Mohamed’in yokluğunda Halil yaklaşık 2 ay sonra yeniden tek forvet olarak görev aldı. Genç oyuncunun bu roldeki son maçı Fenerbahçe’ye karşıydı.
Konuk ekip Giresunspor ise kadro istikrarı anlamında ligin üst sıralarında sayılabilecek ekiplerinden olmasına karşın bu maçta bir değişiklik göze çarptı. Normal şartlarda 4-2-3-1 şeklinde sahaya çıkan ve Diabate’yi forvet arkasında kullanan yeşil beyazlılar bu karşılaşmaya farklı bir dizilişle başladı. Diabate kenara çekilip takım 4-1-4-1’e dönerken Traore’nin yokluğunda merkezde oluşan boşluk sağ bek Zeki Yavru ile dolduruldu. Zeki’nin yerindeyse Hayrullah görev alırken sarı kart cezalısı Diarra’nın yerine ise stoperde Sergen Piçinciol kariyerinde ilk kez bir Süper Lig maçına ilk 11’de başladı. 2 sene öncesine kadar 3. ligde oynayan bir oyuncuyken Giresunspor’la ilk senesinde şampiyonluk yaşayıp bu seviyelere gelmesi şüphesiz alkışlanacak bir başarı.
Giresunspor’un karşılama planı
Maça 4-1-4-1 dizilişiyle başlayan Karadeniz temsilcisi Galatasaray’ın baskı karşısında geriden oyun kurmakta zorlanmasını fırsat bilerek maç boyunca önde baskı uyguladı. Maçın kaderini de bu baskı belirlerken Giresun ekibi 3 puanı getiren golü de bu baskı esnasında kazandığı topla yaptığı hücum ile buldu. Baskı kurgusunda diziliş değiştirerek 4-4-2’ye dönen Hakan Keleş’in öğrencileri, bu formasyon değişikliğini ise Galatasaray’ın topla çıktığı kanattaki iç oyuncusunu forvetin yanına göndererek sağladı. Savunma önünde tek oynayan Pelupessy’nin de merkezde oluşan boşluğu tamamlamasıyla geri ve orta blok 4’lü şekilde dizildi. Örneğin yukarıda görebileceğiniz gibi topsuz oyunda 4-2-3-1 dizilen Galatasaray’ın(kırmızılar) sağ stoperiyle başlattığı akın esnasında beklerin açılıp kenarların daralmasıyla 3-4-3’e dönüşünü, Giresunspor’un(beyazlar) ise sol iç oyuncusunu öne göndererek 4-4-2 şeklinde baskı formasyonuna geçişini görüyoruz.
Galatasaray hatlarının birbirinden kopukluğu
Giresunspor’un bu agresif baskısı karşısında savunmadan çıkmakta zorlanan ve skor olarak da geriye düşen Galatasaray’ın oyun kurulumunda sıkıntı yaşamasının başlıca sebeplerinden biri hatları arasındaki kopukluktu. Yukarıda maç içinden 4 farklı sekansa ait görüntülerde de görebileceğiniz gibi saha içinde bir bütün halinde durmakta zorlanan sarı kırmızılılar hatları arasında bağlantı problemleri yaşadı. Görüntülerin hepsinin ortak özelliği olarak top sürekli geriye oynanmak zorunda kalırken hücum oyuncuları bir türlü istenilen noktalarda topla buluşturulamadı. Bu boşlukların temel sebebi olarak da oyuncuların top almaktan kaçınmasını sayılabilir. Hatta ön bölgede pas verecek kimse bulunamadığı için önceki maçlarda olduğu gibi oyuncular da el işaretleriyle takım arkadaşlarına tepki gösterdi. (Örneğin yukarıda büyüteç içindeki Berkan)
Bu kopukluğa köprü olabilecek bağlantılar
Oyun kurulumunun zora girmesine, hatlar arasında bağlantı kurulamamasına bir sebep olarak Galatasaray oyuncularının yaptığı gereksiz topsuz koşuları gösterebiliriz. Ezbere yapılan bu hatalı koşular hem rakip savunmayı rahatlatıyor hem de ayağında topla pas verecek bir arkadaşını arayan oyuncuyu zora sokuyor. Bu durumu örneklemeyi ise Sacha Boey üzerinden yapacağım. Görüntülerin ilkinde Luyindama topla savunmadan çıkarken Boey kendini çizgiye atmış durumda. Halbuki Babel’in kendini o bölgeye atmasıyla Morutan ile birlikte 2’ye 1 üstünlük sağlanmışken Boey’in biraz daha geride konumlanıp ara istasyon olarak topun o bölgeye geçmesine yardımcı olması gerekirdi. İkinci pozisyonda ise top Luyindama’dayken ezbere ileride konumlanmaya çalışmak yerine çizgide top isteyen Morutan’ı görebilmeli ve top isteyerek oyunu çizgiye genişletmeliydi.
Kadroda hücum hattının bağlantı kapasitesi en yüksek oyuncusu ise Halil Dervişoğlu’ydu. Önceki maçlarında rakip hatlar arasında aldığı sırtı dönük aldığı toplar üzerinden sağa/sola devrilerek rakibini ekarte etmesiyle geçişleri kolaylaştıran genç oyuncu bu maçta bir an bile bu özelliğini kullanmaya yeltenmedi. Sanki kulübeden merkez santrafor gibi oynanması istenmişçesine iyi yaptığı bağlantı işlerini bir kenara bırakan Dervişoğlu, kötü yaptığı stoperlerle boğuşma ve bitiricilik işlerine soyunarak maçta silik bir performans sergiledi. Halbuki yukarıda da görebileceğiniz üzere rakibin hatları arasında veyahut defans bloğunun aralıklarında oluşan boşluklara sızarak top isteyebilecek birçok pozisyon mevcutken hiçbirinde oralı olmadı.
Oyun kuramamanın çözüm denemesi olarak uzun toplar
Sezon içinde birçok maçta da değindiğim yukarıdaki oyun kurma problemlerinin yanı sıra maçın son 30 dakikasında farklı bir oyun denendi. Giresunspor’un önde baskısını kısa paslarla kıramayacağını anlayan Fatih Terim, 62 .dakikada Arda’nın oyuna girmesiyle birlikte uzun top oyununa döndü. Lakin hücum hattında ne Oğulcan, ne Morutan, ne de Arda’nın hava toplarında iyi olmaması tüm okları Babel üzerine çevirmişti. Yukarıda İsmail Çipe’nin 60-90. dakikalar arasındaki paslarından da görebileceğiniz üzere tüm paslar sol kanada hedeflendi. Giresunspor savunması da bu durumu kısa sürede fark edip o bölgeye sağ iç Zeki Yavru’yu çekti ve sayısal üstünlükle önlem aldı. Zeki 30 dakikalık bu bölümde tamamı okların biriktiği bölgede olmak üzere 4 hava topu kazandı. Böylece Galatasaray’ın alternatif planı da çalışmamış oldu. Önceki senelerde Donk ile sıkça gördüğümüz stoperden santrafor yaratma hamlesini bu maçta Luyindama ile deneyebilecekken tercih etmeyen Fatih Terim’in bana göre hatasını da not düşerek yazıyı tamamlayalım.
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.