Konyaspor Analizi

Süper Lig tarihinde Trabzonspor haricinde İstanbul dışından çıkan tek şampiyonun Bursaspor olduğunu biliyoruz. Ligin başında hedef olarak kendine orta sıraları ve kümede kalmayı hedefleyen bu kulüpler için şampiyonluk fazla iddialı bir hedef olsa da bazı Anadolu kulüplerinin ligin belirli bir periyoduna kadar zirve yarışında yer alması aşina olduğumuz bir durum. Bu aşinalığın bu seneki örneği de ligimizin genç hocalarından biri olan İlhan Palut’un yönetimindeki Konyaspor.

Kendisine sorulan bir soru üzerine en beğendiği teknik direktörler olarak Guardiola, Klopp ve Simeone’yi söyleyen Palut’un takımı, 20. hafta sonunda ligde lider Trabzonspor’un 10 puan gerisinde 2. sırada yer alıyor. Sıradan bir futbol izleyicisinin ligimizin futbol kalitesini düşünerek gülünç bulacağı bu durumsa aslında Konya’nın bu başarıyı nasıl elde ettiğine dair bazı ipuçları barındırıyor.

Gelin birlikte bu başarının nasıl geldiğini ve Konyaspor’un nasıl bir futbol anlayışını benimsediğini global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılımı ile inceleyelim.

Savunma ve kontra pres anlayışı

Futbol Akademi Scouting(FAS) tarafından hazırlanan veriye baktığımız zaman Konyaspor’un Trabzon’un ardından ligin en az gol yiyen takımı olduğunu görüyoruz. Dikkat çeken bir başka veri de Konyaspor’un kontra ataktan sadece 1 gol yemesi. Bunun temel nedeni de Konyaspor’un ligde topun kıymetini bilen en iyi 2.takım olması(Maç başına Hatayspor 6.1 top kaybederken Konyaspor 6.7 top kaybediyor) ve rakip sahada topu kaybettikten sonra prese başlamasıdır.

Sahaya 4-2-3-1 ve türevleriyle çıkan Konyaspor, rakiplerini 4-4-2 ve 4-1-4-1 şekillerinde dizilerek karşılıyor. Ön alanda şiddetli bir şekilde karşılama yapmayan Palut’un öğrencileri, takım olarak topun arkasına geçip savunma yapma konusunda ligin en iyi takımlarından biri. İstatistiklere baktığımız zaman da Konyaspor’un maç başına 7.95 defa(ligin genel ortalaması 7.96) yüksek pres yaparken orta ve alçak blokta 10.16 defa(ligin genel ortalaması 8.81 ve Konyaspor Sivasspor’un ardından 2.sırada) pres yaptığını görebiliriz. Topun arkasında takım olarak iyi durmalarının yanı sıra kalecileri Sehic’in de bu performansın altında imzası var. Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan verilere baktığımızda Konyaspor’un şu ana kadar oynadığı maçlarda rakiplerinin toplam gol beklentisi 27 olarak karşımıza çıkıyor fakat yenilen gol sayısı sadece 15. Bunun nedeni de Sehic’in ligdeki kaleciler arasında en iyi kurtarış oranına sahip kalecilerden biri olması (Maç başına 3.4 kurtarış).

Konyaspor gibi beklerini hücumda aktif bir şekilde kullanan bir takım için olmazsa olmaz şeylerden biri top kaybından sonra kontra pres yapılması. Yukarıdaki sekanslara bakarsak Konyasporlu oyuncuların rakip 1.bölgede top kaybı sonrası nasıl bir reaksiyon verdiklerini daha iyi anlayabiliriz. Top kaybedildiğinde minumum 1 Konyasporlu oyuncu rakibi rahatsız ederek rakibin hızlı bir şekilde oynamasını engelliyor. Bu sayede gerideki boşlukları daha iyi kapatan Konyaspor rakiplerinin kontra ataktan gol bulmalarına kolay kolay müsaade etmiyor. Üstelik, bu kontra presler sonucunda goller bulunması da işin başka bir boyutu.

Geriden oyun kurma

Konyaspor maçın adına ve skoruna göre geriden topla çıkmaktan çekinmeyen bir takım. Bunu yaparken de kaleci Sehic’in bu kuruluma dahil olduğundan bahsetmek mümkün. İki stoperin kalecinin yanına doğru açılıp aralarına Hadziahmetovic’in girmesi Konyaspor’u izleyenlerin aşina olduğu bir durum ve kilit oyuncu olarak Hadziahmetovic gözümüze çarpıyor.

Oyun kurulumda kilit bir role sahip olan Hadziahmetovic topu yönlendirme kabiliyeti sayesinde atakların olgunlaşmasında önemli bir paya sahip. Boş alanlara yaptığı koşular ve top sürmeleriyle takımını 1. bölgeden 2. bölgeye taşıyan Bosnalı oyuncunun attığı diyagonal paslar da ayrı bir öneme sahip. Maç başına yapılan 67 pas ve %90 isabet oranı da bu durumu kanıtlar nitelikte.

Kayserispor maçındaki ilk golün yer aldığı görsel Konyaspor’un geriden topla nasıl çıktığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hadziahmetovic’in derine inerek alan açması, Çekici’nin boş alana hareketlenmesi…

Hücum varyasyonları ve öne çıkan oyuncular

Konyaspor’un ataklarının büyük bir çoğunluğu kanatlardan gelişiyor. Bu durumun temel sebebi Palut’un oyuncularının çizgileri ve iç koridorları verimli bir şekilde kullanması. Guilherme, Skubic, Serdar ve Bytyqi ile oyunun bu bölgelerine odaklanan Konyaspor, ligin hücum verilerinde de yukarılarda yer alıyor.

Hücum verilerinden kastım gol beklentisi ve tehdit beklentisi (Expected Threat). Gol beklentisi herkesin aşina olduğu bir terim fakat bir takımın oyununu gol beklentisi üzerinden okumak çok makul bir seçenek değil. Futbolda maalesef ki her verimli aksiyon şutla sonuçlanmıyor. Zincirde bir oyuncu tarafından yapılan bir hata sonucunda potansiyel bir atak başlamadan bitiyor ve bu gol beklentisi istatistiğine yansımıyor. Bazen de futbolda şöyle bir durumla karşılaşıyoruz: A oyuncusunun asistiyle B oyuncusu gol atıyor fakat futbolseverlerin çoğu golde C oyuncusunun yaptığı aksiyona (hat kıran pas olur, başarılı bir top sürme olur) daha çok pay veriyor. Gol beklentisinde C oyuncusunun yaptığı aksiyona veri olarak yer verilmiyor. İşte burada tehdit beklentisi bize daha sağlıklı bir veri veriyor. Bu sayede atılan golde hangi oyuncunun daha çok katkı verdiğini anlamamız kolaylaşıyor. Bununla beraber bir takımın gol beklentisine yansımayan bazı aksiyonlarının ne kadar verimli olduğunu ya da aslında golle sonuçlanması gereken pozisyonları daha iyi anlayabiliyoruz.

Bu bağlamda, tehdit beklentisinde ligdeki takımların maç başına ortalaması 2.01 iken Konyaspor 2.25 ile ligde 4. sırada yer alıyor. Bunun yanında gol beklentisi istatistiğinde de ligin ortalaması 1.46 iken Konyaspor 1.66 ile 3. sırada yer alıyor.

Hücum verilerinden tehdit beklentisi istatistiğine baktığımız zaman Konyaspor’un ürettiği toplam 43 tehdit beklentisinin 10’u Guilherme, 7.5’i Serdar, 6.5’i Bytyqi ve 5’i Skubic’ten geliyor. Ek olarak, kilit pas ortalamalarına baktığımız zaman da Konyaspor’un 10.9’luk ortalama ile 3. sırada yer aldığını görüyoruz. 10.9 ortalamanın ortaya çıkmasında karşımıza bu 4 oyuncu çıkıyor; Guilherme 2.3, Serdar 1.8, Bytyqi 1.3 ve Skubic ise 0.9. Guilherme’nin çoğu istatistikte başı çekmesinin nedeni ise duran topları etkili bir şekilde kullanması. Bu 4 oyuncunun bu istatistiklere sahip olmasındaki en büyük faktör ise İlhan Palut. Kanat oyuncuları Serdar ve Bytyqi ikilisini çizgilerde kullanarak bu oyuncuların yaratıcılıklarından faydalanmak isteyen Palut, Guilherme ve Skubic’i iç koridorlarda kullanıyor. Bu sayede rakip oyuncuların adam paylaşımı yapmasını zorlaştırmak isteyen hoca, rakibin dengesini bozarak hücum etmeyi seviyor(Trent Alexander Arnold-Salah). Beşiktaş maçında üretilen pozisyonlardan biri terse koşu atan Guilherme ile gelirken Ahmed Hassan’ın attığı golün asisti de pozisyonu dışarıdan seyretmeyip ceza sahası koşusu atan Skubic’ten gelmişti.

Konyaspor’un hücumunu incelerken değinmemiz gereken bir diğer oyuncu ise Abdülkerim Bardakçı. 3 gol ve 3 asist ile oynayan Abdülkerim’in Konya’nın tehdit beklentisindeki payı ise 2.11 ki takımında bu metrikte 6. sırada. 27 yaşındaki oyuncunun bu şekilde öne çıkmasının nedeni duran toplardaki etkinliği ve diğer stoperlere kıyasla sahip olduğu yetenek seti. Rakipten kazandığı topları direkt bir şekilde kullanabilen Abdülkerim, takımının hızlı hücuma çıkmasında da hatırı sayılır bir paya sahip.

Konyaspor’un etkili olduğu bir diğer alan ise duran toplar. Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan verilere baktığımızda ligdeki takımların duran toplardaki maç başına tehdit beklentisi ortalama olarak 0.61 iken Konyaspor 0.76 ile 3. sırada yer alıyor. Fakat, bu başlıkta değinmek istediğim konu ise  taç atışları. Üst düzey takımların dahi büyük bir önem atfettiği taç atışları işin hücum kısmında önemli bir yere sahip. Ligimizde bu alanda başı çeken takım ise Konyaspor. Ligdeki takımların taç atışlarından maç başına ürettikleri pozisyon sayısı 0.97 iken Skubic ve Guilherme’nin ceza sahasına doğru kullandıkları uzun taç atışları sayesinde Konyaspor bu alanda 2.63 pozisyon ile ligin ortalamasının baya bir üzerinde yer alıyor. Fenerbahçe maçında Soner’in attığı gol her ne kadar bireysel beceri ürünü olsa da pozisyonun başında Skubic’in taç atışı ve ardından gelen kenar aksiyonu golün oluşumunda hatırı sayılır bir paya sahip.

Konyaspor’un zaafları

Konyaspor’un zaaflarından birisi yanlış yapılan ön alan presi. Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan önde baskı yoğunluğuyla alakalı PPDA (Rakibin %60’lık sahasında rakibin kaç pası sonunda defansif aksiyon yapılması) verilerine baktığımız zaman Konyaspor’un 10.32 ile (Her 10 pastan sonra bir defansif aksiyon yapılıyor) sondan 4. sırada yer aldığını görebiliriz ki ligin ortalaması 9,45. Yukarıdaki görsele baktığımız zaman da Konyaspor’un presini aşan takımların arkadaki boşluklara rahat bir şekilde sızdığını fark edebiliriz.

Konyaspor’un zaaflarından bir diğeri ise bağlantı yapmaya çalışan santrafor profili. Rakibini 4-4-2 şeklinde karşılayan Konyaspor’da öndeki bloklar ile defans bloğu arasında önemli boşluklar oluşabiliyor. Rakipte bu boşlukları kullanmaya çalışan santraforlar var ise bu oyuncuları orta sahalar yerine genellikle stoperler kontrol etmeye çalışıyor. Bundan dolayı stoperler öne çıkınca arkada bazı boşluklar veriliyor ve defans çizgisinde kaymalar oluyor ki Karagümrük maçında Pesic’in attığı gol bu şekilde gelmişti. Defans oyuncuları takip etmediği zaman da bu profildeki santraforlar rahat bir şekilde bağlantı yapıp takımlarının ataklarının olgunlaşmasını sağlıyorlar.

Bir diğer zaaf konusu ise kenarlarda verilen boşluklar. 4-4-2 şeklinde savunma yapmaya çalışan Konyaspor’da öndeki kanat oyuncuları rakip bekleri bazen takip etmeyebiliyor. Böyle durumlarda Guilherme ve Skubic rakip oyuncularla 2’ye 1 kalıyor ve kenarlarda büyük boşluklar oluşabiliyor.

Öneri

Konyaspor’un savunma ve hücum prensiplerini elimden geldiğince anlatmaya çalıştığım bu yazının sonunda Konyaspor’a ters gelebilme ihtimali olan takım profili konusunda birkaç cümle etmek istiyorum.

İlk olarak, işin hücum kısmında Konyaspor’un kanatlarını ve beklerini efektif bir şekilde kullandığından bahsetmiştik. Bekler sayesinde oluşturulan bu 5’li hattı savunmanın en makul yöntemi, Konya’yı 5’li bir hat ile savunmak. Bunun için de 3’lü bir diziliş ile sahaya çıkmak gerekir. Bu sayede 5’e 5 bir eşleşme yaratılıp defans önündeki oyuncularla da Konyasporlu orta saha oyuncularının ceza sahası koşuları takip edilebilir. İşin Konyaspor’a karşı hücum etme kısmına geldiğimizde ise 3’lü dizilişin diğerlerine göre daha faydalı olabileceğini de söyleyebiliriz. Konyaspor’un yaratıcı kanat oyuncularının bek takibi konusunda istikrarlı olmamalarından dolayı 3’lünün kanat bekleri ile Konyaspor’a karşı kenarlarda bir avantaj sağlanabilir. Bunun yanında santraforunuz da bağlantı yapmayı ve sırtı dönük oynamayı bilen bir oyuncu olursa Konya’ya ters gelme ihtimaliniz hiç de az değil. Her ne kadar Vitor Pereira’nın Fenerbahçe’si Konya’dan 2-1 lik mağlubiyetle dönse de maçta ürettiği 2.1’lik gol beklentisinin yaklaşık olarak 1.8’i Serdar Dursun oyuna girdikten sonra gelmişti ki bu, maçın yalnızca 50 dakikalık bir bölümü kapsıyor. Serdar Dursun’un yaptığı bağlantılar ve kanat beklerine atılan diyagonal paslarla Fenerbahçe’nin tehlikeli pozisyonlar ürettiğini hatırlarız diye düşünüyorum. Ek olarak, bu sene Konyaspor’u yenen takımlardan biri de 3’lü oynayan Gaziantepspor. Gaziantep’in attığı 3 golün ikisinin asisti sol kanat bek Mendy’den gelmişti ki bunun tesadüf olduğunu düşünmüyorum.

İkinci bir seçenek ise Konyaspor’un öndeki 2 bloğu ile defans bloğu arasındaki boşluktan faydalanmak. Bunun için yapılması gereken şeylerden biri ise Konyaspor’un ön alan presini uzun toplarla aşmak. Defans arkasına atılan uzun topların sonucunda tehlikeli pozisyonlar elde edilebilir ya da bloklar arasındaki boşluklara adam sokarak seken toplar toplanarak pozisyonlar üretilebilir.

Genel değerlendirme

Genel hatlarıyla oyununu anlatmaya çalıştığım Konyaspor’un, İlhan Palut liderliğinde doğru yolda ilerlediğinden kimsenin şüphesi yoktur diye düşünüyorum. Bu yolda ilerleme sağlanırken İlhan hocanın bu başarıyı tek bir oyuncu veya belirli bir oyuncu grubu üstünden değil tüm takım üstünden elde etmesi de takdire şayan bir diğer konu. Ürettiği hücum setleri ve beklerini alışılagelmişin dışında kullanmasıyla biz futbolseverlere keyifli bir futbol izleten İlhan Palut’un potansiyelinin ne kadar fazla olduğu da su götürmez bir gerçek.

Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.