Süper Lig’de ilk yarının son haftasında Konyaspor, Beşiktaş’ı ağırladı. Beraberliğin uzun süre bozulmadığı maçı ev sahibi ekip 90. dakikada bulduğu golle 1-0 kazandı. Ahmed Hassan’ın golüyle galip gelen Konyaspor zirve takibini sürdürürken Beşiktaş 28 puanda kaldı ve ligin ilk yarısını 7. sırada tamamladı.
Maçın analizini iş ortağımız Metrica Sports‘un geliştirdiği Play yazılımı ile birlikte yapacağız.
Kadrolar
Konyaspor’da kart cezalısı olan Ahmet Çalık ve Serdar Gürler maçta forma giyemedi. Bu iki isim dışında eksiği olmayan ve ideale yakın bir 11’le sahaya çıkan ev sahibi ekip, Beşiktaş karşısında da kazanarak galibiyet serisini 4 maça çıkardı.
Beşiktaş ise Göztepe karşısında kazanan 11’inde keyfi olarak bir değişikliğe gitmedi. O maçta gördüğü kırmızı kartla cezalı duruma düşen Rosier’in yerine sağ bekte Umut Meraş’ı izledik. Önder Hoca, bu zorunlu değişiklik dışında takımı bozmadı.
Ev sahibi ekip, rakibini genel olarak 4-4-1-1 şeklinde karşıladı. Konyaspor’un zaman zaman ön alanda baskı yaptığını görsek de Beşiktaş’ı genel olarak 2. bölgede karşılamayı tercih ettiler. Rakibinin oyun kurucusu Pjanic’i, Soner Dikmen’le 1’e 1 markaja alan İlhan Palut’un ekibi rakibinin oyun kurmasını bu şekilde engellemeye çalıştı. Ancak özellikle ilk yarıda bu konuda pek de başarılı olduklarını söyleyemeyiz. Bunun sebebiyse Önder Karaveli’nin takımı devraldıktan sonra değiştirdiği geriden oyun kurma şablonuydu.
Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş’ın geriden oyun kurma şablonu yukarıda gördüğümüz gibiydi. Savunma hattının önünde oynayan Josef, takım geriden oyun kurarken stoperlerin arasına girerek 3’lü bir hat oluşturuyor ve oyun da genelde Josef, zaman zaman da Welinton üzerinde kuruluyordu. Yalçın döneminde merkez orta saha olarak oynayan Pjanic’se yukarıdaki görselde Salih’in yaptığı gibi gerideki hatta yaklaşıyor ve bir pas opsiyonu oluşturuyordu.
Önder Karaveli ise görevi geçici olarak devraldıktan sonra ilk dokunuşunu bu noktada yaptı. Josef ve Pjanic’in mevkilerini değiştiren Önder Hoca, oyun kurarken 3’lü değil, 2+1 ya da 2+2’li yapıları tercih etti. Pjanic orjinal rolüne(regista) dönerken, Josef’in de sık sık Pjanic’in yanına geldiğini ve Beşiktaş’ın bu şekilde baskıdan çıktığını gördük. Siyah Beyazlılar dünkü maçta da özellikle ilk yarıda bu yapı sayesinde topu savunmadan çıkartmak konusunda çok problem yaşamadı.
Beşiktaş’ın geriden oyun kurarken tercih ettiği 2. seçenekse sol kanattı. Siyah Beyazlılar merkezden Pjanic-Josef ikilisiyle oyunu kuramadığı anlarda Rıdvan-Larin ikilisi üzerinden sol kenardan çıkmayı denedi. Beşiktaş’ın geçen sezon da özellikle Rıdvan’ın oynadığı maçlarda savunmadan topu çıkartmak ve oyun kurmak için bu kanadı kullandığını görüyorduk. Rıdvan hem futbol zekası, hem de pas kalitesi yüksek bir isim. Larin’se hali hazırda Beşiktaş’ın ideal 11’inde geriye gelip sırtı dönük top alarak bağlantı kurabilecek tek oyuncusu. Hal böyle olunca Siyah Beyazlılar özellikle merkezden zorlandığı anlarda sol kanattan da çıkmayı denedi. Beşiktaş genel olarak benzer şekilde Rosier-Ghezzal ikilisi üzerinden sağ kanattan da oyunu kurabiliyor fakat Konyaspor karşısında Rosier’in yokluğunda o bölgede oynamaya alışık olmayan Umut’un varlığı sebebiyle bu kanat pek tercih edilmedi. Beşiktaş hücumlarının %46’sı Rıdvan-Larin ikilisinin oynadığı sol kanattan gerçekleşti.
Futbol Akademi Scouting (FAS) tarafından hazırlanan top hakimiyeti grafiğine baktığımızda Beşiktaş’ın topa nispeten daha fazla hakim olduğunu, ancak topu efektif kullanma konusunda o kadar da etkili olamadığını görüyoruz. Beşiktaş’ın top hakimiyeti kalitesi %51’de kalmış. Buna karşın Konyaspor’unsa %46 topla oynamasına rağmen top hakimiyet kalitesinin %49 olduğunu görüyoruz.
Gol beklentisi konusundaysa rakamların birbirine yakın çıkmış. Ev sahibi Konyaspor maç boyunca 1.2, konuk Beşiktaş’sa 1.44 gol beklentisi üretebilmiş.
Batshuayi’ye farklı görev
Son olarak Batshuayi’ye değinmek istiyorum. Beşiktaş’ın geçen sezonki şampiyonluğunda hem Aboubakar, hem de Larin’in attıkları goller kadar oyuna olan katkılarının da payı vardı. İki oyuncu da sırtı dönük aldığı toplar ve kurduğu bağlantılarla hücuma geçişleri fazlasıyla kolaylaştırıyordu.
Batshuayi ise profil itibariyle enerjisi ve dolayısıyla pres gücü yüksek, sık sık savunma arkası koşular atan, rakibiyle 1’e 1 kaldığında tehlikeli olabilecek bir oyuncu. Yani daha çok bir geniş alan oyuncusu. Belçikalı golcünün sırtı dönük top almak ve bağlantı kurmak konusundaysa ciddi eksiklikleri var. Nitekim bunu da geldiğinden beri her maçta görüyoruz. Zaten Batshuayi’nin geldiğinden beri bu tip işlere fazla bulaştığını da görmedik. Hatta Larin’in bu sezon taraftarlar tarafından zaman zaman protesto edilmesinin, tabir-i caizse “hedef tahtasına konmasının” sebeplerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Aboubakar’ın gidişinin ardından bağlantı konusunda tek alternatif kalan Larin, haliyle geçen seneye oranla çok daha fazla sayıda topla buluşmaya başladı. Hal böyle olunca da oyuncu zaman zaman üzerine yüklenen ekstra yükü kaldırmakta başarısız oldu. Zaman zamansa bu işin altından iyi kalkmasına rağmen oyuncunun topla buluşma sayısı arttığı için doğal olarak top kaybı sayısı da artıyordu. Bu artan top kaybı sayısı da Beşiktaşlı taraftarların gözüne batmış olacak ki Kanadalı’ya yönelik eleştiri ve protestolar başladı. Kaldı ki Larin bağlantı konusunda Aboubakar kadar meziyetli de değil. Bağlantı oyununda başrolü değil, yan rolü alabilecek bir isim. Tıpkı geçen sene Aboubakar’ın başrol, kendisinin de yan rolde oldukça başarılı oldukları gibi.
Batshuayi’ye geri dönecek olursak oyuncunun Konyaspor karşısındaysa alıştığımızdan farklı bir görüntü çizdiğini gördük. Belçikalı futbolcu sık sık top almak ve bağlantı kurmak için geriye geldi. Bunun bir teknik direktör talimatı olduğu açıktı zira biraz önce de belirttiğimiz gibi oyuncunun, Sergen Yalçın döneminde bunu yaptığını pek görmüyorduk. Ancak Batshuayi’nin bu tip bir meziyeti olmadığı için bağlantı denemeleri pek de başarılı olmadı. Hatta yukarıdaki pozisyonlardan birinde Montero, Batshuayi’ye daha fazla el işaretiyle daha fazla geriye gelmemesi gerektiğini gösteriyor fakat Belçikalı futbolcu buna rağmen Montero’nun yanına kadar gelip topu alıyor. Bu pozisyon bile tek başına Batshuayi’nin bağlantı oyunu konusunda yetersiz olduğunu gösteriyor. Geriye gelerek aldığı topları verimli şekilde kullanamayan Batshuayi’nin bu çabasının takıma pek bir katkısı olmadı.
Bu pozisyonu ise ayrıca ele almak istedim. Zira yukarıdaki pozisyonda Batshuayi’nin bu konudaki eksiğini çok net şekilde görüyoruz. Belçikalı golcü, Rıdvan’dan aldığı topla döndükten sonra Vida’ya oynayarak takımını rahatlatabilirdi fakat o bunun yerine bir kez daha topla dönmeyi tercih etti. İkinci dönüşünden sonra Belçikalı’nın ayağına bir fırsat daha geliyor; bu kez hem Larin, hem de Oğuzhan müsait durumda. Batshuayi bu iki oyuncudan birine atacağı pasla Konyaspor’un hem baskısını kırabilir, hem de orta saha hattını oyundan düşürebilir. Fakat Batshuayi bunu da tercih etmeyip Rıdvan’a dönerek yapması gerekenin – dikine bir pas ya da topu geniş alana taşıyarak takımı baskıdan kurtarmak – tam tersine oyunu iyice dar alana sıkıştırıyor. Kısacası oyuncudan iyi niyetli fakat beyhude bir çaba görmüş oluyoruz.
Son söz
Konyaspor oldukça başarılı bir ilk yarı geçirdi ve 2021 takvim yılını 39 puanla 2. sırada kapattı. Yakaladıkları 2.05’lik puan ortalaması geçen sezonun şampiyonu Beşiktaş’ın ortalamasına(2.1) çok yakın. Trabzonspor’un “ekstra” diyebileceğimiz performansı sebebiyle zirvenin 7 puan gerisinde kaldıkları için belki nispeten az dikkat çekiyorlar fakat yapılan iş gerçekten büyük bir tebriği hakediyor. Burada da tabiki en önemli payı teknik adam İlhan Palut’a vermek lazım. İç Anadolu temsilcisi 2010’ların ortalarında Aykut Kocaman’la yaşadıkları altın çağlarına benzer bir dönem geçirirler mi? Bunu söylemek için henüz erken. Fakat bu yolda oldukça güçlü adımlarla ilerlediklerini de görebiliyoruz.
Beşiktaş tarafındaysa Önder Karaveli’nin kaybetmesine rağmen iyi sinyaller vermeye devam ettiğini düşünüyorum. Beşiktaş’ın özellikle ilk yarıda oyunu rakip yarı sahada oynama ısrarı ve bu konuda fena bir iş çıkarmayışı, Pjanic ve Josef’in rollerini değiştirmesinin yanı sıra Batshuayi’yi de – başarısız da olsa – farklı bir rolde kullanmaya çalışarak oyunu iyileştirmeye yönelik çabaları Konyaspor maçı özelindeki olumlu sinyallerdi. Genel olarak da Oğuzhan konusundaki ısrarı ve oyuncunun da iyi performansıyla buna karşılık vermesi, Türk futbolunun potansiyeli en yüksek gençlerinden biri olan Rıdvan’a formayı yeniden teslim etmesi, Beşiktaş’ın kültürüne, tarihine hakim olduğunu ve buna göre hareket ettiğini gösteren söylemleri ve eylemleri derken hocanın camiaya pozitif bir hava kattığını düşünüyorum.
Kaynaklar: Maçkolik
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.