Bundesliga’da 21. haftanın en dikkat çeken ayrıntısı Bundesliga resmi sitesindeki 142 saniye.
Cumartesi günü oynanan 3 maçta galibiyet 90+ da atılan gollerle geldi. M’Gladbach 90+37.saniyede, Wolfsburg 92+59. saniyede ve Hoffenheim 92+27. saniyede bulduğu gollerle kazandı. Bu goller belkide takımların kaderini belirleyecek. Ayrıca Sezonun gol rekoru kırılarak atılan 38 gol ile heyecan seviyesi çok yüksek bir hafta yaşandı.
Leverkusen-Wolfsburg maçı çok uzun süre akıllardan çıkmayacak bir maç oldu. Wolfsburg ilk yarıda 0-3 öne geçtiği maçı oldukça zorlanarak son dakika golü ile 4-5 kazanabildi. Leverkusen’in Güney Koreli futbolcusu son 3 gol ile ön plana çıktı ancak Bas Dost 4 golü ile sahneyi kimseye bırakmadı.Wolfsburg oldukça iddialı olduğu sezonda devre arasında forveti Olic’i eski takımı Hamburg’a gönderdi. Hollandalı Bas Dost’un sezonun kalan kısmında sadece 2 golü vardı.Olic transferi ile bazen kadroya girmekte bile zorlanan Bas Dost, Olic gittikten sonraki 4 maçta 7 gol atarak muazzam bir performans gösterdi. Olic gittikten sonra belkide kendine duyulan güveni hisseden Bas Dost olağan üstü bir patlama yaptı. Bas Dost’un Bundesliga kariyerinde ilk golüde 2012 Ağustos ayında deplasmanda Stutgart karşısında galibiyet golünü atmıştı. Buda tatlı bir tesadüf olarak akıllarda yer etti.
Bayern Münich evinde misafir ettiği Hamburg’a son 5 maçta tam 31 gol attı (6-0, 5-0,9-2,3-1,8-0) Bundesliga tarihinde Hamburg ilk defa 8 gollü bir mağlubiyet aldı.Hamburg geçen sene düşmekten son anda kurtulmuştu ancak bu sene bundan kurtulabileceklerini söylemek oldukça zor. Kadroları çok kötü olmadığı halde oynadıkları futbol oldukça kötü. Bayern tarafına bakacak olursak Pep devre ardından oynadıkları 2 kötü karşılaşma sonrası ilk defa kendi futbollarını oynadıklarını söyledi. Ciddi olmazlar ise Dortmund’un durumuna düşebileceklerini ve bu nedenle daha ciddi oynayacaklarını belirtti. Aslında oynadıkları maçlarda problem rehavet değildi. Hem Bayern’in çok fazla sakatı var hemde bu dönemde oldukça formda takımlarla oynadılar. Takım bu hafta kendini bulmuş gibiydi ve bir isim vardı sahada herkesten bir kademe yukarıda olan oda Arjen Robben.
Bayern’e yenilen Hamburg CEO’su Beiersdorfer: ‘Robben oyundan çıkınca onu alkışlayayım mı diye düşündüm bir an sonra alkışladım. Taraftarımıza üzüldüm ama sırf Robben’i izlemek için bile bu maça bilet parası vermeye değerdi.’ sözleri ile her şeyi açıklamış oldu.
Werder Bremen bu hafta üst üste 5.maçını kazanmış oldu. Kulüpte 40 yılını geçirmiş olan ve kulübe şampiyonluklar yaşatmış olan Thomas Schaff ayrılığı sonrası Robin Dutt ile de yollar ayrılmıştı. Dutt sonrası göreve gelen eski futbolcuları Victor Skripnik ile 12 haftada 8 galibiyet ve 1 beraberlik aldılar ve 8. sıradalar. Skripnik bu takımı aldığında ise takım 4 puan ile son sıradaydı. Buradaki muazzam başarı kesinlikle teknik direktör Skripnik’e yazılmalı.
Bu haftanın bir diğer önemli mücadelesi ise Dortmund-Mainz mücadelesiydi. Dortmund seyircisi belkide dünyanın en iyi seyircisi olduğunu bir kez daha kanıtladı. Takım son sıraya düşmesine rağmen tribünler yine takımı yalnız bırakmadı. 2 hafta üst üste gelen galibiyetler ile takım düşme potasından bir basamak yukarı çıktı. Tam anlamı ile rahatlamaları için bir süre daha beklemeleri lazım ancak bu galibiyetlerin takıma bir öz güven kazandırdığı da ortada. Dortmund maça soyunma odasında Soto’nun attığı golle 1-0 geride başladı adeta. Daha sonra Subotic ve Reus’un gelen golleri ile öne geçmelerine rağmen Yunus Malli’nin golüne engel olamadılar. Bütün sezon süren stresin yine baş göstermesi beklenebilirdi ancak Reus’un olağanüstü pası ile topla buluşan Aubameyang’ın vuruşu Dortmund’u 3-2 öne geçirdi. Dortmund Nuri Şahin’in kapanış golü ile de 4-2 kazanmasını bildi.
Son bir parantez de Vfb Stuttgart için açılabilir. 6 haftadır evlerinde gol dahi bulamıyorlar ve haftaya oynayacakları Dortmund maçında da gol bulamazlarsa bu alanda rekor sahibi olacaklar. Bobic,Veh ve Stevens bu sezon ki hocaları Stevens geçen sene takımı ligde tuttuktan sonra görevden ayrıldı ancak bu sezon yine geri geldi. Bu bile plansızlıkları hakkında çok şey ortaya koyuyor. Stevens’in olağan üstü defansif futbolu taraftarların bile artık kendileri ile dalga geçmelerine yol açıyor. Hafta sonu tribünlerde bir taraftar bende bu takımda oynayabilirim, İbisevic kadar oynarım herhalde diye pankart açtı ve durumu komik bir şekilde ortaya koymuş oldu. Taraftarlar sadece maç 0-0 bitsin diye bekliyorlar çünkü gol yedikleri zaman atacak güçleri olmadığını biliyorlar. Takımın genç yetenekleri var ancak oynadıkları savunma futbolu onlara bir şey öğretmenin ötesinde sadece kaybetme duygusunu aşılıyor. Bu haftada Hoffenheim’a son dakika golü ile kaybettiler. Hoffenheim kadrosunda da 2007 yılında şampiyon oldukları takımın kaptanı Beck’te dahil Stuttgart’lı 8 oyuncu vardı. Buda yetmedi eski oyuncuları Sebastian Rudy’nin son saniyelerde gelen golü ile adeta yıkıldılar ve son sıradan kurtulamadılar. Belkide bu son dakika golü ile sene sonunda 2.ligin yolunu tutacaklar.